25-11-2024, 17:35
|
#1
|
|
Anlaşmalı Boşanma Protokolü - Kredi Ödemeleri Devam Eden Taşınmazın Devri Hakkında
Merhaba meslektaşlarım,
Bir müvekkilim anlaşmalı boşanmak istemekte. Evlilik birliği içerisinde alınmış, kredisi devam eden bir taşınmaz mevcut. Bu evin maliki ve kredinin borçlusu koca olup müvekkilim ise bu krediye kefil olmuş durumda.
Önce boşanma kararı kesinleştikten sonra evin 1/2’sinin müvekkilime devredilmesi ve müvekkilimin taksit bedellerinin yarısını her ay kocasına ödemesi şeklinde bir bir plan yapılmıştı. Ancak banka tarafından kredi ödemeleri tamamlanmadan devir gerçekleşirse kredinin konut kredisi vasfından çıkarılıp tüketici kredisine çevrileceği, KKDF ve BSMV muafiyetlerinin iptal edileceği ve faiz oranlarının vs. yükseleceğine dair dönüş yapıldı. Biz kredinin vasfı bozulmadan devrin gerçekleşmesini istiyoruz, çünkü oranlar değişirse iki taraf için de zor bir durum oluşacak.
Kredinin vasfını değiştirmeden evin devredilmesinin tek yolu ise kredi ödemelerinin tamamlandığı 17/05/2038 tarihinden sonra (boşanma kesinleştikten 14 yıl sonra) devrin gerçekleşmesi olarak gözüküyor.
Devir için 14 yıl sonrasını protokole yazarsam fakat ileride koca boşanma protokolünün gereği olan devre yanaşmazsa açmam gereken dava "tescile zorlama davası" mı olacaktır? Ve zamanaşımı süresini on yıl olarak düşünüp TBK m. 146 hükmü gereğince on yıllık zamanaşımı süresinin, borcun muaccel olmasından itibaren (2038'den sonra) işlemeye başlayacağını, dolayısıyla bu hakkımızın zamanaşımına uğramayacağını söyleyebilir miyiz?
Ayrıca boşanma kararının kesinleşmesinden sonra fakat tescile zorlama davasının açılmasından önceki bir zamanda taşınmazın mülkiyeti devir borçlusu koca tarafından müvekkilim haricinde bir başkasına devredilirse, artık bu kişiye karşı boşanma protokolüne dayanarak tescile zorlama davası açma imkanımız kalmayacak. Böyle bir engelle karşılaşmamak adına ne yapabiliriz? Nasıl bir şerh koyabiliriz? Müvekkilim adına taşınmazın üzerine ikinci dereceden ipotek mi tesis ettirmeliyim? Arş. Gör. Dr. Feride DEMİRBAŞ 'ın bir makalesinde "Böyle bir engelle karşılaşmamak adına alacaklının, ihtiyati tedbir talep ederek taşınmazın sayfasına TMK m. 1010/I, b. 1 uyarınca çekişmeli hakların korunmasına ilişkin şerh konulmasını talep etmesi faydalı olur." şeklinde okudum, ancak bunu nasıl uygulayacağımı bilemedim, bu konuda daha önce tecrübesi olan meslektaşlarımız yardımcı olabilirse çok sevinirim.
Ayrıca kocanın kredi taksitlerini düzenli ödememesi durumunda müvekkilimin kefaletten kaynaklı sorumluluğu da gündeme gelebilir. Kredinin kefilinin değişmesi için bankayla görüştüm ancak sebebini anlamadığım şekilde kesinleşmiş boşanma kararını sunmamız halinde talebimizin değerlendirileceği söylendi. Dolayısıyla kefili değiştiremedik, müvekkilim kefil olarak kaldı, zaten kredi borçlusu eş de kefilin değişmesini kabul etmiyor. Protokole nasıl bir hüküm ekleyerek müvekkilimi kefalet yükümlülüğünden doğabilecek zararlara karşı koruyabilirim?
Daha önce böyle bir durumla karşılaşan meslektaşımız varsa bana yardımcı olabilirse çok sevinirim. Yardımlarınız için şimdiden teşekkür ederim.
|