20-11-2014, 13:04
|
#2
|
|
|
|
|
|
Sayın meslektaşlarım, öncelikle hepinize iyi çalışmalar.
Vekilliğini üstlendiğim bir apartmanın, eski yöneticisi, kat maliklerinden birisinin aidat borçları ile ilgili 2010 yılının Mayıs ayında icra takipleri başlatmıştır. Ancak daha sonra (Hazirarn 2010), borçlu kat maliki ile anlaşarak harici bir uzlaşma tutanağı düzenlemiş ve borcu, faizlerini tamamen silerek ve yarı yarıya indirerek taksitler halinde tahsil etmiştir.Sorun şu ki; kat maliklerinden bu hususta herhangi bir yetki almamıştır. Kat maliklerinin kendisine verdiği yetki, borcu olanlardan tahsilat yapmak için icra takibi başlatmak yönündedir. Eski yöneticinin görevi 2012 yılı Temmuz ayında bitmiş ve o tarihte şu anki yönetim görevi devralmıştır.
Bilindiği gibi; yönetici, kat maliklerine karşı bir vekil gibi sorumludur. Eski yöneticiye karşı, kat maliklerinin uğradığı zararın tazmini için açmayı düşündüğümüz davayla ilgili iki tereddüdüm var.
1. Eski yöneticinin söz konusu fiili, haksız fiil olarak değerlendirilip BK m.72'de düzenlenen, haksız fiil nedeniyle uğranılan zararların tazminine yönelik 2 yıllık zamanaşımı süresi mi uygulanır? Zira eski yöneticinin görevi biteli (Temmuz 2012) 2 seneden fazla zaman geçmiştir. Yoksa, yönetici ile kat malikleri arasında vekalet sözleşmesi olduğu kabul edilip BK m.147/5 'e göre 5 yıllık zamanaşımı mı uygulanır?
2. Dava, KMK Ek-1 madde uyarınca Sulh Hukuk Mahkemesi'nde mi açılmalıdır? Yoksa, uyuşmazlığın KMK'ndan değil, genel hükümlerden kaynaklandığı değerlendirilmesiyle Asliye Hukuk Mahkemesi'nde mi açılmalıdır?
Konu üzerinde fazla düşününce bilgilerim tamamen birbirine karıştı ve işin içinden çıkamadım. Bu nedenle değerli fikirlerinizi paylaşırsanız çok memnun olurum. Şimdiden teşekkürler ve iyi çalışmalar.
|
|
 |
|
 |
|
634 S.K. md. 38/1:Yönetici, kat maliklerine karşı aynen bir vekil gibi sorumludur.
|