![]() |
|
![]() |
|
Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun] |
![]() |
![]() |
#1 |
|
![]() Toplam 80.000 TL. tutarındaki cezai şart alacağımız için fazlaya ilişkin talep ve dava hakkımızı saklı tutarak 20.000 TL.'lik alacak davası açtık. Dava lehimize sonuçlandı. Mahkeme davalıyı 20.000 TL. ödemeye mahkum etti.
Biz dava dilekçemizde fazlaya ilişkin hakkımızı saklı tutmamıza rağmen,mahkeme kararının hüküm fıkrasında fazlaya ilişkin hakkın saklı tutulması ile ilgili karar verilmemiştir. Bu durum kalan 60.000 TL.cezai şart alacağı için ileride açacağımız davada olumsuz etkisi olur mu? |
![]() |
#2 |
|
![]() Mahkemenin gerekçeli kararında, fazlaya ilişkin talepleriniz hakkında red hükmü yoksa ve gerekçesinden fazlaya ilişkin haklarınızın reddi gerektiği sonucu çıkmıyorsa kesin hüküm teşkil etmeyeceğini düşünüyorum.
Ancak gerekçeden fazlaya ilişkin talebin reddinin gerektiği sonucunu okuyorsanız kararı denetim için üst derece mahkemesine götürebilirsiniz. Saygılarımla, 9.Hukuk Dairesi Esas: 2006/26625 Karar: 2007/13988 Karar Tarihi: 02.05.2007 Dava: Davacı, yıllık izin ücreti alacağının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Yerel mahkeme, davayı reddetmiştir. Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Karar: Davacı, daha önce açmış olduğu ilk (kısmi) davada fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile, yıllık izin ücreti olarak 2.100 YTL. alacağın hüküm altına alınmasını istemiş, mahkemece de bu miktar alacak hüküm altına alınmıştır. Daha sonra açılan işbu ek davada ise, ilk davadaki bilirkişi raporunda belirlenen ve hüküm altına alınmayan miktara ilave olarak 72 günlük daha izin alacağı olduğunu ileri sürerek toplam 1.700 YTL. yıllık izin ücreti alacağının hüküm altına alınmasını istemiştir. Davalı, söz konusu rapor esas alınsa bile alacağın 809 YTL. olduğunu savunmuştur. Mahkemece, ilk dava sonunda verilen kararda davacının fazlaya ilişkin hakkının saklı olduğuna karar verilmemiş olması açılan ek davanın kendisi tarafından kesin hüküm doğuracağı gerekçesi ile isteğin reddine karar verilmiştir. Dosya kapsamına göre, davacının ilk dava dilekçesinde fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak yıllık izin ücreti isteğinde bulunduğu anlaşılmaktadır. Mahkeme davacının talebi ile bağlı olup, HUMK. nun 74. maddesi uyarınca talepten fazlaya hüküm veremeyeceğinden, yalnız talep edilen miktar hakkında karar vermiş, alacağın dava dışı bırakılan kısmı hakkında bilirkişi raporuna atıfta bulunmuştur. Bir kısmın ek dava ile dava edilebilmesi için dava dilekçesinde fazlaya ilişkin hakların saklı tutulmasının talep edilmesi yeterli olup mahkeme fazlaya ilişkin hakkın saklı tutulmasına karar verilmemiş olması talebin reddi olarak değerlendirilemez. Bakiye 809 YTL.in hüküm altına alınması gerekirken yazılı şekilde davanın reddi hatalıdır. Sonuç: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye İADESİNE, 02.05.2007 gününde oybirliği ile karar verildi. |
![]() |
#3 |
|
![]() Olumsuz etkisi olmaz.
|
![]() |
#4 |
|
![]() HMK 109 (3) Dava açılırken, talep konusunun kalan kısmından açıkça feragat edilmiş olması hâli dışında, kısmi dava açılması, talep
konusunun geri kalan kısmından feragat edildiği anlamına gelmez. Ancak ilk davadaki hüküm sebebiyle ikinci davada çok şansınız olacağını düşünmüyorum. Konuyla alakalı ''güçlü delil'' hususunu araştırabilirsiniz. |
![]() |
#5 | |||||||||||||||||||||||
|
![]()
Siz fazlaya ilişkin haklarınızı saklı tuttunuz, tuttunuz da "cezai şart" nevi şahsına münhasır, bir müessesedir. Fahiş olduğu yargılama aşamasında tartışıldı mı? Ne gibi iddialar sonunda hâkim kararını verdi? Hâkim takdir hakkını kullandı mı vs. hususların bilinmesi gerekir ki, sağlıklı bir cevap ve sonuca ulaşalım. Kolay gelsin... |
![]() |
#6 | |||||||||||||||||||||||
|
![]()
Cumhur Bey;Toplam Cezai şartın fahişliği noktasında yargılama sırasında herhangi bir tartışma olmadı. Bilirkişi incelemesi de yapılmadı.Hakim,saklı tuttuğumuz miktar üzerinde hiçbir değerlendirme yapmadan, 20.000 TL cezai şartın ödenmesi gerektiğine hükmetti. Gerekçeden: " İfaya eklenen cezai şart niteliğinde olan bu ceza, Senet bedelinin ihtirazi kayıtsız olmaksızın tahsil edilmesine karşın daha önce ihtar çekilerek çekince konulmuş olduğundan davacı tarafından talep edilebileceği anlaşıldığından açılan davanın kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde karar verilmiştir." |
![]() |
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk) | |
|
![]() |
||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
Fazlaya ilişkin hakkın saklı tutulması belirsiz alacak davası açmaya engel midir? | Av.MustafaCOŞKUN | Meslektaşların Soruları | 6 | 15-02-2018 23:02 |
Fazlaya ilişkin hakkın saklı tutulması- Faizin unutulmuş olması | Pandekt | Meslektaşların Soruları | 6 | 18-10-2012 15:04 |
Fazlaya dair hakkın saklı tutulması - ıslah - faiz başlangıç tarihi | guyar | Meslektaşların Soruları | 5 | 16-04-2010 10:04 |
Faiz Talebi: Fazlaya ilişkin hakkın saklı tutulması faizi de içerir mi? | nefise | Meslektaşların Soruları | 2 | 17-01-2009 15:28 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |