İradeyi Sakatlayan Sebeplerden BK.28 (hile)ye göre mi dava açılması gerekir?

Sayın Meslektaşlarım,

Müvekkil 2008 tarihinde bir dükkan satın almıştır. İlgili dükkanın satış aşamasında reklam broşürlerinde ve sair reklam araçlarında dükkanın önünden metro geçeceği, metronun giriş çıkış kapısının dükkana çok yakın olacağı görülmektedir. Metro çalışmaları halen devam etmektedir. Reklam broşüründeki görünüm müvekkilin satın aldığı dükkanın metroya çok yakın olması ve insanların zorunlu geçiş alanının dükkanın önü olmasıdır.Müvekkil insanların geçiş alanının dükkan önü olması sebebiyle burayı satın almıştır. Müvekkil buna aldanıp hayli yüksek bir parayla bu dükkanı satın almıştır. Metronun giriş çıkış yerlerinin inşaatı daha yeni yapılmış olup, insanların geçeceği zorunlu alan dükkana çok uzakta kalmaktadır.
Öncelikle delil tespiti yaptırıp metronun projeyle çeliştiğini, satın alınan yere uzak olduğu en önemlisi insanların geçiş alanının dükkana uzak olmasını tespit ettirmeye çalışacağız.

Sayın meslektaşlarıma sormak istediğim husus şudur. Biz burada delil tespitinden sonra iradeyi sakatlayan sebeplerden hileye dayanarak mı dava açmalıyız ? Yoksa başka bir çözüm yolu var mıdır?

Size tavsiyem davanızı açmadan önce belediye ile irtibata geçip 2008 yılındaki metro planı ile sonuç olarak ortaya çıkan plan arasında bir değişiklik olup olmadığını araştırmanız. Belki Müteahhit firmanın aldatma kastı yoktur, plan sonradan değişmiştir.

Sayın Levent Cirit;

Cevabınız için teşekkür ederim. Zaten bu husuların aydınlatılması için öncelikle tespit isteyeceğiz. Reklam broşürlerinden yola çıkarsak aldatma kastı varmış gibi görünüyor. Çünkü müvekkilin satın almış olduğu dükkanın reklam broşürüyle bir başka konut projesi(dükkana çok yakın) broşürlerinde metroyu çok başka göstermişlerdir. iki broşür oldukça farklıdır, iki taşınmazın da konumu hemen hemen aynı olmasına rağmen.

"Hile" yanında "ayıba karşı tekeffül" hükümlerine de dayanılabilir.(BK 194, TTK 25) Çünkü ayıp, satın alanın olağan beklentilerinin gerçekleşmemiş olması kadar satılanın vasfına dair ciddi vaadlerin boşa çıkmış olmasında da oluşur.Olayda satıcının satım konusunun vasıfları hakkındaki "ciddi" "vaadi" müvekkilinizi o hukuki ilişkiye girmeye yönelendirmiştir.

Sayın Akpunar,

Bu konuya ilişkin yargıtay kararı bulmamız mümkün müdür? Ayıba karşı tekeffül hükümlerine ilişkin?

Değerli Meslektaşım,
4077 (THKK) Ayıplı mal md.4 ve bununla ilgili bulacağınız kararlarda işinize yarayabilir.

Sayın hbulbul,

Hernekadar TKHK ile BK'daki ayıp hükümleri birbirini tamamlasa ve kesişse de, bu olayda ticari satım (dükkan satışı) olduğundan tüketiciyi koruma hükümleri uygulanmayacaktır.