3561 Sayiilikanun Gereğince Kayyum Atanmasi Davasi Hakkinda

Merhaba Değerli Meslektaşlarım,

Sizlere danışmak istediğim bir konu var.

Davacı tarafından muhtelif ada parsellere ait ortaklığın giderilmesi davası açıldı. 4 adet parsel var ve malik olan kişiler hepsinde aynı, tapuda isim soy isim şeklimde yazılı, ne var ki bizim dosyamıza ait ada parselde tapuda bir malik Hafız oğlu Osman olarak yazılı ( diğer parsellerin tapusunda osman ün şeklinde soyadı ile yazılı)

bizim parsel üzerinde tarafımızca yapılmış olan bir ev var ve tapusu mevcut değil. Bu nedenle muhdesatın aidiyeti davası açtık ve hakim bir türlü keşif günü vermiyor hafız oğluosman ın kim olduğunu bilemem, aynı osman olduğunu bilemem bu nedenle kayyım atanması davası açmalısınız diyerek tarafımıza süre verdi.

Bu noktada sormak istediğim şey, diğer dosyalarda isim soyisim şeklinde yazılı olan ve veraset ilamınını sunmuş olduğumuz osman ün e gerçekten kayyım atanması gerekli midir? Ya da nasıl bir yol izlemem gerekmektedir. Konu ile ilgili bilgisi olan meslektaşlarım yardımcı olursa müteşekkir olurum.

Merhabalar,

Anladığım kadarıyla Hafız oğlu Osman’ın, Osman Ün olduğunu iddia ediyorsunuz. Eğer doğru anladıysam:

1)Veraset ilamı sunulduğuna göre Osman Ün’ün hayatta olmadığını anlıyorum. Peki Osman Ün’ün baba adı da Hafız mı? Ve ayrıca mirasçıları bu konuda ne söylüyor? Yani Hafız oğlu Osman’ın kendi murisleri olan Osman Ün olduğunu iddia ediyorlar mı?

2)Aynı alanda “tesis kadastrosunun” farklı zamanlarda yapılmış olması ihtimali çok düşük. Bu yüzden, müvekkilinize ait parsel ile diğer 3 parselin aynı tesis kadastrosu içinde kaydedilmiş olması gerekir. “Kadastro tutanaklarını” incelemek lazım. Eğer tutanaklarda Hafız oğlu Osman hakkında daha fazla bilgi var ise, örneğin doğum tarihi gibi, bunlar ispat için faydalı olabilir ve ayrıca kadastro tutanağını imzalayan muhtar ve 3 bilirkişiden halen hayatta olanlar varsa, bu kişilerin şahitliği ile Hafız oğlu Osman’ın aslında Osman Ün olduğu tespit edilebilir. Diğer hissedarlardan da hayatta olanlar varsa onların da şahitliğinin ciddi katkısı olur.

Saygılarımla,
Öğr. Gör. Dr. Yunus Konbul
Har. Müh. Teknik Bilirkişi

Meslektaşım merhabalar;

Sayın Öğr. Gör. Dr. Yunus Konbul'un görüşlerine katılmakla birlikte ufak bir tavsiyem var.

Öncelikle hakimin kararı yerinde; gerçekten aynı Osman olduğuna muhdesatın aidiyeti dosyasında karar veremez, taraf teşkilini sağlamadan da davaya devam edemez.

Şahitleriniz ve delillerinizle birlikte; tapu müdürlüğüne başvuru yaparak, hafız oğlu osman şeklindeki kaydın osman ün olarak değiştirilmesini talep edin. Sayın Öğr. Gör. Dr. Yunus Konbul'un belirttiği gibi, veraset ilamında Osman Ün'ün babası Hafız olarak görünüyor ise sıkıntı yaşamazsınız diye düşünüyorum.

Sonraki prosedür şöyle; tapu müdürlüğü reddeder ise bölge müdürlüğüne, o da reddeder ise genel müdürlüğe itirazda bulunacaksınız. Genel müdürlüğün de olumsuz yanıt vermesi halinde; dava açacaksınız, orada da şahitler ve delilleriniz ile ispatı sağlarsınız, diye düşünüyorum.

Bu dava ile tüm sorunlarınız hallolur. Ancak tek derdiniz; muhdesatın aidiyetini sağlamak ise, kayyım atayıp, kayyıma karşı davaya devam edebilirsiniz.

Bu sırada muhdesatın aidiyeti bekletici mesele nedeniyle durur.

Alıntı: Yazan Av. Musa TAÇYILDIZ Meslektaşım merhabalar; Sayın Öğr. Gör. Dr. Yunus Konbul'un görüşlerine katılmakla birlikte ufak bir tavsiyem var. Öncelikle hakimin kararı yerinde; gerçekten aynı Osman olduğuna muhdesatın aidiyeti dosyasında karar veremez, taraf teşkilini sağlamadan da davaya devam edemez. Şahitleriniz ve delillerinizle birlikte; tapu müdürlüğüne başvuru yaparak, hafız oğlu osman şeklindeki kaydın osman ün olarak değiştirilmesini talep edin. Sayın Öğr. Gör. Dr. Yunus Konbul'un belirttiği gibi, veraset ilamında Osman Ün'ün babası Hafız olarak görünüyor ise sıkıntı yaşamazsınız diye düşünüyorum. Sonraki prosedür şöyle; tapu müdürlüğü reddeder ise bölge müdürlüğüne, o da reddeder ise genel müdürlüğe itirazda bulunacaksınız. Genel müdürlüğün de olumsuz yanıt vermesi halinde; dava açacaksınız, orada da şahitler ve delilleriniz ile ispatı sağlarsınız, diye düşünüyorum. Bu dava ile tüm sorunlarınız hallolur. Ancak tek derdiniz; muhdesatın aidiyetini sağlamak ise, kayyum atayıp, kayyıma karşı davaya devam edebilirsiniz. Bu sırada muhdesatın aidiyeti bekletici mesele nedeniyle durur.

Sayın Musa Taçyıldız'a tamamen katılıyorum.

Saygılarımla,