![]() |
|
![]() |
|
Hukuk Haberleri Hukuk Haberleri, duyuruları, güncel hukuki gelişmeler. [Haber Ekleyin] |
![]() |
![]() |
#1 |
|
![]() ANKARA (ANKA)- Afyonkarahisar'a bağlı Şuhut ilçesinde imam olarak görev yapan Yusuf Ziya Köksoy, kendisine yapılan 1 Nisan şakasını kaldıramayınca soluğu Şuhut Cumhuriyet Savcılığı'nda aldı.
Müftülükte görev yapan bir mutemet, imam Köksoy'a 1 Nisan şakası yapmaya karar verdi. İmam Köksoy'un 6. kademeden 1. kademeye yükseltildiğine dair bir evrak hazırlayan mutemet, inandırıcı olmak için vali ve kaymakam adına da paraf açarak imza attı. Mutemet, hazırladığı sahte evrağın inandırıcılığını artırmak için ‘gelen evrak' defterine de kaydetti. Vali ve kayamakamın imzaladığı sahte terfi evrakını alan imam Köksoy bu duruma çok sevindi. Maaşının artacağına ve özlük haklarında meydana gelecek değişiklikler nedeniyle sahte terfi evrakına sevinen Köksoy, bir sonraki ay maaşında değişiklik olmayınca kendisine şaka yapıldığını anladı. Bu duruma çok üzülen Köksoy, kendisine şaka yapanlar hakkında ‘sahte evrak tanzim etmek' suçunu işledikleri iddiasıyla suç duyurusunda bulundu. Şuhut Cumhuriyet Savcılığı olaya ilişkin inceleme başlattı. İmam Köksoy'un şikayetine ilişkin dava açılıp açılmayacağı önümüzdeki günlerde netlik kazanacak. |
![]() |
#2 | |||||||||||||||||||||||
|
![]() Bilindiği üzere bir suçun oluşabilmesi için maddi unsurun yanı sıra manevi unsurun da gerçekleşmesi gerekmektedir.
Söz konusu olayda, manevi unsurun gerçekleşip gerçekleşmediği konusunda Sayın Toroslu'nun kitabını incelersek:
Olaya baktığımızda, sahte belgeyi düzenleyen mutemetin, 1 Nisan şakası yaparken, zarar vermek bilinciyle hareket etmediği, olağan yaşamın bir gereğidir. Bu bakımdan söz konusu olayda, Ceza Hukuku bağlamında sorumluluk gerektiren bir durumun olmadığı kanaatindeyim. Bununla birlikte, aleyhine şaka yapılan kişinin özel hukuk bağlamında maddi-manevi tazminat davası açma hakkının saklı olduğunu düşünüyorum. Saygılarımla. |
![]() |
#3 |
|
![]() amaç suçun unsuru değildir... bu yüzden yukarıdaki fikre katılamayacağım... fakat şaka maksadı ile hareket edilmesi olsa olsa indirim sebebi olabilir...
Teşekkür eder sorulalara yorumlar beklerim |
![]() |
#4 |
|
![]() Mutlakadalet'in sözlerinin üzerine eklenecek birşey yok. Tamamen katılıyorum.
|
![]() |
#5 |
|
![]() ![]() Eşek şakalarının cezalandırılması hususunda kanun boşluğu olduğu ortaya çıkıyor. Bu konuda TCK'ya bir madde eklenmesi için kanun teklifi hazırlanması yolunda belki Ceza HÇG bir çalışma yapar. Saygılarımla |
![]() |
#6 |
|
![]() suçun manevi unsuru olmadığından suç gerçekleşmez
|
![]() |
#7 |
|
![]() Av. Armağan KONYALI ve Emre GELEŞ arkadaşlarımızın belirttiklerine katılmak mümkün değil. Anlatılan olayda yasa bakımından hiç bir boşluk yok. Her fiil ayrı ayrı belirtilip ceza yasası düzenlenemez. Suçun unsurunun önemli olmadığı iddiasına söylenecek hiç bir şey yok. Suçun unsuru yoksa suç olamaz suç yoksa, indirimden bahsedilemez.
MUTLAKADALET arkadaşımın açıklamalarınma AYNEN KATILIYORUM. Tam cevabını vermiş. Tek eklenebilecek husus, idare hukuku bakımından ilgili hakkında disiplin yaptrımlarının uygulanabilir olduğudur. Zira şakacı kişinin suç kastı olmadığı için ceza mahkemesi ceza veremeyecek, ancak yaptığı memura yakışmayacak harekat olduğu için idare disiplin cezası verebilecektir. |
![]() |
#8 |
|
![]() Sayın Toroslu Zarar kastıyla hareket etmekten bahsetmiş.Yeni TCK da bu suçta zarar unsurunun aranmadığı kanaatindeyim.Suç Kamu güvenine karşı işlenen suçlar arasında.Zarar şartı aranmıyacaksa bence suç oluşabilir.
|
![]() |
#9 | |||||||||||||||||||||||
|
![]()
''Bir kimseyi üzmek veya kızdırmak için eşek şakası yapana, o kimsenin şikayeti üzerine 3 aydan 1 yıla kadar adli para cezası verilir.'' - Böyle bir kural ''her fiil için ayrı ayrı ceza yasası düzenlenemez'' görüşü ile zıt mıdır? - Birini hiç gereği yokken üzen veya kızdıranların cezalandırılması adalete uygun düşmez mi? Saygılarımla |
![]() |
#10 |
|
![]() Kanaatimce olayda manevi unsur eksik olduğundan sahtecilik değil, eski TCK.547. maddede düzenlenen ve itidal ve muvazene dışı hareket olarak adlandırdığımız, yeni TCK.123 maddede düzenlenen "Kişilerin huzur ve sükununu bozma" suçunu tartışmak gerekir.
|
![]() |
#11 | ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|
![]()
Belirttiğiniz kural, dünyadaki milyarlarca insanın işlediği veya işleyebileceği her bir fiil için ceza yasasına madde konulamaz kuralı ile tamamen ters. Yalnız öncelikle mutlakadalet arkadaşımızın belirttiklerinin dikkate alınması gerekir ki, o da ceza hukukun da bir suçun oluşabilmesi için en önemli sebeplerden olan ve suçun manevi unsuru içinde yer alan KAST unsurudur. Okulda hocamız kastın tespiti hukukçunun sanatıdır derdi. Bildiğiniz üzere bazı suçlar ancak ve ancak kasten işlenebilir. Yani kişinin bu tür bir fiili işlerken suça ilişkin kastı yoksa suç oluşmaz. Örneğin ezbere bilenen suçlardan nası ızrar=mala zarar verme suçu ancak KASTEN islenebilen bir suçtur. Yani ademoğlu bir kimsenin bir milyar ytl’lık malına bir milyar ytl’lik bir zarar verse ama bu zararı sehven meydane verse SUÇ OLMAZ, tazminat sorumluluğu elbetteki bakidir. VEYAHUT ALTI yaşındaki bir ÇOCUK bir MİLYAR KİŞİYİ ÖLDÜRSE ceza almaz zira bunun temel mantığı altı yaşındaki birinin kastının olamayacağıdır. |
![]() |
#12 | ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|
![]()
|
![]() |
#13 |
|
![]() Merhaba,
Bence burada suçun manevi unsuru gerçekleşmemiş olmakla beraber, bu tür fiillerin birer netice suçu olarak değerlendirilmesi, yani kanunun manevi unsuru aramamasi kanaatindeyim. Eğer, aksi görüş katı bir şkilde kabul edilirse garip durumlar ortaya çıkabilir. Örneğin, tanıdığı bir arkadaşından rüşvet alan biri "Ya ben şaka yapmıştım, yarın geri verecektim parasını..." diyebilir. Bence olayımızda şaka yapılmış olması sadece cezanın alt sınırını almasında etkili olmalıdır... Sagılar... |
![]() |
#14 |
|
![]() Olayda Suçun maddi ve manevi unsuru gerçekleşmiş olmakla birlikte, suçun "bir din görevlisine " karşı işlenmiş olması da "agırlaştırıcı bir nedendir" bana göre.
SAYGILARIMLA. |
![]() |
#15 |
|
![]() Kastın unsurları bilme ve istemedir.
Bu olayda evrakı hazırlayan sahte evrakı hazırlamayı bilip istemiştir. 1 nisan şakası yapma niyetinde olması onun amacını yansıtır ve resmi belgede sahtecilik suçunun manevi unsuru özel kast olmadığından önem taşımaz. Yani burada kast unsuru gerçekleşmiş bulunuyor. Ayrıca resmi belgede sahtecilik suçunun işlenmesi için belgenin hazırlanması yeterlidir; ayrıca kullanılmsına ya da yarar elde edilmesine gerek yoktur. Sonuç olarak burada resmi belgede sahtecilik suçu oluşmuş. |
![]() |
#16 |
|
![]() Arkadaşlar;bana göre, imama yönelik eylemde "evrakta sahtecilik" suçunun maddi ve manevi unsurları bulunmuyor. Şöyle ki; her ne kadar bu suçta "özel kast" aranmıyor ise de,söz konusu eylemde "genel suç kastı" bile yoktur. Yani suçun manevi unsuru oluşmamıştır.
Diğer taraftan; maddi unsur yönünden de "evrakta sahtecilik" suçunun oluşmadığı kanısındayım: Sahte olarak düzenlenen bir belgenin, objektif olarak hukuki sonuç doğurmaya müsait olması gerekmektedir. Oysa olayda imam için hazırlanan belge, hukuki bir sonuç doğurmamakta, yalnızca bilgilendirmektedir. Yani ne imam, ne de bir başkası, bu belgeyi kullanarak hak ve menfaat elde edemez. Bir Yargıtay kararında; sahte olarak düzenlenen bir veraset ilamından söz ediliyor. Bu sahte ilam, mirasçılardan birisini mirasçı göstermemek amacıyla düzenleniyor. Ne var ki ilamın kullanıldığı resmi işlem, aslında ismi ilamdan çıkartılan mirasçı açısından her hangi bir sonuç doğurmuyormuş. Yargıtay bu ilamın sahte belge kabul edilemeyeceğine hükmediyor. Kararın numarasını şimdi bulamadım. Ama karar bu mealde. Gerçi eski TCK zamanında verilmiş ama, iki yasa arasında bu açıdan bir farklılık olmadığını düşünüyorum. Selamlar. |
![]() |
#17 | |||||||||||||||||||
|
![]()
Bu görüşün doğru olduğu kanısındayım. Aksi takdirde 1 Nisan günlerinde her yıl binlerce insanı bir şekilde suçlu sayabiliriz. Başka bir ifadeyle aksi düşüncenin kabulü halinde, ülkemizde eşek kalmazdı. ![]() |
![]() |
#18 |
|
![]() Burada kastın suçun maddi unsurunu oluşturan seçimlik hareketlere suça konu olan şeyin belge olduğuna da yönelik olması gerekir ( bu kısmı aynen Tezcan-Erdem-Önok Ceza Özel Hukuku kitabından aldım
![]() Yani tck. 204/1 e göre failin kastının (bilip istemesinin) değiştirme, kullanma veya düzenleme hareketlerinden birine (ya da birkaçına) yönelik olması gerekir. Bu olayda da şakayı yapan kişi belgeyi bilip isteyerek düzenlemiştir ve düzenlediği şeyin sahte bir resmi belge olduğunu bilmektedir. Yani gereken kast burada var. Ayrıca belgenin aldatıcı nitelikte olması da gerekir. Olayda imam bu şakaya inanıp maaş artışı ve terfi beklediğine göre sözkonusu belgenin bu nitelikte olduğunu da söyleyebiliriz ![]() ![]() Şakadan şakaya da fark var tabii ![]() ![]() |
![]() |
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk) | |
|
![]() |
||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
Anayasa Mahkemesi mahkemelik oldu | Seyda | Hukuk Haberleri | 0 | 12-06-2007 09:20 |
Vergi iadesi mahkemelik | Av.Yüksel Eren | Hukuk Haberleri | 1 | 28-04-2007 16:57 |
Bodrum’da imar yetkisi mahkemelik | Seyda | Hukuk Haberleri | 0 | 06-02-2007 13:11 |
Devletle vatandaş mahkemelik | faruksa | Hukuk Haberleri | 0 | 27-11-2006 14:50 |
"Mübaşire Yok ,İmama Kadro" | Av.H.Sancar KARACA | Hukuk Sohbetleri | 0 | 29-09-2003 16:14 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |