Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Aynı kira dönemi içinde ayrı ayrı takip açmak

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 19-12-2024, 18:51   #1
av.kamil yıldırım

 
Önemli Aynı kira dönemi içinde ayrı ayrı takip açmak

Meslektaşlarım, aynı kira dönemi içinde ödenmeyen birden fazla aya ait kira borçları var. Bunların her birinin de vadeleri dolmuş. Her aya ayrı ayrı takip dosyaları açılmasında hukuki bir engel var mıdır? Emgel varsa buna dair elinde içtihat olan meslektaşlarım varsa yardımlarını rica ediyorum. Teşekkürler
Old 24-12-2024, 13:36   #2
stajyercanpa

 
Varsayılan

her ay için farklı icra takibi açılması vekalet ve dosya masrafı açısından borçlunun normal borcundan fazla ödeme yapması anlamına geldiği için ayrı takip yapılması halinde itiraz dahilinde (itirazın iptalinde) karşı vekalete yol açaçaktır.
Old 25-12-2024, 12:05   #3
Admin

 
Varsayılan

YARGITAY 6.HUKUK DAİRESİ Tarih: 19.01.2015 Esas: 2014 / 13983 Karar: 2015 / 410
Alıntı:



Dava, kira alacaklarının tahsili amacıyla başlatılan tahliye istekli icra takibine yönelik itirazın kaldırılması ve tahliye talebine ilişkindir. Aynı taşınmaza ilişkin farklı dönem kiraları için ayrı ayrı takipler yapılmasında ve itiraz halinde itirazın kaldırılması ve tahliye istenmesinde bir usulsüzlük yoktur. İtirazın kaldırılması istenen icra dosyaları ve istenilen kira bedelleri farklı dönemlere ait olduğundan derdestlikten söz edilemez. Yerel mahkemece, işin esasına girilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, davanın derdestlik nedeniyle usulden reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.

İcra mahkemesince verilmiş bulunan karar, davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.

Davacı alacaklı tarafından, davalı borçlu hakkında kira alacağının tahsili amacıyla tahliye istekli olarak başlatılan icra takibine davalı borçlunun vaki itirazı üzerine davacı İcra Mahkemesine başvurarak itirazın kaldırılması ve tahliye isteminde bulunmuştur. Mahkemece tahliye davasının derdestlik nedeniyle usulden reddine, alacağa ilişkin davanın esas dosyadan ayrılarak başka bir esasa kaydedilip yeni esas üzerinden yürütülmesine karar verilmesi üzerine, karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Takibe dayanak yapılan ve karara esas alınan 06.06.2012 başlangıç tarihli ve bir yıl süreli kira sözleşmesi konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır. Davacı alacaklı tarafından 09.09.2014 tarihinde başlatılan icra takibi ile ödenmeyen 2014 yılı Eylül ayı kirası ile muacceliyet şartı gereği ödenmesi gereken kira paraları ve 100’er TL eksik ödenen 2014 yılı Haziran, Temmuz ve Ağustos ayları kira parası toplamı 6.900 TL’nin tahsili istenilmiş olup, itiraz üzerine İcra Mahkemesine başvurularak itirazın kaldırılması ve tahliye isteminde bulunulmuştur.

Mahkemece her ne kadar aynı mahkemenin 2014/220 esas sayılı dava dosyasında davalı kiracının temerrüt nedeniyle tahliyesine karar verildiği, kararın halen kesinleşmediği belirtilerek eldeki dava dosyasına konu taşınmazın ve taraflarının aynı olduğundan bahisle derdestlik nedeniyle tahliye davasının usulden reddine karar verilmiş ise de, mahkemece derdestliğe esas alınan dosyada 2013 yılı Kasım ayı ile 2014 yılı Nisan ayı kira paralarının tahsilinin talep edilmiş olduğu anlaşılmıştır.

Aynı taşınmaza ilişkin farklı dönem kiraları için ayrı ayrı takip yapılmasında ve itiraz halinde mahkemelerden itirazın kaldırılması ve tahliye istenilmesinde bir usulsüzlük bulunmamaktadır. İtirazın kaldırılması istenilen icra dosyalarının ve istenilen kira parasının farklı dönemlere ait olması nedeniyle derdestlikten söz edilemeyeceğinden işin esasının incelenerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile tahliye davasının usulden reddine karar verilmesi doğru değildir.

Öte yandan davalı takibe itiraz etmiş olup itiraz kaldırılmadan tahliye istenilemeyeceğinden alacağa ilişkin davanın da esas dosyadan ayrılıp ayrı bir esasa kaydedilmesi doğru değildir. Her iki davanın birleştirilip görülmesi gerektiğinden hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle bozulması gerekmiştir.

SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.’ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3. madde hükmü gözetilerek HUMK.’nın 428 ve İİK.’nın 366. maddesi uyarınca kararın BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 19.01.2015 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.


(Kapatılan) 6. Hukuk Dairesi 2012/2552 E. , 2012/4914 K.
Alıntı:
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Tahliye

İcra mahkemesince verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı karar, davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
Davacı alacaklı tarafından davalı borçlu hakkında kira alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine davalı borçlunun vaki itirazı üzerine davacı İcra Mahkemesine başvurarak itirazın kaldırılması ve tahliye isteminde bulunmuştur. Mahkemece derdestlik nedeniyle davanın reddine karar verilmesi üzerine, karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Takibe dayanak yapılan ve karara esas alınan 01.10.2002 başlangıç tarihli on yıl süreli yazılı kira sözleşmesi konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır. Davacı alacaklı tarafından 23.08.2010 tarihinde ... 11.İcra Müdürlüğünün 2010/9593 Esas sayılı dosyası ile başlatılan icra takibinde ödenmeyen 01.10.2004 – 01.10.2010 tarihleri arasına ait kira parası olan 67.762,41 TL nin tahsili istenilmiş olup, itiraz üzerine İcra Mahkemesine başvurularak itirazın kaldırılması ve tahliye isteminde bulunulmuştur. Mahkemece her ne kadar aynı mahkemenin 2011/168 Esas sayılı dava dosyası ile eldeki dava dosyasının konusu ve taraflarının aynı olduğundan bahisle derdestlik nedeniyle davanın reddine karar verilmiş ise de, incelenen ... 3.İcra Mahkemesinin 2011/168 Esas sayılı dava dosyasının aynı taraflar arasında ancak ... 1.İcra Müdürlüğünün 2010/11661 Esas sayılı takip dosyasına itirazın kaldırılması ve tahliye istemine ilişkin olduğu, söz konusu icra dosyasında 01.10.2010 – 01.10.2011 tarihleri arasına ait 23.550,57 TL kira parasının tahsilinin talep edilmiş olduğu anlaşılmıştır. Aynı taşınmaza ilişkin farklı dönem kiraları için ayrı ayrı takip yapılmasında ve itiraz halinde mahkemelerden itirazın kaldırılması ve tahliye istenilmesinde bir usulsüzlük bulunmamaktadır. İtirazın kaldırılması istenilen icra dosyalarının ve istenilen kira parasının farklı dönemlere ait olması nedeniyle derdestlikten söz edilemeyeceğinden işin esasının incelenerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi doğru değildir.
Karar bu nedenlerle bozulmalıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacının temyiz itirazlarının kabulü ile kararın BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 29.03.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Old 26-12-2024, 11:41   #4
av.kamil yıldırım

 
Varsayılan

Maalesef sunulan karar sorumla ilgili değil sayın admin ama yine de teşekkür ederim.
Old 26-12-2024, 11:42   #5
av.kamil yıldırım

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan stajyercanpa
her ay için farklı icra takibi açılması vekalet ve dosya masrafı açısından borçlunun normal borcundan fazla ödeme yapması anlamına geldiği için ayrı takip yapılması halinde itiraz dahilinde (itirazın iptalinde) karşı vekalete yol açaçaktır.

Sayın meslektaşım bu mesajınızı destekleyen bir yüksek mahkeme kararı var mı elinizde ?
Old 28-12-2024, 18:39   #6
Admin

 
Varsayılan

Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2023/5889 E. , 2023/5674 K.
Alıntı:

...
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 36. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/3216 E., 2023/1140 K.
...
...
HÜKÜM/KARAR : Esastan Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul ... 13. İcra Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2020/560 E., 2021/815 K.

Taraflar arasındaki itirazın kaldırılması ve tahliye uyuşmazlığından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince itirazın kaldırılmasına ve kiracının taşınmazdan tahliyesine karar verilmiştir.

Kararın kiracı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı kiracı vekili tarafından temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi ... tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Kiralayan vekili dilekçesinde; kiracı ile müvekkili arasında 01.12.2013 başlangıç tarihli kira sözleşmesi imzalandığını, 2019 yılı şubat ayı için eksik ödenen kira bedeli ile 2019 yılı mart ve ekim ayı arasındaki kira bedellerinin ödenmemesi üzerine kiracı aleyhine takip başlatıldığını, takibe haksız olarak itiraz edildiğini ileri sürerek itirazın kaldırılmasını, alacağın %20'sinden az olmamak üzere kiracı aleyhine icra inkar tazminatı hükmedilmesini ve temerrüt nedeniyle kiracının taşınmazdan tahliyesini talep etmiştir.

II. CEVAP
Kiracı vekili cevap dilekçesinde; aynı konu ile ilgili İstanbul 5. İcra Hukuk Mahkemesinin 2018/940 Esas, İstanbul ... 11. İcra Hukuk Mahkemesinin 2018/740 Esas, İstanbul ... 15. İcra Hukuk Mahkemesinin 2018/1038 Esas ve İstanbul ... 13. İcra Hukuk Mahkemesinin 2020/559 Esas sayılı dosyasında dava açıldığını, derdestlik itirazında bulunulduğunu, 2019 şubat ayı kira alacağının daha önceki takipte istenildiğini, takibe konu kira sözleşmesinin İİK md. 68 anlamında belge olmadığını, tahliye talebinin sulh hukuk mahkemesinin görev alanında olduğunu, kira alacağının tespiti konusunda dava açtıklarını beyan ederek davanın reddi ile kiralayan aleyhine kötüniyet tazminatına hükmedilmesini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile derdestlik itirazında bulunulan dosyalarda farklı aylara ait kira alacağı talep edildiğinde işbu itirazın yerinde olmadığı, kira alacağının tespiti için alınan bilirkişi raporuna göre kiracının takip tarihi itibariyle asıl alacağın 220.776,24 TL olduğu, işlemiş faizin 6.326,44 TL olduğu, 7.819,36 TL asıl alacak ile 530,74 TL işlemiş faizin fazla talep edildiği, ayrıca 2019 şubat bakiye kira alacağının İstanbul ... 7. İcra Müdürlüğü'nün 2019/6169 E. sayılı dosyası ile istenildiğinden yapılan bilirkişi incelemesinde hesaplamada dikkate alınmadığı, otuz günlük sürede kira borcu ödenmediğinden temerrüde düşen borçlunun tahliyesi istenilebileceğinden davacının davasının kısmen kabulü ile davalı borçlunun İstanbul ... 7. İcra Müdürlüğü'nün 2019/31951 Esas sayılı dosyasında 220,776,24 TL asıl alacak ve 6.362,44 TL faiz yönünden itirazının kaldırılmasına, takibin bu miktarlar yönünden devamına, asıl alacağın %20'si oranında inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, reddedilen miktar 7.819,36 TL'nin %20'si oranında kötüniyet tazminatının davacıdan alınarak davalıya verilmesine, İstanbul ... 7. İcra Müdürlüğünün 2019/31951 E. sayılı dosyasında takibe konu kiralanandan davalının tahliyesine, akdin feshine mecurun boş olarak davacıya teslimine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuran
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde kiracı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Derdestlik nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, kira bedelinin tespiti davasının bekletici mesele yapılmadan mevcut kira bedeli üzerinden düzenlenen bilirkişi raporunun hatalı olduğunu, kira bedeli belirlenmeden hesaplama yapılamayacağını, başka bir dosyadan verilen tahliye kararının Yargıtayca onandığını, tekrar tahliye kararı verilemeyeceğini ileri sürerek kararın kaldırılmasını istemiştir

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile 01.12.2013 başlangıç tarihli, bir yıl süreli yazılı kira sözleşmesi ile iş yeri olarak kiraya verilen taşınmazın şubat ve ekim ayı arasındaki kira bedellerinin ödenmediği iddiası ile kiraya veren tarafından takip başlatıldığı, takip talebinde "haciz ve tahliye" talep edildiği, ödeme emrinde itiraz için 7 gün, ödeme için 30 gün süre verildiği, tahliye ihtarının yazılı olduğu, ödeme emrinin borçlu kiracıya tebliğ edildiği, ödeme emrine yasal süre içinde itiraz edildiği, davanın süresinde açıldığı, kiracı itiraz dilekçesinde; kira ilişkisine ve kira bedeline açıkça itiraz etmediğinden takibin bu hususlar bakımından kesinleştiği, mahkemece alınan bilirkişi raporunda, 2019 yılı şubat ayı kirasının başka bir icra takibinde de talep edildiği dikkate alınarak 2019 yılı şubat ayı kirasını dahil ederek ve etmeyerek seçenekli hesaplama yapıldığı, raporun takipte belirtilen ve borçlu tarafından açıkça itiraza uğramayan aylık 27.597,03 TL kira bedeli üzerinden hesaplandığı, açıklayıcı ve denetime elverişli olduğundan hüküm tesisinde esas alınmasının isabetli olduğu, kiracının ödeme olgusunu İİK'nın 269/c maddesindeki belgelerden biriyle ispat edemediğinden mahkeme kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu gerekçesiyle, davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuran
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde kiracı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
İstinaf dilekçesindeki sebepleri tekrar ederek kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, kira alacağına dayalı başlatılan takipte kiracının itirazının kaldırılması ve tahliyesi istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
İİK'nın 269. maddesi

3. Değerlendirme
1-Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2-Temyizen incelenen karar, temyiz edenin sıfatına, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup kiracı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Alınması gereken 269,85 TL temyiz harcından, evvelce alınan harç varsa mahsubu ile eksik harcın temyiz edenden tahsiline,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

04.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.



Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Tarafları aynı iki ayrı kira akdi tek takip yapılabilir mi? sailor1981 Meslektaşların Soruları 1 12-12-2021 16:01
Aynı adreste faaliyet gösteren avukatların aynı işle alakalı ayrı ayrı sözleşme imzalaması Veysel Demir Meslektaşların Soruları 0 31-05-2018 21:21
Aynı ilamdaki 3 davacı(alacaklı) için ayrı ayrı 3 takip yapılabilir mi? ahtoksoz Meslektaşların Soruları 10 21-11-2014 14:47
Aynı Konu İki Ayrı İlam ve Bu İlamlara Göre Açılan İki Ayrı Takip avmehmetatli Meslektaşların Soruları 1 02-02-2008 15:16


THS Sunucusu bu sayfayı 0,03850508 saniyede 13 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.