Avukatın Vekalet Alacağının Engellenmesi

Merhaba,
Bir boşanma davasında dava lehimize sonuçlanıyor. Hüküm kesinleşmesine bir hafta kala müvekkil, azilname göndererek dava sonucu hükmedilen vekalet ücretinin tarafımızdan alınmasını engelleyebilir mi, yoksa hüküm kesinleştiği zaman doğrudan davalıya icra takibi başlatılabilir mi?

Aynı şekilde ceza davası sonuçlanmasına bir celse kala azilname ile ceza davası sonucu elde edilecek vekalet ücret alacağı hakkında da durum nedir?

Vekalet sözleşmesi gereği, baronun arabuluculuğunda sorun nasıl çözülebilir?

Azledilince evet vekalet ücretinin TARAFINIZDAN tahsil edilmesini engellemiş olur. Ancak sadece azilname yetmez size usulüne uygun şekilde tebliği de gerekir.

Öte yandan bu parayı tahsil edemeyecek olmanız hak etmediğiniz anlamına gelmez. Siz davayı açmış, takip etmiş ve neticelendirmişsiniz. Ancak sizin elinizde olmayan ve haklı da olmayan bir gerekçe ile kesinleşme öncesi azledilmişseniz bu parayı hak edemeyeceğiniz anlamına gelmez. Kanımca boşanma davasından kaynaklı vekalet ücreti sizindir. Yeter ki sizin kusurunuzun gerekçe yapıldığı bir azil söz konusu olmasın.

Bu vekalet konuları çok çetrefilli. Kanunda net bir düzenleme yapılmalı artık. Eğer yargılama gideri olan Avukatlık ücreti avukata ait ise bunu hakim kararda açık ve net olarak belirtmeli. Avukat bunu kendi adına dahi takibe koyabilmeli...

Öncelikle azlin haklı/haksız olduğu hususu saptanmalıdır. Genellikle kullanılan "gördüğüm lüzum üzere" ibaresi, kural olarak haksız azle örnek teşkil ederse de aksi taraflarca tanık ile de ispatlanabilir.
Haksız azilde avukatlık ücretinde ise Av.K.m.174 gereğince ücretin tamamı söz konusu olacaktır. Bu da varsa ücret sözleşmesinde zikredilen miktar, yok ise de m. 164/4'te belirlenecek miktar ile 164/son uyarınca karı taraf vekalet ücreti toplamından ibarettir.
Baronun arabulucuğu da öncelikle azlin haklı sebebe dayanıp dayanmadığı, sonra da ücret hususunda uzlaştırmaya yönelik olacaktır.
Burada arz edilen tüm hususlar vekalet ilişkisinin, yani iç ilişkinin tarafları arasında söz konusu olacaktır.
Ayrıca her ne kadar uygulamada nadir olsa da, haksız azle dayalı tazminat davası açmak mümkündür.

Peki, ücret sözleşmesinde dava sonuunda lehe hükmedilen bedelin bir yüzdesi kararlaştırılmışsa ücret neye göre belirlenecek.

Cevaplar için teşekkür ederim. Sözleşmeden doğan vekalet alacağını kastetmiyorum, karşı taraf vekalet ücretinden bahsediyorum. Azil gerekçesiz ve haksız, keyfi. İşini bitiriyor sonra azlediyor, ve kanunda koruyor. Medeni Kanun 2. Maddesi'ne açık bir aykırılık var. Haksız olanın korunduğu bir mevzuat ile karşı karşıyayız. Avukatlık kanuna da aleni bir aykırılık var, bir deli kuyuya böyle bir taş atıyor bin akıllı malesef çıkaramıyor görülen bu. Tek yok ilamsız takip gibi. Bana göre de haksız azil, avukat için tazminat nedeni olmalı. Belki bu konuda elinde karar olan arkadaşlar vardır... Avukatın itibarı açısından azil hepimizin bildiği üzere küçük düşürücü...
Gördüğü luzm üzerine azil etmiş müvekkil beni, ne luzümü varsa ama o parayı yar etmem ona. İlamsız takip + manevi tazminat davası açacağım, ayrıca alacağım o parayı alamadığım için borçlarımı ödeyemediğimden dolayı da maddi tazminat davası açacağım.
Bu konuda barolar yetersiz baro başkanlarını ve meclisteki avukat meslektaşları(!) göreve davet ediyorum bu vesile ile... Selamlar, saygılar