![]() |
|
![]() |
|
Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun] |
![]() |
![]() |
#1 |
|
![]() merhabalar,
18.06.2010 T. 5999 sayılı kanunla Kam.K.na eklenen Geçici m.6 nın 6 fıkrası hükmü "İdare ve malik arasında uzlaşma sağlanamadığı takdirde, uzlaşmazlık tutanağının tanzim edildiği veya ikinci fıkradaki sürenin uzlaşmaya davet olmaksızın sona erdiği tarihten itibaren üç ay içerisinde malik tarafından sadece tazminat davası açılabilir." şeklinde iken, sonradan çıkartılan 24.05.2013 T. 6487 sayılı K.21 m.ile değiştirilen şekline göre, yukarıdaki koyu harflerle yazılı olan kısım kanun metninden çıkartılarak, "İdare ve malik arasında uzlaşma sağlanamadığı takdirde,uzlaşmazlık tutanağının tanzim edildiği tarihten itibaren üç ay içinde malik veya idare tarafından bedel tespiti davası açılabilir" hükmü getirilmiştir. Böylece Geçici 6 maddenin değişikliğe uğrayan son şekli sadece idarenin 6 ay içinde uzlaşmaya davet etmesi halinde uzlaşmanın sağlanamayıp uzlaşmazlık tutanağının düzenlenmesi halinde 3 aylık süreyi öngörmüştür. idarenin uzlaşmaya davet etmemesi halinin de süreye tabi olduğu hakkında bir yasal düzenleme mevcut olmadığından, 6 aylık bekleme süresi sonunda herhangi bir süre ile bağlı olmaksızın bedel tespiti davası açabileceğinizi düşünüyorum. Bu düşüncem doğru mu siz ne düşünüyorsunuz |
![]() |
#2 |
|
![]() Geçici 6. maddenin 2013 yılında yapılan değişiklik metnine göre ; 04.11.1983'den önceki kamulaştırma kararı olmaksızın kamu hizmeti için el konulan ve fiilen kullanılan taşınmazlar yönünden malik tarafından mülkiyet hakkına dayanılarak ilgili idareden zararın giderilmesinin talep edilebileceği, öncelikle malikin idare ile uzlaşmak için başvuruda bulunmasının ve başvuru tarihinden itibaren 6 ay içerisinde idare tarafından talep sahibinin uzlaşmaya çağırılmaması ya da uzlaşma görüşmelerine başlandıktan sonra 6 ay içerisinde konunun sonuçlandırılmaması durumunda belirtilen 6 aylık süre sonunda davanın açılmasının gerektiği,hükme bağlanmıştır.Madde hükmünü bu şekilde yorumlamak gerekir.
Kanunda hernekadar 3 aylık süreden de söz edilmekte ise de, bu süre hak düşürücü süre niteliğinde değildir. Soruda belirtildiği gibi uzlaşma başvuru üzerine 6 aylık bekleme süresi sonunda herhangi bir süre ile bağlı olmaksızın bedel tespiti davasını açablme hakkı bulunmaktadır. |
![]() |
#3 |
|
![]() Teşekkür ederim Yücel Bey. Peki bu konuda bildiğibiz bi yargıtay kararı varsa numarasını paylaşabilir misiniz?
|
![]() |
#4 |
|
![]() "Davacı ... yönünden 3 aylık hak düşürücü süre geçtikten sonra eldeki davanın açılmış olması nedeniyle reddine karar verilmiş ise de ilgili kanun maddesinde belirtilen sürenin hak düşürücü süre olmadığı, davanın taraflara 3 ay içinde idare tarafından bedel tespit tescil, malik tarafından tazminat davasının açılabileceğini düzenleyen yasal süre olduğu, bu nedenle esasa girilerek hüküm kurulması gerekirken yazılı şekilde davanın reddine karar verilmiş olması bozmayı gerektirmiştir."
Yargıtay 5.Hukuk Dairesi, E. 2023/895 K. 2023/7783 T. 25.9.2023 |
![]() |
#5 |
|
![]() 1.)YARGITAY 18. HUKUK DAİRESİ T. 27.9.2016 E. 2016/5840 K. 2016/10716
KARAR : Dava, kamulaştırmasız el konularak taşınmazda enerji nakil hattı tesis edilmesi sebebiyle irtifak hakkı tazminatı istemine dair olup, mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. 11.06.2013 tarihinde yürürlüğe giren 6487 Sayılı Kanun ile 2942 Sayılı Kamulaştırma Kanununun yeniden düzenlenen Geçici 6. maddesinde; kamulaştırma işlemleri tamamlanmamış veya kamulaştırması hiç yapılmamış olmasına rağmen 9/10/1956 tarihi ile 4/11/1983 tarihi arasında fiilen kamu hizmetine ayrılan veya kamu yararına dair bir ihtiyaca tahsis edilerek üzerinde tesis yapılan taşınmazlara veya kaynaklara kısmen veya tamamen veyahut irtifak hakkı tesis etmek suretiyle malikin rızası olmaksızın fiili olarak el konulması sebebiyle, mülkiyet hakkından doğan taleplere dair düzenlemeler getirilmiştir. Yukarıda belirtilen Geçici 6. madde uyarınca; malik olan kişiler taşınmazlarına fiilen el konulması sebebiyle istedikleri tazminat şeklini belirterek ( nakdi ödeme, idareye ait taşınmazın trampası, idareye ait taşınmaz üzerinde sınırlı ayni hak tanınması veya imar mevzuatı çerçevesinde başka bir yerde imar hakkı kullandırılması ) öncelikle idare ile uzlaşma yoluna başvurması, idarenin de kanunda belirtilen esaslar dahilinde oluşturulan kıymet takdir komisyonu marifetiyle taşınmazın el koyma tarihindeki nitelikleri esas alınmak suretiyle idareye müracaat tarihindeki değerini tespit ettirmesi, müracaat tarihinden en geç 6 ay içerisinde 7201 Sayılı Kanun hükümleri kapsamında bir tebligat ile talep sahibini uzlaşma görüşmelerine davet etmesi öngörülmüştür. Müracaat tarihinden itibaren 6 ay içerisinde talep sahibinin hiç uzlaşmaya çağrılmaması, uzlaşma görüşmelerine başlandıktan sonra 6 ay içerisinde sonuçlandırılmaması veya görüşmeler sırasında taraflar arasında uzlaşmazlık tutanağı tanzim edilmesi durumunda, bu tarihlerden itibaren 3 aylık süre içerisinde mahkemede dava açılması gerekmektedir. 2.)YARGITAY 5. HUKUK DAİRESİ T. 5.6.2014 E. 2014/3865 K. 2014/16273 KARAR : Dava, kamulaştırmasız el atılarak enerji nakil hattı geçirilen taşınmaza vaki el atmanın önlenmesi olmadığı takdirde taşınmazdaki irtifak hakkı karşılığının tahsili ile ecrimisil istemine ilişkindir. Yapılan incelemede; dava konusu taşınmaza enerji nakil hattı geçirilerek 1969 yılında davalı TEİAŞ Genel Müdürlüğü tarafından el atıldığı anlaşılmıştır. 30.06.2010 tarihinde yürürlüğe giren 5999 sayılı Yasa ile 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununa eklenen geçici 6. madde ve 11.06.2013 tarihinde yürürlüğe giren 6487 sayılı Yasanın 21. maddesi ile 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunun geçici 6. maddesinde yapılan değişiklik gereği süre yönünden bir sınırlandırma olmadığı göz önünde bulundurularak ve taraflar arasında da uzlaşma olamayacağı anlaşıldığından, mahkemece işin esasına girilerek hüküm kurulması gerekirken yazılı gerekçelerle davanın reddine karar verilmesi, Doğru görülmemiştir. 3.) Erdoğan BUYURGAN (5.HD.si Önceki Bşk.) Emel KARABAĞ ( Ankara BAM Üyesi) Kamulaştırma Kamulaştırmasız El Atma ve İmar Mevzuatından Doğan Davalar, 2020,sh:1045) "Madde metninde hem idareye , hem de malike tanınan üç aylık dava açma süresi hak düşürücü süre niteliğinde değildir." NOT 1.Kapatılan 18. HD.sinin yukarıdaki kararında " idarenin 6 ay içinde başvurucuyu uzlaşmaya çağırmaması halinde de, 6 aylık sürenin sonunda davanın açılabileceği" açıkca vurgulanmış olup, 5 HD.sinin aksini ifade eden bir kararına rastlanmamaktadır.5.HD.si " Tapu malikinin uzlaşma talebinde bulunmakla, uzlaşma dava şartını yerine getirdiğini" benimsemiştir. 2.Kapatılan 18.HD. si kanunda belirtilen 3 aylık sürenin hak düşürücü süre olduğunu benimsemekte idi. Halen kamulaştırma ile ilgili davalara bakan 5. HD.si ise 3 aylık sürenin hak düşürücü nitelikli bir süre olmadığını ve 6 aylık süre sonunda herhangi bir süre sınırlandırılması olmaksızın davanın açılabileceği kabul etmektedir. |
![]() |
#6 |
|
![]() AYRICA;
YARGITAY 5.HUKUK DAİRESİ T. 24.03.2021 E: 2019/9623 K: 2021/4001 Dava, kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Yapılan incelemede; 11.06.2013 tarihinde yürürlüğe giren 6487 sayılı yasanın 21. maddesiyle değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun geçici 6. maddesinin 1. fıkrası ile "09/10/1956 tarihi ile 04/11/1983 tarihi arasında” fiilen kamulaştırmasız el atılan taşınmazlara ilişkin açılacak davalarda dava açılmadan önce uzlaşma usulünün uygulanmasının dava şartı olarak düzenlendiği, dava konusu taşınmaza da 1983 yılından önce fiilen el atıldığı ve somut olayda el atma tarihi ile dava tarihi dikkate alındığında uzlaşma dava şartı yerine getirilmeden tazminat davası açıldığından bahisle davanın reddine karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle ilk derece mahkemesince davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karara karşı yapılan istinaf başvurusunun kabulü ile 6100 sayılı HMK'nun 353/1-b-3 maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak yeniden hüküm kurulmak suretiyle davanın reddine karar verildiği anlaşılmıştır. Dosyada bulunan delil ve belgelere göre; davalı Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığının davacılar vekiline hitaben yazılmış, 30.05.2017 tarihli cevabi yazısında dava konusu taşınmazla ilgili uzlaşma talebinin uygun görülmediğinin bildirildiği anlaşıldığından, uzlaşma dava şartının yerine getirildiğinden, işin esasına girilerek bir karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile hak düşürücü süre nedeniyle reddine karar verilmesi, Doğru görülmemiştir. Davacılar vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan şimdilik sair hususlar incelenmeksizin ... Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesinin hükmünün açıklanan nedenlerle HMK’nun 371. maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 24/03/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi. |
![]() |
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk) | |
|
![]() |
||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
Kamulaştırmasız El Atma , 5 yıllık süre , DSİ | av.sahinsahin | Meslektaşların Soruları | 0 | 25-11-2023 23:06 |
5999 sayılı yasa Kamulaştırmasız el atma 30 günlük süre sorunu | Av. Tevrat DURAN | Meslektaşların Soruları | 0 | 22-09-2012 12:52 |
Kamulaştırmasız El Atma - Süre | Av.Selim HARTAVİ | Meslektaşların Soruları | 13 | 24-12-2010 16:35 |
kamulaştırmasız el atma da hak düşürücü süre | Av.Günes | Meslektaşların Soruları | 2 | 02-07-2009 18:10 |
kamulaştırmasız el atma 20 yıllık hak düşürücü süre,mülkiyet uyuşmazlığı | Av.Gülhan Kara | Meslektaşların Soruları | 0 | 14-04-2009 07:18 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |