Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Tahliye taahhütnamesinin geçersizliğinin noter kanalıyla ihtarı

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 21-01-2025, 23:43   #1
Fatih ARICI

 
Varsayılan Tahliye taahhütnamesinin geçersizliğinin noter kanalıyla ihtarı

Muvekkile kira sözleşmesi ile birlikte boş bir tahliye taahhüdü imzalatılmıştır. Kira sozlesmesinin uzerinden 1 yıl gecmeden noter kanaliyla kiraya verene ihtar gonderilerek taahhüdün irade fesadı ile zorla alındığı, tahliye tarihine yonelik anlasma yapılmadığı, bos tarihlerin doldurulmasina muvafaat edilmediği ihtar edilmiştir. Kiraya veren ihtarname tarihinden yaklaşık 6 ay sonraya taahhut, 8 ay sonraya ise tahliye tarihi yazarak icra islemi baslatmistir. Açılacak davada Söz konusu ihtarın önemli bir delil olacağını degerlendirmekteyim, bunu la beraber emsal bir karar göremedim. Konuya dair görüşü ve elinde emsal karar olan meslektaşım var mıdır?
Old 22-01-2025, 09:40   #2
Avukat1804

 
Varsayılan

Tahliye tarihinden itibaren 1 ay içerisinde işlem başlatılması gerekmekte, ihtarname gönderme tarihiniz işlem tarihinden önce ise taahhüt geçersiz hale gelecektir. Ancak ihtar tarihi işlem tarihinden sonra ise ne yazık ki tahliye taahhütnamesi geçerli kabul edilecektir.
Old 23-01-2025, 14:07   #3
Av. Musa TAÇYILDIZ

 
Varsayılan

Meslektaşım; tahliye taahhüdünün kira sözleşmesi ile birlikte ve boş olarak imzalatıldığının ispat yükü kiracıda, yazılı delil olduğundan kiracıda bu hususu yazılı delille ispatlamak zorunda. Çekilen ihtarname bu manada yazılı bir delil değil, ancak beyan olabilir. Kaldı ki; taahhüt tarihi de ihtardan sonra ve kiraya veren "ihtardan sonra anlaştık ve böyle bir tahliye taahhüdü verdi" benzeri bir beyanda bulunsa (ki böyle bir beyanda bulunmasına gerek de yok) ne denilebilir ki. Burada sizin lehinize yapılabilecek tek yorum " kiracı bu ihtardan sonra neden tahliye taahhüdü versin, bu husus hayatın olağan akışına aykırıdır" şeklinde olabilir ancak bu da zorlama ve yazılı delile karşı kabul görecek bir yorum değildir kanımca. İlgili belge tahliye taahhüdünün yasal şartlarını taşıyorsa; maalesef geçerli kabul edilecektir.
Old 23-01-2025, 16:03   #4
Fatih ARICI

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av. Musa TAÇYILDIZ
Meslektaşım; tahliye taahhüdünün kira sözleşmesi ile birlikte ve boş olarak imzalatıldığının ispat yükü kiracıda, yazılı delil olduğundan kiracıda bu hususu yazılı delille ispatlamak zorunda. Çekilen ihtarname bu manada yazılı bir delil değil, ancak beyan olabilir. Kaldı ki; taahhüt tarihi de ihtardan sonra ve kiraya veren "ihtardan sonra anlaştık ve böyle bir tahliye taahhüdü verdi" benzeri bir beyanda bulunsa (ki böyle bir beyanda bulunmasına gerek de yok) ne denilebilir ki. Burada sizin lehinize yapılabilecek tek yorum " kiracı bu ihtardan sonra neden tahliye taahhüdü versin, bu husus hayatın olağan akışına aykırıdır" şeklinde olabilir ancak bu da zorlama ve yazılı delile karşı kabul görecek bir yorum değildir kanımca. İlgili belge tahliye taahhüdünün yasal şartlarını taşıyorsa; maalesef geçerli kabul edilecektir.

Cevabınız için teşekkür ederim meslektaşım. Ancak anlamadığım bir husus ihtarname neden yazılı bir delil değildir? Müvekkiller, tarihlere yönelik anlaşma yapılmadığını beyan ederek sonradan doldurulmasına muvafakat etmediklerini senette yazılı taahhüt tarihinden önce bildirmişlerdir. Sonuçta ortada adi yazılı bir belgeye karşılık; o belgede yazılı tanzim tarihinden önce, noter aracılığıyla bildirilmiş bir irade açıklaması vardır.

Mesela; kira sözleşmesi imzalandığı gün noterden bir ihtar çekilse bu ihtar o taahhüdün kira sözleşmesiyle alındığını ispata elverişli olur muydu? Görüşünüze göre o ihtar da ispat için yeterli olmazdı sonucuna ulaştım. Sonuçta o zaman da karşı taraf ihtardan sonra anlaşıldığını iddia edebilirdi. Saygılarımla,
Old 24-01-2025, 12:24   #5
Av. Musa TAÇYILDIZ

 
Varsayılan

Meslektaşım; rica ederim.

Sizin çekmiş olduğunuz bu ihtarname; bir beyandır, dava yada cevap dilekçenizden farklı değildir. Bu mantıkla herkes ihtarname çekerek yazılı delillerin ispat gücünü ortadan kaldırır.

Tekraren söylüyorum; kiraya veren " ihtarnameden sonra oturduk anlaştık, yeni bir tahliye taahhüdü düzenledik" derse ne diyeceksiniz? Ki böyle bir şey demesine gerek de yok, belgeden bu anlam çıkıyor.

Kira sözleşmesinin imzalandığı gün ihtar çekse de yeterli olmaz meslektaşım. Çünkü düzenleme tarihini ileri bir tarihe atar kiraya veren. Bunun önüne geçmenin tek yolu; her gün her saat ben size tahliye taahhüdü vermedim diye ihtar çekmek, bu da mümkün değil.

Bu görüşler maalesef benim değil Yargıtay'ın görüşü. Yargıtay diyor ki; " tahliye taahhüdünde boşa imzayı atan sonuçlarına katlanır, tarih sonradan yazıldı, evrak sonradan düzenlendi vb diyemez".

Son olarak; bir olayda tahliye taahhüdünün boş hali kiracıda vardı, sadece tarihler doldurulmuş hali ile davaya konu edildi. Yargıtay bunu da kabul etmedi, tahliyeye karar verdi.
Old 25-01-2025, 10:35   #6
Admin

 
Varsayılan

İhtarın yeterli olmayacağına katılıyorum.

Eğer karşı taraf davayı SH'de açsaydı, belki ihtar sonucu değiştirebilirdi. Ancak karşı taraf davayı icra mahkemesinde açacak ve İM dar yetkili. Karşı tarafın dayandığı tahliye taahhüdü yazılı delil, sizin dayandığınız ihtar Musa bey'in söylediği gibi tek taraflı beyan.

Bu senaryoda İM'nin ihtarı dikkate almadan tahliye kararı vereceğini (ve vermesi de gerektiğini) düşünüyorum.

Bu arada böyle durumlarda kiracının yapması gereken de bence ihtar değil, 1 yıl içinde SH'de iptal davası açmak. Öyle bir dava ile sonuç alınması mümkün olabilir ve dava derdestken icra takibi başlasa bile, SH'de tedbir yoluyla tahliye süreci durdurulabilir. İptal davası açmayan kiracının sadece ihtar çekmesi bence İM'deki tahliyeyi durdurmayacaktır.
Old 27-01-2025, 12:32   #7
Av. Musa TAÇYILDIZ

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Admin
İhtarın yeterli olmayacağına katılıyorum.

Eğer karşı taraf davayı SH'de açsaydı, belki ihtar sonucu değiştirebilirdi. Ancak karşı taraf davayı icra mahkemesinde açacak ve İM dar yetkili. Karşı tarafın dayandığı tahliye taahhüdü yazılı delil, sizin dayandığınız ihtar Musa bey'in söylediği gibi tek taraflı beyan.

Bu senaryoda İM'nin ihtarı dikkate almadan tahliye kararı vereceğini (ve vermesi de gerektiğini) düşünüyorum.

Bu arada böyle durumlarda kiracının yapması gereken de bence ihtar değil, 1 yıl içinde SH'de iptal davası açmak. Öyle bir dava ile sonuç alınması mümkün olabilir ve dava derdestken icra takibi başlasa bile, SH'de tedbir yoluyla tahliye süreci durdurulabilir. İptal davası açmayan kiracının sadece ihtar çekmesi bence İM'deki tahliyeyi durdurmayacaktır.

Sayın admin; peki sulh hukukta açılsa sonuç değişir mi ve nasıl değişir ? Ben yukarıda saydığım gerekçelerle Sulh Hukuk mahkemesinin de tahliye kararı vereceğini düşünüyorum
Old 27-01-2025, 17:59   #8
Admin

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av. Musa TAÇYILDIZ
Sayın admin; peki sulh hukukta açılsa sonuç değişir mi ve nasıl değişir ? Ben yukarıda saydığım gerekçelerle Sulh Hukuk mahkemesinin de tahliye kararı vereceğini düşünüyorum


SH dar yetkili olmayacağı için başka delillere de başvurulabilir bir ihtimal. Örneğin yemin teklifi gibi..
Old 28-01-2025, 09:14   #9
Av. Musa TAÇYILDIZ

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Admin
SH dar yetkili olmayacağı için başka delillere de başvurulabilir bir ihtimal. Örneğin yemin teklifi gibi..

Cevap için teşekkürler admin.

Biliyorum yemini örnek verdiniz. Ancak yemin böyle bir ihtar olmasa bile sonuçlarını yine doğurur.

Salt meslektaşın belirtmiş olduğu ihtar sonuç doğurabilir mi onu merak ediyorum.

Yanlış anlamayın; bu konuda tecrübenizi bildiğim için öğrenmek adına soruyorum
Old 29-01-2025, 09:49   #10
Admin

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av. Musa TAÇYILDIZ
Cevap için teşekkürler admin.

Biliyorum yemini örnek verdiniz. Ancak yemin böyle bir ihtar olmasa bile sonuçlarını yine doğurur.

Salt meslektaşın belirtmiş olduğu ihtar sonuç doğurabilir mi onu merak ediyorum.

Yanlış anlamayın; bu konuda tecrübenizi bildiğim için öğrenmek adına soruyorum


Normal şartlar altında ben de sizin gibi bu davada SH'nin de tahliye kararı vereceğini düşünüyorum.

Ancak ilk mesajımda vurgulamak istediğim İM'de kiracının dar yetki yüzünden "yazılı belge sunmak" dışında hiçbir savunması olamayacakken, SH'nin daha geniş yetkili olması sebebiyle "olayın gelişimine" göre farklı savunmaları olabileceğiydi. Örneğin tanık dinletmek istiyorum iddiasına, davacı muvaffakat ederse yargılanın seyri değişebilir. Ama İM'de davacı muvaffakat etse bile tanık dinlenemez. Veya whatsapp yazışmaları yazılı delil başlangıcı olup SH'de değerlendirme şansı bulabilir vs.

Ama evet normal şartlar altında SH'den de tahliye kararı çıkacağına katılıyorum.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
aracın noter kanalıyla satılması sonrası Vergi Borcundan sorumluluk Neslihan Meslektaşların Soruları 36 04-10-2018 12:20
Noter kanalıyla 35'e göre tebligat??? damista Meslektaşların Soruları 32 26-11-2014 17:01
Vadesiz hesap ve kredi ekstresinin noter kanalıyla gönderilmesi MEK Meslektaşların Soruları 2 12-06-2011 12:16
doğrudan gelir desteğinin noter kanalıyla bloke edilmesi AVUKAT_551 Meslektaşların Soruları 2 14-04-2011 09:47
Tahliye Taahhütnamesinin Geçerliliği soner Hukuk Soruları Arşivi 1 04-03-2002 19:30


THS Sunucusu bu sayfayı 0,06194210 saniyede 13 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.