![]() |
|
![]() |
|
Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun] |
![]() |
![]() |
#1 |
|
![]() Hukuk Mahkemesi her iki davalının bir miktar parayı ödemesi hususunda müştereken ve müteselsilen sorumluluk esasına göre hüküm kurar.Her iki davalı da hükmü temyiz eder.Davalı A hükmü duruşma talepli temyiz eder ve yargıtayda ki duruşmada davalı A'nın taraf sıfatı olmadığından bahisle hükmün bozulmasına diğer davalı B(bu davalı vekili biziz)yönünden sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına ve dosyanın yerel mahkemeye gönderilmesine şeklinde karar verilir.Dosya yerel mahkemeye bozulmakla dönünce mahkeme bozmaya uyar ve şu şekilde karar verir:
1-Davalı A yönünden taraf sıfatı olmadığından karar verilmesine yer olmadığına, 2-Davalı B yönünden yerel mahkeme kararının aynen geçerliliğine, SORU:sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına ne anlama gelmektedir?Bizim temyizimiz hakkında esas açısından bir karar verilmemiş bu durumda yerel mahkeme nasıl karar vermelidir? |
![]() |
#2 |
|
![]() Yargıtay önüne gelen dosyada önce usul incelemesi yapar eğer usulde bir hata ve eksiklik yok ise esas incelemesine girer.Sizin dosyanızda A'nın taraf sıfatının olmaması usul hatası olduğundan dolayı karar usuli açıdan bozulmuş olup bu sebeple esasa hiç girilmemiştir.Bundan dolayıdır ki sizin temyiz itirazlarını hiç incelememiştir.Siz aynı temyiz gerekçelerinizi şimdi sunacağınız temyiz dilekçenizde yazarsanız,dosyada başka bir usul hatası yok ise,Yargıtay incelemeye alacaktır.
|
![]() |
#3 |
|
![]() sayın furugferruhzad,
....2-Davalı B yönünden yerel mahkeme kararının aynen geçerliliğine,..şeklindeki bir karar karar tekniği bakımından hatalı olmuştur. Zira atıf sureti ile hüküm kurulamaz. T.C. Yargıtay 1. Hukuk Dairesi Esas No:2015/1292 Karar No:2015/13392 K. Tarihi:19.11.2015 Özet: Bozma kararı ile ilk hüküm hayatiyetini yitirdiğinden ona atıf suretiyle hüküm tesisinin yukarıda açıklanan kurallara uygun düşmeyeceği de aşikardır. "Mahkeme kararlarında nelerin yazılacağı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 388.maddesinde belirtilmiştir. Buna göre, hüküm sonucu kısmında gerekçeye ait her hangi bir söz tekrar edilmeksizin isteklerin her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların mümkünse sıra numarası altında birer birer açık şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerekir. Aynı kural HUMK.nun 389.maddesinde de tekrarlanmış; HUMK.nun 381.maddesinde ise "Kararın tefhimi en az 388.maddede belirtilen hüküm sonucunun duruşma tutanağına geçilerek okunması suretiyle olur" hükmüne yer verilmiştir. Bu biçim yargıda açıklık ve netlik prensibinin gereğidir. Aksi hal, yeni tereddüt ve ihtilaflar yaratır. Hatta giderek denebilir ki, dava içinden davalar doğar ve hükmün hedefine ulaşması engellenir. Kamu düzeni ve barışı oluşturulamaz. Ayrıca, bozma kararı ile ilk hüküm hayatiyetini yitirdiğinden ona atıf suretiyle hüküm tesisinin yukarıda açıklanan kurallara uygun düşmeyeceği de aşikardır. Nitekim, Yargıtay'ın yerleşmiş görüşü de bu yöndedir (Hukuk Genel Kurulu'nun 19.6.1991 gün 323/391 sayılı;10.9.1991 gün 281-415 sayılı; 25.9.1991 gün 355-440 sayılı; 05.12.2007 gün ve 2007/3-981/936 sayılı; 23.01.2008 gün ve 2008/14-29/4 sayılı kararları). |
![]() |
#4 |
|
![]() merhabalar.yeni konu açmak istemedim.yargıtay sair hususların incelenmesine şimdilik gerek görülmediğine karar verirse, mahkeme önceki kararı serbestçe değiştirebilir mi?
|
![]() |
#5 | |||||||||||||||||||||||
|
![]()
Bozma ilamının niteliğine göre değişir meslektaşım. Bozma ilamının içeriği nedir? |
![]() |
#6 |
|
![]() dava trafik kazasından kaynaklı maddi manevi tazminat davası.yargıtay, maluliyet raporu hatalı diye kararı bozmuş ve sair temyiz sebeplerinin şimdilik incelenmesine yer olmadığına demiş.mahkeme bozmaya uyup maluliyet raporunu düzeltip manevi tazminat miktarında değişiklik yapabilir mi?zira yargıtay manevi tazminat yönündeki temyiz itirazlarına hiç değinmedi.mahkeme bu yönde özgür mü?
|
![]() |
#7 |
|
![]() Taraflar yararına oluşan usulü kazanılmış haklara halel gelmemek kaydı ile inceleme dışı bırakılan ilk kararın bu kısımlarında mahkemece sonradan değişiklik yapılabilir. Zira bozma sonucu ilk karar ortadan kalkmaktadır.
Örneğin üst derece mahkemesinin incelenmesini istediği hususların tetkiki sırasında ortaya çıkacak olan yeni bilgi ve bulgular, inceleme gereği duyulmayan diğer hususların da bu yeni gelişmeler ışığında yeniden gözden geçirilmesini, yeniden yorumlanmasını, yeniden hükme bağlanmasını zorunlu kılıyor olabilir. Örneğinizdeki raporun değişmesi düzeltilmesi gibi ...Bu halde hatalı rapora göre verilen ilk kararlar elbette ki değiştirilecektir. düzeltilecektir... Veya üst derece mahkemesinin incelenmesini istediği hususların tetkiki sırasında ortaya çıkacak olan yeni bilgi ve bulgular mahkemeyi eldeki olayın kamu düzeni ile de yakından ilgili olduğu şeklinde bir sonuca ulaştırabilir. Bu halde usuli kazanılmış hakkın dahi istisnasını oluşturan kamu düzeni ilkesi gereği ilk kararın tüm yönleri ile değişmesi gerekebilir. Her olay kendine has özellikleri ile değerlendirilmelidir. Dava dosyasına yeni belge ve bilgi girmediği ve durumun da zorunlu kılmadığı bu gibi ayrık durumlar dışında mahkemenin ilk kararının incelenmeyen kısımlarını gerek olmadığı halde kendiliğinden değiştirmemesi gerekir. Olayınızda usul ve yasaya aykırı olan bir rapora göre verilen bazı kararlar var ise rapor düzeltildikten sonra bunlar elbetteki yeniden gözden geçirilecektir. Bu keyfiyetten değil zorunluktan kaynaklanan bir durumdur. |
![]() |
#8 |
|
![]() teşekkürler
|
![]() |
#9 | ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|
![]()
Maluliyet oranı değişirse haliyle hem maddi hem de manevi tazminat oranı değişecektir. Yeni maluliyet oranı belli olmadığı için Yargıtay'ın mahkemece ilk kararda belirlenen maddi ve manevi tazminat oranlarını denetlemesi de mümkün değil.
Yargıtay denetleyene kadar özgür diyelim ![]() ![]() |
![]() |
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk) | |
|
![]() |
||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
Farazi gelir hesabı için esas alınacak gelir durumunun tespiti | İhsan Yıldırım | Meslektaşların Soruları | 1 | 10-03-2016 21:54 |
AVM Mafyası İle Mücadelem ve Şimdilik Hukuk Zaferi | Özgür Kınay | Hukuk Sohbetleri | 9 | 10-06-2014 09:58 |
Avukat beyan ve itirazlarının duruşma zaptına geçirilmemesi halinde ne yapabilirim | Av. Songül Uslu | Meslektaşların Soruları | 16 | 18-10-2011 17:42 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |