![]() |
|
![]() |
|
Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun] |
![]() |
![]() |
#1 |
|
![]() Sorum basit sayın meslektaşlarım. TMK 166/3 uyarınca anlaşmalı boşanmış ancak protokolde eşya talebi olmadığı belirtilmiş fakat ziynet kelimesi dahi kullanılmamış, mahkemede de (malum katibin hazırladığı matbu taraf beyanlarınca) ziynet talebi olmadığı beyan edilmiş ziynet hususunda talep olmadığından karar vermeye yer olmadığına karar verilerek boşanmalarına karar verilmiş ve karar temyiz edilmeksizin kesinleşmiştir.
Aradan geçen 4 ay sonra Müvekkil anlaşmalı boşanma sırasında verdiği çocuğun velayetini almak ve evlilik sırasında ödünç verdiği ziynetlerin iadesi için ayrı ayrı dava açmış ancak Ziynet davası ön inceleme aşamasında "KESİN HÜKÜM" gerekçesi ile reddolunmuştur. Temyiz edeceğiz ve sizce hangi hususların altı çizilmelidir. Anlaşmalı boşanmış olmak ziynet davasına engel midir? *Protokolde ziynet eşyalarına ilişkin aldım, almıyorum, feragat ettim, istemiyorum, anlaştık, uzlaştık, paylaştık gibisinden bir ifade yoktur. *Mahkemede ki duruşmada da ziynet talebi olmadığı belirtilmiştir. --Ancak mahkeme protokol neyse de mahkemede talebi olmadığını beyan etmiştir. Bu mahkeme içi ikrar bizi bağlar burada kesin hüküm vardır dedi reddetti... Mahkemede talebi olmadığını beyan etmesi bu haktan feragat ettiği anlamına mı gelir? Ayrıca talep olmadığından ziynet eşyası hususunda karar vermeye yer olmadığı ifadesi nasıl daha sonra açılan ziynet davasında kesin hüküm etkisine sebep olabilir? Ortada ziynete ilişkin verilmiş bir karar yok. Bu tür bir dava açmış, olan meslektaşım var ise özellikle akibeti ne oldu onu merak ediyorum. Tüm meslektaşlarıma tecrübe, fikir, görüş ve önerileri için teşekkürler |
![]() |
#2 |
|
![]() Sayın Av.Ali YILMAZKARA
Ortada ziynete ilişkin verilmiş karar olmasa da müvekkilinizin duruşmada ziynet talebi olmadığını belirtmesi feragat anlamındadır diye düşünüyorum.Hatta açıkça ziynet talebi olmadığını belirtmeseydi bile bu durumda dahi alamayacağın düşünürdüm.ÇÜnkü protokol dışındaki konularda anlaşmış gibi görünürler.Yoksa protokole dayalı anlaşmanın bi mantığı kalmazdı. |
![]() |
#3 |
|
![]() Daha bir kaç gün önce gazetelerde benzer bir konuyla ilgili Yargıtay'ın kararından bahsediliyordu.Gazetede yayınlanan haber metni aşağıdadır.Yol gösterici olabilir.
"Yargıtay, anlaşmalı boşandıktan sonra, boşanma nedeniyle manevi tazminat istenemeyeceğine hükmetti. Yargıtay 2. Hukuk Dairesi, anlaşmalı boşandıktan sonra boşanma nedeniyle manevi tazminat istenemeyeceğine hükmetti. Manisa'nın Sarıgöl ilçesinde bir çift anlaşarak boşandı. Ancak kadın davanın sonuçlanmasının ardından, eşinin evlilik birliğinde sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiği gerekçesiyle manevi tazminat davası açtı. Sarıgöl Asliye Ceza Mahkemesi, davayı kabul ederek, aldatan kocanın boşandığı karısına tazminat ödemesine hükmetti. Kararın temyiz edilmesi üzerine dosyayı görüşen Yargıtay 2. Hukuk Dairesi, yerel mahkemenin kararını oybirliğiyle bozdu. Daire'nin kararında, tarafların anlaşmaları üzerine Türk Medeni Kanunu'nun ilgili maddesi gereğince boşanmalarına karar verildiği ve boşanma kararının kesinleştiği hatırlatıldı. Boşanma kararı tarafların anlaşmasına dayandığına göre, davacının boşanmadan sonra boşanma sebebiyle artık manevi tazminat talep etmesinin mümkün olmadığı vurgulanan kararda, ''Çünkü böyle bir durumda tarafların boşanmanın mali sonuçlarına ilişkin aralarındaki ihtilafı nihai olarak çözdükleri ve ilişkilerin tasfiye ettikleri kabul edilir. Bu itibarla anlaşmalı boşanmadan sonra artık boşanma sebebiyle tazminat istenemez. Bu bakımdan dava reddedilmelidir'' denildi." |
![]() |
#4 |
|
![]() Tazminat ve nafaka konusunda hem fikirim anlaşmalı boşanma halinde bunlar istenemiyor. Çünkü burada boşanmanın fer'isi olmaması da etkili. Ziynet ve genel anlamda boşanmanın feri olmadığından Mal rejiminin tasfiyesi ve ziynet talepleri boşanma davasında istense dahi hakim bu hususta karar veremez.
Çünkü ayrı bir davanın konusudur. Harç yatırılması gerekmektedir. Daha sonra ilgisi nedeni ile birleştirilebilinir. Ancak bana göre protokolde hiç bir şekilde değinilmeyen ziynet talebi, sırf anlaşmalı boşanmanın düzenlenmesi ile "her konuda anlaşıldığı" karinesine takılmamalıdır. Takılırsa kanunun ruhuna aykırı olacaktır. Neticede herkes avukat kanalı ile hazırlatmıyor protokolü... Yahut kendisine dayatılan protokolü imzalamadan önce bir avukata göstertemiyor. Ya da bazen sırf bir an evvel boşanabilmek için (şiddet, tehlike, daha başka baskı) sebebi ile bir an önce kurtulmak için maddi konuları gündemde tutmayabiliyor. Keza bizim müvekkilin durumu da budur. Aldatan, şiddet uygulayan kocaya karşı avukatsız boşanma davası açıyor dava açıldıktan kısa süre sonra karşı taraf gel anlaşmalı boşanalım bitsin bu dava diyor, müvekkil bir an önce bitecek diye seviniyor imzalıyor... Hakkaniyete aykırı değil mi? İstisnai ayrık bir durum yok mudur? Ziynet eşyası talebim yoktur demek bunu talep etmiyorum çünkü aldım anlaştım yahut feragat ettim anlamına mı gelir? Böyle mi yorumlanmalıdır. Hatta bizim olayda ziynete ilişkin talep olmadığı bile yer almamakta tamamen boş/unutulmuş bir durum olarak görünmekte. Mahkemede alakasız bir şekilde katibin duruşma öncesi protokole bakmadan her anlaşmalı boşanma davasında hazırladığı metin copy/paste yapılmakta Müvekkilin "Boşanmak istiyorum başka birşey istemiyorum" demesi nedeni ile metinde ziynet eşyası talebim yoktur şeklinde ifade geçmekte ve müvekkil imza atmaktadır. Gerekçeli karar da dahi eşya ve ziynet hususunda talep olmadığından bu hususta karar vermeye yer olmadığı şeklinde ifade geçmektedir. Hani ziynete ilişkin hüküm? ki kesin hüküm olsun... Ya da aynanın arkası; Ziynete ilişkin önümüze engel olarak çıkan "kesin hüküm" atıfta bulunulan boşanma davasının gerekçeli kararında yer alan, "ziynet eşyası talebi olmadığından bu hususta karar vermeye yer olmadığına dair kurulan hüküm" eee? bu şimdi engel bir kesin hüküm müdür? Afedersiniz ama kabak gibi biz bu hususta hüküm vermedik demiş mahkeme... |
![]() |
#5 | |||||||||||||||||||||||
|
![]() Araştırma yaparken tamda olayıma kilit cevap veren bir yargıtay kararı buldum heyecanla ve mutlulukla paylaşıyorum
![]() Kesin hüküm gerekçesi ile red kararı meslekten soğutmuştu! Hakkani olmayan durumlar söz konusu olduğunda adalete güvenmek ister insan, adalete de güvenemezse kime güvenecek? Yanlış hüküm Yargıtaydan döner inşallah ![]() ![]()
|
![]() |
#6 |
|
![]() Sayın Av.Ali YILMAZKARA
Karar için teşekkür ettim.Olumsuz yorum yapmıştım ama bulduğunuz karara ikna oldum.Hep umutlu olmanız dileğiyle ![]() |
![]() |
#7 |
|
![]() Ziynet eşyalarının iadesi davası boşanmanın ferilerinden değildir. Mal rejiminin tasfiyesi kapsamında değildir. Tamamen mülkiyet hakkına dayanan bir dava çeşididir. Dolayısıyla boşanmanın mali ve hukuki sonuçlarına ilişkin düzenlenecek protokolde ancak bu ziynet eşyaları tek tek sayılır ve kadın tarafından teslim alındığı belirtilirse, ilerde kadının dava açmasına engel olur kanaatindeyim. Ya da en azından "her iki taraf da diğer tarafta ziynet eşyaları da dahil olmak üzere herhangi bir kişisel malının bulunmadığını kabul etmektedir" gibi bir maddenin protokolde yer alması gerekir diye düşünüyorum. Aksi halde kadın her zaman mülkiyet hakkına dayanarak bu davayı açabilir kanaatindeyim. Mahkemedeki beyanı da sadece o davada bu hakkını talep etmediğini gösterir, yoksa mülkiyet hakkından tamamen vazgeçtiğini göstermez diye düşünüyorum.
|
![]() |
#8 |
|
![]() Bakalım temyiz dilekçemi gönderdim neticeyi paylaşırım
![]() |
![]() |
#9 |
|
![]() Sayın Meslektaşım. Acaba bu davada temyiz sonuçlandı mı? Eğer sonuçlandıysa karar hakkında bilgi verebilir misiniz?
|
![]() |
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk) | |
|
![]() |
||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
Mal Ayrılığı Sözleşmesi Alacağa Engel midir? | avukatlutfi | Meslektaşların Soruları | 1 | 21-01-2013 10:14 |
Ceza kovuşturması staja başlamaya engel midir? | Av.Ecem29 | Hukuk Stajı ve Meslek Seçimi | 0 | 10-09-2012 20:31 |
Anlaşmalı boşanma sonrası mal tasfiyesi ve ziynet eşya davası | Av. Aylin Kaya | Meslektaşların Soruları | 3 | 28-06-2012 15:00 |
Arşiv kaydı memuriyete engel midir? | Burak Demirci | Meslektaşların Soruları | 1 | 09-08-2011 10:27 |
Babanın mahkumiyeti hakimliğe engel midir? | Av.Özdemir | Meslektaşların Soruları | 5 | 10-12-2007 10:51 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |