Ayıp iddiasında Fikri Sinai Haklar Hukuk Mahkemesi görevli midir?

Merhaba,

Müvekkil şirketçe davalı şirkete bilgisayar programı satılmış olup, program bedeli davalı şirketçe ödenmemiştir. Bunun üzerine tarafımızca faturaya dayalı icra takibine geçilmiş ancak borçlu tarafın itirazı ile takip durmuştur. Alacağımız faturaya dayalı olduğundan Asliye ticaret mahkemesinde itirazın iptali davası açtık. Davalı, karşı dava açarak söz konusu bilgisayar programının ayıplı olduğu iddiasıyla davamızın reddini kendi alacak taleplerinin kabulünü talep etmiştir. Olayda usulüne uygun süresinde yapılmış ayıp ihbarı dahi bulunmamaktadır. Asliye Ticaret mahkemesi tanıkları dinledikten ve davanın açılmasından 1 sene sonra dosya bilirkişi incelemesi aşamasına geldiğinde bilgisayar programlarının 5846 sayılı kanun anlamında "eser" olduğunu bu eserleleilgili "iddialar ve hakların" 5846 saylı kanun çerceverinde düzenlendiği gerekçesiyle görevli mahkemenin Fikri Sinai Haklar Hukuk Mahekemesi olduğunu belirterek görevsizlik kararı vermiştir.

Bana göre olayda fikri hakkın ihlaline yönelik bir iddia olmadığından görevli mahkeme asliye ticaret mahkemesi. Ayıp iddilarında da görevli mahkeme Fikri Sinai Haklar mahkemesi midir? Görevsilik kararını temyiz etmelimiyim yoksa Asliye Ticaret Mahkemesi kararında haklı mıdır? Teşekkür ederim.

sayın meslektaşım, bizm de buna benzer bir davamız vardı, ticaret mahkemesinde yargılaması yapıldı, göreve ilişkin bir itiraz da olmadı, benim şahsi kanaatim, görevli mahkeme ticaret mahkemesidir.iki şirket aralarında ticari bir iş yapmıştır, dolayısıyla ticaret mahkmesi yetkilidir.

Sayın Meslektaşım,

Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin bu davada görevli olmayacağı düşüncesindeyim. Bizim de benzer bir dosyamızda, müvekkile ayıplı bilgisayar programı satmış olan firmaya karşı açmış olduğumuz dava Asliye Ticaret Mahkemelerinde görülmüştü.

Bilgisayar programlarının 5846 S. Yasa kapsamında olduğu doğrudur ancak buradaki hukuki mesele, alım-satım ilişkisi ve karşı yanın ayıp iddiasına ilişkindir. Başkaca iddia ve savunmalar var ise bilemiyorum fakat dava kapsamı bahsettiğiniz kadarsa, 5846 S.Y. m.1/A kapsamında ifade edildiği gibi bilgisayar programına ilişkin manevi haklar, mali haklar yahut bu haklara ilişkin tasarruf esas ve usulleriyle ilgili bir mesele yoktur. Bu bir tecavüzün ref'i , men'i ya da tazminat(manevi ya da mali hakka tecavüz nedeni ile) davası değil ki... Bu doğrultuda benim düşüncem burada ihtisas mahkemelerinin görevine giren bir husus olmadığı yönünde. Bu nedenle göreve ilişkin genel kuralların işletilmesi gerektiğini düşünüyorum ve sizin yerinizde olsam kararı temyiz ederdim. Bu konuda Sayın Av. Mehmet Saim Dikici de cevap verirse fena olmaz sanıyorum

Şayet FSHHM görevli ise de yeni bir şey öğrenmiş olacağım Bu nedenle Mahkemenin gerekçesini merak ediyorum, yukarıda alıntıladığınız kısım dışında daha ayrıntılı bir anlatım var ise bizlerle de paylaşır mısınız?

Öncelikle cevalarnızdan ötürü teşekkür ederim.

Mahkemenin gerekçesinde yazmış olduğum huhuslar dışında hiçbir şey bulunmamaktadır. Ben de Asliye Ticaret Mahkemesi'nin görevli olduğunu düşünmeme karşın, gerekçeli kararda ve ilgili kanunda yazan; bu kanun kapsamındaki hak ve iddialar Fikri S.M'de görülür ibaresinden yola çıkarak mahkemenin ayıp iddiasını bu manada "iddia" olarak yorumladığından hareketle şüpheye düştüğümden kararı temyiz etmeyip ilgili Fikri Sinai H. Mahkemesi'ne gönderdim. Fikri Sınai Haklar mahkemesi'de görevsilik kararımı verecek merakla beklemekteyim, sonucu sizlerle paylaşırım.

Ayrıca söz konusu görevsizlik kararında biz davacı olduğumuz için vekalet ücreti tarafımıza yüklenmiş. Ancak ayıp iddiasında bulunan davalı(karşı davacı)dır. Dolayısıyla ücreti vekaletin davalı karşı davacıya yüklenmesi gerektiğini düşünmekteydim. Yanılıyor muyum? Eğer haklıysam nihai kararla birlikte görevsizlik kararını ve ücreti vekaletin tarafımıza yüklenmesini temyiz sebebi halen yapabilirmiyim.? Teşekkürler