![]() |
|
![]() |
|
Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun] |
![]() |
![]() |
#1 |
|
![]() A'nın kiracısı B aleyhine açtığı tahliye davasında kiracı B,ben burayı A'dan değil A ve C'den birlikte kiraladım diyor ve kiralayanın A ve C olduğu yazılı sözleşmeyi dilekçe ile mahkemeye sunarak kasaya aldıryor.Sözleşme içeriği davacı tarafça aynen kabul ediliyor ve dava devam ediyor.
Bu arada işleyen ve ödenmeyen kiralar için bu kez A ve C kiracı aleyhine onun sunduğu ve kendilerince kabul edilen sözleşmeye dayanarak tahliye talepli icra takibi yapıyorlar,fakat bu kez de kötü niyetli B bizzat kendisi sunduğu sözleşmeyi inkar ediyor. Sorum, sulh hukuk dosyasına dayanılarak icra mahkemesinden tahliye talep edilebilir mi?O dosya İİK 269/b/I'in aradığı şartları sağlar mı? |
![]() |
#2 |
|
![]() B'nin sulh hukukta sözleşmeyi sunması mahkeme içi ikrardır. buradaki beyanlarını Mercide kendisine karşı kullanabilirsiniz.
|
![]() |
#3 |
|
![]() İİK 269/b: 'Borçlu kira ve varsa mukavelede kendisine izafe olunan imzayı reddettiği takdirde alacaklı noterlikçe resen tanzim veya tastik edilmiş bir mukaveleye istinat ediyorsa merciden itirazın kaldırılmasını ve....... tahliyesini isteyebilir.....'
Bu madde metnine resmi merciler ve (özellikle mahkeme içi) önünde ikrarın alınmaması bilinçli bir tercih midir yoksa unutkanlıktan mı ileri geliyor?? |
![]() |
#4 |
|
![]() Bu maddede belirtilmediği için sözleşmeyi imzası inkar edilen sözleşmelerden saymak beim hukuk mantığımla uyuşmuyor. Siz borçlunun kötüniyetini aşağıdaki maddeyle kanıtlayabilirsiniz. Nitekim sulh hukuk mahkemesine sözleşmeyi kendi sunuyor ve iddialarını bu sözleşme üzerine kuruyor. Başka bir mahkemede sunduğu sözleşmeyi şimdi inkar etmesi açıkça kötüniyetlidir.
Madde 68/a - (Ek madde: 18/02/1965 - 538/39 md.) (Değişik fıkra: 17/07/2003 - 4949 S.K./17. md.) Takibin dayandığı senet hususi olup, imza itiraz sırasında borçlu tarafından reddedilmişse, alacaklı itirazın kendisine tebliği tarihinden itibaren altı ay içinde itirazın geçici olarak kaldırılmasını isteyebilir. Bu halde icra hakimi iki taraftan izahat alır. Senet altındaki imzayı reddeden borçlu takibi yapan icra dairesinin yetki çevresi içinde ise, itirazın kaldırılması için merci önünde yapılacak duruşmada, mazeretini daha önce bildirip tevsik etmediği takdirde, bizzat bulunmaya mecburdur. İcra dairesinin yetki çevresi dışında ödeme emri tebliğ edilen borçlu, istinabe yolu ile isticvabına karar verilmesi halinde, aynı mecburiyete tabidir. Tatbika medar imza mevcutsa bununla, yoksa borçluya yazdıracağı yazı ve attıracağı imza ile yapılacak mükayese ve incelemelerden veya diğer delil ve karinelerden merci, reddedilen imzanın borçluya aidiyetine kanaat getirirse itirazın muvakkaten kaldırılmasına karar verir. Hakim lüzum görürse, oturumun bir defadan fazla talikine meydan vermiyecek surette, bilirkişi incelemesi de yaptırabilir. İmza tatbikında Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun bilirkişiye ait hükümleri ile 309 uncu maddesinin 2 nci, 3 üncü ve 4 üncü fıkraları ve 310, 311 ve 312 nci maddeleri hükümleri uygulanır. (Değişik fıkra: 09/11/1988 - 3494/3 md.) Yapılacak duruşmada, yukarıda yazılı mazerete dayanmaksızın, borçlunun hazır bulunmaması halinde mercice başka bir cihet tetkik edilmeksizin itirazın muvakkaten kaldırılmasına ve borçlunun sözü edilen senede dayanan takip konusu alacağın yüzde onu oranında para cezasına mahkumiyetine karar verilir. Duruşmaya gelmeyen borçlunun itirazının muvakkaten kaldırılmasına ve hakkında para cezasına karar verilebilmesi için keyfiyetin davetiyeye yazılması şarttır. (Değişik fıkra: 09/11/1988 - 3494/3 md.) Merci hakimi, imzanın borçluya aidiyetine karar verdiği takdirde borçluyu sözü edilen senede dayanan takip konusuna alacağın yüzde onu oranında para cezasına mahkum eder. Borçlu, borçtan kurtulma, menfi tespit veya istirdat davası açarsa, bu para cezasının infazı dava sonuna kadar tehir olunur ve borçlu açtığı davayı kazanırsa bu ceza kalkar. Borçlu inkar ettiği imzayı, itirazın kaldırılması duruşmasında ve en geç alacaklının senedin aslını ibraz ettiği celsede kabul ederse, hakkında para cezası hükmolunmaz ve kendisine yargılama giderleri yükletilmez. Şu kadar ki, kötü niyetle takibe sebebiyet veren borçlu yargılama giderleri ile mülzem olur. Senedin aslı takip talebi anında icra dairesine tevdi edilmiş ise, icra dairesinin yetki çevresi içinde ödeme emri tebliğ edilen borçlu hakkında bu fıkra hükmü uygulanmaz. (Ek fıkra: 06/06/1985 - 3222/7 md.; Değişik fıkra: 09/11/1988 - 3494/3 md.) İtirazın muvakkaten kaldırılması talebinin kabulü halinde borçlu, bu talebin reddi halinde ise alacaklı, diğer tarafın talebi üzerine yüzde kırktan aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edilir. Borçlu, borçtan kurtulma, menfi tespit veya istirdat davası açarsa, yahut alacaklı genel mahkemede dava açarsa hükmolunan tazminatın tahsili dava sonuna kadar tehir olunur ve dava lehine sonuçlanan taraf için, daha önce hükmedilmiş olan tazminat kalkar. |
![]() |
#5 |
|
![]() http://www.turkhukuksitesi.com/showthread.php?t=25380
Bu linkte başka mahkemedeki ikrarın kesin delil sayılacağını belirtiyor. İşinize yarayabilir. |
![]() |
#6 | |||||||||||||||||||||||
|
![]()
İcra mahkemesi dar yetkili mahkeme olduğu için, sulh hukuk mahkemesindeki ikrarı dikkate almayacaktır. Sunduğunuz yasa maddesi açıktır. Sözleşme ve/veya imza inkar edilirse, itirazın kaldırılması istenemez. |
![]() |
#7 |
|
![]() Görev hususunu gözeterek genel mahkemede dava açın.
|
![]() |
#8 | |||||||||||||||||||||||
|
![]()
|
![]() |
#9 | |||||||||||||||||||||||
|
![]()
İcra mahkemesindeki aynı davada, davalıya yemin teklif edebiliyor musunuz? ![]() |
![]() |
#10 |
|
![]() İcra mahkemesinde tanık da dinletemiyoruz ama bu yukarıda yazdıklarımdan farklı bir sonuca götürmüyor beni
![]() |
![]() |
#11 |
|
![]() Bu arada sayın Baki Kuru İcra İflas Hukuku El Kitabı s.716'da konuyla ilgili olabileceğini düşündüğüm şu açıklamalara yer veriyor(s.716'dan naklen):
'....Fakat alacaklı kiralayan,(adi yazılı kira sözleşmesindeki imzayı inkar etmiş olan)borçlu ile arasında bir kira sözleşmesi bulunduğunu başka bir belge ile ispat ederse,icra mahkemesinden itirazın kaldırılmasını ve tahliye isteyebilir ve icra mahkemesi de bu belgeye dayanarak itirazın kaldırılması ve tahliye kararı verebilir...... Kanımca,adi kira sözleşmesindeki imzayı inkar etmiş olan borçlu,(inkar etmiş olduğu imzayı)icra mahkemesinde açıkça kabul(ikrar)ederse,bu halde de icra mahkemesinin itirazın kaldırılmasına ve tahliyeye karar verebilmesi gerekir.....' Burada sözü edilen başka bir belge 'sulh hukuk dosyası'olamaz mı mesela??Ya da icra mahkemesindeki ikrara bu sonuç bağlanıyorsa,sulh hukuktaki apaçık ikrara neden aynı sonuç bağlanmasın?? |
![]() |
#12 |
|
![]() Merhabalar,
'Hakimin boşluk doldurması - Kıyas yolu: Belli bir olay için konulmuş bulunan bir kuralda öngörülmüş ilkenin, korunan menfaatler açısından, benzer ama şeklen ve lâfzen öngörülmemiş başka bir olaya uygulanmasına hukukta kıyas denir.' Dolayısıyla söz konusu ikrara, İİK 269/b maddesinin, kıyasen uygulanması gerektiğini düşünüyorum. |
![]() |
#13 | |||||||||||||||||||||||
|
![]()
Borçlu-kiracı, sulh hukuk mahkemesinde kabul ettiği kontrat ile dava konusu kontratın aynı olmadığını iddia ederse, icra hakimi neye karar verecektir? İmza incelemesi mi, yaptıracak? |
![]() |
#14 | |||||||||||||||||||||||
|
![]()
|
![]() |
#15 | |||||||||||||||||||||||
|
![]()
Yapmış zaten. ![]() ![]() |
![]() |
#16 |
|
![]() 'İcra takip talebinde takibin dayanağı olarak davalı kiracı tarafından sunulduğu belirtilen kira kontratı aslının, X Hukuk Hakimliğinden 2011/y sayılı dosya ile birlikte istenmesine...' sonrasını yazmama gerek var mı???
![]() |
![]() |
#17 | |||||||||||||||||||||||
|
![]()
Sonrası önemli zaten. Dosya ve kira kontratı geldi, diyelim. Ne karar verecek? İki imzayı karşılaştırıp, ikisi de borçluya ait mi diyecek? |
![]() |
#18 | |||||||||||||||||||||||
|
![]()
Sanırım 11 nolu mesajda sayın Kuru tarafından 'başka bir belge' ile kastedilen aynı kuvvette başka bir belge olsa gerek.Mahkemeye kiracının sunduğu bir sözleşmenin ispat gücü açısından noterce düzenlenmiş veya imzası tastik edilmiş bir sözleşmeden aşağı kalır yanı olmasa gerek. |
![]() |
#19 | |||||||||||||||||||||||
|
![]()
Siz bilirsiniz o zaman. ![]() |
![]() |
#20 |
|
![]() İlginize teşekkür ederim,hızınıza hayranım bu arada
![]() |
![]() |
#21 | |||||||||||||||||||||||
|
![]()
Ben de. ![]() |
![]() |
#22 |
|
![]() Daha önce temerrüt ihtarının tebliği ile ilgili bir tartışmada(usule uygun tebliğ edilmeme
![]() ![]() |
![]() |
#23 |
|
![]() Yargıtay 12. Hukuk Dairesi, 16.09.2003 T., Esas: 2003/15851, Karar: 2003/17698: "Yukarıda tarih ve numarası yazılı merci kararının müddeti içinde temyizen tetkiki Alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
KARAR : Borçlu kiracı M____ M____ Ü____ takibe dayanak sözleşmedeki imzasını inkar etmiş ise de aynı tarihli sözleşmeye dayalı daha önce Antalya 3. İcra Müdürlüğünün 2001/5787 sayılı dosyasında yapılan takipte kira ilişkisini ve sözleşmesini kabul ettiği anlaşılmaktadır. Bu durumda alacaklı imzası ikrar edilmiş sözleşmeye dayalı takip yaptığından İİK.nun 269/b maddesi uyarınca itirazın kaldırılmasını istemeye hakkı vardır. Kefil borçlunun da kira sözleşmesine göre sorumluluk süresi içerisinde talepte bulunulduğundan mercice itirazın kaldırılmasına karar verilmek gerekirken yazılı gerekçe ile alacaklı isteminin reddine karar verilmesi isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile merci kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK.366. ve HUMK.428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 16.9.2003 gününde oybirliğiyle karar verildi" Saygılar... |
![]() |
#24 | |||||||||||||||||||||||
|
![]()
Ben sadece hukuka omuz veriyorum. Yanlış anlaşılma olmasın… ![]() ![]() Bu olayda ben de Av.Çirem NACZİTİT gibi kanun boşluğu olduğunu düşünüyorum. Ve hakimin gayet rahat bir şekilde bu boşluğu doldurabileceğini, İcra hakimlerin hiç olmazsa kanun boşluğunu doldurma bakımından "dar" yetkili sayılmadığını, mahkeme huzurunda ikrar edilen bir kira akdinin her ortamda imza sahibini bağlayacağını, ikrarın "kesin delil" olduğunu, (mahkemedeki ikrarın Noter tasdikli belgeye nazaran asla daha az değerli bir delil kabul edilemeyeceğini…) belirtmek isterim. ![]() |
![]() |
#25 |
|
![]() Yargıtay 12. Hukuk Dairesi, 16.09.2003 T., Esas: 2003/15851, Karar: 2003/17698:
Sayın meslektaşim bu kararın yeni tarihli olanı mevcutmu? Çok aradım ama maalesef bulamadım. |
![]() |
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk) | |
|
![]() |
||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
sulh hukuk mahkemesı tahlıye davası?? | Av.Leyla Korkmaz | Meslektaşların Soruları | 0 | 08-03-2011 11:39 |
Bodrum Sulh Hukuk Mahkemesİnde Ara Karar İŞlemİ | selcukalagoz | Şehirlerarası Nöbetçi Avukat | 2 | 02-05-2010 16:54 |
Bodrum Sulh Hukuk Mahkemesİnde DuruŞmaya Gİrecek Avukat Ariyorum. | selcukalagoz | Şehirlerarası Nöbetçi Avukat | 0 | 24-02-2010 11:56 |
Van İcra Hukuk Mahkemesİnde Dosya Bakabİlecek | av.murat kılıç | Şehirlerarası Nöbetçi Avukat | 3 | 24-02-2009 09:11 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |