Kıdem tazminatında 15 yıl hesabı

15 yıl ve 3600 günlük çalışma süresini doldurup bu nedenle işi bırakan işçinin kıdem tazminatının hesabında;
1- 15 yıllık süreyi aynı işyerinde geçirme zorunluluğu var mıdır?
2- farklı işyerlerinde çalıştığı sürelerin toplamı 15 yıldan fazlası ise son çalıştığı yerden 15 yıl üzerinde mi kıdem tazminatına hak kazanır, yoksa son işyerinde çalıştığı süre üzerinden mi kıdem tazminatına hak kazanır?

Alıntı: Yazan thanatos 15 yıl ve 3600 günlük çalışma süresini doldurup bu nedenle işi bırakan işçinin kıdem tazminatının hesabında; 1- 15 yıllık süreyi aynı işyerinde geçirme zorunluluğu var mıdır? 2- farklı işyerlerinde çalıştığı sürelerin toplamı 15 yıldan fazlası ise son çalıştığı yerden 15 yıl üzerinde mi kıdem tazminatına hak kazanır, yoksa son işyerinde çalıştığı süre üzerinden mi kıdem tazminatına hak kazanır?

Sayın thanatos; 1.) Emeklilik için yaş dışındaki şartların tamamlanması (15 yıl - 3600 prim ödeme gün sayısı) hesabında bu süreyi aynı işyerinde geçirme zorunluluğu yoktur.
2.) İşçi; En son çalıştığı işyerindeki süre ( 1 yıldan fazla olmak kaydıyla) kadar kıdem tazminatı almaya hak kazanır. Burda dikkat edilmesi gereken bir nokta daha var; İşçinin bu haktan faydalanabilmesi için işe ilk giriş tarihinin (ilk sigorta başlangıcı) 08.09.1999 ve öncesi olması lazım.

1475 sayılı yasanın 14. maddesine 25.08.1999 gün ve 4447 sayılı yasanın 45 maddesi ile 5. bent eklenmiştir. Anılan hükme göre, işçinin emeklilik konusunda yaş hariç diğer kriterleri yerine getirmesi halinde kendi isteği ile işten ayrılması imkânı tanınmıştır. Başka bir anlatımla, sigortalılık süresini ve prim ödeme gün sayısını tamamlayan işçi, yaş koşulu sebebiyle emeklilik hakkını kazanmamış olsa da, işyerinden anılan bent gerekçe gösterilmek suretiyle ayrılabilecek ve kıdem tazminatına hak kazanabilecektir.
Bunları tamamladığını ilgili SGK'ya başvurup bir belge isteyecek. İlgili belgeyi işyerine teslim etmesi gerekecek.

Meslektaşların cevabı ile birlikte Yargıtay'ın kararlarına değinmek de faydalı olacaktır. Yargıtay Daireleri arasında görüş farklılıklarının olduğuna da dikkat etmelidir. Buna göre; Yargıtay 9. Hukuk Dairesi'nin 2006/2716 E. 2006/8549 K. ve 04.04.2006 tarihli kararında "işçinin kıdem tazminatı alarak işten ayrılması halinde tekrar işe başlamasının engellenemeyeceğine ancak işçinin işten ayrıldığı anda iradesinin önem taşıdığına, işçinin işten başka bir işe başlamak için ayrıldıysa kıdem tazminatına hak kazanamayacağına, kötüniyetli hareket etmiş sayılacağına ve işvereninde bu halde tazminatın iadesini talep edebileceğine..." karar vermiştir.

Diğer yandan, Yargıtay 22 . Hukuk Dairesi 2012/10954 E. ve 2013/909 K. sayılı ve 25.01.2013 tarihli kararında tamamen görüş değiştirmiştir. Söz konusu karara konu olan davada, davacı davalının 15 yıl sigorta süresi ve 3600 gün prim ödeme gün sayısına ilişkin koşulların oluşması nedeni ile iş akdini feshettiğini çalışanına kıdem tazminatını ödemesi, ancak davalı yanın hakkını kötüniyetli olarak kullanarak kendileri ile aynı işi yapan başka bir firmada kısa süre sonra işe başlaması nedeniyle ödediği kıdem tazminatının iadesi talebine ilişkin dava açmıştır.

Yerel mahkeme yaşlılık aylığı almak için işten ayrılan davalının üç gün sonra benzer iş yapan başka firmada işe başlayarak hakkını kötüye kullandığı gerekçesi ile davanın kabulüne karar vermiştir.

Yargıtay ise 1475 sayılı iş kanununun 14. maddesinin 1. fıkrasının 5. bendi uyarınca davalının 15 yıl sigortalılık ve 3600 gün prim ödeme şartlarını sağladığı için istifa etmesi durumunda kıdem tazminatına hak kazanacağını, 3 gün sonra işe başlamasının hakkın kötüniyetli olarak kullanımı sayılmayacağına" karar vererek yerel mahkemenin kararını bozmuştur.