Hukuk Eğitiminde Kalite..

Öncelikle belirtmeliyim ki artık hukuk fakültelerine daha kaliteli öğrenciler geliyor.(Eski mezun olanlar kalitesiz demek istemiyorum,lütfen yanlış anlamayın..!)Ama kalite sorunu bununla bitmiyor.Öğretim görevlileri ve üniversite imkanları da bunu etkileyen faktörler arasında...
Mezun olanların çoğu daha dilekçe yazmayı bile bilmiyorlar. Üstelik konu yoğunluğu nedeniyle hepimiz konuyu öğrenmeye yönelik değil de daha çok sınav odaklı çalışıyoruz.Bunun sonucunda ise sınav sonrasında bilgilerimizin yarısını unutuyoruz.Fotokopi odaklı çalışmalarda da sadece başkalarının özetleriyle sınırlı kalıyor bilgimiz.Kaliteyi artırabilmek için bence daha az öğrenciyle,aktif eğitime dayanan bir sistem benimsenmelidir hukuk eğitimi için.Çalışıp hukuku kazanan;ama düşüncelerini söylemekten korkan,çekinen arkadaşlar için aktif eğitim çok yararlı olacaktır. Bildiğim kadarıyla bu eğitim Dokuz Eylül Üniversitesi Hukuk Fakültesi' nde var..
Tabiki öğrencinin kendini yetiştirmesi yetmiyor.Ayrıca branşlarında uzmanlaşmış öğretim görevlilerine ihtiyaç var. Bu hukuk eğitimi için son derece önemli bir faktördür.
Daha az öğrenciyle daha fazla kalite amaçlanarak aktif eğitimin yaygınlaşması hukukun standartının yükselmesi açısından son derece önemli.Ayrıca adliye de uygulamalarda yapılmalı ve buna birinci sınıftan başlanmalıdır.Uygulama her zaman daha etkilidir diye düşünüyorum. O zaman belki çok daha işimize yarayan bilgilerle mezun olur ve görevini başarıyla yapan hukukçular olabiliriz.Üstelik mezun olduğumuz ilk yıldan itibaren bunu gerçekleştirebiliriz.Bunun için de hukuk fakültelerindeki fotokopi odaklı eğitim anlayışından bir an önce kurtulmamız gerekiyor..

Merhabalar,

Seda arkadaşıma katılmakla beraber hukuk eğitiminde kalitenin nitelikli ve alanlarında uzmanlaşmış öğretim elemanlarıyla sağlanacağını düşünüyorum.Ancak bizim ülkemizde her alanda olduğu gibi hukuk alanında da yetişmiş çok mükemmel öğretim elemanları mevcut değil... Alanlarında çok başarılı olan öğretim üyeleri de vakıf üniversitelerinde ders vermekten devlet üniversitelerinin gelişmesine pek katkıda bulunamıyorlar ne yazık ki...Eee ne diyelim para daha tatlı geliyor demek ki...

Aktif Eğitim öğrencisi olarak bu sistemin pratikteki yararı konusunda seda arkadaşımızın söylediklerini doğrularım. Eleştirdiğim yönleri olsa da bu sistem daha birinci sınıftayken savunmanın, tartışmanın, beyin fırtınası eşliğinde öğrenmenin tadına varmamızı sağlıyor. Ancak eğitimde kalite sadece kaliteli öğretim elemanlarıyla sağlanır fikrine katılmıyorum çünkü kimse bizi sihirli değnekle dokunarak hukukçuya çeviremez, hocalarımız bizim için sadece bu yolculukta ufkumuzu aydınlatan birer ışıktır. Bu yolu seçtiysek yürümek bizim görevimizdir. Kendimizi yetiştirmeden sadece sınav zamanları fotokopi ezberleyerek fakülteyi bitirmekle her şeyin hallolacağını düşünüyorsak mezun olduğumuzda duvara toslayanlardan olacağımız kesindir. Önemli olan derslerde hocanın ne dediğini ezberlemek değil, o konuyu dinledikten sonra üzerine düşünmek farklı kaynaklardan okumak en ince ayrıntısına kadar hakim olmak kısacası çalışmaktır. Böylece sınavlarda başarı durumumuzu, bununla birlikte meslek hayatına hazırlıktaki bilgi dağarcığımızı hoca faktörüne bağlamamış oluruz

deü hukuk fakültesi 4. sınıfa geçmiş biri olarak aktıf eğitim sisteminin hukuk eğitimi için daha faydalı olduğu görüşüne katılıyorum.Özellikle 4. sınıflar için yeni uygulanmaya başlayan dava dosyası hazırlamanın meslek hayatım için en büyük faydayı sağlayacağını düşünüyorum.Üniversitemizde uygulanan ancak çoğu kimse tarafından bilinmeyen sisteme vurgu yaptığın için ayrıca teşekkürler.