Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Kamu Bankalari İcra İnkar Tazmİnati Ödemez Mİ ?

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 28-02-2013, 14:36   #1
av.medine

 
Varsayılan Kamu Bankalari İcra İnkar Tazmİnati Ödemez Mİ ?

İtirazın kaldırılması davasında bir kamu bankası ile karşılıklı davamız var. Dava kısmen kabul kısmen red olacak gibi gözüküyor ve bu kısmen kabul sebebi ile kamu bankasına icra inkar tazminatı yolu gözükmüş gibi. Fakat son celse banka avukatı ; 5411 sayılı kanun geçici 13.-18. maddeleri gereği kamu bankaları icra inkar tazminatı ödemez şeklinde bir beyan sundu.
Davanın konusu gereği bankanın ağır kusuru mevcut. Çünkü davacı müvekkilin kefili olduğu bir krediye istinaden yatırılan paranın bir kısmını ; müvekkilin kefili olmadığı borçlunun başka bir kredisine kullanmışlar. Şube bu durumu baştan beri inkar etti; fakat merkezden gelen cevap ile kabul etmek zorunda kaldı.
Şimdi bu açık olayda icra inkar tazminatı doğmaz mı ? Açıkçası adı geçen kanunun geçici maddelerine ulaşamadım. Bilgisi olan meslekdaşlar bizleri de bilgilendirir ise teşekkür ederiz.
Old 28-02-2013, 14:44   #2
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan av.medine
İtirazın kaldırılması davasında bir kamu bankası ile karşılıklı davamız var. Dava kısmen kabul kısmen red olacak gibi gözüküyor ve bu kısmen kabul sebebi ile kamu bankasına icra inkar tazminatı yolu gözükmüş gibi. Fakat son celse banka avukatı ; 5411 sayılı kanun geçici 13.-18. maddeleri gereği kamu bankaları icra inkar tazminatı ödemez şeklinde bir beyan sundu.
Davanın konusu gereği bankanın ağır kusuru mevcut. Çünkü davacı müvekkilin kefili olduğu bir krediye istinaden yatırılan paranın bir kısmını ; müvekkilin kefili olmadığı borçlunun başka bir kredisine kullanmışlar. Şube bu durumu baştan beri inkar etti; fakat merkezden gelen cevap ile kabul etmek zorunda kaldı.
Şimdi bu açık olayda icra inkar tazminatı doğmaz mı ? Açıkçası adı geçen kanunun geçici maddelerine ulaşamadım. Bilgisi olan meslekdaşlar bizleri de bilgilendirir ise teşekkür ederiz.

Geçici maddeleri aşağıya aktardım

Alıntı:
GEÇİCİ MADDE 13.- Sermayesinin yarıdan fazlası kamu kurum ve kuruluşlarına ait olan ya da hisselerinin çoğunluğu üzerinde bu kurum ve kuruluşların idare ve temsil yetkisi bulunan ve özel kanunla kurulmuş bankalarda (Tasfiye Halinde T. Emlak Bankası A.Ş. dahil ) 26.12.2003 tarihinden önce bankacılık teamüllerine göre teminatlı ve/veya yetersiz teminatlı kredi kullanıp da vadesi geçtiği halde henüz ödenmemiş, süresi uzatılmamış veya yeniden yapılandırılmamış kredileri kullananlar ya da yeniden yapılandırma şartlarını ihlal edenler ile münferit veya karşılıklı verilen banka teminat mektupları, kabul kredileri ve avaller, taşınır ve taşınmaz rehni, ipotek, üst hakkı, intifa hakkı ve oturma hakkı gibi her türlü sınırlı ayni hak tesisine ilişkin sözleşmeden doğan hakların da diğer bankaların ve üçüncü kişilerin muvazaadan ari hakları aleyhine olmamak üzere Fon alacaklarının tahsiline ilişkin 123, 134, 136, 137, 138, 140, 142 ve 165 inci madde hükümleri, tasarrufun iptali davalarında aciz vesikası şartı aranmaması, (...) (*) dahil bankalarınca uygulanır.
_____

(*) Geçici Madde 13 ün "... tüzel kişilerin kanuni temsilcileri ile borçlu veya borçla diğer ilgililerin yurt dışına çıkmasını yasaklama ..." bölümü, Anayasa Mahkemesi'nin 8.12.2007 tarih ve 26724 sayılı R.G.'de yayımlanan, 18.10.2007 T., 2007/4 E. ve 2007/81 K. sayılı Kararı ile iptal edilmiştir.
_____

GEÇİCİ MADDE 14.- 13.11.1996 tarihli ve 4208 sayılı Kanunun 2 nci maddesinin (a) bendinin (6), (7) ve (8) numaralı bentleri ile bu Kanunla yürürlükten kaldırılan 4389 sayılı Kanunun 15/a maddesi ve 22 nci maddesinin (4) numaralı fıkrasında sayılan ceza ve hukuk davalarını kovuşturan, soruşturan ve yürüten Cumhuriyet savcıları ile hakimler bu işleri ivedilikle yürütürler ve görevleri süresince disiplin nedenleri hariç mazeretleri ve istemleri olmadıkça üç yıl süre ile başka bir yere veya göreve atanamazlar. Görev süresi dolanlar tekrar atanabilirler.

GEÇİCİ MADDE 15.- Bu Kanunun yayımı tarihinden önce iflas etmiş olan bankaların tasfiyesi, tekemmül ettirilen işlemler ve yapılan sıra cetvelleri saklı kalmak kaydıyla iflas idareleri tarafından bu Kanun hükümlerine göre yürütülür. Bu maddenin uygulanmasında iflas idareleri bu Kanunun 106 ncı ve 140 ıncı maddesinde Fona verilen yetkileri haizdir.

GEÇİCİ MADDE 16.- Bu Kanun ile Fon alacağının tahsili bakımından yarar görülerek zamanaşımı ve diğer konularda Fon lehine getirilen hükümler makable şamildir.

GEÇİCİ MADDE 17.- Kurul Başkanı ve Fon Kurulu Başkanı hariç olmak üzere, Kurula ve Fon Kuruluna ilk atanan üyelerin üçte biri iki yılda bir yenilenir. İkinci yılın sonunda kur'a sonucu üyelikleri sona eren üyeler bir defalığına tekrar atanabilir.

GEÇİCİ MADDE 18.- Bu Kanunun yayımını izleyen bir ay içerisinde mülga 4389 sayılı Kanunla kurulan Güvence Fonu tutarları Fona devredilir.

Old 28-02-2013, 14:51   #3
üye7160

 
Varsayılan

T.C. YARGITAY
19.Hukuk Dairesi

Esas: 2009/1074
Karar: 2009/10297
Karar Tarihi: 09.11.2009

İTİRAZIN İPTALİ DAVASI - KREDİ KARTI SÖZLEŞMESİNDEN KAYNAKLANAN ALACAĞIN TAHSİLİ İSTEMİ - DAVACI BANKANIN KÖTÜ NİYET TAZMİNATIYLA SORUMLU TUTULAMAYACAĞI - BANKA ALEYHİNE TAZMİNATA HÜKMEDİLMESİNİN İSABETSİZLİĞİ - HÜKMÜN BOZULDUĞU

ÖZET: 5411 sayılı Bankacılık Kanunu'nun geçici 13. maddesi yollamasıyla aynı kanunun 138. maddesi uyarınca davacı bankanın kötü niyet tazminatıyla sorumlu tutulamayacağı hususu gözden kaçırılarak yanılgılı gerekçelerle davacı banka aleyhine tazminata hükmedilmesi bozmayı gerektirmiştir.

(818 S. K. m. 484) (5411 S. K. m. 138, Geç. m. 13) (2004 S. K. m. 67)

Dava: Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Karar: Davacı vekili, müvekkilinin kredi kartı sözleşmesinden kaynaklanan alacağının tahsili için başlatılan icra takibinin davalıların haksız itirazı sonucu durduğunu belirterek itirazın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalılar vekili, müvekkillerinin kredi kartı sözleşmesini kefile olarak imzaladıklarını, sorumluluklarının sözleşme tarihindeki kredi kartı limiti ile sınırlı olduğunu bildirerek davanın reddi gerektiğini savunmuştur.

Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre, davalıların kefil sıfatıyla sözleşmeyi imzaladıkları, davalıların kefalet limitlerinin olmadığı BK.nun 484. maddesi uyarınca kefaletin geçerli olabilmesi için sözleşmenin yazılı şekilde yapılması ve kefilin sorumlu olacağı muayyen miktarın gösterilmesi gerektiği gerekçeleriyle davanın reddine ve davacının %40 oranında tazminatla sorumluluğuna karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.

1- Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan öteki temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.

2- 5411 sayılı Bankacılık Kanunu'nun geçici 13. maddesi yollamasıyla aynı kanunun 138. maddesi uyarınca davacı bankanın kötü niyet tazminatıyla sorumlu tutulamayacağı hususu gözden kaçırılarak yanılgılı gerekçelerle davacı banka aleyhine tazminata hükmedilmesi bozmayı gerektirmiştir.

Sonuç: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle hükmün temyiz eden davacı yararına BOZULMASINA, 09.11.2009 gününde oybirliği ile karar verildi. (¤¤)
Old 28-02-2013, 14:52   #4
üye7160

 
Varsayılan

**************************************
Kanun No: 5411
Bankacılık Kanunu (BK)

Kabul Tarihi: 19.10.2005
R.G. Tarihi: 01.11.2005
R.G. No: 25983

Fon alacaklarının takip ve tahsiline ilişkin istisnalar

MADDE 138 - Fonun taraf olduğu her türlü dava ve icra takiplerinin kısmen veya tamamen Fon aleyhine neticelenmesi hâlinde, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununda yazılı tazminat ve cezalar Fon hakkında uygulanmaz.

Bu Kanunun 107 nci maddesi uyarınca bir bankanın, borçlarının, taahhütlerinin yüklenilmesi veya alacaklarının devralınması hâlinde, bu borç, taahhüt ve alacaklarla ilgili olarak açılmış veya açılacak dava ve icra takiplerinde kanunlarda yazılı zamanaşımı ve hak düşürücü süreler dâhil her türlü süre, alacağın devralındığı veya borcun, taahhüdün yüklenildiği tarihten itibaren Fon bakımından dokuz ay süre ile durur.

Bu Kanunun uygulanmasına ilişkin olarak Fonun yapılan ihalelere iştirak etmesi hâlinde teminat şartı aranmaz.

Fonun alacaklı olduğu ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu uyarınca yapılan takiplerde borçlular tarafından yapılan itirazlar satış dışında takip işlemlerini durdurmaz.

Fonun alacaklı olduğu dosyalarda yaptırılan kıymet takdirleri ile satış ilânlarının borçlular dışındaki ilgililere tebliği, ilânda belirtilen süreler geçerli olmak kaydıyla, varsa bilinen son adreslerine yapılacak tebligat ile yoksa keyfiyetin ilanen tebliği suretiyle yapılır.

Fonun alacaklısı olduğu icra dosyalarında Fona ödenmesi gereken satış bedelleri sıra cetvelinin kesinleşmesi beklenmeksizin teminatsız olarak ödenir.
Old 28-02-2013, 15:02   #5
üye7160

 
Varsayılan

T.C. YARGITAY
19.Hukuk Dairesi

Esas: 2009/1067
Karar: 2009/10296
Karar Tarihi: 09.11.2009

İTİRAZIN İPTALİ DAVASI - DAVANIN İTİRAZIN İPTALİ DAVASI OLDUĞU HALDE ALACAK DAVASI GİBİ HÜKÜM KURULAMAMASI - DAVACI BANKANIN 2004 SAYILI YASADA HÜKME BAĞLANAN TAZMİNATLARDAN MUAF OLDUĞU - ALEYHE KÖTÜ NİYET TAZMİNATINA HÜKMEDİLMESİNİN İSABETSİZLİĞİ

ÖZET: Dava, itirazın iptali davası olduğu halde alacak davası gibi hüküm kurulması doğru değildir. Öte yandan davacı banka 2004 sayılı yasada hükme bağlanan tazminatlardan muaf olduğu halde aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilmesi de isabetsizdir.

(2004 S. K. m. 67) (5411 S. K. m. 138, Geç. m. 13)

Dava ve Karar: Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Davacı vekili, müvekkili bankanın kredi kartı sözleşmesinden kaynaklanan alacağının tahsili için başlatılan icra takibinin davalıların haksız itirazı sonucu durduğunu belirterek itirazın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalılar vekili, Eskil İcra Daireleri ve Mahkemelerinin yetkili olduğunu, müvekkillerinin dava dışı H. Ü.'ye 100 YTL için kefil olduklarını, limit artışlarında müvekkillerinin onayının alınmadığını, icra takibinde 100 YTL ve buna işleyecek yasal faizi kabul ettiklerini, ancak davacının takibin tamamı üzerinden dava açtığını bildirerek davanın reddini savunmuştur.

Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre, davalıların 08.05.1998 tarihinde 100 YTL limit için sözleşmeyi kefil sıfatıyla imzaladıkları gerekçesiyle davanın 100 YTL'lik bölümü için kabulüne, 100 YTL.nin takipten itibaren işleyecek yasal faiziyle davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin ve icra inkar tazminatı talebinin sübut bulmadığından reddine, reddedilen miktar üzerinden davacının % 40 oranına denk gelen 1428 YTL icra inkar tazminatıyla sorumluluğuna karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.

1- Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan öteki temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.

2- Dava, itirazın iptali davası olduğu halde alacak davası gibi hüküm kurulması doğru değildir. Öte yandan 5411 sayılı Bankacılık Kanunu'nun geçici 13. maddesi yollamasıyla aynı kanunun 138. maddesi uyarınca davacı banka İİK.nda hükme bağlanan tazminatlardan muaf olduğu halde aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilmesi de isabetsizdir.

Sonuç: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin öteki temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte belirtilen sebeplerle hükmü temyiz eden davacı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde reddine, 09.11.2009 gününde oybirliği ile karar verildi. (¤¤)
Old 28-02-2013, 15:10   #6
AV.FİLİZ AY

 
Varsayılan

sadece bankacılık kanunu ilgilendiren fonlara ilişkin bir düzenleme mi yoksa bütün fonlar uygulama sahasına giryor mu?icra-inkar tazminatı açısından?Yukardaki kanun uygulamasından hiç haberdar değildim bu arada.teşekkürler.
Old 28-02-2013, 15:37   #7
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan

Sorudaki bankanın TMSF'ye devredilen bir banka olup olmadığı belli değildir.Eğer TMSF'ye devredilen bir banka ise, Sayın Yıldız Hukuk'un sunduğu kararlar olaya uygulanacaktır.

Eğer banka, TMSF'ye devredilmeyen bir banka ise kararlar ve davadaki banka vekilinin savunmasına itibar edilmemesi gerektiğini düşünüyorum. Ben aradan uzun süre geçtiği için sorudaki bankanın TMSF'ye devredilmiş bankalardan olmadığını tahmin ediyorum.
Old 28-02-2013, 15:55   #8
olgu

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Suat Ergin
Ben aradan uzun süre geçtiği için sorudaki bankanın TMSF'ye devredilmiş bankalardan olmadığını tahmin ediyorum.

Öyle demeyin, takip ettiğim 3 dosyada davacı Marmarabank İflas İdaresi
Old 28-02-2013, 16:09   #9
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan olgu
Öyle demeyin, takip ettiğim 3 dosyada davacı Marmarabank İflas İdaresi

Dava konusu nedir?
Old 28-02-2013, 16:10   #10
olgu

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Suat Ergin
Dava konusu nedir?

Kredi alacağı.

Fona devredilen bankaların alacaklarında zamanaşımı 20 yıl olduğundan devam ediyor
Old 28-02-2013, 16:15   #11
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan olgu
Kredi alacağı.

Fona devredilen bankaların alacaklarında zamanaşımı 20 yıl olduğundan devam ediyor

Ben yine de sorudaki bankanın, TMSF'ye devredilenlerden olmadığını iddia ediyorum. Mesajın içindeki şifreleri çözdüm, çünkü. Bir teşekkürüne bahse girerim.
Old 28-02-2013, 16:20   #12
olgu

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Suat Ergin
Ben yine de sorudaki bankanın, TMSF'ye devredilenlerden olmadığını iddia ediyorum. Mesajın içindeki şifreleri çözdüm, çünkü. Bir teşekkürüne bahse girerim.

Neden olmasın

Ancak sorudaki bankanın bende fona devredilen bankalardan olmadığını düşünüyorum, öyle olsaydı banka vekili bu hususun altını çizerdi.

Soru için şunu eklemek istiyorum. Anladığım kadarıyla burada siz haksız takip sonucu kötüniyet tazminatı istiyorsunuz. Bunun için gerçersiz sözleşmeye dayanılarak yapılan takiplerde kötüniyet tazminatını yargıtay bozmakta.

Kötüniyet tazminatını genellikle sonradan doldurulan sözleşme/kefalet miktarı için uygulamaktalar...
Old 28-02-2013, 17:01   #14
üye7160

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Suat Ergin
Sorudaki bankanın TMSF'ye devredilen bir banka olup olmadığı belli değildir.Eğer TMSF'ye devredilen bir banka ise, Sayın Yıldız Hukuk'un sunduğu kararlar olaya uygulanacaktır.

Eğer banka, TMSF'ye devredilmeyen bir banka ise kararlar ve davadaki banka vekilinin savunmasına itibar edilmemesi gerektiğini düşünüyorum. Ben aradan uzun süre geçtiği için sorudaki bankanın TMSF'ye devredilmiş bankalardan olmadığını tahmin ediyorum.

2.kararda fondan hiç bahsetmiyor
Old 28-02-2013, 17:10   #15
üye7160

 
Varsayılan

T.C. YARGITAY
19.Hukuk Dairesi

Esas: 2006/9995
Karar: 2007/2823
Karar Tarihi: 22.03.2007

İTİRAZIN İPTALİ DAVASI - İCRA İNKAR TAZMİNATI İSTEMİ - FON ALACAKLARININ TAHSİLİNE İLİŞKİN HÜKÜMLER - TASARRUFUN İPTALİ DAVALARINDA ACİZ VESİKASI ŞARTI ARANMAMASI - ALEYHE SONUÇLANAN DAVA VE İCRA TAKİPLERİNDE FON HAKKINDA TAZMİNAT VE CEZA UYGULANMAYACAĞI

ÖZET: Yasada fon alacaklarının tahsiline ilişkin hükümler ve tasarrufun iptali davalarında aciz vesikası şartı aranmaması tüzel kişilerin kanuni temsilcileri ile borçlu ve borçla diğer ilgililerin yurt dışına çıkmasını yasaklama dahil bankalarınca uygulanır denilmekte ve fonun taraf olduğu her türlü dava ve icra takiplerinin kısmen veya tamamen fon aleyhine neticelenmesi halinde 2004 Sayılı İcra İflas Kanunu’nda yazılı tazminat ve cezalar fon hakkında uygulanmaz hükmü yer almaktadır. Yasa maddeleri gözetilmeden davalı banka aleyhine yüzde kırk icra tazminatına hükmedilmesi doğru görülmemiştir.

(2004 S. K. m. 67, 69) (5411 S. K. m. 123, 134, 136, 137, 138, 140, 142, 165, Geç. m. 13)

Dava: Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Karar: Davacı vekili, müvekkilinin 2004 yılında keşidecisi dava dışı 3.kişi tarafından verilmiş yedi adet çek ile alacaklı olduğunu, çek tarihlerinde çeklerin verildiği T. Halk Bankası Alaşehir Şubesine tahsil için ibraz edildiğinde tümü ile karşılıksız çıkıp, davalı bankaca bir ödeme yapılmadığını, çek keşidecisi hakkında girişilen icra takibin de tahsilat yapılamadığını, çekler hesabının bulunduğu davalı banla aleyhinde bankanın her çek yaprağı için sorumlu olduğu tutarların tahsili için girişilen icra takibine itiraz edildiğini belirterek itirazın iptaline, takibin devamına, tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalı banka vekili, bankanın çeklerle ilgili ödeme yükümünün, ibraz süresinde ve çekil ibrazı anında talep edilerek çek aslının bankaya teslimi ile doğabildiğini, davacı yanca bankadan ödeme talebi olmadan icra takibine girişilmesiyle bu talebinden feragat ettiğini, çekin ibrazında karşılıksız olduğunun belirlendiği anda talep edilmeyen davalının ödemekle yükümlü olduğu tutarın sonra istenemeyeceğini bildirerek davanın reddi ile tazminata karar verilmesini istemiştir.

Mahkemece muhatabı davalı banka olan yedi adet çekin karşılıksız kaldığı, bankanın yaprak bedellerini ödemekten kaçındığı, karşılıksız çekte bankanın sorumlu olduğu miktarın istenmesinin süreye bağlı olmadığı gibi çek asıllarının bankaya teslimi zorunluluğu da bulunmadığı Merkez Bankasının belirlediği miktarın 19.1.2004 tarihinden itibaren her yaprak için 310.00 YTL olduğundan davalının itirazının iptaline, takibin devamına, hükmolunan tutarın %40’ı oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiş hüküm davalı banka vekili tarafından temyiz edilmiştir.

1- Dosyadaki yatara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.

2- 5411 Sayılı Bankacılık Kanununun geçici 13. maddesinde <Sermayesinin yarıdan fazlası kamu kurum ve kuruluşlarına ait olan ya da hisselerinin çoğunluğu üzerinde bu kurum ve kuruluşların idare ve temsil yetkisi bulunan ve özel kanunla kurulmuş bankalarda (Tasfiye Halinde T.Emlak Bankası A.Ş dahil) 26.12.2003 tarihinden önce bankacılık teamüllerine göre teminatlı ve/veya yetersiz teminatlı kredi kullanıp da vadesi geçtiği halde henüz ödenmemiş, süresi uzatılmamış veya yeniden yapılandırılmamış kredileri kullananlar ya da yeniden yapılandırma şartlarını ihlal edenler ile münferit veya karşılıklı verilen banka teminat mektupları, kabul kredileri ve avaller, taşınır ve taşınmaz rehni, ipotek üst hakkı, intifa hakkı, ve oturma hakkı gibi her türlü sınırlı ayni hak tesisine ilişkin sözleşmeden doğan haklarında diğer bankaların ve üçüncü kişilerin muvazaadan ari hakları aleyhine olmamak üzere fon alacaklarının tahsiline ilişkin 123, 134, 136, 137, 138, 140, 142 ve 165 nci madde hükümleri, tasarrufun iptali davalarında aciz vesikası şartı aranmaması tüzel kişilerin kanuni temsilcileri ile borçlu ve borçla diğer ilgililerin yurt dışına çıkmasını yasaklama dahil bankalarınca uygulanır> denilmekte, aynı kanunun 138/1. maddesinde, <Fonun taraf olduğu her türlü dava ve icra takiplerinin kısmen veya tamamen fon aleyhine neticelenmesi halinde 2004 sayılı İcra İflas Kanununda yazılı tazminat ve cezalar fon hakkında uygulanmaz> hükmü yer almaktadır.

Mahkemece anılan yasa maddeleri gözetilmeden davalı banka aleyhine %40 icra tazminatına hükmedilmesi doğru görülmemiştir.

Sonuç: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle hükmün temyiz eden davalı yararına BOZULMASINA, 22.03.2007 gününde oybirliği ile karar verildi. (¤¤)

KAMU BANKALARI DA BU HÜKME DAHİL EDİLMİŞ ANLADIĞIM KADARI İLE.
Old 28-02-2013, 17:11   #16
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan YILDIZ HUKUK
2.kararda fondan hiç bahsetmiyor

Evet. Fona ait olmayan bir bankadan da söz etmiyor. Ama atıfta bulunulan maddelere bakınca Fon'a ait bir banka olduğunu tahmin edebiliyorum.
Old 28-02-2013, 17:14   #17
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan YILDIZ HUKUK
T.C. YARGITAY
19.Hukuk Dairesi

Esas: 2006/9995
Karar: 2007/2823
Karar Tarihi: 22.03.2007

İTİRAZIN İPTALİ DAVASI - İCRA İNKAR TAZMİNATI İSTEMİ - FON ALACAKLARININ TAHSİLİNE İLİŞKİN HÜKÜMLER - TASARRUFUN İPTALİ DAVALARINDA ACİZ VESİKASI ŞARTI ARANMAMASI - ALEYHE SONUÇLANAN DAVA VE İCRA TAKİPLERİNDE FON HAKKINDA TAZMİNAT VE CEZA UYGULANMAYACAĞI

ÖZET: Yasada fon alacaklarının tahsiline ilişkin hükümler ve tasarrufun iptali davalarında aciz vesikası şartı aranmaması tüzel kişilerin kanuni temsilcileri ile borçlu ve borçla diğer ilgililerin yurt dışına çıkmasını yasaklama dahil bankalarınca uygulanır denilmekte ve fonun taraf olduğu her türlü dava ve icra takiplerinin kısmen veya tamamen fon aleyhine neticelenmesi halinde 2004 Sayılı İcra İflas Kanunu’nda yazılı tazminat ve cezalar fon hakkında uygulanmaz hükmü yer almaktadır. Yasa maddeleri gözetilmeden davalı banka aleyhine yüzde kırk icra tazminatına hükmedilmesi doğru görülmemiştir.

(2004 S. K. m. 67, 69) (5411 S. K. m. 123, 134, 136, 137, 138, 140, 142, 165, Geç. m. 13)

Dava: Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Karar: Davacı vekili, müvekkilinin 2004 yılında keşidecisi dava dışı 3.kişi tarafından verilmiş yedi adet çek ile alacaklı olduğunu, çek tarihlerinde çeklerin verildiği T. Halk Bankası Alaşehir Şubesine tahsil için ibraz edildiğinde tümü ile karşılıksız çıkıp, davalı bankaca bir ödeme yapılmadığını, çek keşidecisi hakkında girişilen icra takibin de tahsilat yapılamadığını, çekler hesabının bulunduğu davalı banla aleyhinde bankanın her çek yaprağı için sorumlu olduğu tutarların tahsili için girişilen icra takibine itiraz edildiğini belirterek itirazın iptaline, takibin devamına, tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalı banka vekili, bankanın çeklerle ilgili ödeme yükümünün, ibraz süresinde ve çekil ibrazı anında talep edilerek çek aslının bankaya teslimi ile doğabildiğini, davacı yanca bankadan ödeme talebi olmadan icra takibine girişilmesiyle bu talebinden feragat ettiğini, çekin ibrazında karşılıksız olduğunun belirlendiği anda talep edilmeyen davalının ödemekle yükümlü olduğu tutarın sonra istenemeyeceğini bildirerek davanın reddi ile tazminata karar verilmesini istemiştir.

Mahkemece muhatabı davalı banka olan yedi adet çekin karşılıksız kaldığı, bankanın yaprak bedellerini ödemekten kaçındığı, karşılıksız çekte bankanın sorumlu olduğu miktarın istenmesinin süreye bağlı olmadığı gibi çek asıllarının bankaya teslimi zorunluluğu da bulunmadığı Merkez Bankasının belirlediği miktarın 19.1.2004 tarihinden itibaren her yaprak için 310.00 YTL olduğundan davalının itirazının iptaline, takibin devamına, hükmolunan tutarın %40’ı oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiş hüküm davalı banka vekili tarafından temyiz edilmiştir.

1- Dosyadaki yatara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.

2- 5411 Sayılı Bankacılık Kanununun geçici 13. maddesinde <Sermayesinin yarıdan fazlası kamu kurum ve kuruluşlarına ait olan ya da hisselerinin çoğunluğu üzerinde bu kurum ve kuruluşların idare ve temsil yetkisi bulunan ve özel kanunla kurulmuş bankalarda (Tasfiye Halinde T.Emlak Bankası A.Ş dahil) 26.12.2003 tarihinden önce bankacılık teamüllerine göre teminatlı ve/veya yetersiz teminatlı kredi kullanıp da vadesi geçtiği halde henüz ödenmemiş, süresi uzatılmamış veya yeniden yapılandırılmamış kredileri kullananlar ya da yeniden yapılandırma şartlarını ihlal edenler ile münferit veya karşılıklı verilen banka teminat mektupları, kabul kredileri ve avaller, taşınır ve taşınmaz rehni, ipotek üst hakkı, intifa hakkı, ve oturma hakkı gibi her türlü sınırlı ayni hak tesisine ilişkin sözleşmeden doğan haklarında diğer bankaların ve üçüncü kişilerin muvazaadan ari hakları aleyhine olmamak üzere fon alacaklarının tahsiline ilişkin 123, 134, 136, 137, 138, 140, 142 ve 165 nci madde hükümleri, tasarrufun iptali davalarında aciz vesikası şartı aranmaması tüzel kişilerin kanuni temsilcileri ile borçlu ve borçla diğer ilgililerin yurt dışına çıkmasını yasaklama dahil bankalarınca uygulanır> denilmekte, aynı kanunun 138/1. maddesinde, <Fonun taraf olduğu her türlü dava ve icra takiplerinin kısmen veya tamamen fon aleyhine neticelenmesi halinde 2004 sayılı İcra İflas Kanununda yazılı tazminat ve cezalar fon hakkında uygulanmaz> hükmü yer almaktadır.

Mahkemece anılan yasa maddeleri gözetilmeden davalı banka aleyhine %40 icra tazminatına hükmedilmesi doğru görülmemiştir.

Sonuç: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle hükmün temyiz eden davalı yararına BOZULMASINA, 22.03.2007 gününde oybirliği ile karar verildi. (¤¤)

KAMU BANKALARI DA BU HÜKME DAHİL EDİLMİŞ ANLADIĞIM KADARI İLE.

Evet,işte bu karar aleyhime.
Old 28-02-2013, 17:17   #18
üye7160

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Suat Ergin
Evet. Fona ait olmayan bir bankadan da söz etmiyor. Ama atıfta bulunulan maddelere bakınca Fon'a ait bir banka olduğunu tahmin edebiliyorum.

Haklısınız, ama son eklediğim kararda fona devredilmeyen bir kamu bankasından söz ediyor.
Old 01-03-2013, 09:28   #19
av.medine

 
Varsayılan

Dün soruyu siteye koydum ve tekrar bakmaya zamanım olmadı ama görüyorum ki cevap veren sayın meslektaşlarım kıymetli görüşleri ile hepimiz bilgilendirmişler.
Öncelikle Sayın Ergin soruma konu banka FONA DEVREDİLEN BİR BANKA DEĞİL. Yani halen faaliyetine devam eden bir banka . Dolayısı ile fona devredilen bankalara ilişkin hükümler bence uygulanmamalı diye düşünüyorum. Fakat sayın Yıldız Hukuk un sunduğu 2. karar aklımı karıştırdı. Kararda da belirtildiği üzere banka halen faaliyette olan bir kamu bankası. Fakat 2. kararda karar tarihi 2007 ; 1. kararda karar tarihi 2009 . Bilemedim bir etksi olur mu ?
Ayrıca gerek sayın Ergin 'in ve gerekse Yıldız Hukuk arkadaşımızın yargıtay emsal kararlarında ben hale bu maddelerin KAMU BANKALARINA DA UYGULANMASINA DAİR KANUN HÜKMÜNE VAKIF OLAMADIM. Kabul ettiğimiz husus evet FONA DEVREDİLEN ( Bu şu anlama geliyor değil mi ? Yani iflas edip faaliyetine devam etmeyen ve TMSF 'ye deveedilen ) BANKALAR İLE İLGİLİ İCRA TAKİP VE DAVALARINDA İİK ilgili maddelerinden doğan tazminatlar talep edilemez. Bu bana bir anlamda mantıklı geliyor . Çünkü banka zaten batmış ve devlet bu maddi zarardan kaybı kurtarmaya çalışırken fonun değil de fona devredilen bankanın yapmış olduğu hatalı işlemler sebebi ile 2. bir maddi yük kanun yolu ile önlenmiş. FAKAT HALEN FAALİYETTE OLAN KAMU BANKALARI HANGİ HUKUKİ GEREKÇE İLE VE HANGİ HUKUKİ MANTIK İLE BU KAPSAMDA HALEN ANLAMADIM. bu konuda salt Yıldız Hukuk arkadaşımızın gönderdiği 2. yargıtay kararından başkaca bir hukuki sebep göremedim. Bu kararda da ilgili maddeye doğrudan atıf yapılmamış.
Old 01-03-2013, 09:34   #20
av.medine

 
Varsayılan

Sayın Olgu ;kötüniyet tazminatı talep etmedik. İcra inkar tazminatı talep ettik. Yani banka soruda da açıkca belirttiğim üzere müvekkilin kefil sıfatı ile ilgili kredi sözleşmesine istinaden ödenen paranın bir kısmını da ; asıl borçlunun müvekkilin kefil olmadığı sözleşmeinin gecikmiş taksitlerine kesmiş. ( Hangi akla hizmet ise bunu vatandaş veya özel kişi yapsa açıkca kötüniyet var. )
Old 01-03-2013, 11:50   #21
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan av.medine

Ayrıca gerek sayın Ergin 'in ve gerekse Yıldız Hukuk arkadaşımızın yargıtay emsal kararlarında ben hale bu maddelerin KAMU BANKALARINA DA UYGULANMASINA DAİR KANUN HÜKMÜNE VAKIF OLAMADIM. Kabul ettiğimiz husus evet FONA DEVREDİLEN ( Bu şu anlama geliyor değil mi ? Yani iflas edip faaliyetine devam etmeyen ve TMSF 'ye deveedilen ) BANKALAR İLE İLGİLİ İCRA TAKİP VE DAVALARINDA İİK ilgili maddelerinden doğan tazminatlar talep edilemez. Bu bana bir anlamda mantıklı geliyor . Çünkü banka zaten batmış ve devlet bu maddi zarardan kaybı kurtarmaya çalışırken fonun değil de fona devredilen bankanın yapmış olduğu hatalı işlemler sebebi ile 2. bir maddi yük kanun yolu ile önlenmiş. FAKAT HALEN FAALİYETTE OLAN KAMU BANKALARI HANGİ HUKUKİ GEREKÇE İLE VE HANGİ HUKUKİ MANTIK İLE BU KAPSAMDA HALEN ANLAMADIM. bu konuda salt Yıldız Hukuk arkadaşımızın gönderdiği 2. yargıtay kararından başkaca bir hukuki sebep göremedim. Bu kararda da ilgili maddeye doğrudan atıf yapılmamış.

Alıntısını yaptığım mesajınıza aynen katılıyorum. Aynı gerekçelerle Sayın Yıldız Hukuk'a direndim. Ancak son olarak sunduğu Yargıtay kararında açıkça "Halkbank" yazmaktadır. Karara katılmadığımı belirtmek istiyorum. Sizin davanızda aleyhinize karar çıkarsa, temyiz edin ki Yargıtay'ın son görüşünü alalım.
Old 01-03-2013, 12:25   #22
av.medine

 
Varsayılan

Sayın Ergin tüm cevaplarınız ayrıca teşekkür ederim. Sizinle aynı fikri paylaşmakla karar aleyhime çıkarsa ; temyiz etmeyi düşüneceğim. Bu hususta mahkemeden beyanda bulunmak için süre istemiştim. Beyan olarak ; davalı bankanın beyanını destekleyecek somut ve açık bir kanun maddesine tüm uğraşlarıma karşın ulaşamadığımı; fon ile ilgili maddeler olduğunu lakin kamu bankaları ile ilgili açık bir hüküm olmadığını belirtip ;takdir sayın mahkemenindir deyip kararı bekleyeceğim. Tabiki karar bu açıdan aleyhime olacak gibi ama neyse bakalım...
Old 29-03-2013, 14:39   #23
üye7160

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan av.medine
Sayın Ergin tüm cevaplarınız ayrıca teşekkür ederim. Sizinle aynı fikri paylaşmakla karar aleyhime çıkarsa ; temyiz etmeyi düşüneceğim. Bu hususta mahkemeden beyanda bulunmak için süre istemiştim. Beyan olarak ; davalı bankanın beyanını destekleyecek somut ve açık bir kanun maddesine tüm uğraşlarıma karşın ulaşamadığımı; fon ile ilgili maddeler olduğunu lakin kamu bankaları ile ilgili açık bir hüküm olmadığını belirtip ;takdir sayın mahkemenindir deyip kararı bekleyeceğim. Tabiki karar bu açıdan aleyhime olacak gibi ama neyse bakalım...

Sayın Medine,
acaba dosyanız karara çıktı mı?
Old 24-03-2014, 12:36   #24
üye7160

 
Varsayılan

Üzerinden epey zaman geçmiş,Acaba yeni bir gelişme var mı ?
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
İmzaya İtİraz Haksiz ÇiktiĞinda İcra İnkar Tazmİnati Mİktari Nasil Olur? ÖZGÜR İLKAY AYVAZ Meslektaşların Soruları 4 31-12-2012 10:54
İcra İnkar Tazminatı yigiturk Meslektaşların Soruları 2 27-09-2012 10:45
İcra İnkar Tazmİnati Talebİnİn Reddİ Av_Bhr Meslektaşların Soruları 4 05-04-2011 11:01
%40 İcra İnkar tazminatı Av.Hüseyin Erdayandı Meslektaşların Soruları 4 08-04-2010 17:12
Kismİ Kabulde İcra İnkar Tazmİnati advocatein Meslektaşların Soruları 5 17-04-2008 13:26


THS Sunucusu bu sayfayı 0,08985400 saniyede 13 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.