![]() |
|
![]() |
|
Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun] |
![]() |
![]() |
#1 |
|
![]() Merhaba değerli meslektaşlarım
Müvekkil firmadan ayrılan işçinin kıdem ve ihbar tazminatı hesaplanarak, banka hesabına yollanmış, ancak işçi tarafından ödeme kabul edilmemiş, iade edilmiştir. İşçinin açtığı dava da bilirkişi, kıdem ve ihbar tazminatını, işçiye fesih tarihinde ödenmek istenen tutarla aynı tutarda hesap etmiştir. Bu durumda dava da kıdem ve ihbar tazminatının fesih tarihinde ödenmek istendiği ancak işçi tarafından kötü niyetle kabul edilmediği bu durumun MK 2' i ile bağdaşmadığı, bu sebeple de faiz talebinin fesih tarihinden itibaren işletilmemesi gerektiğini düşünmekteyim. Ancak bu konu ile ilgili Yargıtay kararı bulamadım. Sizin düşünceniz nedir ? Eliniz de Yargıtay kararı varsa paylaşmanızı rica ederim. |
![]() |
#2 | |||||||||||||||||||||||
|
![]()
Bana göre somut durumda işverenin kıdem tazminatı açıklamalı olarak ödediği miktarın, alacaklı işçi tarafından iade edilmesi durumunda borçlu temerrütten kurtulur. Malum kıdem tazminatında temerrüt iş akdinin feshi tarihidir. İşveren bu tarihte temerrüde düşer ve kısmi ödeme halinde bu miktar borcundan kurtulur, bakiye borcu için BK 84 hükümleri uygulanır. Aslında makul ve mantıklı olan işçinin kısmi ödemeyi kabul ile varsa bakiye alacağı için davasını açması idi. Ama yok ödemenin eksik olduğundan bahisle ödemeyi reddediyorsa, ödeme miktarının faizinden işvereni sorumlu tutmak hakkaniyete aykırı olur. Bu nedenle işçinin kıdem tazminatı alacağı hesaplanarak ödeme yapılan düşülmeli, arta kalana fesih tarihinden itibaren faiz uygulanmalı, kabul edilmeyen ödeme miktarına da karar tarihinden itibaren faiz uygulanmalıdır diye düşünüyorum. Saygılar. |
![]() |
#3 |
|
![]() Sayın meslektaşım,
Cevabınız için teşekkür ederim. Ben aynı sizinle aynı şeyi düşünüyorum. somut olayda zaten ödenmek istenen kıdem ve ihbar tazminatı tutarı ile bilirkişi tarafından hesaplanan kıdem ve ihbar tazminatı tutarı aynı. Dolayısıyla kabul edilmeyen tazminat zaten eksik değil. Dava da işçi sadece kıdem ve ihbar değil aynı zamanda fazla mesai ücretlerini ve yıllık izin ücretlerini de talep ediyor. Onlara bir diyeceğimiz yok. Ancak kıdem ve ihbar tazminatı eksiksiz ödenmek istendiği zaman kabul etmeyen işçinin daha sonra dava da yoluyla talep etmesi halinde, mahkemenin bu alacaklar için faizi fesih tarihinden itibaren işletmemesi gerekir kanaatindeyim. Bununla ilgili itirazımızı yaptık ancak Yargıtay kararı bulamıyorum. |
![]() |
#4 |
|
![]() Ben konuyu bir adım daha ileri götürmek istiyorum. İşçinin kendisine ödenen kıdem ve ihbar tazminatını iade etmesinin mantıklı birtek açıklaması olabilir. O da işe iade davası açma hali. Ancak işçi hem kendisine ödenen kıdem ve ihbar tazminatını iade edip akabinde bu alacaklar için dava açmış ise bu davanın açılmasında işverenin kusurundan ya da işverenin davranışının dava açılmasına sebep olmasından bahsetmek mümkün değildir. Başka bir deyişle; kıdem ve ihbar tazminatını ödeyen işveren temerrüde düşmediği için faiz işletilmesi söz konusu olamaz. Bilakis olayda alacaklı temerrüdü söz konusudur. Ayrıca dava açılmasında işverene kusur yüklenmesi mümkün olamayacağından işveren bu davayı kaybetse bile yasal vekalet ücreti ve yargılama giderlerini ödemeye mahkum edilemez. Zira dava açılmasına sebep olan işveren değildir.
|
![]() |
#5 |
|
![]() Sevgili meslektaşım,
Bilirkişi raporundan önce yani işveren tarafından ödenmek istenen kıdem ve ihbar tazminatı tutarının bilirkişi tarafından hesaplanan tutarla aynı olduğu ortaya çıkmadan önce, itirazımıza karşılık davacı vekili işçinin eksik ödemeyi başka ifadeyle eksik ifayı kabul etmek zorunda olmadığını belirtmişti. Tabi üstünde durulması gereken diğer bir husus; işçinin davayı sadece kıdem ve ihbar tazminatı için değil aynı zamanda fazla mesai ve yıllık izin ücreti alacaklarını da talep ederek açmış olması. Bu durumda da yine davanın açılmasına işverenin sebebiyet vermediğinden bahisle vekalet ücreti ve yargılama giderlerinden sorumluluk olmayacağı kanısında mısınız ? |
![]() |
#6 |
|
![]() Sevgili meslektaşım,
Bilirkişi raporundan önce yani işveren tarafından ödenmek istenen kıdem ve ihbar tazminatı tutarının bilirkişi tarafından hesaplanan tutarla aynı olduğu ortaya çıkmadan önce, itirazımıza karşılık davacı vekili işçinin eksik ödemeyi başka ifadeyle eksik ifayı kabul etmek zorunda olmadığını belirtmişti. Tabi üstünde durulması gereken diğer bir husus; işçinin davayı sadece kıdem ve ihbar tazminatı için değil aynı zamanda fazla mesai ve yıllık izin ücreti alacaklarını da talep ederek açmış olması. Bu durumda da yine davanın açılmasına işverenin sebebiyet vermediğinden bahisle vekalet ücreti ve yargılama giderlerinden sorumluluk olmayacağı kanısında mısınız ? İşveren kıdem ve ihbar tazminatlarını eksiksiz olarak ödemiş söylediklerinizden bunu anlıyorum. Yani davacının iddia ettiği gibi eksik ödeme de söz konusu değil. O halde işveren kıdem ve ihbar tazminatı alacaklarının tahsili için açılan davaya sebebiyet vermemiştir. Sebep olmadığı bu alacak kalemleri için kendisine vekalet ücreti ve yargılama masrafı yükletilemeyeceği görüşümde ısrarlıyım. MAhkeme hüküm kurarken masraf ve vekalet ücreti hususunda kabul ve red durumu gibi değerlendirme yapabilir kanaatindeyim . Yani kıdem ve ihbara denk gelen kısmı davacı üzerinde bırakır. Kalan kısmı davalıya yükler. |
![]() |
#7 |
|
![]() Sayın meslektaşım,
Ben de sizinle aynı şekilde düşünüyorum. Tek sorun bunu destekleyecek bir emsal kararın elimde olmaması. Görüşleriniz için teşekkür ederim. |
![]() |
#8 |
|
![]() Bunu talep edin ve talebinizde ısrarcı olun. Emsal kararı siz yaratın... Saygılar...
|
![]() |
#9 | |||||||||||||||||||||||
|
![]() Sayın fyz,
TBK m.101/1: "Birden çok borcu bulunan borçlu, ödeme gününde bu borçlardan hangisini ödemek istediğini alacaklıya bildirebilir." düzenlemesine mesnetle kıdem ve ihbar tazminatları için (banka dekontunda yazılıdır sanırım?) ödeme yapan işverenin, kıdem ve ihbar tazminatına dair dava açılmasına sebebiyet vermediğini savunabilirsiniz. |
![]() |
#10 |
|
![]() Banka aracılığıyla yapılan ödemenin "kıdem tazminatı" ve "ihbar tazminatı" şeklinde açıklama ile yapılıp yapılmadığına bakmak lazım.
Eğer böyle bir açıklama ile yatırılmamış ise işçi bunun hangi alacak kalemine ilişkin olduğunu bilemeyecektir. Birde işçilik alacaklarının belirsiz alacak olduğu gerçeği de var. |
![]() |
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk) | |
|
![]() |
||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
Emekli işçinin Kıdem Tazminatı Talebi | Yerleşik Yabancı | Meslektaşların Soruları | 2 | 19-09-2012 08:37 |
işçinin uyuması, kıdem tazminatı | Ali Osman Toprak | Meslektaşların Soruları | 5 | 20-07-2012 17:17 |
istifaya zorlanan işçinin kıdem tazminatı | aynur2075 | Meslektaşların Soruları | 26 | 19-06-2009 20:28 |
emekli çalışan işçinin kıdem tazminatı | av.mansur | Meslektaşların Soruları | 2 | 29-09-2007 00:43 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |