Velayeti anneye bırakılan çocuğun Anayasa mahkmesi kararı doğrultusunda annenin açtığı dava ret edildi

Değerli meslektaşlarım, bu düşünce meydanının yeni üyelerinden biriyim ve bu mesaj benim ilk mesajım hepinizi saygı ve sevgi ile selamlıyorum.
Sevgili meslektaşlarım bugün elime ulaşan bir kararı sizlerle değerlendirmek istiyorum. Bildiğiniz üzere Anayasa Mahkemesi '2525 sayılı Soyadı Kanunu’nun 4. maddesinin ikinci fıkrasının “Evliliğin feshi veya boşanma hallerinde çocuk anasına tevdi edilmiş olsa bile babasının seçtiği veya seçeceği adı alır.” (R.G. Tarih-Sayı : 14.02.2012-28204) biçimindeki birinci cümlesinin iptal etmişti.' Bu karar ışığında veleyati anneye bırakılan çocuk için, annenin çocuğa verilmek üzere geçerli sebeplerini belirterek kendi soyadını mahkemeden talep etmesi için önünde bir engel kalmadığını düşünüyorum.
Ancak bugün verilen bir red kararını görünce şaşırdım. Asliye Hukuk Mahkemesi TMK 321. maddesine istinaden bir annenin açtığı davayı ret etmiş bulunmaktadır. TMK 321. maddesi: Çocuk, ana ve baba evli ise ailenin; soyadını taşır. Ancak, ana önceki evliliğinden dolayı çifte soyadı taşıyorsa çocuk onun bekarlık soyadını taşır.
Değerli meslektaşlarım; Anayasa Mahkemesinin iptal kararı, kanaatimce bu ret sebebini görünce süs olarak kaldığını düşünüyorum. Bu konuda yorumlarınızı bekliyorum. Temyize gidildiğinde bozulacağını düşünüyorum. Bu kararı doğru ya da yanlış bulanlar lütfen yorumlarınızı paylaşırsanız sevinirim. Selamlar...

Sayın meslektaşım öncelikle iyi günler diliyorum.
Sunmuş olduğunuz konuya ilişkin kanun maddesini incelediğimde,çocuk , ana ve baba evli ise ailenin soyadını alacağını belirtmiş ki buraya kadar herhangi bir sorun yok. Ancak anılan maddede bu cümleden sonra ana ve babanın evli olmaması durumunu ele alarak evlilik dışı doğan çocuğun durumunu belirtiyor ve yasal olmayan yolla birleşme sonucu doğan çocuğun ananın soyadını alacağını belirterek cümleyi tamamlıyor. Kanunun ikinci cümlesinin, ana ile babanın evli olmadığı durmunu ele aldığını böylece ananın daha önceki evliliğinden taşıdığı çifte soyadı olması durumunda da ananın kızlık soyadının çocuğa verilmesi gerektiğini anlatıyor. Maddenin gerekçesinde de bu durumu özellikle belirtmiş olduğunu görüyorum. şöyle ki; ana ve babanın birbirleriyle evli olmamalrı halinde çocuğun ananın soyadını taşıyacağı yolundaki hükmün , ana ve babası evli olan çocuğun ana ve babasının sonradan evliliğinin sona ermesi halini kapsamadığa dikkat edilmesi gerektiğini önemle belirtmiş. umarım yardımcı olabilmişimdir iyi çalışmalar...

Gizem Hanım yorumunuz için teşekkür ederim, iyi günler dilerim.
Gerekçede ki 'evliliğin sona ermesi, çocuğun soyadının değişmesine yol açmaz' kelimesinden yola çıktınız sanırım. Ancak ben gerekçenin kanun maddesine dahil olmadığı için ki olsa da bu gerekçenin bu davanın ret edilmesini doğrucağını düşünmüyorum. Şöyle ki bu gerekçe ananın sonradan boşanma olduğunda, sırf boşanma oldu diye direkt olarak çocuğun ananın soyadını almasına engel olduğu düşünülebilir. Ancak olayımız da geçerli sebeplerin olduğu Anayasa mahkemesinin iptal kararı düşünldüğünde ergin olunca açacağı davayı, ergin olmadan velayeti kendisine bırakılan annenin açacağı bir dava olarak düşünmek daha doğru geliyor. Bir de eğer mahkemeler bu maddeye atıf yaparak red edecekse, Anayasa Mahkmesinin verdiği karar ne olucak? Selamlar...

Alıntı: Yazan Av. Hüseyin MUTLU Gizem Hanım yorumunuz için teşekkür ederim, iyi günler dilerim. Gerekçede ki 'evliliğin sona ermesi, çocuğun soyadının değişmesine yol açmaz' kelimesinden yola çıktınız sanırım. Ancak ben gerekçenin kanun maddesine dahil olmadığı için ki olsa da bu gerekçenin bu davanın ret edilmesini doğrucağını düşünmüyorum. Şöyle ki bu gerekçe ananın sonradan boşanma olduğunda, sırf boşanma oldu diye direkt olarak çocuğun ananın soyadını almasına engel olduğu düşünülebilir. Ancak olayımız da geçerli sebeplerin olduğu Anayasa mahkemesinin iptal kararı düşünldüğünde ergin olunca açacağı davayı, ergin olmadan velayeti kendisine bırakılan annenin açacağı bir dava olarak düşünmek daha doğru geliyor. Bir de eğer mahkemeler bu maddeye atıf yaparak red edecekse, Anayasa Mahkmesinin verdiği karar ne olucak? Selamlar...

Mahkemenin red gerekçesi tam olarak nedir?

Merhabalar Suat Bey, Mahkemenin gerekçeli kararı daha elimizde yok. Mahkeme davayı bugün ret etti, sebep olarak sadece TMK 321. maddeyi gösterdi. Yukarıda Gizem Hanıma cevap olarak bahsettiğim gerekçe 321 maddenin gerekçesidir. Anayasa Mahkemesinin kararı neden dikkate alınmadı bu şaşırttı beni. Selamlar...

Alıntı: Yazan Av. Hüseyin MUTLU Merhabalar Suat Bey, Mahkemenin gerekçeli kararı daha elimizde yok. Mahkeme davayı bugün ret etti, sebep olarak sadece TMK 321. maddeyi gösterdi. Yukarıda Gizem Hanıma cevap olarak bahsettiğim gerekçe 321 maddenin gerekçesidir. Anayasa Mahkemesinin kararı neden dikkate alınmadı bu şaşırttı beni. Selamlar...

Merhaba...Bence haklısınız. Gerekçeli karar yazıldığında gerekçeyi yazarsanız, sevinirim. Anayasa Mahkemesinin kararı çok açık. Bakalım Yargıtay ne diyecek?