![]() |
|
![]() |
|
Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun] |
![]() |
![]() |
#1 |
|
![]() Müvekkilin sorun yaşadığı iki kişi bulunmaktadır. Bunlardan ilkine hukuk davası açmış ve dava sonunda sorumlu kişinin ikinci kişi olduğu kanaatine varılmıştır. Şimdi ikinci kişiye dava açacaktır. Kanun 3 yıllık bir zamanaşımı süresi koymuş ancak müvekkilin ilk kişiye açtığı dava 8 yıl sürdüğünden zamanaşımı süresi geçmiştir. Bu konuda görüş belirtip yardımcı olan, özellikle içtihat sunan meslektaşlarıma şimdiden çok teşekkür ederim. Saygılarımla.
|
![]() |
#2 |
|
![]() Alacak sebebi nedir?Eylem aynı zamanda suç oluşturmakta mıdır eğer öyle ise uzamış ceza zamanaşımı dolmamış olabilir.Zamanaşımı failin ve fiilin öğrenilmesinden itibaren başlar ancak olasılıkla kanun metninde geçen her halükarda dan sonra zikredilen zamanaşımı süresine de dikkat etmek gerekir.
|
![]() |
#3 | |||||||||||||||||||||||
|
![]()
Öncelikle değerli vaktinizi ayırıp cevap verdiğiniz için çok teşekkür ederim. Alacak sebebini şöyle özetleyeyim. Müvekkil tekstil işletmesi olan bir esnaf. İstanbula ambar aracılığıyla bir müşterisine 5.000 TL lik tekstil ürünü gönderiyor. Müşterisi malı teslim almadığını söyleyip para ödemiyor. Müvekkil müşterisine dava açıyor ve dava sonucunda ambarın teslim tutanağında teslim ettiği kişinin sadece imzası bulunduğundan dolayı malın müşteriye teslim edildiğinin kanıtlanmadığına kanaat getiriliyor. Yani ambar malı birine teslim etmiş ama teslim ettiği kişinin sadece imzasını almış. Dolayısı ile malın kime teslim edildiği belli değil. Ttk taşıma işleri bölümünde 3 yıllık zamanaşımı öngörülmüş, başlangıcı olarak da taşıma zamanı belirtilmiş. Gönlümden geçen, kişi sorumluyu dava sonucu öğrendiği için zamanaşımının işlemediği yönünde ama bu hususta elimde ne bir mevzuat ne de bir içtihat bulunuyor. |
![]() |
#4 |
|
![]() Hmk md. 124 Tarafta iradî değişiklik
(1) Bir davada taraf değişikliği, ancak karşı tarafın açık rızası ile mümkündür. (2) Bu konuda kanunlarda yer alan özel hükümler saklıdır. (3) Ancak, maddi bir hatadan kaynaklanan veya dürüstlük kuralına aykırı olmayan taraf değişikliği talebi, karşı tarafın rızası aranmaksızın hâkim tarafından kabul edilir. (4) Dava dilekçesinde tarafın yanlış veya eksik gösterilmesi kabul edilebilir bir yanılgıya dayanıyorsa, hâkim karşı tarafın rızasını aramaksızın taraf değişikliği talebini kabul edebilir. Bu durumda hâkim, davanın tarafı olmaktan çıkarılan ve aleyhine dava açılmasına sebebiyet vermeyen kişi lehine yargılama giderlerine hükmeder. |
![]() |
#5 | |||||||||||||||||||||||
|
![]()
|
![]() |
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk) | |
|
![]() |
||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
TMSF'nin malına el koyduğu kişinin suçsuz olduğunun anlaşılması üzerine sorumluluk | LincolnLawyer | Meslektaşların Soruları | 0 | 21-07-2017 09:51 |
Vakıf üniversitelerinin harçlardan muaf olması, dava sonunda yargılama masraflarını karşı tarafa ödemeye mahkum edilmelerine engel midir? | Av. Mustafa Taşkın | Meslektaşların Soruları | 1 | 24-10-2016 11:49 |
2b Yanlış kişinin hakkını doğru kişi devralabilir mi ? | Covuc | Meslektaşların Soruları | 1 | 30-10-2013 17:04 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |