24-08-2012, 00:13
|
#1
|
|
nisbi muvazaa mı yoksa muris muvazaası mı?
Saygıdeğer meslektaşlarım, forumda bu konuya benzer bir çok tartışma var ama direk cevabımı bulamadım. A şahsının üzerine yaklaşık 20 tane gayrimenkul kaydı vardır. A şahsı(baba) 2005 senesinde kalp yetersizliği rahatsızlığı nedeniyle 85 yaşında hayatını kaybetmiştir. ölümünden 1.5 ay önce oğulları(amerikada yaşayan)X ve Y babalarının hastalığından ve halsizliğinden yararlanarak istanbulun pahalı semtlerinden birer daireyi tapuda satış gibi göstererek, çok düşük bir değerle kendi mülkiyetlerine geçirmişlerdir. Ertesi gün de yapılan temlikleri "... ailesi taşınmaz mal beyannamesi" başlıklı bir sözleşmede gayrimenkullerin paylaşımı aşağıdaki şekliyle kararlaştırılmıştır demiş anne, baba ve 2 kardeş imza altına almışlardır. Tüm bu olaylardan habersiz olan Isveçte yaşayan diğer kardeş Z ye de telefonla
-biz bir mal paylaşım sözleşmesi yaptık herhangi bir şekilde gayrimenkulün tescili olmayacak sadece bu kararın yazıya dökülmesini istedik. zaten intifa hakkı anne sağ olduğu sürece hep onda olacak. sen de imza at yolla demişlerdir.
kardeşlerine güvenen 76 senesinden beri Isveçte yaşadığı için gayrimenkullerin değerinden haberi olmayan Z de aynen talep edildiği gibi imza atıp yollamıştır.
bir süre sonra Z, taşınmazlarla ilgili gerekli işlemleri yapması için Y ye vekaletnama vermiştir. Türkiye'ye gelememesi nedeniyle Y den veraset ilamını talep etmiş ve kendisine yollanmmamıştır. 3 sene sonra veraset ilamı kendisine yollanmış ve buradan tapuda satış işlemlerinin yapıldığını anlamıştır(kendi adına herhangi bir tescil yapılmamıştır.) Bunun üzerine vekaletnameyi ve imza altına aldığı sözleşmeyi feshetmiştir.
Olayda muris muvazaası var mı yok mu çözemiyorum. murisin satmaya ihtiyacı yok, ama X de Y de alım gücüne sahip insanlar. öte yandan değerinin çok çok altına satılmış görünüyor her iki gayrimenkulde.
Ama her şeyden evvel murisin Z den mal kaçırma gibi bir iradesi yok. zaten yapılan mal paylaştırma sözleşmesinde Müvekkilim Z ye de hemen hemen aynı güçte gayrimenkullerin devri için imza atuyor baba. Bu durumda yerleşik Yargıtay İçtihatlarına uygun durmuyor somut olay.
Nisbi muvazaaya dayansam babanın Z nin tepkisini ortadan kaldırmak amacıyla görünürdeki satış işlemini yaptığını sanmıyorum.
Baba kalp hastası ve oğullarının üzerinde kurdukları baskıyla baş edemeyecek kadar yorgun. sizce bu olayda neye dayansam Müvekkilim Z yi en doğru şekilde korumuş olurum?
|