Tapu devrinden sonra muvazaa iddiasında bulunulabilir mi?

Merhabalar,

Miras kalan iki adet (X ve Y) taşınmaz var. Muris; X taşınmazını oğlu A'ya, Y taşınmazını diğer oğlu B'ye muvazaalı olarak satış gösteriyor. Kızları C ve D ise her iki taşınmaz için muvazaa nedeniyle, aynı dosyada, tapu iptal ve tescil davası açıyor ve yasal paylarını kazanıyor. Bu süreçte oğullar birbirinden hak talep etmiyor, hatta aynı dilekçede kız kardeşlerine karşı beyanda bulunuyorlar.

Şu anda;
-X taşınmazında erkek kardeş A ve kız kardeşleri C, D hissedar.
-Y taşınmazında erkek kardeş B ve kız kardeşleri C,D hissedar.
Her iki taşınmaz için yine aynı dosyada 0rtaklığın giderilmesi davası ikame edildi. Yargılama şu anda devam ediyor.

Erkek kardeş A, taşınmazdaki hissesini, kız kardeşlerine satış yoluyla devrederek anlaşmak istiyor. Bu devirden sonra; diğer erkek kardeş B, daha önceden talepte bulunmadığı halde, kız kardeşleri taşınmazı tamamen devraldığında X taşınmazında muvazaa nedeniyle hak isteyebilir mi?

Böyle bir durumu bertaraf etmek için ne yapabiliriz?
Mahkemeye sulh beyanı verilse yine benzer ihtimal doğar mı?

İyi Çalışmalar dilerim

Meslektaşım merhabalar;

Mahkemelerdeki savunmayı bilmemekle birlikte; B talepte bulunur ise, A da B'nin taşınmazından talepte bulunur.

Ancak örneğin B; açılmış davada " A ve ben parasını ödeyerek aldık" demişse, açacağı dava açması hakkın kötüye kullanımı olur.

Meslektaşım cevabınız için çok teşekkür ederim,

Tam olarak dediğiniz şekilde cevap dilekçesi vermişlerdi, aynı vekil, aynı dilekçede ve ''bu taşınmazların parasını biz ödedik, muvazaa yok'' şeklinde bir savunmaydı. Mahkeme muvazaa olduğuna kanaat getirdi.

Yine de garanti olması açısından; noterde, devreden ile bir sözleşme yapsak ve ''devirden sonra doğabilecek, taşınmazın aynına ilişkin hukuki problemler nedeniyle devredene rücu hakkı saklıdır.'' gibi bir hüküm eklememiz uygun olur mu?

İyi çalışmalar dilerim

Alıntı: Yazan Av. Musa TAÇYILDIZ Meslektaşım merhabalar; Mahkemelerdeki savunmayı bilmemekle birlikte; B talepte bulunur ise, A da B'nin taşınmazından talepte bulunur. Ancak örneğin B; açılmış davada " A ve ben parasını ödeyerek aldık" demişse, açacağı dava açması hakkın kötüye kullanımı olur.

Meslektaşım cevabınız için çok teşekkür ederim,

Tam olarak dediğiniz şekilde cevap dilekçesi vermişlerdi, aynı vekil, aynı dilekçede ve ''bu taşınmazların parasını biz ödedik, muvazaa yok'' şeklinde bir savunmaydı. Mahkeme muvazaa olduğuna kanaat getirdi.

Yine de garanti olması açısından; noterde, devreden ile bir sözleşme yapsak ve ''devirden sonra doğabilecek, taşınmazın aynına ilişkin hukuki problemler nedeniyle devredene rücu hakkı saklıdır.'' gibi bir hüküm eklememiz uygun olur mu?

İyi çalışmalar dilerim

Alıntı: Yazan Av.3493 Meslektaşım cevabınız için çok teşekkür ederim, Tam olarak dediğiniz şekilde cevap dilekçesi vermişlerdi, aynı vekil, aynı dilekçede ve ''bu taşınmazların parasını biz ödedik, muvazaa yok'' şeklinde bir savunmaydı. Mahkeme muvazaa olduğuna kanaat getirdi. Yine de garanti olması açısından; noterde, devreden ile bir sözleşme yapsak ve ''devirden sonra doğabilecek, taşınmazın aynına ilişkin hukuki problemler nedeniyle devredene rücu hakkı saklıdır.'' gibi bir hüküm eklememiz uygun olur mu? İyi çalışmalar dilerim

Meslektaşım madem kafanızdaki sorun bu ve taraflar böyle bir sözleşme yapmayı kabul ediyor, o zaman sözleşmeye açık açık her şeyi yazın, B'nin muris muvazaası nedeniyle böyle bir dava açması ve kazanması halinde taşınmazı güncel rayiç değerinden üzerine düşen hisse değerine düşen miktar ödenecektir şeklinde bir şey yazabilirsiniz.