![]() |
|
![]() |
|
Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun] |
![]() |
![]() |
#1 |
|
![]() Sevgili Meslektaşlarım
Müvekkilim 1991 yılında HAzineye karşı Zilyetliğe dayanan tescil davası açıyor ve 1993 yılında davası kabul edilip Hazine adına kayıtlı tapunun iptaline ve müvekkil ve kardeşleri adına Tapuya Tesciline Karar veriliyor.Fakat her nedense karar kesinleştirilmemiş ve kesinleşmiş karar olmadığı için karar Tapuya İşlenmemiş.Tapu hala Hazine adına kayıtlı. Biz kararı kesinleştirmek istedik fakat dosya adliyede arşivde bulunamadı. Dolayısı ile kararı kesinleştiremiyoruz ve Tapuda işlem yapamıyoruz. Burada ne gibi İşlem Yapmamız gerekmektedir?Daha önce böyle bi olayla veya benzer bir olayla karşılaşmış olan meslektaşlarından fikirlerini bilgilerini paylaşmalını rica ediyorum...SAYGILARIMLA |
![]() |
#2 |
|
![]() Dosyanın dava aşamasında vekiller tarafından tutulmuş bir örneği bulunmakta ise muvakkat bir dosya oluşturabilir ve işlemleri bu dosya üzerinden devam ettirebilirsiniz belki.
Dava dosyası anlamında bu tür bir sorunla hiç karşılaşmadım ancak icra dosyalarında bu yolu bir kaç defa uyguladık. ![]() Bir de karar kartonunda kararın bir sureti tutulur ona da mı ulaşamıyorsunuz? |
![]() |
#3 |
|
![]() Öncelikle fikirlerinizi paylaştığınız için teşekkür ederim.
TeSCİL davasında karşı taraf Hazine olduğu için ondaki dosyadan fotokopi aldık.Fakat elimizde sadece fotokopi dosya var o da Tam değil.Bu konuda Asliye Hukuk Hakimine sordum Ne Yapmalıyız Diye o da yeni dava açın dedi bana mantıklı gelmedi yeni dava açsak Karşı taraf hazine olduğu için derdestlik ve zamanaşımı itirazında bulunur. ben bi dilekçe ile müracatta bulunmayı düşünüyorum eğer dosya kayıpsa bi tutanakla durumu tespit etsinler daha sonra ki prosedür nasıl işler bilemiyorum.... |
![]() |
#4 |
|
![]() Anladığım kadarıyla müvekkilinizde dosyanın muvakkatı yok. Dosya başka bir mahkemeye gönderilmiş ancak muvakkat dosya açılmamış olabilir. Elinizde evrak var ise bu yönde bir araştırma yapğabilirsiniz. Ancak dosya gerçekten arşivde bulunamasa dahi Sn.araf'ın da belirttiği gibi karar kartonunda kararın bir örneğinin mutlaka bulunması lazım. Bunun dışında hiç denemedim ama hazinenin arşivlerinede başvurabilirsiniz. Kolay gelsin
|
![]() |
#5 |
|
![]() karar kartonundaki karara göre nası kesinleştirilmesi yapılacak peki?
hangi tarihte taraflara tebliği edildiği ve hangi tarihte kesinleştiği ile ilgili bilgi yok? nası ve kim bu kararı kesinleştirebilir ki! hakim bile yeni dava açın diyor ![]() |
![]() |
#6 |
|
![]() Karar kartonunda karar varsa PTT den tebligat akibeti sorabilirsiniz.Bunu da net bir tarih belirterek değil de ...../...../.... ile ...../........./..... tarihleri arasında şeklinde belirtirsiniz.
Bir de bu konuyla ilgili sitede yapılmış bir tartışma ve eklenmiş yargıtay kararları var http://www.turkhukuksitesi.com/showthread.php?t=8428 |
![]() |
#7 | |||||||||||||||||||||||
|
![]()
Cumhuriyet savcılığına görevi ihmalden suç duyurusunda bulunacağınızı belirtin bakalım o zaman da yeni dosya açın diyecekler mi ? ![]() |
![]() |
#8 |
|
![]() Sayın Av.araf
benim de şimdiki düşüncem o yönde bir dilekçe ile durumdan bahsedip kararın kesinleşmesini talep edeceğim.Dosyayı bulamazlarsa tutanak tutarlar ve Adalet bakanlığına İntikal eder.Görevliler hakkında da suç duyurusunda bulunulur. burda merak ettiğim başka bir husus ise şudur; 1993 yılında alınmış bir mahkeme kararı kesinleştirilmemiş ve tapuya işlenmemiş.Zamanaşımı gibi bir durum söz konusu olur mu acaba???? |
![]() |
#9 |
|
![]() T.C. YARGITAY HUKUK GENEL KURULU
E. 1987/805 K. 1988/445 T. 1.6.1988 • MÜLKİYET HAKKINA İLİŞKİN UYUŞMAZLIKLAR ( Dava Zamanaşımının Söz Konusu Olmaması ) • DAVA ZAMANAŞIMI ( Hükmün Bildirilmesinden İtibaren On Yıl Geçtiği Halde İlamın Taraflara Tebliğ Edilmemiş Bulunması Durumunda Sözkonusu Olan Zaman ) • HÜKMÜN TEFHİMİNDEN İTİBAREN ON YIL GEÇMESİ ( Dava Zamanaşımı Süresi ) • YARGITAYDA TEMYİZ NEDENİ OLARAK ÖNE SÜREBİLME ( Dava Zamanaşımı ) 818/m.135/2,139 2004/m.39/1 ÖZET : Hükmün bildirilmesinden ( tefhiminden ) başlayarak on yıl geçtiği halde ilamın Taraflara tebliği edilmemiş bulunması durumunda sözkonusu olan Zamanaşımı, dava zamanaşımıdır. Bu halde, işten el çekmiş olan yerel mahkeme De değil, yargıtay'da temyiz nedeni olarak öne sürülebilir. Mülkiyete ilişkin Uyuşmazlıklarda dava zamanaşımı sözkonusu değildir. DAVA : Taraflar arasındaki davadan dolayı, bozma üzerine direnme yoluyla, ( Kadıköy 2. Asliye hukuk mahkemesi )nden verilen 26.4.1968 gün ve 48-126 sayılı kararın onanmasını kapsayan ve yargıtay hukuk Genel Kurulu'ndan çıkan 7.3.1973 gün, 1969/1-491 esas, 1973/157 karar sayılı ilamını, karar düzeltilmesi yoluyla incelenmesi Mehmet tarafından verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, Hukuk Genel Kurulu'nca; dilekçe, düzeltilmesi istenen ilam ve dosyadaki ilgili bütün kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü: KARAR : Borçlar Kanununun 135/2. maddesi, borcun bir hüküm ile tesbit edilmesi halinde on yıllık zamanaşımının uygulanacağını; İcra ve İflas Kanunun 39/1. maddesi de ilama dayanan takibin, son işlem üzerinden on yıl geçmekle zamanaşımına uğrayacağını öngörmüştür. Hükmün tefhiminden itibaren on yıl geçtiği halde ilamın taraflara tebliğ edilmemiş bulunması halinde buradaki zamanaşımının konusunda ise 11.4.1940 gün ve 15/70 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı çıkarılmıştır. Bu İçtihadı Birleştirme Kararına göre; az önce belirtilen mürruzaman, dava müruruzamanı olup, mahiyeti itibariyle işten el çekmiş bulunduğundan yerel mahkemede değil Yargıtay'da temyiz sebebi olarak ileri sürülebilecektir. Yargıtay bu temyiz sebebini yerinde görürse yani hüküm ile tebliğ günü arasında on yıl geçmişse kararı esasa girmeden sadece bu yönden bozacaktır. Bu esaslar genel nitelikte olmakla birlikte taşınmaz mallar hakkındaki uyuşmazlıkların özelliğini gözönünde bulundurmak gerekir. Mülkiyet hakkına ilişkin uyuşmazlıklarda, dava zamanaşımının söz konusu olmaması kuraldır. Az önce özetle değinilen İçtihadı Birleştirme Kararında benimsenen esas, orada açıklanan on yıllık sürenin dava zamanaşımı niteliğinde bulunuşudur. O halde karar düzeltme istemine esas kararın ilişkin bulunduğu davanın esası mahiyeti itibariyle zamanaşımına tabi olmadığına göre bunun doğal sonucu 11.4.1940 tarihli İçtihadı Birleştirme kararının olayda uygulanamayacağıdır. Bu nedenlerle ileri sürülen 11.4.1940 tarihli İçtihadı Birleştirme Kararına ilişkin temyiz sebebiyle Usulün 409. maddesine ilişkin temyiz sebeplerinin yerinde olmadığı sonucuna varıldıktan sonra diğer karar düzeltme nedenlerinin incelenmesine geçildi: Düzeltilmesi istenen Hukuk Genel Kurul ilamında gösterilen gerektirici nedenlere göre, HUMK.nun 440. maddesinde yazılı sebeplerden hiç birisine dayanmayan ve yerinde olmayan karar düzeltme isteğinin reddi gerekir. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenle HUMK.nun 440. maddesinde yazılı sebeplerden hiç birisine dayanmayan ve yerinde olmayan karar düzeltme isteğinin REDDİNE, 2790 sayılı Yasanın 2/3. maddesine göre takdiren 5.000 lira para cezasının ve 2.000 lira bakiye harcın düzeltme isteyenden alınmasına, 1.6.1988 gününde oybirliğiyle karar verildi. kazancı |
![]() |
#10 |
|
![]() Bir İcra Müdürlüğünde gördüğüm yazı,
"Dosya kayıplarına karşı dosyanızın fotokopisini alınız" şeklindeydi ![]() |
![]() |
#11 |
|
![]() Mahkeme kaleminde yargıtaya göndrilen dosyaların kayıtlarının tutulduğu bir defter bulunuyor, buradan dosyanın temyiz edilip edilmediği anlaşılabilir. Umarım halledebilirsiniz. Kolay gelsn
|
![]() |
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk) | |
|
![]() |
||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
kayıp dosya için yapılması gereken işlem | avukat152 | Meslektaşların Soruları | 5 | 23-12-2008 18:09 |
Stj. Av. ne "ofisboy"dur, ne de adliyedeki caycinin "ciragi..." | metin karadag | Hukuk Stajı ve Meslek Seçimi | 26 | 28-07-2007 20:47 |
kayıp senet | idas | Meslektaşların Soruları | 1 | 21-06-2007 13:02 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |