![]() |
|
![]() |
|
Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun] |
![]() |
![]() |
#1 |
|
![]() ortaklığın giderilmesi kararında ,tüm paydaşların miras hisseleri oranında taşınmaz ve üzerindeki muhdesat bedellerinden pay alacağı yazmaktadır ve bu karar kesinleşmiştir.. bu durumda satış memurluğu infaz niteliğinde işlemler yaparak paraları kararda yazdığı şekli ile paylaştıracaktır..
ortaklığın satış suretiyle giderilmesi kararının kesinleşmesinden SONRA ancak ortada bir satış talebi ve dolayısıyla satış yok iken, muhdesat kendisine ait olmakla birlikte ortaklığın giderilmesi davasında bunu ileri sürmemiş olan taraf ne yapmalıdır? 1- muhdesatın aidiyetinin tespiti davasını açsa ve bu dava ile birlikte satış paralarının paylaştırılmasının tedbiren durdurulmasını istese, ortada kesinleşmiş bir ortaklığın giderilmesi kararı olması, derdest bir dava kalmaması nedeniyle hukuki yarar yokluğu öne sürülebilir, ancak bu defa ortada kesinleşmiş karar olmasına rağmen satış henüz yapılmamıştır, bu durumda hukuki yarar var diyebilir miyiz, kanımca diyemeyiz.. 2-şu aşamada ortada henüz bir satış talebi veya satış işlemi olmadığı için sebepsiz zenginleşmeye dayalı tazminat davası açmak uygun olmayacaktır, çünkü ortada hükmi olarak karar ile bir zenginleşme gözükse de fiili olarak bir zenginleşme yoktur,ayrıca sebepsiz zenginleşmeye dayalı tazminat davası sonucu verilecek hüküm eda hükmü niteliğinde olacak ve başkaca bir davayı beklemeden infaz edilebilecektir, bu durumda fiili olarak satış gerçekleşmediğinden ve taraflar zenginleşmediği bir durumda , bir de sebepsiz zenginleşme dolayısıyla tazminat ödeme durumları ortaya çıkacaktır... şu aşamada kendine ait muhtesatların bedellerini temin için, taraflardan birinin satış istemesini beklemek dışında hukuken başvurulabilecek yol var mıdır? |
![]() |
#2 |
|
![]() Yargılamanın iadesi olmaz,muhdesatın tespiti davası açmakta hukuki yarar bence var, ama mirasçılara birer ihtar çekip muhdesatın aidiyetinden ve satış halinde bedelin tarafına ödenmesini istemek
![]() |
![]() |
#3 |
|
![]() SN. Başar sanırım soruyu tam okumadınız
![]() |
![]() |
#4 |
|
![]() Aksine çok iyi okudum
![]() |
![]() |
#5 |
|
![]() Bu aşamada açılacak bir dava bulunmadığı ,satış yapıldıktan sonra sebepsiz zenginleşmeye dayalı eda davası açılabileceğimi düşünüyorum.
T.C. YARGITAY 7. HUKUK DAİRESİ E. 2003/3738 K. 2004/414 T. 16.2.2004 .... Taraflar arasında görülen ortaklığın giderilmesi davasının 15.2.2000 tarihinde karara bağlandığı, ve kararın 19.10.2000 tarihinde Yargıtay denetiminden geçerek kesinleştiği, muhdesatla ilgili bu davanın ise ortaklığın giderilmesi davası karara bağlandıktan sonra hükmün kesinleşmesinden önce 28.2.2000 tarihinde açıldığı dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Davacı ortaklığın giderilmesi davasında muhtesatla ilgili olarak herhangi bir uyuşmazlık çıkartmamış, bu doğrultuda bir iddia öne sürmemiş, HUMK.nun 567. maddesinde öngörüldüğü şekilde hakimden süre isteyip dava açmamıştır. Davacı her zaman satışa konu olacak bina ve eklentileri nedeniyle diğer paydaşların mal varlıklarındaki artışı açacağı eda davası niteliğindeki bir alacak davası ile isteyebileceği ve bu davada muhtesatın aidiyeti konusunun da çözümleneceği kuşkusuzdur. Eda davası açılacak yerde davacının tespit davası açmakta hukuki yarar yoktur. SONUÇ : Bu nedenlerle davacının dava açmakta hukuki yararı olmadığından davanın reddine karar verilmesi gerekirken istek dışına da çıkılarak davanın kabulüne karar verilmesi isabetsiz olduğundan yerinde görülen davalıların temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 16.2.2004 gününde oybirliği ile karar verildi. |
![]() |
#6 |
|
![]() Sayın Yücel Kocabaş,
bir müvekkilim aynı sorunla geldi, izaleyi şuyu davası kesinleşmiş henüz satış yapılmamış, taşınmaz üzerinde kendisinin yaptığı bir bina var fakat bunu dava sırasında ileri sürmemiş, konuyu epeyce araştırdım, farklı bir sonuca ulaşamadım, izaleyi şuyu davası kesinleştikten sonra mülkiyetin tespiti davası açmakta hukuki yarar yoktur açılacak bir eda davası ile sebepsiz zenginleşmeye dayalı olarak tazminat talep edilebilecektir, tecrübelerinizden faydalanmak maksadıyla sormak istiyorum, eli kolu bağlı birinin satış istemesini ve paraların paylaşılmasını beklemek riskli değil mi,taşınmaz üzerindeki yapı tapuya şerh edilmemiş ve paydaşlar arasında da iddia edene ait olduğu yönünde fikir birliği bulunmaması halinde bu durum tanıkla ispat edilebilecek midir, bu arada yapılabilecek hiç bir şey yok mudur, Engin tecrübelerinizi bizimle paylaştığınız için tekrar teşekkür ederim. |
![]() |
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk) | |
|
![]() |
||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
satış aşamasından sonra fakat satıştan önce gayrımenkule haciz koyduran kişi, ihale ilanı kendisine gönderilmedi diye ihalenin feshini isteyebilirmi | BALDIRAN | Meslektaşların Soruları | 10 | 04-02-2013 16:33 |
iptal davasından sonra tam yargı davası- iptal kesinleşmeden önce idareye başvuru | gujankaracay | Meslektaşların Soruları | 1 | 30-06-2010 16:14 |
bir taşınmaz için izaleyi şuyu davası devam ederkenyapılan ev vs . durumu | nurben | Hukuk Soruları | 5 | 25-02-2010 16:16 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |