İdari yargıda 2. davalıya yer verilmemesi, sonradan dahlinin nasıl sağlanacağı?

A kurumunun Onur Kurulu davacı aleyhine para cezası verilmesine ilişkin karar almış,

B kurumunun Yüksek Onur Kurulu da bu kararı onamıştır.

Dava dilekçesinde hem para cezasının, hem de onama kararının iptali talep edilmiş ama kurumların sehven aynı kurum olduğu zannıyla sadece A kurumuna dava yöneltilmiş, B kurumu davalı olarak bildirilmemiştir.

Davalı cevap dilekçesinde "B kurumunun da bir tüzel kişiliği olduğunu ve B kurumunun kararının iptali istendiğinden bu kuruma da husumet yöneltilmesi gerektiğini" savunmuştur.

Bu durumda davanın idari bir dava olduğu da nazara alınarak nasıl bir yol izlemeliyim?

Herkese iyi çalışmalar...

2577 sayılı Kanun’un 15’inci maddesinin 1’inci fıkrasının (c) bendi, davâ dilekçesinde tarafların gösterilmesi zorunluluğunu davâlı yönünden kaldırmıştır. Bu hükme göre, davânın hasım gösterilmeden veya yanlıs hasım gösterilerek açılması halinde, davâ dilekçesi mahkemece tespit edilecek gerçek hasma tebliğ edilecektir.
Sonra, işlemin kesinleşmesi Yüksek Onur Kurulu kararı ile oluşuyorsa, dava da bu Kurulun bağlı olduğu kamu tüzel kişiliğine karşı açılmalıdır.

Dosyamızda ilk inceleme yapıldı. Davanın, bahsettiğiniz 15. maddenin atıf yaptığı 3. ve 5. maddelere uygun olduğu bildirildi. işlem kesin ve yürütülebilir bir işlem olarak görüldü.

Yani ilk inceleme tutanağında bir problem yok. İdare davaya cevap dilekçesinde bu durumdan bahsetmiş ben de idarenin görüşünün doğru olduğunu düşünüyorum.

Yani A kurumu ceza veriyor, B kurumu onaylıyor. Ama sehven tek kurum varmış gibi hareket ettim her iki işlemin iptali için husumeti sadece A kurumuna yönelttim. Ancak onay kurumu olan B'nin ayrı tüzel kişiliği var.

Bu durumda cevaba cevap süresi içerisinde benim yapmam gereken bir şey var mıdır? Zİra olayda yanlış hasım değil de eksik hasım var gibi.

Somut olayınızda bir tek hukuki işlem olduğu kanaatindeyim. Onur Kurulunca verilen para cezası işlemi itiraz konusu yapılmakla kesinleşmesi engellenmiş oluyor. Böylece para cezası işlemi kesinleşmek ve icrailik niteliği kazanmak üzere Yüksek Onur Kurulunun önüne gidiyor. Yüksek Onur Kurulu para cezası işlemini onaylanarak tekemmülünü ve kesinleşmesini sağlıyor. Dava da bu kesinleşen icrai işleme karşı açılıyor.

merhaba,
Bu sorunun birden fazla ihtimal dikkate alınarak tartışılmasında yarar vardır:
1. A kurumunun işlemi ancak B kurumunun onayı ile kesin yürütülebilir hale geliyorsa, bu durumda dava tek bir işleme karşı açılır.
2. A kurumunun işlemi, şayet, itiraz üzerine B kurumuna gidiyorsa; bu durumda davanın A kurumunun işlemine karşı açılması yeterlidir.
3. B kurumunun ayrı tüzel kişiliği varsa; bu iki kurum arasında idari vesayet ilişkisi var demektir. Bu durumda dava A kurumuna karşı açılır. idari vesayet makamının onaylama işlemine karşı dava açılmaz.
selamlar

Örnek verebiliriz: 6023 sayılı Türk Tabipleri Birliği Kanunu

Madde 40-(Değişik: 19.06.1963-256/1 md) Haysiyet divanları tarafından verilen disiplin cezaları aleyhine, kararın üyeye tebliğinden itibaren 15 gün zarfında yazılı olarak itiraz edilebilir. İtiraz dilekçesi, karar aleyhindeki belgelere dayanan savunma ile birlikte ve imza karşılığında (Yüksek Haysiyet Divanına gönderilmek üzere) Oda İdare Heyeti Başkanlığına verilir. Müddeti içinde itiraz edilmeyen disiplin cezalarından, yazılı ihtar ve para cezaları kesinleşir ve derhal tatbik edilir.
Cezalandırma halinde karar aleyhinde, itiraz vaki olmasa dahi geçici olarak sanattan veya bir bölgede çalışmaktan men kararları idare heyeti başkanlığınca yüksek haysiyet divanına gönderilir. Bu hususlara mütedair olan kararlar Yüksek Haysiyet Divanının tasdikiyle tekemmül eder.

m.47Değişik:19.06.1963-256/1. md) "Yüksek Haysiyet Divanı, oda haysiyet divanlarından gelecek kararları incelendikten sonra kararı uygun bulmazsa, bu husustaki mütalâsiyle birlikte bahis konusu kararı ilgili haysiyet divanına iade eder.
Oda Haysiyet Divanından gelecek ikinci karar üzerine Yüksek Haysiyet Divanının vereceği kararlar hakkında Danıştaya başvurma hakkı mahfuzdur".

Haysiyet Divanı= Onur Kurulu
Yüksek Haysiyet Divanı= Yüksek Onur Kurulu

Yönetmelik maddesi "..Oda Onur Kurullarınca verilen ağır para, meslek uygulamasının yasaklanması ve Odadan ihraç cezaları Yüksek Onur Kurulunun kararıyla kesinleşir." şeklindedir.

Yani B kurumunun onama işlemi ile kesin ve yürütülebilir işlem ortaya çıkıyor.

Biz hem A kurumu işlemini, hem de B kurumu onama işlemini dava konusu ettik. Ancak B kurumunu davalı olarak göstermedik zira bu iki kurumu aynı kurum sandık

Belirttiğim gibi ilk inceleme tutanağında bu durum fark edilmemiş olacak ki, dilekçe ret durumu söz konusu olmadı. Ama davalı, cevap dilekçesinde bu durumu bildirmiş. Bu aşamadan sonra yapmam gereken var mıdır?

2577 sayılı Kanun’un 15’inci maddesinin 1’inci fıkrasının (c) bendi uyarınca mahkemeden hasım düzeltmesi talep edebilirsiniz.