![]() |
|
![]() |
|
Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun] |
![]() |
![]() |
#1 |
|
![]() Sevgili meslektaşlarım, müvekkilimin murisinden kalan tapusuz bir taşınmaz, 2008 yılında kardeşi tarafından X’ e satılıyor. 2012 yılında X, Asliye Hukuk Mahkemesin’ de zilyetliğin tespiti ve korunması istemli dava açıyor. Açılan dava satış sözleşmesine tüm mirasçıların taraf olarak katılmaları ve imzalamaları gerektiğinden bahisle reddediliyor. Karar henüz kesinleşmemiş. X’ in tapusuz taşınmaza müdahalesi halen etmektedir. Müvekkilim de X’ in müdahalesinin önlenmesini istiyor.
Zilyetliğe yapılan el atmanın önlenmesi istemli mi dava açmam gerekiyor? Görevli mahkeme ve zamanaşımı nedir? |
![]() |
#2 |
|
![]() Tapusuz da olsa, miras payına dayanarak Sulh hukuk mahkemesinde zilyetliğin korunması davası açılamaz.
Ancak miras payına ve mülkiyet hakkına tecavüz olduğu gerekçesiyle Asliye Hukuk Mahkemesinde hakka dayanan el atamanın önlenmesi davası açabilirsiniz... "Mahkemece; gösterilen gerekçeye katılmak MÜMKÜN DEĞİLDİR. Davacı vekili dava dilekçesinde; davalının duvar yaptığı yerin vekil edenine baba ecdadından kaldığını, buraya taş duvar örmek suretiyle müdahale ettiğini, aynı zamanda geçiş yolunu daralttığını açıklamak suretiyle müdahalenin önlenmesi ve kal İSTEĞİNDE BULUNMUŞTUR. Gerek davacı tarafın açıklamaları ve gerekse davalının yargılama tutanağına geçen beyanlarına göre, uyuşmazlık aynî hakka dayalı olup, TMK.nun 683 (MK.nun 618). maddesi çerçevesinde ÇÖZÜMLENMESİ GEREKİR. Her ne kadar keşif yapılmamış ve delil toplanmamış ise de, taş duvar örülen yerin taraflar dışında üçüncü şahıslarla bir ilgisinin BULUNMADIĞI AÇIKTIR. Bu bakımdan davanın TMK. nun 981. ve devamı maddelerinde öngörülen " zilyetliğin korunması" davası olarak nitelendirilerek görevli mahkemenin Sulh Hukuk Mahkemesi olduğu gerekçesiyle davanın görev yönünden reddine karar verilmiş olması DOĞRU DEĞİLDİR. TMK.nun 683 üncü maddesi uyarınca iddia ve savunma doğrultusunda taraf delillerinin toplanması, bu konuda delillerini sunmaları için taraflara süre ve imkan tanınması, ondan sonra toplanacak deliller çerçevesinde bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde davanın görev yönünden reddine karar verilmiş bulunması usul ve KANUNA AYKIRIDIR." (8. HD 16.6.2004, 4338/4806) Her zaman el atmanın önlenmesini istenebilir” (1. HD, 14.10.2004, 2004/10776 R, 2004/11214) |
![]() |
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk) | |
|
![]() |
||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
El Atmanın Önlenmesi ve ecrimisil İİK 343 | arkhon | Meslektaşların Soruları | 6 | 28-04-2014 10:10 |
El atmanın önlenmesi + ecrimisil | üye11333 | Meslektaşların Soruları | 1 | 12-04-2011 18:54 |
El Atmanın Önlenmesi Davası | Kemosabe | Meslektaşların Soruları | 1 | 07-06-2009 17:04 |
El atmanın önlenmesi... | av.knel | Meslektaşların Soruları | 1 | 30-06-2008 20:51 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |