İcra Takibine İtiraz - Vekalet Ücreti İhtilafı

Sevgili meslektaşlarım, yaklaşık 5 yıldır yurtdışında yaşıyorum hukuki konularda biraz paslanmışım ve daha önce böyle bir olayla karşılaşmadığım için konu hakkında ki bilgim de çok az. Bu nedenle yardımınıza ihtiyacım var

Bir yakınım (72 yaşında) son zamanlarda haberlerde de gördüğümüz teknikle '' postanız var imzanızı atmanız gerekli '' denilerek kesik kısımdan arkadaki boş senete imza attırılmış. Ve hakkında yüklü bir miktarda icra takibi başlatılmış. İcra takibine itiraz için hemen bir meslektaşla iletişime geçilmiş ve günü geçmeden vekalet çıkartılarak dosyaya itiraz edilmiş. Şimdi saygıdeğer meslektaşımız avukatlık sözleşmesi henüz imzalanmadan 200 bin TL peşin dosyanın kazanılması halinde ise 800 bin TL istiyormuş. Bu aşamada haklı azil sebeplerinin oluştuğunu düşünüyorum ancak ücretin önceden mi sonradan mı konuşulduğunu ispat etmek imkansız. Haksız azilden dolayı avukatlık kanunu m.164 %10-%25 arası değere hükmedilebileceğini söylüyor. İcra takibinin değeri de 10 milyon TL.

Zaten bir dolandırıcılık çetesinin eline düşmüş olan 72 yaşındaki müvekkilden 1 milyon lira para istemenin ve bu değeri vekaleti aldıktan sonra söylemenin meslek etik ve ahlakına uymadığını düşünüyorum.


Yakınım şu anda çok ciddi derecede korku içinde bir de avukat ''meslektaşın'' istediği ücreti duyduktan sonra ölsem daha iyi diye düşünüyor.

Bu aşamada avukat ''meslektaşın'' azli yapılırsa yakınıma m.164 gereği işlem başlatacağına %100 eminim.
Ücret konusunda anlaşamazsak ve buna rağmen dosyaya istifa vermezse uyuşmazlık nasıl çözülecek hiçbir fikrim yok (dediğim gibi başıma hiç gelmedi).

Muhtemelen bu dosya için uzun zaman sonra Türkiye'ye geleceğim . Siz değerli meslektaşlarımdan bu durumda ne yapılabilir diye değerli bilgilerinizi almak istiyorum.

Avukat'ın vekalet ücreti talep etmiş olması nedeniyle yapılacak azil haklı nedenle azil olmayacaktır. Dolayısıyla haksız azil olacaktır. Bu nedenle bu aşamada azil yerine ihtilafı anlaşma yoluyla çözmeye çalışmak daha mantıklı olacaktır.

Aciliyet nedeniyle vekalet alınarak işlem başlatıldığı sırada en azından yaklaşık olarak oluşacak vekalet ücretinden hiç bahsetmeden işin kabulü ve akabinde ücret hususunda ihtilafa düşülmüş olması karşısında pek meslek etiğine uygun davranıştan bahsetmek mümkün değildir.

Kişiye işin maddi boyutundan acilen bilgi verilerek gereğinde Adli Yardım'a yönlendirmek daha doğru bir hareket tarzı olurdu.

Adli yardımda aciliyet gerektiren durumlarda ivedi görevlendirme yoluyla böyle durumlara müdahale edilmesi mümkündür.

Olayda sadece icra takibine itiraz edilmekle takip durmuşsa yani ilamsız takip söz konusu ise zaten karşı tarafın dava açması halinde ancak bir dava ve yargılama söz konusu olacaktır.

İcra dairelerinde borçlu vekili olarak takip edilen işlerin karşılığı A.A.Ü.T.'ye göre maktudur.

Kambiyo takibi yapılmış ise ve bu aşamada icra mahkemesine itirazla takip durdurulmuşsa o zaman elde bir dava vardır. İki duruma göre hakedilen ücret değişiklik gösterecektir. İcra Hukuk Mahkemesine dava açılmışsa bu aşamada ancak teminat yatırarak takibi durdurmak mümkün olacağından yüklüce bir miktar harç ve teminat bedelinin yatırılmış olması gerekir. Genel Mahkemede Asliye Hukuk/Ticaret vb. görülecek davalarda da farklı ihtimaller doğabilecektir.

Eğer bir avukatlık sözleşmesi imzalanmamışsa ihtilaf Avukatlık Asgari Ücret tarifesine göre çözümlenir. Bahsi geçen tutarın vekalet ücreti A.A.Ü.T.'ne göre 692.000,00-TL olarak hesaplanmaktadır.

Ancak söylemde başka bir tuhaflık var meslektaş yukarıdaki tutarın altında dava alamayacağından eğer nisbi tarifeye dayanan bir iş yapıyor ise 200.000,00-TL alarak bu işi yapması A.A.Ü.T.'ne aykırıdır. Başarısız olması halinde dahi 692.000,00-TL'nin altında bu iş için ücret kararlaştıramaz ve alamaz.

Yok eğer iş maktu tarifeyle karşılanabilir bir işse ihtilaf halinde maktu tarife üzerinden vekalet ücreti takdir edilecektir.