![]() |
|
![]() |
|
Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun] |
![]() |
![]() |
#1 |
|
![]() Merhaba arkadaşlar;müvekkilimin tapulu fıstık bağı bulunmaktadır.Tapu kendisinin adına ancak müvekkilimin Türkiyedeki ikametgahı süreklilik taşımamaktadır.Zaman zaman Almanya'ya gidiyor.Bu yaz da yine almanyada bulunduğu sırada kardeşi gelip bunun fıstıklarını toplamaktadır(Bağın semerelerini toplamaktadır).Buna karşı müdahalenin meni ve ecrimisil talebinde bulunmak istiyorum elinizde bu konu ile ilgili yargıtay kararı eklerseniz sevinirim.Şimdiden teşekkürler,iyi çalışmalar.
![]() |
![]() |
#2 |
|
![]() T.C.
YARGITAY 3. HUKUK DAİRESİ E. 1990/2609 K. 1990/9339 T. 19.11.1990 • ECRİMİSİL TALEBİNDE İNTİFADAN MEN KOŞULU ARANMAMASI ( Meyve Bahçesinin Kullanımından Doğan ) • PAYDAŞLARIN BİRBİRLERİNE KARŞI ECRİMİSİL TALEBİ ( İntifadan Men Koşulu ve İstisnaları ) • İNTİFADAN MEN KOŞULU ARANMAMASI ( Meyve Bahçesi Üzerinde Paydaş Olanlar Arasındaki Ecrimisil Talebi ) • MİRASTAN KALAN MALLAR ÜZERİNDEKİ KULLANIMDAN DOĞAN PAYDAŞLAR ARASINDAKİ ECRİMİSİL DAVASI ( İntifadan Men Koşulu ve İstisnaları ) • MEYVE BAHÇESİ ÜZERİNDEKİ PAYDAŞLIK ( Paydaşlar Arasında Ecrimisil İstenebilmesi İçin İntifadan Men Koşulu Aranmaması ) 743/m.908 ÖZET : Her ne kadar kural olarak, paydaşların birbirinden ecrimisil isteyebilmesi intifadan men koşulunun gerçekleşmiş olmasına bağlı ise de, bu kuralın bir takım istisnaları vardır. Örneğin; ecrimisile konu edilen taşınmazın ( meyve bahçesi gibi ) Doğal ürün veren ( dükkan gibi kira getiren ), hukuksal semereli bir yer olması, ecrimisil isteyen paydaşın diğer paydaş veya paydaşlar aleyhine daha önce ( ortak taşınmazın yalnızca onlar tarafından kullanılmasına rıza göstermediğine dair ) Elatmanın önlenmesi ve ecrimisil gibi davalar açmış bulunması, taşınmazı kullanan davalı paydaş veya paydaşların, davacı paydaşın paydaşlığını inkar ( başka bir anlatımla taşınmazın tamamında hak iddia ) Etmesi hallerinde intifadan men koşulu aranmaz, ya da açılan önceki davanın dava dilekçesinin tebliği tarihinden sonrası için intifadan men koşulu gerçekleşmiş sayılır. Bu gibi durumlar dışında ise, intifadan men koşulunun gerçekleşip gerçekleşmediği hususu, yemin dahil her türlü delille kanıtlanabilir. DAVA : Dava dilekçesinde fazlaya ait hak saklı tutularak 165.000 lira ecrimisilin masraflarla birlikte davalı taraftan müştereken ve müteselsilen tahsili istenilmiştir. Mahkemece, davanın reddi cihetine gidilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup, gereği düşünüldü: KARAR : Davada, taraflara ortak muristen kalan 240 ve 247 parsel sayılı incir bahçelerinin, davalılarca işgal ve istifade edilip davacının yararlandırılmadığı iddiasıyla 1984-1988 yıllarına ilişkin olarak ecrimisil istenmiştir. Mahkemece, sözkonusu taşınmazların taraflara ortak muristen kaldığı ve dolayısıyle paydaş oldukları kabul edilerek intifadan men koşulunun gerçekleşmediğinin anlaşıldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Her ne kadar kural olarak, paydaşların birbirinden ecrimisil isteyebilmesi intifadan men koşulunun gerçekleşmiş olmasına bağlı ise de, bu kuralın bir takım istisnaları vardır. Örneğin; ecrimisile konu edilen taşınmazın ( meyve bahçesi gibi ) doğal ürün veren, ( dükkan gibi kira getiren ) hukuksal semereli bir yer olması, ecrimisil isteyen paydaşın diğer paydaş veya paydaşlar aleyhine daha önce ( ortak taşınmazın yalnızca onlar tarafından kullanılmasına rıza göstermediğine dair ) elatmanın önlenmesi ve ecrimisil gibi davalar açmış bulunması, taşınmazı kullanan davalı paydaş veya paydaşların, davacı paydaşın paydaşlığını inkar ( başka bir anlatımla taşınmazın tamamında hak iddia ) etmesi hallerinde intifadan men koşulu aranmaz, yada açılan önceki davanın dava dilekçesinin tebliği tarihinden sonrası için itifadan men koşulu gerçekleşmiş sayılır. Bu gibi durumlar dışında ise, intifadan men koşulunun gerçekleşip gerçekleşmediği hususu, yemin dahil her türlü delille kanıtlanabilir. Ecrimisile konu edilen taşınmazların, gerek kayden ve gerekse fiilen incir bahçesi oldukları dosya içeriğinden anlaşılmaktadır. Bu nitelikleri itibariyle doğal ürün veren yerlerden sayılacaklarından intifadan men koşulu aranmamak gerekir. Kaldı ki, davacı tarafından aynı davalılar aleyhine 20.10.1986 tarihinde açılan ve Ödemiş Sulh Hukuk Mahkemesi’nce 14.4.1987 gün ve 1627/617 sayı ile karara bağlanan izaleyi şuyu davasının dava dilekçesinde; davacının, kendisini davalıların bu taşınmazlara sokmadıklarına dair iddiası mevcut olmakla, o dava dilekçesinin davalılara tebliğ edildiği tarihten sonrası için davacı lehine intifadan men koşulu gerçekleşmiş sayılır. Öte yandan, bu davanın keşfinde bir kısım davalıların, anılan taşınmazlarda davacının payı veya ilgisi bulunmadığını öne sürmüş olmaları dahi onlar yönünden, intifadan men koşulunu kendiliğinden gerçekleştirir. O halde; belirtilen ilkeler gözetilerek, özellikle sözkonusu taşınmazlardaki incir ağaçlarının ( yalnızca davalı paydaşlarca dikilip yetiştirilmesi durumu müstesna olmak üzere ) ortak muris tarafından yada taraflarca müştereken dikilip yetiştirildiği belirlenirse, intifadan men koşulu aranmayacağından, diğer yönler ( yani taraflar arasında düzenlenen ve anılan izaleyi şuyu davasının reddine ilişkin karara esas alınan 3.9.1970 tarihli sözleşmede yazılı bölüşme şekli ve bu sözleşmeye göre davacıya ayrılan taşınmaz bölümünün davalılarca işgal edilip edilmediğinin kesin olarak saptanması ve işgal bulunduğu takdirde bu bölüm için intifadan men aranmaksızın işgal süresi ve ecrimisil miktarı gibi hususlar ) üzerinde durulması ve sonuçlarına göre bir karar verilmesi gerekirken, bu cihetin düşünülmeksizin yazılı şekilde davanın reddi doğru değildir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince ( BOZULMASINA ) ve peşin ödenen temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 19.11.1990 gününde oybirliği ile karar verildi. YARGITAY Üçüncü Hukuk Dairesi Esas No: 1994/02017Karar No: 1994/03813Tarih: 28.02.1994
Kural olarak paydaşlar, bu şart gerçekleşmeden, birbirlerinden ecrimisil talep edemezler. Ancak; doğal ürün veren, hukuksal semere getiren, kullanım anlaşması yapılmış olan ve ortaklığı inkar edilen taşınmaz (ve hatta taşınır) mallar için bu şart aranmaz. Ecrimisil davasından önce açılmış olan, dava dilekçesinin davalıya tebliğ tarihi intifadan men edildiğini gösterir. Dava dilekçesinde fazla hak saklı tutularak 12.360.000 lira ecrimisilin faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece, davanın 7.698.333 liralık bölümünün kabulü cihetine gidilmiş; hüküm, davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup, gereği düşünüldü: Ecrimisile konu edilen ve davalıların oturduğu belirlenen evde taraflar paydaştırlar. Paydaşlar (kural olarak) intifadan men edilmedikçe birbirlerinden ecrimisil isteyemezler. Ancak, bu kuralın birtakım ayrıcalıkları vardır ki bunlar; ecrimisil istenen taşınmazın (bağ, bahçe gibi) doğal ürün veren yada kiraya verilerek hukuksal semere elde edilen yerlerden olması, paylı taşınmazı işgal eden paydaşın bu taşınmazın tamamında hak iddia ve diğerinin paydaşlığını inkar etmesi, paydaşlar arasında yapılan kullanım anlaşması sonucu her paydaşın yararlanacağı ortak taşınmaz veya bölümlerinin belli bulunması, davacı paydaş tarafından davalı paydaş aleyhine daha evvel o taşınmaza ilişkin elatmanın önlenmesi, ortaklığın giderilmesi, ecrimisil ve benzeri davalar açılması halleridir. Bunlardan; doğal ürün veren, hukuksal semere getiren kulanım anlaşması yapılmış olan ve ortaklığı inkar edilen taşınmaz (ve hatta taşınır) mallar için intifaden men koşulu aranmaz ve sözü edilen davaların açılmış olması hallerinde ise, o dava dilekçesinin davalı paydaşa tebliğ edildiği tarihten sonrasına ilişkin olarak intifadan men koşulu gerçekleşmiş sayılır. Dava konusu taşınmazın, belirtilen niteliği ve kullanım şekli bakımından; ecrimisile hükmedilebilmesi, ecrimisil istenen süreyi içine alacak biçimde intifadan men koşulunun gerçekleşmiş olmasına bağlıdır. İntifadan men koşulunun gerçekleştiği iddiası ise, yemin dahil her türlü delille ispatlanabilir. Dosyadaki 10.04.1992 tarihli bilirkişi raporundan davacılar tarafından aynı eve ilişkin olarak davalılar aleyhine açılmış 1991/1415 esas sayılı ortaklığın giderilmesi davasının mevcut olduğu anlaşılmaktadır. Ancak, 12.02.1989 tarihinden itibaren ecrimisil istenen ve hüküm altına alınan bu davada, onun dışında (intifadan men koşuluyla ilgili) başkaca bir delil bulunmamaktadır. Oysaki; bu tür davalarda, intifadan men koşulunun gerçekleşmiş olması yönü, dava şartı niteliği taşıdığından (taraflarca ileri sürülmese dahi) re'sen gözetilmesi gereken hususlardandır. O halde; belirtilen nedenlerle, sözü edilen izaleyi şüyu dava dosyasının getirtilip bu dava dosyası içerisine konularak o dava dilekçesinin davalılara tebliğ edildiği tarihin saptanması ve ondan önceki sürelerle ilgili olarak, intifadan men koşulunun gerçekleştiğine dair taraflar eğer varsa diğer delillerinin de toplanarak sonuçlarına göre ve ancak bu koşulun gerçekleştiği tarihten sonraki süreye (12.01.1992) olan son istem tarihi de dikkate alınmak suretiyle) ilişkin ecrimisile hükmedilmesi icabederken, bu yönden eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değildir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar göz önünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince (BOZULMASINA), peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 28.02.1994 gününde oybirliğiyle karar verildi. YKD.1994/08 |
![]() |
#3 |
|
![]() Y A R G I T A Y
Üçüncü Hukuk Dairesi E. 1990/2609 K. 1990/9339 T. 19.11.1990 ÖZET : Her ne kadar kural olarak, paydaşların birbirinden ecrimisil isteyebilmesi intifadan men koşulunun gerçekleşmiş olmasına bağlı ise de, bu kuralın bir takım istisnaları vardır. Örneğin; ecrimisile konu edilen taşınmazın (meyve bahçesi gibi) doğal ürün veren (dükkan gibi kira getiren), hukuksal semereli bir yer olması, ecrimisil iste-yen paydaşın diğer paydaş veya paydaşlar aleyhine daha önce (ortak taşınmazın yalnızca onlar tarafından kullanılmasına rıza göstermediğine dair) elatmanın önlenmesi ve ecrimisil gibi davalar açmış bulunması, taşınmazı kullanan davalı paydaş veya paydaşların, davacı paydaşın paydaşlığını inkar (başka bir anlatımla taşınmazın tamamında hak iddia) etmesi hallerinde intifadan men koşulu aranmaz, yada açılan önceki davanın dava dilekçesinin tebliği tarihinden sonrası için intifadan men koşulu gerçekleşmiş sayılır. Bu gibi durumlar dışında ise, intifadan men koşulunun gerçekleşip gerçekleşmediği hususu, yemin dahil her türlü delille kanıtlanabilir. (743 s. MK. m. 908) Dava dilekçesinde fazlaya ait hak saklı tutularak 165.000 lira ecrimisilin masraflarla birlikte davalı taraftan müştereken ve müteselsilen tahsili istenilmiştir. Mahkemece, davanın reddi cihetine gidilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup, gereği düşünüldü: Davada, taraflara ortak muristen kalan 240 ve 247 parsel sayılı incir bahçelerinin, davalılarca işgal ve istifade edilip davacının yararlandırılmadığı iddiasıyla 1984-1988 yıllarına ilişkin olarak ecrimisil istenmiştir. Mahkemece, sözkonusu taşınmazların taraflara ortak muristen kaldığı ve dolayısıyle paydaş oldukları kabul edilerek intifadan men koşulunun gerçekleşmediğinin anlaşıldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Her ne kadar kural olarak, paydaşların birbirinden ecrimisil isteyebilmesi intifadan men koşulunun gerçekleşmiş olmasına bağlı ise de, bu kuralın bir takım istisnaları vardır. Örneğin; ecrimisile konu edilen taşınmazın (meyve bahçesi gibi) doğal ürün veren, (dükkan gibi kira getiren) hukuksal semereli bir yer olması, ecrimisil isteyen paydaşın diğer paydaş veya paydaşlar aleyhine daha önce (ortak taşınmazın yalnızca onlar tarafından kullanılmasına rıza göstermediğine dair) elatmanın önlenmesi ve ecrimisil gibi davalar açmış bulunması, taşınmazı kullanan davalı paydaş veya paydaşların, davacı paydaşın paydaşlığını inkar (başka bir anlatımla taşınmazın tamamında hak iddia) etmesi hallerinde intifadan men koşulu aranmaz, yada açılan önceki davanın dava dilekçesinin tebliği tarihinden sonrası için itifadan men koşulu gerçekleşmiş sayılır. Bu gibi durumlar dışında ise, intifadan men koşulunun gerçekleşip gerçekleşmediği hususu, yemin dahil her türlü delille kanıtlanabilir. Ecrimisile konu edilen taşınmazların, gerek kayden ve gerekse fiilen incir bahçesi oldukları dosya içeriğinden anlaşılmaktadır. Bu nitelikleri itibariyle doğal ürün veren yerlerden sayılacaklarından intifadan men koşulu aranmamak gerekir. Kaldı ki, davacı tarafından aynı davalılar aleyhine 20.10.1986 tarihinde açılan ve Ödemiş Sulh Hukuk Mahkemesi'nce 14.4.1987 gün ve 1627/617 sayı ile karara bağlanan izaleyi şuyu davasının dava dilekçesinde; davacının, kendisini davalıların bu taşınmazlara sokmadıklarına dair iddiası mevcut olmakla, o dava dilekçesinin davalılara tebliğ edildiği tarihten sonrası için davacı lehine intifadan men koşulu gerçekleşmiş sayılır. Öte yandan, bu davanın keşfinde bir kısım davalıların, anılan taşınmazlarda davacının payı veya ilgisi bulunmadığını öne sürmüş olmaları dahi onlar yönünden, intifadan men koşulunu kendiliğinden gerçekleştirir. O halde; belirtilen ilkeler gözetilerek, özellikle sözkonusu taşınmazlardaki incir ağaçlarının (yalnızca davalı paydaşlarca dikilip yetiştirilmesi durumu müstesna olmak üzere) ortak muris tarafından yada taraflarca müştereken dikilip yetiştirildiği belirlenirse, intifadan men koşulu aranmayacağından, diğer yönler (yani taraflar arasında düzenlenen ve anılan izaleyi şuyu davasının reddine ilişkin karara esas alınan 3.9.1970 tarihli sözleşmede yazılı bölüşme şekli ve bu sözleşmeye göre davacıya ayrılan taşınmaz bölümünün davalılarca işgal edilip edilmediğinin kesin olarak saptanması ve işgal bulunduğu takdirde bu bölüm için intifadan men aranmaksızın işgal süresi ve ecrimisil miktarı gibi hususlar) üzerinde durulması ve sonuçlarına göre bir karar verilmesi gerekirken, bu cihetin düşünülmeksizin yazılı şekilde davanın reddi doğru değildir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince (BOZULMASINA) ve peşin ödenen temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 19.11.1990 gününde oybirliği ile karar verildi. |
![]() |
#4 |
|
![]() Sayın duru25 gönderdiğiniz kararlar için teşekkür ederim.Kararlarınızı bana çok yardımcı oldu.İyi çalışmalar.
![]() |
![]() |
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk) | |
|
![]() |
||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
İştirak Halinde Mülkiyet-Müdahalenin Meni(Ecrimisil)-Dava Arkadaşlığının Türü | Av. Mehmet Söylemez | Meslektaşların Soruları | 32 | 19-11-2024 14:33 |
Müdahalenin Meni ve ecrimisil açısındanTapu İptal Davası Bekletici Mesele Sayılır mı? | Av.Bülent Özkan | Meslektaşların Soruları | 3 | 07-12-2016 20:08 |
müdahalenin meni | ahmetyılmaz | Meslektaşların Soruları | 0 | 28-06-2008 12:45 |
müdahalenin meni ve ecrimisil | gogolos | Meslektaşların Soruları | 1 | 14-04-2008 21:55 |
Müdahalenin Meni | Viyola | Meslektaşların Soruları | 2 | 29-09-2006 20:39 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |