İnternet suçları yasasına onay

ANKARA (ANKA)- Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, internet suçlarıyla ilgili önlem alınması hakkında yasayı onayladı.

Cumhurbaşkanlığı Basın Merkezi'nden yapılan açıklamaya göre, Cumhurbaşkanı Sezer, “İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanun”u onaylayarak, yayınlanması için Başbakanlığa gönderdi. Yasayla, çocukların cinsel istismarı ve müstehcenlik içeren sitelerin yayınını engellemek için Telekomünikasyon İletişim Başkanlığına yetki veriliyor. Yasaya göre, içerik, yer ve erişim sağlayıcıları, tanıtıcı bilgilerini kendilerine ait sitede güncel olarak bulundurmakla yükümlü olacak. Aksi davranıştakilere 2 bin YTL ile 10 bin YTL arasında para cezası verilecek.

Yasayla, internet ortamında Atatürk'e hakaret içeren yayınlar da Telekomünikasyon Kurumu tarafından engellenecek. Site sahipleri internet ortamında yayınladıkları her türlü yayından sorumlu olacak. Bir başkasına ait siteden sağlanan içerik nedeniyle, kural olarak sorumlu olmayacak site sahipleri, içeriği benimsediğinin ve kullanıcının ulaşmasını amaçladığının belirlenmesi halinde, içerikten sorumlu olacak.

TCK'da yer alan “intihara yönlendirme”, “çocukların cinsel istismarı”, “uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanılmasını kolaylaştırma”, “sağlık için tehlikeli madde temini”, “müstehcenlik”, “fuhuş”, “kumar oynanması için yer ve imkan sağlama” ile “Atatürk'e hakaret” gibi suçlarla ilişkili sitelere erişim, zaman kısıtlaması durumunda tedbir için savcı, diğer durumlarda mahkeme tarafından engellenecek. İdari tedbir olarak verilen erişimin engellenmesi kararının yerine getirilmemesi halinde erişim sağlayıcılarına 10 bin YTL'den 50 bin YTL'ye kadar idari para cezası verilecek.

Koruma tedbiri olarak verilen erişimin engellenmesi kararının gereğini yerine getirmeyen yer veya erişim sağlayıcılarının sorumluları, fiil daha ağır cezayı gerektiren başka bir suç oluşturmadığı takdirde 6 aydan 2 yıla kadar hapisle cezalandırılacak. İnternette kişilik haklarına saldırı içeren yayın yapılması durumunda Basın Kanununun hükümleri geçerli olacak. Telekomünikasyon Kurumu, söz konusu suçları içeren yayınların içerik veya yer sağlayıcısının yurt dışında bulunması halinde, bu yayınların tamamını engellemekte yetkili olacak. Kurum, Türkiye'den yapılan yayınlarda ise çocukların cinsel istismarı ve müstehcenlik suçları bulunduğu taktirde yayını engelleyebilecek. Bu iki suç dışında kalan ve Atatürk'e hakaret suçunu da barındıran suçları içerdiği belirlenen sitelere erişim, mahkeme veya savcı kararıyla engellenebilecek.

Erişim sağlayıcıları ise, hukuka aykırı içerikten haberdar edilmesi durumunda servis verdiği bu kullanıcının yayınını engelleyecek. Erişim sağlayıcısı, sağladığı hizmetlere ilişkin her türlü bilgi, veri tabanı ve ulaşım kayıtlarını 6 aydan 2 yıla kadar saklamak ve bu bilgilerin doğruluğu ile gizliliğinden sorumlu olacak. Önleyici tedbirleri almayan sağlayıcılara, 10 bin YTL'den 50 bin YTL'ye kadar ceza verilebilecek.

Yasaya göre ayrıca, Ulaştırma Bakanlığı bünyesinde, Adalet Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı, Kadın ve Aileden Sorumlu Devlet Bakanlığı ile Telekomünikasyon Kurumu ve ihtiyaç duyulan diğer bakanlık, kamu kuruluşları, internet servis sağlayıcıları ve ilgili sivil toplum örgütü temsilcilerinin de yer alacağı İnternet Kurulu oluşturulacak. İşbirliği ve koordinasyon sağlayacak Kurul, izleme, filtreleme ve engelleme yapılacak yayınlarla, bu konulardaki öneriler hakkında her türlü kararı alabilecek.

Alıntı: Yazan Av.Yüksel Eren ANKARA (ANKA)- Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, internet suçlarıyla ilgili önlem alınması hakkında yasayı onayladı. Cumhurbaşkanlığı Basın Merkezi'nden yapılan açıklamaya göre, Cumhurbaşkanı Sezer, “İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanun”u onaylayarak, yayınlanması için Başbakanlığa gönderdi. Yasayla, çocukların cinsel istismarı ve müstehcenlik içeren sitelerin yayınını engellemek için Telekomünikasyon İletişim Başkanlığına yetki veriliyor. Yasaya göre, içerik, yer ve erişim sağlayıcıları, tanıtıcı bilgilerini kendilerine ait sitede güncel olarak bulundurmakla yükümlü olacak. Aksi davranıştakilere 2 bin YTL ile 10 bin YTL arasında para cezası verilecek. Yasayla, internet ortamında Atatürk'e hakaret içeren yayınlar da Telekomünikasyon Kurumu tarafından engellenecek. Site sahipleri internet ortamında yayınladıkları her türlü yayından sorumlu olacak. Bir başkasına ait siteden sağlanan içerik nedeniyle, kural olarak sorumlu olmayacak site sahipleri, içeriği benimsediğinin ve kullanıcının ulaşmasını amaçladığının belirlenmesi halinde, içerikten sorumlu olacak. TCK'da yer alan “intihara yönlendirme”, “çocukların cinsel istismarı”, “uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanılmasını kolaylaştırma”, “sağlık için tehlikeli madde temini”, “müstehcenlik”, “fuhuş”, “kumar oynanması için yer ve imkan sağlama” ile “Atatürk'e hakaret” gibi suçlarla ilişkili sitelere erişim, zaman kısıtlaması durumunda tedbir için savcı, diğer durumlarda mahkeme tarafından engellenecek. İdari tedbir olarak verilen erişimin engellenmesi kararının yerine getirilmemesi halinde erişim sağlayıcılarına 10 bin YTL'den 50 bin YTL'ye kadar idari para cezası verilecek. Koruma tedbiri olarak verilen erişimin engellenmesi kararının gereğini yerine getirmeyen yer veya erişim sağlayıcılarının sorumluları, fiil daha ağır cezayı gerektiren başka bir suç oluşturmadığı takdirde 6 aydan 2 yıla kadar hapisle cezalandırılacak. İnternette kişilik haklarına saldırı içeren yayın yapılması durumunda Basın Kanununun hükümleri geçerli olacak. Telekomünikasyon Kurumu, söz konusu suçları içeren yayınların içerik veya yer sağlayıcısının yurt dışında bulunması halinde, bu yayınların tamamını engellemekte yetkili olacak. Kurum, Türkiye'den yapılan yayınlarda ise çocukların cinsel istismarı ve müstehcenlik suçları bulunduğu taktirde yayını engelleyebilecek. Bu iki suç dışında kalan ve Atatürk'e hakaret suçunu da barındıran suçları içerdiği belirlenen sitelere erişim, mahkeme veya savcı kararıyla engellenebilecek. Erişim sağlayıcıları ise, hukuka aykırı içerikten haberdar edilmesi durumunda servis verdiği bu kullanıcının yayınını engelleyecek. Erişim sağlayıcısı, sağladığı hizmetlere ilişkin her türlü bilgi, veri tabanı ve ulaşım kayıtlarını 6 aydan 2 yıla kadar saklamak ve bu bilgilerin doğruluğu ile gizliliğinden sorumlu olacak. Önleyici tedbirleri almayan sağlayıcılara, 10 bin YTL'den 50 bin YTL'ye kadar ceza verilebilecek. Yasaya göre ayrıca, Ulaştırma Bakanlığı bünyesinde, Adalet Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı, Kadın ve Aileden Sorumlu Devlet Bakanlığı ile Telekomünikasyon Kurumu ve ihtiyaç duyulan diğer bakanlık, kamu kuruluşları, internet servis sağlayıcıları ve ilgili sivil toplum örgütü temsilcilerinin de yer alacağı İnternet Kurulu oluşturulacak. İşbirliği ve koordinasyon sağlayacak Kurul, izleme, filtreleme ve engelleme yapılacak yayınlarla, bu konulardaki öneriler hakkında her türlü kararı alabilecek.

Bir gazetenin internet sitesinde blog sayfalarında bir blog yazarı tarafından ağır hakarete uğradım. Sonra bir başkasının yazısı ile hakarete devam ettiler. İma yolu ile hakaret ediyorlar fakat tanıklarım var ve bunu kanıtlayabiliyorum. Yasal yollara başvuracağıma dair mesajlar yollayınca sayfamı kapattılar. Benim cevap hakkım elimden alınmış oldu fakat ilk ağır hakareti yapan dışında diğerleri yazmaya ve dalga geçmeye devam ettiler. Site gazete editörlerinin denetimi altında ve sözde editör onayından geçmeyen yazılar yayınlanmıyor. Fakat aslında editörler rumuzla yönlendirmeli yazı girilmesini de idare ediyorlar. Bu şekilde basın kanununu delerek istedikleri yazıyı da vatandaş yazmış gibi göstermek suretiyle sisteme sokuyorlar. Ben bana hakaret etmiş olan adamın cezalandırılması için savcılığa verdim fakat ... basın savcısı şikayet ettiğim kişinin kimliğini tespit etmediğim (edilmediği demiş) için takipsizlik verdi. IP numarası tespiti falan istememiş. Eyüp ACM ye itiraz ettik fakat sanırım reddedilmiş. Hep şehir dışında olduğumdan çok takip edemedik. Şimdi cezalandırma konusunda iç hukuk yolları tükenmiş oldu. AİHM ye gideceğim fakat olaya bakar mısınız? Ne kadar ciddiyetsiz! Fakat bu işin sonunu bırakmayacağım. Bir savcının, linki gösterilmiş ip nin tespitini istemeyip olayın aslını astarını soruşturmadan hemen takipsizlik kararı vermesini nasıl buluyorsunuz? Benim aklım pek almadı da. Şimdi etkili başvuru hakkından yoksun bırakılmaktan AİHM ye gidiyorum. Nerede insan hakları konusundaki bu kadar çalışma, nerede yeni yasalar? Saygılarımla...

Sayın Av. Lale Beşe,

Alıntı: Yazan Av. Lale Beşe Ben bana hakaret etmiş olan adamın cezalandırılması için savcılığa verdim fakat .. basın savcısı şikayet ettiğim kişinin kimliğini tespit etmediğim (edilmediği demiş) için takipsizlik verdi. IP numarası tespiti falan istememiş.

Sayın Savcının yorumuna katılmak mümkün değildir, zira failin kimliği tesbit etmek suç mağdurunun değil, devletin (=Cumhuriyet savcılığının) görevidir. Dolayısıyla Savcılığın hiçbir araştırma yapmadan şikayet dilekçesinde failin kim olduğunu bildirilmediği için takipsizlik kararı vermesi kabul edilemez. Kaldı ki, ismini verdiğiniz site Türkiye sınırları içinde faaliyet gösteren bir Türk sitesi olduğundan Savcılığın bu site ile yazışma yaparak failin IP adresini dolayısıyla kimliğini tesbit etmesi SON DERECE kolaydır.

Geçende sitesine idari tedbir uygulanan birisine kararın tebliğ edilip edilmediğini sormuştum, tahmin ettiğim gibi karar tebliğ edilmemiş.

Şimdi, Telekomunikasyon İletişim Başkanlığı'nın verdiği idari tedbir kararına itiraz mercii İdare Mahkemeleri mi oluyor yoksa adli yargı mı?

Eğer idare mahkemesi ise yürütmeyi durdurma istemli dava açılırsa kararın tebliğ edilmemesi bir hukuki dayanak olabilir mi?

Not: Yeni konu açmaktansa eski konuyu küllerinden alevlendirmeyi tercih ettim Teşekkür ederim.

Bu tür kararlar C.SAvcısının istemi üzerine Soruşturma evresinde Hakim,yayın yurtdışından yapılmakta ise Kurum tarafından verilmektedir.(5651/8)
Bu maddeye göre verilen kararlara itiraz yolu 5271 sayılı yasa hükümlerine göre itiraz edilir.

Sorun şurda;
8/2'ye göre verilen karara itiraz mercii açıkça belirtilmesine rağmen 8/4'e göre verilen idari nitelikteki kararların itiraz merciinin gösterilmemiş olması bunu idari karar olduğunu ortaya koymaktadır.Dolayısı ile görevli mahkeme konusunda kafaların karışmasına neden olmakta.

Ancak 8/2 maddesinin başlığında yer alan "Erişimin engellenmes " kararları, idari kurulun verdiği kararıda bence kapsamaktadır.Çünkü idareninde vermiş olduğu karar sonuçta yasaya göre erişimin engellenmesi kararı olduğundan itiraz merciinin 5271 sayılı yasa uyarınca kararı veren mahkeme olduğu sonucu çıkmaktadır.