|
|
|
|
üstadım ben durşmada sordum yargıtay hakimin böyle söylediğini söyledi hakim.birine daha soracağını belirtti.onu bekledim bu gün hakim le görüşemedim.yalnız yeni düznlemeyle değrin hafifliği de girmiş ceza indirmine lakin ne kadar miktar değer azlığından faydalanıyor yargıtay kararı bulamadım.ayrıca hiç yatırmasak diye düşündüm ama hakimin 2.sanık hakkındaki tutumda ceza alabilir şeklinde yorumladığım için açıkçası şansa bırakmak istemiyorum.ama bu seferde 50.bin tl ye yakın para ödemek gerekmiş oluyor.bu da bana yanlış uygulama olarak geliyor.
|
|
 |
|
 |
|
Ben çok aradım fakat bahsedilen kararı bulamamdım meslektaşım. Açıkçası kaçakçılık suçları ile ilgili; her sanığın ayrı ayrı yatırması veyahut bir kere yatırmanın tüm sanıklar için geçerli olacağı yönünde de karar bulamadım.
Ben de hakim ile konuştuğumda; hakim "aksi yönde yerel mahkeme uygulamaları olduğunu, bir sanığın ödemesinden tüm sanıkların faydalanması gerektiği yönünde kararlar bulunduğunu, bunu kendi aralarında da tartıştıklarını fakat yargıtay uygulamasının ehr sanığın ayrı ayrı yatırması yönünde olduğunu" şifahen beyan etti.
Lakin malvarlığına karşı suçlarda; bir sanığın zararı karşılaması tüm sanıkların etkin pişmanlıktan faydalanması sonucunu doğuruyor. Bunun kıyasen uygulanması gerektiği kanaatindeyim. Zira; açıkça devlet yönünden sebepsiz zenginleşme doğuyor. Aşağıda da buna ilişkin CGK ilamını ekliyorum. Sizden kararı alabilirseniz eklemenizi rica edeceğim.
YARGITAY Ceza Genel Kurulu Esas: 2015/ 2-832 ve Karar: 2016 / 102 sayılı ilamında;
"Bu açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde; katılan ...'na ait ... plaka sayılı motosikletin tüm aramalara karşın hüküm tarihi itibariyla bulunamadığı, sanık ...'in bu motosikletin nerede olduğuna dair kolluğa bilgi veremediği, Büşra Yılmaz isimli bayanın adını verdiği, ancak bu kişinin Tolunay'ın arkadaşı Büşra Tokkaç olduğu, onun da soruşturma aşamasındaki beyanına göre, motosikletin nerede olduğuna dair bilgisinin bulunmadığı, bu itibarla sanık ...'in motosikletin bulunmasına bir katkısının bulunmadığı, yakalanmalarına rağmen sanık ... ve suça sürüklenen çocuk ...'nin katılan ...'a ait... plaka sayılı motosikleti sakladıkları yeri kolluğa söylemedikleri, olay yeri inceleme tutanağı ve 01.07.2014 tarihli tutanak içeriğine göre motosikletin ekiplerin yaptığı çalışma sonucunda boş arazide bulunduğunun tespit edildiği, sonuç olarak hüküm verilene kadar sanıkların yaptıkları eylem nedeniyle zerre pişmanlıklarının bulunmadığı kanaatine varıldığı, pişmanlıkları varsa dahi bunun tespitine dair dış dünyaya yansıyan tavır ve davranışlarının olmadığı, iç dünyalarında kalan pişmanlıkların mahkemece bilinmesinin veya tahmin edilmesinin neticeye etkisinin olmadığı, etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanması bakımından TCK'nun 168/1. maddesindeki düzenlemeye göre; suçun iştirak halinde işlenmesi durumunda nasıl bir uygulama yapılacağının, şeriklerden birinin zararı aynen veya tazmin yoluyla tamamen gidermesi halinde diğer şeriklerin bu indirim hükmünden yararlanıp yararlanamayacağı hususunun açıkça düzenlenmediği dikkate alındığında ve etkin pişmanlık halinin şahsi ceza indirim nedeni olduğuna göre, iştirak halinde işlenen suçlarda fail veya suç ortaklarından birisinin geri verme veya tazminini gerçekleştirmesi halinde diğer ortakların bu maddeden yararlanma olanağı fiilen ortadan kalkacağından ve diğer şeriklerin de aleyhine olacağından buna engel olmak amacıyla pişmanlık gösteren diğer fail veya suç ortakları hakkında da etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanması öğretide ileri sürülmüştür. Gerçekten de faillerden birisinin mağdurdan hırsızladıkları telefonu aynen geri vermesi durumunda diğer fail veya suç ortakları için iade edilecek bir mal söz konusu olmayacak, telefonu aynen vermek yerine bedelinin verilmesi durumunda ise bu kez şerik sayısı kadar mağdura ödemede bulunulmuş olacaktır. Aksi halde yani sadece pişmanlık göstererek aynen iadeyi veya tazmini sağlayan failin indirim hükümlerinden yararlanacağının kabul edilmesi halinde diğer faillerin bu hükümden yararlanamaması anlamına gelecektir ki bunun da adalet ve eşitlik ilkesi ile bağdaşamayacağı öğreti tarafından öne sürülmüştür. Eğer hırsızlık konusu eşya aynen iade edilemiyor ve tazmin yolu seçiliyorsa yalnızca kendi payına düşeni değil eşyanın tamamen geri verilmesi veya bedelinin tamamen tazmin edilmesi gerekir. (Durmuş Tezcan-Mustafa Ruhan Erdem-Murat Önok, Teorik Ve Pratik Ceza Özel Hukuku, 10. Baskı, Seçkin Yayınevi, Ankara 2013, s. 684-685; Hüseyin Eker, Açıklamalı-İçtihatlı Hırsızlık Suçları, 1. Baskı, Hukab Yayınevi, Ankara 2013, s 480)
Dosya kapsamına göre katılan ...in 400 Lira, mağdur ...in ise 1.900 Lira olduğunu belirttikleri zararlarının hırsızlık suçuyla ilgili iddianamelerin düzenlenmesinden sonra ancak iddianamelerin kabulü kararlarından önce 14.08.2014 tarihinde sanık Tolunayın ailesi tarafından tamamen karşılandığı, sanık ...nin 15.09.2014, sanık ...in ise 30.09.2014 tarihli duruşmalarda pişmanlıklarını gösteren söz ve davranışlarda bulundukları, bu itibarla sanıklar... ve ... hakkında etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanması gerekmekte olup mağdur ve katılanın zararı soruşturma aşamasında giderildiğinden ceza adaletinin sağlanması, hak ve nesafet kuralları ve TCK'nun 168. Maddesinde belirtilen indirim oranları gözetilerek mahkemece sanıkların cezasının 1/2 oranından daha fazla olmak koşuluyla indirilmesi gerekirken, 1/2 oranında indirim yapılması isabetsizdir."