Ayipli Malda Saticinin Hİlesİ-islah

Sayın Meslektaşlarım,

Halen derdest olan davamı, şirket için alınan bir baskı makinesinde tanıtım broşüründe bulunan özelliklerde olmadığı, yani vadedilen özellliklerde olmadığından dolayı ayıp nedeniyle tazminat istemi talebiyle açmıştım. Davacı davaya cevap dilekçesinde aslında makinenin ayıplı olmadığı, istenilen özelliklerin ek parçalar ve ek maliyetle mümkün olabileceği savını ileri sürmüştür.

Bu aşamada biz de vadedilen özelliklerde olmadığını bile bile satıcının ağır kusur ve hilesi ile satışın oluştuğu bunu da davaya cevap dilekçesi ile öğrendiğimizi beyan ettik. (Daha önceki servis raporlarında ve davalının yazışmalarında özelliklere sahip olduğu ancak makine ustasının tecrübesiz olduğu belirtiliyordu. Biz de tabiiki makinenin arızasından dolayı vadedilen özelliklerde baskı yapamadı diye biliyorduk.)

Davamızı kısmi açtık.

Bu durumda ıslah için zamanaşımı süresi, normal dava açma zamanaşımı sürelerine mi tabidir? Yoksa hileyi öğrendiğimiz an olan davaya cevabı tebellüğümüzden itibaren midir?

Anlatımınızdan durumu tam anlayamadım ama , anladığım kadarıyla ıslah edeceksiniz davayı. Dava sonuçlanana kadar ıslah edebilirsiniz , neyi sorguloyorsunuz onu anlamadım. Cehaletime verinIslah için zaman aşımı nedir ?
Bildiğim kadarıyla yargılamanın her aşamasında ıslah olur.

Meslektaşım, daha önce bakmış olduğum bir rafik kazası nedeniyle tazminat davasında, ıslahın dava açma süresi içerisinde yapılmadığı nedeniyle mahkeme ıslahı kabul etmedi, sadece dava açarken talep edilen kısmi talepteki miktar üzerinden hüküm kurdu. Yargıyayın da benzer kararları var?

- Islah dava açıldıktan sonra her zaman yapılabilir mi? Yani zamanaşımı kesilir mi?
- Yoksa dava açıldıktan sonra bile olsa normal dava açma süresi içinde mi ıslah yapılmalı?

Alıntı: Yazan hakikiavukat Anlatımınızdan durumu tam anlayamadım ama , anladığım kadarıyla ıslah edeceksiniz davayı. Dava sonuçlanana kadar ıslah edebilirsiniz , neyi sorguloyorsunuz onu anlamadım. Cehaletime verinIslah için zaman aşımı nedir ? Bildiğim kadarıyla yargılamanın her aşamasında ıslah olur.

Sayın meslektaşım, umarım yadrımcı olur. Saygılar.

T.C.
YARGITAY
17. Hukuk Dairesi

E:2008/3479
K:2008/5038
T:03.11.2008

Kasko Sigortası
KısmiDava
Zamanaşımı
Islah

Özet
Kısmidavada, sadece dava edilen kısım için zamanaşımı kesilir. Dava konusu edilmeyen kesim için zamanaşımı süresi işlemeye devam eder.
Islah dilekçesi ile arttırnlan miktar için ıslah tarihinden itibaren faize hükmedilme si gerekir.

6762 s. Yasa m. 1299
2918 s. Yasa m. 109/1

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkili şirketin maliki olduğu, davalıya kasko sigortalı aracın yaptığı tek taraflı trafik kazasında hasarlandığını, davalıya hasar ihbarında bulunulmasına rağmen herhangi bir ödeme yapılmadığını ileri sürerek, şimdilik 2.000 YTL tazminatın kaza tarihinden işleyecek reeskont faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir. Daha sonra davasını ıslah ederek 3.823 YTL'nin tahsilini istemiştir.
Davalı vekili cevabında, hasar miktarına ve faize itiraz ederek davanın reddini istemiş ve ıslah edilen kısım için zamanaşımı savunmasında bulunmuştur.
Mahkemece, dosya kapsamına göre davanın kabulü ile 3.823 YTL tazminatın 16.11.2005 tarihinden işleyecek reeskont faiziyle birlikte dava-
Iılardan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1- Dava, kasko sigortalı araçta meydana gelen hasar bedelinin tahsili istemine ilişkindir.
Kısmidavada, sadece dava edilen kısım için zamanaşımı kesilir. Dava konusu edilmeyen kesim için zamanaşımı süresi işlemeye devam eder.
Somut olayda, trafik kazası 17.03.2005 tarihinde meydana gelmiş, kısmidavada 28.04.2008 tarihli ıslah dilekçesi ile miktar artırılmıştır. Davalı, ıslah edilen kısımla ilgili olarak zamanaşımı savunmasında bulunmuştur. Olay tarihi ile ıslah dilekçesinin verildiği tarih arasında 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu'nun 109/1. maddesinde öngörülen iki yıllık zamanaşımı süresi geçmiştir. Bu durumda, ıslah edilen bölüm yönünden zamanaşımı nedeniyle davanın reddine karar vermek gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
2- Kabule göre de; ıslah dilekçesi ile arttırılan miktar için ıslah tarihinden itibaren faize hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi isabetli değildir.
Sonuç: Yukarıda 1 ve 2 numaralı bentlerde açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, 03.11.2008 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Alıntı: Yazan dursunal Sayın Meslektaşlarım, Halen derdest olan davamı, şirket için alınan bir baskı makinesinde tanıtım broşüründe bulunan özelliklerde olmadığı, yani vadedilen özellliklerde olmadığından dolayı ayıp nedeniyle tazminat istemi talebiyle açmıştım. Davacı davaya cevap dilekçesinde aslında makinenin ayıplı olmadığı, istenilen özelliklerin ek parçalar ve ek maliyetle mümkün olabileceği savını ileri sürmüştür. Bu aşamada biz de vadedilen özelliklerde olmadığını bile bile satıcının ağır kusur ve hilesi ile satışın oluştuğu bunu da davaya cevap dilekçesi ile öğrendiğimizi beyan ettik. (Daha önceki servis raporlarında ve davalının yazışmalarında özelliklere sahip olduğu ancak makine ustasının tecrübesiz olduğu belirtiliyordu. Biz de tabiiki makinenin arızasından dolayı vadedilen özelliklerde baskı yapamadı diye biliyorduk.) Davamızı kısmi açtık. Bu durumda ıslah için zamanaşımı süresi, normal dava açma zamanaşımı sürelerine mi tabidir? Yoksa hileyi öğrendiğimiz an olan davaya cevabı tebellüğümüzden itibaren midir?

Sayın dursunal,

Anlatımınıza göre, müvekkiliniz şirket, çeşidiyle belirlenen bir baskı makinesi siparişi vermiş olmasına rağmen kendisine bu baskı makinesi teslim olunmamıştır. Dolayısıyla burada "ayıplı mal" teslimi değil; sipariş edilen maldan başka bir malın teslimi söz konusudur (diye düşünüyorum ). Bu durumda müvekkilinizi aldatan satıcının gerek süresinde ayıp ihbarında bulunulmadığı ve gerekse ayıplı mallar için yasada öngörülen zamanaşımından faydalanması söz konusu olamaz (Kaldı ki şayet "ayıplı mal" değerlendirmesi yapılsa dahi hile ile ayıbın gizelnmiş olmasında da satıcı yasada öngörülen zamanaşımından faydalanamayacaktır).

Yukarıdaki görüşümü bir yana bırakırsak, takdir edersiniz ki; vakıaların değerlendirilmesi, hileye ilişkin durumu ispatınız akabinde olayda uygulanacak zamanaşımı süresi belirlenebilecektir. Bu sebeple Mahkeme şayet satıcının ağır kusur ve hilesi olduğu kanaatine varırsa satıcının, ıslahınıza ilişkin zamanaşımı def'ini reddedecek; aksi takdirde zamanaşımından dolayı ıslahınız reddedilecektir (diye düşünüyorum )

Saygılarımla...