09-09-2009, 17:40
|
#3
|
|
Sayın Kağan'ı teyiden konuyla ilgili karar.
 |
Alıntı: |
 |
|
|
|
|
|
|
|
T.C.
YARGITAY
21. HUKUK DAİRESİ
E. 2003/3035
K. 2003/4090
T. 1.5.2003
• DAVA EHLİYETİNİN DAVA ŞARTI OLMASI ( Kronik Şizofreni Hastası Olup Çalışma Gücünün En Az 2/3'sini Kaybeden Kişinin Bizzat Dava Açmış Olması )
• KRONİK ŞİZOFREN DAVACININ BİZZAT DAVA AÇMASI ( Dava Ehliyetinin Bulunup Bulunmadığının Tesbiti Mecburiyeti )
• VESAYET ALTINA ALINMA VE VASİ TARAFINDAN TEMSİL ŞARTI ( Kronik Şizofren Davacının Yaşlılık Aylığı Talebiyle Açtığı Davada )
• ÇALIŞMA GÜCÜNÜN EN AZ 2/3'ÜNÜ YİTİRMİŞ ŞİZOFREN SİGORTALI ( Yaşlılık Aylığı Talebi - Dava Ehliyetinin Bulunmaması Nedeniyle Vasi Atanması Mecburiyeti )
1086/m.42
743/m.405
ÖZET : Davacı bizzat kendisinin vekaletname verdiği vekili aracılığı ile davayı açmış ve takip etmiştir. Dosya içerisinde mevcut sağlık kurulu raporlarından davacının kronik şizofreni hastası olduğu, çalışma gücünün en az 2/3'ünü kaybettiği anlaşılmaktadır. Mahkemece, davacının dava ehliyetine sahip olup olmadığı araştırılmadan dava sonuçlandırılmıştır. Oysa, dava ehliyeti dava şartlarındandır. Bu nedenle, mahkeme, tarafların dava ehliyetine sahip olup olmadıklarını re'sen gözetmek zorundadır. Bu durumda, anılan madde ve HUMK'nun 42.maddesi gereğince, davacının vesayet altına alınması gerekip gerekmediği hususunda vesayet dairesine tezkere yazılması ve sonucu uyarınca işlem yapılması gerekirken mahkemece, Kamu düzenine ilişkin bu hususun gözardı edilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
DAVA : Davacı, sakatlığı nedeniyle vergi indiriminden yararlanacak durumda olduğunun tesbitiyle, tahsis talep tarihi itibariyle yaşlılık aylığı bağlanmasına karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir.
Hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi Zehra Ayan tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
KARAR : Davacı bizzat kendisinin vekaletname verdiği vekili aracılığı ile davayı açmış ve takip etmiştir. Dosya içerisinde mevcut sağlık kurulu raporlarından, davacının kronik şizofreni hastası olduğu, çalışma gücünün en az 2/3'ünü kaybettiği anlaşılmaktadır. Mahkemece, davacının dava ehliyetine sahip olup olmadığı araştırılmadan dava sonuçlandırılmıştır. Oysa, dava ehliyeti dava şartlarındandır. Bu nedenle, mahkeme, tarafların dava ehliyetine sahip olup olmadıklarını re'sen gözetmek zorundadır. Nitekim, Medeni Kanun'un 405.maddesinde, akıl hastalığı veya akıl zayıflığı sebebiyle işlerini göremeyen veya korunması ve bakımı için kendisine sürekli yardım gereken ya da başkalarının güvenliğini tehlikeye sokan her erginin kısıtlanacağı ve görevlerini yaparlarken vesayet altına alınmayı gerekli kılan bir durumun varlığını öğrenen idari makamların, noterlerin ve mahkemelerin bu durumu hemen yetkili vesayet makamına bildirmek zorunda oldukları hüküm altına alınmıştır. Bu durumda, anılan madde ve HUMK'nun 42.maddesi gereğince, davacının vesayet altına alınması gerekip gerekmediği hususunda vesayet dairesine tezkere yazılması ve sonucu uyarınca işlem yapılması gerekirken mahkemece, Kamu düzenine ilişkin bu hususun gözardı edilmesi usul ve yasaya aykırı olup, temyiz edenin sıfatına bakılmaksızın bozma nedenidir.
O halde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, 1.5.2003 gününde oybirliğiyle karar verildi.
|
|
 |
|
 |
|
|