![]() |
|
![]() |
|
Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun] |
![]() |
![]() |
#1 |
|
![]() Mrb arkadaşlar... Bir icra takibimde borçlu taraf imza itirazında bulundu ve itirazın iptali davası açtı. Fakat ilk duruşmaya gelmediği için dava düştü. Ertesi gün borçlu dosyayı yenilemiş...Bu davada ilk duruşmaya gelmediği için yenileme talep etme hakkı olmadığını söyledi bazı avukat arkadaşlar ama İİK yi okudum tam olarak öyle birşeyle karşılaşmadım. haftaya duruşması var eğer söylenen doğru ise bunu mahkemede dile getirmek istiyorum ama dayanak md yi bulamadım. bu konuda bilgisi olan arkadaşlardan yardım bekliyorum....
|
![]() |
#2 |
|
![]() İtirazın iptali davasına gelmeyen davacı neden davasını yenileyemez anlayamadım. yenilemenin mantığı zaten duruşmaya gelinememiş olması değil mi? İİK da böyle bir hükümde bulamazsınız. Zira İtirazın iptali davasında da yargılama usulu için HMK a bakmanız gerekir. HMK da da böy lebir kısıtlayıcı hüküm yok....
|
![]() |
#3 |
|
![]() İtirazın İptali davası Hukuk davası olup HMYK'na tabiidir. Ancak İcra Ceza davalarında farklı bir durum bulunmaktadır. şöyle k;
[quote] Bu nedenle, İİY.`nın 331. maddesi uyarınca açılan bu davada 5271 sayılı CYY. kurallarının değil, İcra ve İflas Yasası`nın 349. maddesindeki usul kurallarının uygulanması gerekeceğinden, anılan maddenin 2. fıkrasındaki, “iki taraf tayin olunan gün ve saatte icra mahkemesinin huzuruna gelmeğe veya vekil göndermeye mecburdurlar.” hükmü ile 6. fıkrasındaki, “şikayetçi muayyen zamanda gelmez ve vekil de göndermezse şikayet hakkı düşer.” biçimindeki düzenleme karşısında; müşteki vekilinin 12.5.2006 tarihli oturuma herhangi bir mazeret bildirmeden katılmamasından dolayı Yerel Mahkemece müştekinin şikayet hakkının düşmesine karar verilmesi gerekirken, direnme kararı verilmesinde isabet bulunmamaktadır. Bu itibarla, Yerel Mahkeme direnme hükmünün bozulmasına, ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu konuda 5320 sayılı Yasa`nın 8. maddesi uyarınca halen yürürlükte bulunan 1412 sayılı CYUY.`nın 322. maddesi gereğince Ceza Genel Kurulu`nca da karar verilmesi olanaklı bulunduğundan; Müştekinin şikayet hakkının düşmesine karar verilmelidir. |
![]() |
#4 | |||||||||||||||||||||||
|
![]()
Siz cevabınızı düzeltene kadar, yanlış yorumlar devam edecek galiba. Sanırım açılan dava imza itirazı nedeniyle "itirazın kaldırılması" davasıdır. İİK 68a ya göre, borçlu mazeretsiz olarak ilk duruşmaya gelmezse itirazı kaldırılır. Bunun için borçluya gönderilen tebligat "ihtaratlı" olmalıdır. Yine icra takibinin yapıldığı yargı çevresinde ikamet etmelidir. Aksi takdirde istinabe yoluyla medar-ı tatbik imza alınacaktır. |
![]() |
#5 |
|
![]() Evet, arkadaşlarınızın size söylediği şey icra ceza davasındaki şikayet edenin duruşmaya gelmemesi halinde geçerlidir. bu durumda şikayetçi duruşmada hazır bulunmazsa dava düşer. icra ceza davalarında yenileme olmaz. fakat itirazın iptali davası HUMK gereği taraflarca 3 ay içinde yenilenebilir.
|
![]() |
#6 | |||||||||||||||||||||||
|
![]()
Benden sonra yazdığınıza göre benim cevabımı okumuş olmalısınız. ![]() |
![]() |
#7 | |||||||||||||||||||||||
|
![]()
Aşağıdaki kararı okumanızı tavsiye ediyorum. " (Yargıtay 12 HD. 1992/1577 E., 1992/9328 K. 7.7.1992) Merci kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu vekili tarafından istenmesi üzerine, bu işle ilgili dosya mahallinden Daireye 3.2.1992 tarihinde gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü: Borçluya ilk celse için İİK.nun 68/a-2-5. maddesine göre meşruhatlı davetiye tebliğ edilmiş, gelmemesi ve alacaklının davayı takip etmemesi üzerine dava müracaata bırakılmıştır. Dava, 25.9.1991 tarihli dilekçe ile borçlu tarafından yenilenmiş, 5.11.1991 tarihli celseye gelmediği ve alacaklı vekili tarafından da dava takip edilmediğinden dosya yeniden müracaata bırakılmıştır. 26.11.1991 tarihli dilekçe ile davanın ikinci kez yenilenmesi üzerine borçlu ve vekili 24.12.1991 tarihli celseye gelip, imzaları da alınmak suretiyle bilirkişi incelemesi yapılmasını istemişlerse de, ilk celse için borçluya meşruhatlı davetiye tebliğine rağmen gelmemiş olduğundan bahisle davanın reddine karar verilmiştir. 49’lu takibe karşı borçlunun imza inkarında bulunması, alacaklının itirazın kaldırılmasını istemesi halinde borçluya nasıl davetiye çıkarılacağı, nasıl bilirkişi incelemesi yapılacağı, gelmemesi halinde ne şekilde karar verileceği İİK.nun 68/a maddesinde düzenlenmiştir. Kambiyo senetlerine mahsus yolla takip yapılması ve borçlunun takip konusu senetteki imzanın kendisine ait olmadığından bahs ile mercie itirazda bulunması halinde ise, imza incelemesinin 68/a maddesinde yazılı usule göre yapılacağı İİK.nun 170. maddesinde belirtilmiş, bilirkişi incelemesi yönünden 68/a maddesinin 3-4. fıkralarına gönderme yapılmıştır. Anılan maddeye göre, tatbike medar imza varsa bununla, yoksa borçluya yazdıracağı yazı ve attıracağı imza ile HUMK.nun 309. maddesinin 2, 3 ve 4. maddeleri gereğince bilirkişi incelemesi yaptırılıp sonucu dairesinde karar verilmesi gerekir. Dosyada şirket yetkililerine ait imza sirküleri bulunmaktadır. İİK.nun 68/a-2-5. maddesi gereğince meşruhatlı davetiye çıkarılmasına takibin şekli açısından gerek yoktur. İİK.nun 18/1. maddesi yollaması ile HUMK.nun 509 ve 510. maddeleri gereğince meşruhatlı davetiye çıkarılması yeterli olup, meşruhatlı davetiye tebliğine rağmen borçlunun gelmemesi ve alacaklının davayı takip etmesi halinde itirazın, isbat edilemediği gerekçesiyle reddi zorunludur. Duruşma günleri için borçluya HUMK.nun 509 ve 510. maddelerine uygun biçimde meşruhatlı davetiye tebliğ edilmiş ise de alacaklı vekili davayı takip etmemiş, dava müracaatta bırakılmıştır. Dosyada imza sirküleri bulunmaktadır. İkinci yenileme üzerine borçlu ve vekili gelmiş, imza incelemesi yapılmasını istemiş olduklarına göre masrafı borçlu vekilinden alınıp yöntemince bilirkişi incelemesi yaptırılması, alınacak raporun değerlendirilip sonucu dairesinde karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile istemin reddedilmiş olması usul ve yasaya aykırıdır. SONUÇ : Borçlu vekilinin temyiz itirazının kabulü ile merci kararının yukarıda yazılı nedenle İİK.nun 366. ve HUMK.nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 7.7.1992 gününde oybirliğiyle karar verildi." |
![]() |
#8 | |||||||||||||||||||
|
![]()
![]() |
![]() |
#9 |
|
![]() arkadaşlar ben yanlış kelime kullandım. itirazın iptali davası değil, onu nerden çıkardıysam artık
![]() |
![]() |
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk) | |
|
![]() |
||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
itirazın iptali davasında itirazın haksız bulunması ...ACİL | yalvace | Hukuk Soruları | 11 | 14-05-2010 22:07 |
itirazın iptali davasında görev | Av.Gülsüm | Meslektaşların Soruları | 4 | 27-04-2010 14:32 |
itirazın iptali kararını borçlunun kendisine nasıl tebliğ edeceğim? | üye14072 | Meslektaşların Soruları | 8 | 29-01-2007 13:30 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |