Hükmün Tavzihi

Tüm meslektaşlarıma kolaylıklar dilerim.
1991 yılında görülen şufa davasında davacı lehine karar verilmiştir. Ancak hükmün infazı, davalının payının kararda yanlış gösterilmesi nedeniyle mümkün olmamıştır. Tavzih dilekçemiz üzerine tüm aramalara rağmen dosya arşivde bulunamamış olup Sulh Hukuk mahkemesinde karar kısmının düzeltilmesi istemli dava açmak istiyorum. Yanlış yapmakta istemiyorum. Fikri olan arkadaşların paylaşmasını istirham ederim.
Herkese kolaylıklar dilerim.

Alıntı: Yazan avnihat Tavzih dilekçemiz üzerine tüm aramalara rağmen dosya arşivde bulunamamış olup Sulh Hukuk mahkemesinde karar kısmının düzeltilmesi istemli dava açmak istiyorum. Yanlış yapmakta istemiyorum. Fikri olan arkadaşların paylaşmasını istirham ederim.

Hükmün tashihi veya tavzihi, kararı veren mahkemeden dilekçe ile talep edilmesi gerekir. Başka bir mahkemede dava yoluyla giderilmesinin mümkün olmaması gerekir.

Mahkeme talebinize rağmen kararı bulamıyorsa da konuyu çözebilir.

ilgili maddede hakim "...dosya üzerinden de..." duruşmasız , tavzih incelemesi yapabilir hükmü karşısında ,
Dosya yok ise sadece karar üzerinden tavzih yapılamaz diye düşünüyorum. "...tavsiyem..." sizdeki dosyadan ve evraklardan , sistemdeki evraklardan ve karar kartonundaki karardan yararlanılarak mahkemeden yeni bir dosya oluşturulmasını istemeniz ve dosya oluşturulduktan sonra tavzih talebinde bulunmanızdır....

''..Hükümlerin tavzihi; hükmün müphem olması veya birbirine aykırı ( çelişik ) fıkralar ihtiva etmesi halinde, hükmün gerçek anlamının meydana çıkarılması için başvurulan bir yoldur. Taviz ile açık olmayan veya çelişik fıkraları kapsayan hükümlerin açıklanması istenebilir. Yargılamanın iadesine karar verilmedikçe veya hüküm temyiz edilip bozulmadıkça, verilen hükmün değiştirilmesi mümkün değildir. Hükümlerin tavzihi de bunun bir istisnası olarak kabul edilemez. Hakim burada hükmün başka türlü anlaşılmasını önlemek için gerçeği ortaya koymakla ödevlidir.Tavzih, kural olarak sadece hüküm fıkrası hakkında olur. Hükmün gerekçesinin açıklanması için, tavzih yoluna başvurulamaz. Ancak, hüküm fıkrasıyla gerekçe arasında bir çelişki varsa, bu çelişkinin giderilmesi için tavzih yoluna başvurulabilir. Tavzih yoluna başvurabilmek için hükmün kesinleşmesini beklemeye gerek yoktur. Kesinleşmemiş olan kararlar hakkında da hükmün icrasına ( yerine getirilmesine ) kadar tavzih istenebilir. Fakat tavzih talebinde bulunulmakla temyiz süresi durmaz. İlamın icraya konulmasından sonra da, ilam tamamen icra edilinceye kadar hükmün tavzihinin istenilmesi mümkündür. Hakim, tavzih yoluyla hükümde unutmuş olduğu talepler hakkında karar verip bunu hükmüne ekleyemez. Bunun gibi hüküm verirken unutmuş olduğu vekalet ücreti veya faiz hakkında tavzih yolu ile bir karar verip, bunu hükmüne dahil edemez. Aynı şekilde; kısa kararla gerekçeli karar arasındaki çelişki de tavzih yoluyla giderilemez. Bütün bu anlatımlardan çıkan netice, tavzih yoluyla kesinleşmiş olan hüküm sınırlandıramaz, genişletilemez ve değiştirilemez..''T.C.YARGITAY 3. HUKUK DAİRESİ E. 2013/272 K. 2013/2812 T. 21.2.2013