Ticari Defter Tutulmamasının Cezai Sorumluluğu

Sayın meslektaşlar,
iki ortaklı bir limited şirkette 10 yılı aşkın süredir ticari faaliyet yürütülmemekte ve yetkili organ da bulunmamaktadır. Bu şirket ortakları açısından, herhangi bir ticari defter tutulmamış, mücbir sebep olmaksızın defterlerin kaybedilmiş olmasının hapsi gerektirir cezai yaptırımı söz konusu olabilir mi

Alıntı: Sayın meslektaşlar, iki ortaklı bir limited şirkette 10 yılı aşkın süredir ticari faaliyet yürütülmemekte ve yetkili organ da bulunmamaktadır. Bu şirket ortakları açısından, herhangi bir ticari defter tutulmamış, mücbir sebep olmaksızın defterlerin kaybedilmiş olmasının hapsi gerektirir cezai yaptırımı söz konusu olabilir mi

Sayın avukato0206;

Şirketin 10 yılı aşkın bir süredir faaliyetsiz olması bile defter tutma yükümlülüğünü kaldırmaz. Defterlerin mücbir sebep olmaksızın kaybedilmesi ve zayi belgesinin alınmamış olması, Vergi Usul Kanunu kapsamında ibraz edilememe nedeniyle "gizleme" suçu olarak yorumlanabilir.

Kısacası, şirket bir vergi incelemesine tabi tutulursa ve ticari defterleri ibraz edemezse, sorumlu olan şirket müdürleri (ortaklar müdür sıfatını taşıyorsa veya son müdür sıfatı onlardaysa) için 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 562. maddesi ve 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 359. maddesi gündeme gelebilecektir.

Bu durumda herhangi bir müeyyideye maruz kalmamak için, şirketin yasal durumunu netleştirmek ve yetkili organı (müdür/yönetim) belirlemek; ayrıca geçmişe dönük vergi ve ticari yükümlülükleri belirlemekte yarar bulunmaktadır.

Saygılarımla...

Alıntı: Yazan Av. Engin EKİCİ Sayın avukato0206; Şirketin 10 yılı aşkın bir süredir faaliyetsiz olması bile defter tutma yükümlülüğünü kaldırmaz. Defterlerin mücbir sebep olmaksızın kaybedilmesi ve zayi belgesinin alınmamış olması, Vergi Usul Kanunu kapsamında ibraz edilememe nedeniyle "gizleme" suçu olarak yorumlanabilir. Kısacası, şirket bir vergi incelemesine tabi tutulursa ve ticari defterleri ibraz edemezse, sorumlu olan şirket müdürleri (ortaklar müdür sıfatını taşıyorsa veya son müdür sıfatı onlardaysa) için 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 562. maddesi ve 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 359. maddesi gündeme gelebilecektir. Bu durumda herhangi bir müeyyideye maruz kalmamak için, şirketin yasal durumunu netleştirmek ve yetkili organı (müdür/yönetim) belirlemek; ayrıca geçmişe dönük vergi ve ticari yükümlülükleri belirlemekte yarar bulunmaktadır. Saygılarımla...

Sayın meslektaşım yanıtınız için teşekkür ederim. TTK 636 gerekçeli bir fesih davası söz konusu olduğunda, bu defterlerin ibraz edilememesi sonucu da, bu müeyyidelere sebebiyet verebilir mi?

Alıntı: Yazan avukato0206 Sayın meslektaşım yanıtınız için teşekkür ederim. TTK 636 gerekçeli bir fesih davası söz konusu olduğunda, bu defterlerin ibraz edilememesi sonucu da, bu müeyyidelere sebebiyet verebilir mi?

Dava açmaya yetkili organlar ortada yoksa feshe ilişkin dava nasıl açılacak?