1- müvekkile ait araçla oğlu kaza yapıyor. trafik kaza tespit tutanağında asli kusurlu olduğu belirtiliyor (oğlu kullanıyor, müvekkil araçta yok). oğlunun yanında bulunan vatandaş yaralanıyor. oğlunun sürücü ehliyeti yok. müvekkilin aracının sigortası yaralanan vatandaşa tazminat ödüyor.
2- sigorta şirketi müvekkile araç sürücüsünün ehliyetsiz olduğundan trafik sigortası genel şartlarının B.4 maddesi uyarınca rücu amacıyla ihtar filan gönderiyor.
müvekkil pazarlık yapıyor. belli bi miktar indirim yapılıyor. taksitler halinde ödemeyi teklif ediyor. sigorta teklifi kabul ediyor.
müvekkil güvenerek taksitleri aracı olan vatandaşa ödüyor. aracı vatandaş ise ilk taksidi sigorta şirketine gönderiyor, diğer taksitleri ise cebe indiriyor.
3- daha sonra sigorta şirketi borcun ödenmediği gerekçesiyle adi takip yapıyor. müvekkilde "..sigorta şirketine kısmi ödemem var bu husus takipte belirtilmemiştir. bu dosya takibine ilişkin olara aracıyo borcun tamamını ödememe rağmen sigorta şirketine iletilmemiştir. aracı hakkında şikayetimi yaptım. dosya alacağına itiraz ediyorum" şeklinde itiraz etmiş. sigorta şirketi itirazın iptali davası açıyor.
4- şu an dava devam ediyor. alınan bilirkişi raporlarında müvekkkilin asli kusurlu değil
tali kusurlu olduğu ve kusur oranının %30 olduğu belirtiliyor. ve bilirkişi raporlarında aynı zamanda
sürücünün ehliyetsiz olması kazanın meydana gelmesinde etkisinin olmadığı belirtilmiştir.
biz müvekkilin borcunun olmadığını davanın reddedileceğini ümit ediyoruz ancak emin değiliz tabi.
1- olmayan borcu yenileme veya kabul olurmu
2- olmayan borcu ödemeye ilişkin müvekkilin yukarda sigorta şirketine yapmış olduğu ödeme taahhüdü müvekkili bağlar mı bağlarsa ne kadar bağlar
3- ben birde müvekkilin sebepsiz zenginleşme içeriğine benziyor gibi geliyor. (çünkü müvekkil kaza tespit tutanağının kendisini asli kusurlu göstermesi ve aracı kullanana oğlunun ehliyetsiz olması nedeniyle borçlu olduğunu zannederek ödeme taahhüdünde bulunuyor. ancak yargılama esnasında yukarda belirttiğimiz gibi asli değil tali kusurlu olduğu ve ehliyetsiz olmanın kazaya meydana gelmesinde etkisinin olmadığı ortaya çıktı. bunu başta bilseydi böyle bir ödeme taahhüdünde bulunmazdı.) sebepsiz zenginleşmede nasıl borçlu olduğu zannıyla ödeme yaparsa ödediğini geri isteyebiliyorsa. borçlu olduğu zannıyla ödeme teklifinde veya taahhüdünde bulunmuşsa bunu ödemeden vazgeçebilir gibi geliyor. ama bu sadece yorumum bunu destekleyecek bilgisi kaynağı olan varmı
sayın meslektaşlar biraz uzun yazdığımın farkındayım ama olayı tam olarak anlatmak istedim. yardımcı olabilirseniz sevinirim. şimdiden teşekkürler. bu arada duruşmaya az kaldı
