|
Katkı
Yargıtay 11 HD, 11.05.2011 T., E: 2009/13479, K: 2011/5758: "Taraflar arasında görülen davada Sarıyer 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nce verilen 26.3.2009 tarih ve 2008/309-2009/71 Sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi Abdullah Turgut tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
KARAR : Davacı vekili, müvekkiline sigortalı konuta davalının maliki olduğu konuttan sızan suyun zarar verdiğini, oluşan rizikonun müvekkilince tazmin edilerek sigorta ettirenin haklarına halef olduğunu, 13.546,00 TL hasar bedeli 264,14 TL işlemiş faiz toplamı olan 13.810,14 TL'nın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine davalının haksız itiraz ettiğini ileri sürerek, itirazın iptaline karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, davacı sigortalısının konutuna davacı konutundan sızan suyun zarar verdiği, hasar bedelinin 13.546,00 TL işlemiş faizin 257,37 TL olduğu gerekçesiyle davalı itirazının 13.803,37 TL yönüyle iptaline karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
1- ) Dava dosyası içindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bentler kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2- ) Dava, konut sigorta sözleşmesine dayalı olarak sigortalısının zararını ödeyen davacı sigorta şirketinin, zarar sorumlusu aleyhine başlattığı icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davanın kısmen kabulüne karar verildiğine göre, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca davalı yararına vekalet ücretine karar verilmesi gerekirken, reddedilen kısmın küçük olduğundan bahisle davalı yararına vekalet ücreti takdir edilmemesi doğru olmamıştır.
3- ) Öte yandan. B.K.'nun 104/son madde ve fıkrası uyarınca, gecikme faizine faiz yürütülmesi mümkün değildir. Mahkemece, itirazın iptaline karar verilmek suretiyle, takip talebinde yer alan asıl alacak ve işlemiş faiz toplamına tekrar faiz yürütülmesi istemi de kabul edilmiş, bu suretle açıklanan madde hükmü ihlal edilmiş olduğundan mahkeme kararının bu sebeple de bozulması gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarıda ( 1 ) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, ( 2 ) ve ( 3 ) numaralı bentlerde açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazının kabulüyle davalı yararına BOZULMASINA, ödenen temyiz peşin harcın istemi halinde temyiz edene iadesine, 11.05.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi."
Saygılar...
|