Kamulaştırma bedel tespiti davalarında faiz sorunu

Merhabalar, kamulaştırma davasında kararlaştırılan bedel bankaya depo edildi, karar çıktı. İdarenin istinaf başvurusu reddedildi şuanda temyiz aşamasında.
Kararda kamu alacaklarına uygulanan en yüksek faiz denmesine rağmen başvurumuz sonrası İdare yasal faiz üzerinden ödeme yaptı. Bu nedenle dava tarihinden karar tarihine kadar işleyen bakiye faizi icraya koymak istiyoruz.
Ancak icra yoluyla isteyeceğimiz alacak faiz alacağı olduğu için yapılacak icra takibinde faiz kalemine faiz işletilir mi? Biz kurumdan daha önce talep edip de temerrüde düşürdüğümüz için bir faiz olmaktan çıkıp asıl alacağa dönüşmesi gerektiğini düşünüyorum. Aksi halde yıllar sonra ödenecek faiz alacağı enflasyon karşısında erimiş olacak. Buna ilişkin bir hukuki dayanak da bulabilmiş değilim. Sizce icra takibine konu ederken sonrasına ilişkin faiz işletilmeli midir?

Kamulaştırma davalarında faize hükmedileceğine dair yasal düzenleme mevcut değilken, 30.04.2013 tarihinde yürürlüğe giren 6459 sayılı K.nun 6.m. ile 10 m. ye faiz hak.daki
"Kamulaştırma bedelinin tespiti için açılan davanın dört ay içinde sonuçlandırılamaması hâlinde, tespit edilen bedele bu sürenin bitiminden itibaren kanuni faiz işletilir." Hükmü eklenmiş ve bu hüküm Anayasa Mahkemesinin 5/4/2023 tarihli ve E: 2022/83, K: 2023/69 sayılı Kararı ile iptal edilmiştir.

Zeki Gözütok Yargıtay Üyesi Faiz Hukuku,2015 sh: 363'de “Kamulaştırma bedeline uygulanan faiz düzenlemesinin temerrüt faizi olmayıp bedeli güncellenmesini sağlayan bir araç olarak düzenlendiğini" ifade edilmesine rağmen , bu görüş Yargıtay tarafından kabul edilmemiştir. Aşağıdaki kararda "işletilen kanuni faiz alacağı ayrıca istenebilir ise de bu alacağa faiz hesaplanması mümkün değildir." denilmektedir.
Ayrıca BKN: https://www.turkhukuksitesi.com/showthread.php?t=100217 ‘ deki yazımız.

T.C.
YARGITAY
12. HUKUK DAİRESİ
E. 2021/6984
K. 2021/8446
T. 5.10.2021
.
Mahkemece yukarıda belirtilen hususların yanında faize faiz yürütülmesi 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu 121/2 ( B.K 104/ son ) maddesi gereğince mümkün değildir. 3095 Sayılı Kanun'un 3. maddesinde kanuni faiz ve temerrüt faizi hesaplanırken mürekkep faiz yürütülemeyeceği, bu konuya ilişkin Türk Ticaret Kanunu hükümlerinin saklı olduğu belirtilmiştir. TTK'nun ticari işlerde faiz serbestisini ve mürekkep faizi düzenleyen "ticari işlerde faiz" başlıklı 8. maddesinin 3. fıkrasında ise, ödünç para verme işlerinde bankalar, tasarruf sandıkları ve tarım kredi kooperatifleri hakkında hususi hükümlerin saklı bulunduğu belirtilmiştir. Bu madde kapsamında değerlendirilebilecek olan kapitale dönüşen faiz alacağı, ancak paranın faiz geliri elde etmek amacıyla ödünç verilmesi veya herhangi bir şekilde bir süre borçluda kalması üzerine faiz ödenmesinin öngörüldüğü hallerde söz konusu olabilir ( HGK. 31.03.2004 tarih ve 2004/12- 163 Esas, 2004/184 Karar ).

Bu durumda; takip konusu düzeltilerek onama ilamında belirtilen 2942 Sayılı Kanun'un 10. maddesini değiştiren 6459 Sayılı Kanun'un 6. maddesi gereğince işletilen kanuni faiz alacağı ayrıca istenebilir ise de bu alacağa faiz hesaplanması mümkün değildir.

Alıntı: Yazan Yücel Kocabaş Kamulaştırma davalarında faize hükmedileceğine dair yasal düzenleme mevcut değilken, 30.04.2013 tarihinde yürürlüğe giren 6459 sayılı K.nun 6.m. ile 10 m. ye faiz hak.daki "Kamulaştırma bedelinin tespiti için açılan davanın dört ay içinde sonuçlandırılamaması hâlinde, tespit edilen bedele bu sürenin bitiminden itibaren kanuni faiz işletilir." Hükmü eklenmiş ve bu hüküm Anayasa Mahkemesinin 5/4/2023 tarihli ve E: 2022/83, K: 2023/69 sayılı Kararı ile iptal edilmiştir. Zeki Gözütok Yargıtay Üyesi Faiz Hukuku,2015 sh: 363'de “Kamulaştırma bedeline uygulanan faiz düzenlemesinin temerrüt faizi olmayıp bedeli güncellenmesini sağlayan bir araç olarak düzenlendiğini" ifade edilmesine rağmen , bu görüş Yargıtay tarafından kabul edilmemiştir. Aşağıdaki kararda "işletilen kanuni faiz alacağı ayrıca istenebilir ise de bu alacağa faiz hesaplanması mümkün değildir." denilmektedir. Ayrıca BKN: https://www.turkhukuksitesi.com/showthread.php?t=100217 ‘ deki yazımız. T.C. YARGITAY 12. HUKUK DAİRESİ E. 2021/6984 K. 2021/8446 T. 5.10.2021 . Mahkemece yukarıda belirtilen hususların yanında faize faiz yürütülmesi 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu 121/2 ( B.K 104/ son ) maddesi gereğince mümkün değildir. 3095 Sayılı Kanun'un 3. maddesinde kanuni faiz ve temerrüt faizi hesaplanırken mürekkep faiz yürütülemeyeceği, bu konuya ilişkin Türk Ticaret Kanunu hükümlerinin saklı olduğu belirtilmiştir. TTK'nun ticari işlerde faiz serbestisini ve mürekkep faizi düzenleyen "ticari işlerde faiz" başlıklı 8. maddesinin 3. fıkrasında ise, ödünç para verme işlerinde bankalar, tasarruf sandıkları ve tarım kredi kooperatifleri hakkında hususi hükümlerin saklı bulunduğu belirtilmiştir. Bu madde kapsamında değerlendirilebilecek olan kapitale dönüşen faiz alacağı, ancak paranın faiz geliri elde etmek amacıyla ödünç verilmesi veya herhangi bir şekilde bir süre borçluda kalması üzerine faiz ödenmesinin öngörüldüğü hallerde söz konusu olabilir ( HGK. 31.03.2004 tarih ve 2004/12- 163 Esas, 2004/184 Karar ). Bu durumda; takip konusu düzeltilerek onama ilamında belirtilen 2942 Sayılı Kanun'un 10. maddesini değiştiren 6459 Sayılı Kanun'un 6. maddesi gereğince işletilen kanuni faiz alacağı ayrıca istenebilir ise de bu alacağa faiz hesaplanması mümkün değildir.

Üstadım çok teşekkürler değerli bilgileriniz için.
En yüksek faiz uygulanacak denilerek vatandaşın hakkının korunduğu iddia edilen bir kuralın hiçbir manası da kalmıyor böylece. Bu halde haciz yoluna gidilerek İdarenin mallarının haczedilemeyeceği bir yana 5 yıl sonra faiz işlemeksizin alacak da ödenebiliyor olacak.