Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Üçüncü Şahsın Haciz Zaptına Yazılmayan İstihkak İddiası

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 09-07-2012, 11:16   #1
Av. Öznur Aktürk

 
Varsayılan Üçüncü Şahsın Haciz Zaptına Yazılmayan İstihkak İddiası

Merhaba Sayın Meslektaşlarım,
Birkaç gün öne yaşadığım bir hadiseyi paylaşarak yorumlarınızı rica ediyorum.
Müvekkil Ş'nin evine, kızı N'nin borcu için alacaklı vekilinin talebi üzerine 04.07.2012 günü hacze gidilmiştir. Müvekkil Ş'nin telefonu ile haciz mahalline gittiğimde, müvekkilin adresin kendi evi olduğunu, kızının burada oturmadığını ve eşyaların kendisine ait olduğunu söylemesine rağmen, alacaklı vekilinin ısrarla muhafaza işlemi yapmak istediğini gördüm. Hacizle görevli icra memuruna Anayasa Mahkemesi'nin İİK'nun 88/2. maddesini iptal etmesi sebebiyle muhafaza işlemi yapılamayacağını, müvekkil 3. şahsın yedieminliği kabul ettiğini beyan ettim. Konu hakkında bilgisi olmayan memur, amirlerini arayarak ne yapması gerektiğini sordu. Neticede muhafaza yapılmadı, mallar haczedilerek müvekkil üçüncü şahsa yediemin olarak bırakıldı.
Haciz zaptı tarafıma gösterilmediği gibi, benim adıma imza hanesi de açılmadı.
Sonrasında incelediğim haciz zaptında;
".....Ekiplerle birlikte tekrar adrese gelindi. Adreste borçlunun öz annesi Şenay Hanımın avukatı Av. Öznur Aktürk adrese geldi. Taraflar arasında konuşmalar yapıldı. Adreste İİK 99. maddeye göre alacaklı vekili haciz yapmak istiyorum, kanuni ve hukuki sorumluluğu üstüme alıyorum dedi. Muhafaza işleminin İİK 88/2. maddesi gereğince yapılamayacağı ancak haczedilip yediemin olarak bırakılmak üzere haciz işlemine başlandı..."

Haciz zaptı bu ifadelerden ibaret. (Haczedilen eşyalar da alt satırlarda belirtilmiş durumda tabiki) Zabıtta üçüncü şahsın beyanlarının hiçbirisi yer almadığı gibi, istihkak iddiası da yer almıyor. Sadece İİK 99 ve 88/2 maddelerinden bahsedilmiş o kadar. Normal şartlarda bu durumda haciz tarihinden itibaren alacaklının 7 gün içinde istihkak davası açması gerekirdi. Fakat bu haciz zaptındaki belirsizlikler üçüncü şahıs aleyhine durum yaratır mı?
Nasıl bir yol izlemeliyim?
Değerli görüşleriniz için şimdiden teşekkürler...
Old 09-07-2012, 12:02   #2
Avukat Neslihan

 
Varsayılan


-"
istihkak iddiasına itiraz başlıklı bölüm,
Üçüncü şahsın zilyetliği:

Madde 99 - (DEĞİŞİK MADDE RGT: 05.07.2012 RG NO: 28344 KANUN NO: 6352/20)

3)(KOD 2)(KOD 1)

Haczedilen şey, borçlunun elinde olmayıp da üzerinde mülkiyet veya diğer bir ayni hak iddia eden üçüncü kişi nezdinde bulunursa, bu kişi yedieminliği kabul ettiği takdirde bu mal muhafaza altına alınmaz. İcra müdürü, üçüncü kişi aleyhine icra mahkemesinde istihkak davası açması için alacaklıya yedi gün süre verir. Bu süre içinde icra mahkemesine istihkak davası açılmaz ise üçüncü kişinin iddiası kabul edilmiş sayılır. Alacaklı tarafından süresinde açılan dava sonuçlanıncaya kadar, haczedilen malın satışı yapılamaz. Haczin, üçüncü kişinin yokluğunda yapılması ve üçüncü kişi lehine istihkak iddiasında bulunulması halinde de bu fıkra hükmü uygulanır."


Tutanakta istihkak iddia ettiğinize dair hiç bir beyan yoksa , üçüncü kişi veya bir başkasının bu malların borçluya ait olmadığını ifade eden her hangi bir beyanı yoksa ; iik 99 denmiş olsa da bence istihkak iddiası açıkça belirtilmediğinden haciz geçerlidir, istihkak iddia edilmemiş olur. Sizin 7 gün içinde dava açmanıza bir engel yoktur. Ben olsam riske atmadan istihkak davası açardım. Eğer , icra müdürü istihkak iddiası varmış gibi İİK 99 porsedürünü işletip alacaklıya süre verir, alacaklı dava açmazsa , haciz kalkacağından sizin açmış olduğunuz istihkak davası konusuz kalacaktır.
Old 09-07-2012, 12:16   #3
Av. Öznur Aktürk

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Avukat Neslihan
-"
Tutanakta istihkak iddia ettiğinize dair hiç bir beyan yoksa , üçüncü kişi veya bir başkasının bu malların borçluya ait olmadığını ifade eden her hangi bir beyanı yoksa ; iik 99 denmiş olsa da bence istihkak iddiası açıkça belirtilmediğinden haciz geçerlidir, istihkak iddia edilmemiş olur. Sizin 7 gün içinde dava açmanıza bir engel yoktur. Ben olsam riske atmadan istihkak davası açardım. Eğer , icra müdürü istihkak iddiası varmış gibi İİK 99 porsedürünü işletip alacaklıya süre verir, alacaklı dava açmazsa , haciz kalkacağından sizin açmış olduğunuz istihkak davası konusuz kalacaktır.

Öncelikle yanıtınız için çok teşekkür ederim.
Acaba istihkak iddiasının zapta geçirilmemesinden dolayı memur muamelesini şikayet yoluna gidebilir miyim?
Yahut resmi belgede sahtecilik ve görevi kötüye kullanma suçları oluş mudur?
Zira haciz memuruna istihkak iddiasını yazıp yazmadığını 3 kere sormama rağmen ısrarla yazdığını beyan etmiştir.
Old 09-07-2012, 12:45   #4
Avukat Neslihan

 
Varsayılan


T.C. YARGITAY



17.Hukuk Dairesi

Esas: 2009/7646

Karar: 2010/1476

Karar Tarihi:23.02.2010





ÖZET: Davacı 3.kişi dava konusu haczin kendisine ilişkin 13 no.lu işyerinde yapıldığını ilerisürmüş ise de, haciz tutanağı içeriğinde haczin borçluya ilişkin 15 no.luişyerinde yapıldığı açık olarak belirtilmiştir. İcra tutanakları aksi sabitoluncaya kadar geçerli belge niteliğinde olup, aksi davacı tarafındanispatlanmamıştır. Kaldı ki, davacıya ilişkin olduğu iddia edilen 13. no.luişyerinde de haciz sırasında borçluya ilişkin vergi levhası bulunmuş ve buadres borçlu tarafından borcun doğumundan sonra davacıya kiralanmıştır. Tüm buolgular karşısında, mahkemece davanın reddi gerekirken aksi düşüncelerledavanın kabulüne karar verilmesi usul ve kanuna aykırıdır.

(2004 S. K. m. 8,96, 97/A)

Dava ve Karar:Taraflar arasındaki istihkak davasının yapılan yargılaması sonunda; karardayazılı sebeplerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresiiçerisinde davalı alacaklı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi,gereği düşünüldü:

Davacı 3. kişivekili, İzmir 10. İcra Müdürlüğünün 2008/14176 Esas s. dosyasından, 26.11.2008davacı şirkete ilişkin işyerindeki demirlerin haczedildiğini belirterek,İİK’nun 96 ve devamı maddelerine dayalı olarak davanın kabulü ile haczinkaldırmasını talep etmiştir.
Davalı alacaklıvekili, mülkiyet karinesinin borçlu yararına olduğunu, sunulan belgelerinkarine aksini ispat edici nitelikte bulunmadığından, davanın reddi gerektiğinisavunmuştur.

Davalı borçlu,duruşmalara katılmamış ve cevap dilekçesi sunmamıştır.

Mahkemece, haczindavacıya ilişkin 13 no.lu dükkanda yapıldığı ve borçlu ile davacının baba-oğulolmasının alacaklının iddiasını ispata yeterli olmadığından, bahisle davanınkabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı alacaklı vekilince temyiz edilmiştir.

Dava, 3. kişininİİK’nun 96 ve devamı maddelerine dayalı olarak açtığı istihkak davasınailişkindir.

Dava konusutaşınır mallar, 26.11.2008 gününde borçlunun takip dayanağı belgede yer alan veödeme emrinin tebliğ edildiği adreste haczedilmiştir. İİK’nun 97/a maddesindeön görülen mülkiyet karinesi borçlu dolayısı ile davalı alacaklı yararınadır.Bu kanuni karine aksinin davacı 3. kişi tarafından kesin ve güçlü delillerleispatlanmalıdır.

Dosya içindekibelgelerden, borçlu ve davacı 3. kişinin baba-oğul olduğu, 2. Sanayi Sitesi340. Sk No:15 adresinde borçlunun faaliyette bulunduğu ancak, borcun doğumundansonra No:13 deki işyerini davacının borçlu babasında kiralayarak faaliyetebaşladığı anlaşılmaktadır. Davacı 3. kişi dava konusu haczin kendisine ilişkin13 no.lu işyerinde yapıldığını ileri sürmüş ise de, haciz tutanağı içeriğindehaczin borçluya ilişkin 15 no.lu işyerinde yapıldığı açık olarakbelirtilmiştir. İİK’nun 8. maddesi gereğince icra tutanakları aksi sabitoluncaya kadar geçerli belge niteliğinde olup, aksi davacı tarafındanispatlanmamıştır.

Kaldı ki,davacıya ilişkin olduğu iddia edilen 13. no.lu işyerinde de haciz sırasındaborçluya ilişkin vergi levhası bulunmuş ve bu adres borçlu tarafından borcundoğumundan sonra davacıya kiralanmıştır.

Tüm bu olgularkarşısında, mahkemece davanın reddi gerekirken aksi düşüncelerle davanınkabulüne karar verilmesi usul ve kanuna aykırıdır.

Sonuç: Yukarıdaaçıklanan sebeplerle davalı alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ilehükmün BOZULMASINA peşin alınan harcın istem halinde temyiz eden davalıalacaklıya geri verilmesine 23.02.2010 tarihinde oybirliği ile karar verildi.



" icra tutanağı siz aksini ispat edene kadar geçerli olacak ve istihkak davası açma süreniz geçecektir. Şikayet edebilirsiniz ve cezai ve idari soruşturma açılması mümkün tabi. "
Old 09-10-2012, 10:49   #5
Av. Öznur Aktürk

 
Varsayılan

İlk mesajımda belirttiğim olay üzerine, Sn. Av. Neslihan'ın da önerisi dikkate alarak alacaklı hakkında istihkak davası açmış bulunuyorum.

Alacaklı vekili cevap dilekçesinde,
".... tarihli haciz zaptında İİK 99. maddesine göre işlem yapılarak mahcuzlar yediemin olarak davacıya bırakılmıştır. İİK. 99. maddesine göre haciz işlemi yapılmasına rağmen (ki bu durum davacı tarafça da dava dilekçesinin son paragrafında kabul edilmektedir.) davacı halihazırdaki işbu dava ikame edilmiş olup reddi gerekmektedir.

....... kaldı ki hiçbir şekilde kabul mahiyetine gelmemek kaydıyla istihkak iddiasının doğruluğu kabul edilse bile mahcuzları elinde bulunduran üçüncü kişinin hiç gereği bulunmadığı halde istihkak davası açmasının kendisi yönünden hukuki yararı bulunmamaktadır...... Somut olaya baktığımızda haczedilen mahcuzlar üçüncü kişi olan davacının elinde haczedilmiştir. Bu durumda İİk 99. md. gereği istihkak davası açma külfeti davalı müvekkilime yüklenmiştir. Davalı alacaklı müvekkilim tarafından açılması gerektiği halde açılmadığından dolayı istihkak iddiasının kabul edilmiş sayılacağı yasa hükmüdür. ..."
denmiştir.

Bu durumda davanın devamına gerek olmadan ve fakat müvekkil aleyhine vekalet ücretine sebebiyet vermeden nasıl bir yol izlemem gerektiği hakkında yadımlarınızı rica ediyorum.
Old 20-04-2015, 12:22   #6
Av Z.Ograk

 
Varsayılan

Merhaba sayın meslektaşlarım,
iik 99. kararı 100 gün sonra tebliğe çıkartılmış. Alacaklı vekili 110 gün sonra davayı açmış.110 gün sonra açılan İstihkak davası hukuka aykırı olması gerekir. 110 gün sürmede bilerek bırakılmış. Bu konuya ilgi yargıtay kararı yada bilginizle yardımcı olmanızı bekliyorum. iyi günler diliyorum
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
İşyerini Devralan 3. Kişinin İstihkak İddiası TRINITY Meslektaşların Soruları 7 05-11-2012 10:34
Haciz Esnasında İstihkak İddiası Desarac Meslektaşların Soruları 11 24-04-2010 17:27
Borçlunun 3. KişiLehine İstihkak İddiası av.senemyuksel Meslektaşların Soruları 4 07-01-2009 12:57
İstihkak İddiası üye19870 Meslektaşların Soruları 5 10-01-2008 11:12
İstihkak İddiası Demir Demir Meslektaşların Soruları 6 30-04-2007 20:17


THS Sunucusu bu sayfayı 0,06152797 saniyede 13 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.