Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Sigorta Tahkim Başvurusundan Sonra Sigorta Şirketi Tarafından Yapılan Değer Kaybı Ödemesi (Ödeme Aynı Gün Yapıldı)

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 21-10-2025, 10:40   #1
av.yusufcyr

 
Varsayılan Sigorta Tahkim Başvurusundan Sonra Sigorta Şirketi Tarafından Yapılan Değer Kaybı Ödemesi (Ödeme Aynı Gün Yapıldı)

Merhabalar meslektaşlarım,

Maddi hasarlı trafik kazasına ilişkin, müvekkil aracın onarımı yapıldı bedeli ödendi. Daha sonrasında değer kaybı için mail üzerinden başvuru yaptık 15 günlük yasal süre içerisinde olumlu olumsuz cevap gelmedi. Değer kaybının ödenmemesi gerekçesiyle tahkim başvurusu yaptım, dosya numarasını aldım yaklaşık 3 saat sonra sigorta 90.000tl değer kaybı ödemesi yaptı. Gelinen aşamada dosya bilirkişiden geldi 10.000tl fark çıktı. Totalde 100.000tl çıktı.

Burada sormak istediğim talep artırım yaparken tam vekalet ücreti alabilmek adına ne kadar talep artırım yapmalıyım? Not: meslekte yeniyim yardımlarınız için şimdiden teşekkürler...
Old Dün, 16:33   #2
Ankahukukdanışmanlık

 
Varsayılan

Sigorta Tahkim Komisyonu, K. 2024/160905 , T. 29.3.2024
Sigorta Tahkim Komisyonu - Hakem Kararı
Karar No.: 2024/160905
Karar tarihi: 29.03.2024
29/03/2024 - K-2024/160905 HAKEM KARARI
1. BAŞVURU KONUSU UYUŞMAZLIK VE YARGILAMA USULÜNE İLİŞKİN BİLGİLER
1.1. Uyuşmazlık Konusu Olay ve Talep
Ankara Anonim Türk Sigorta Şirketi ile yaşandığı beyan edilen uyuşmazlık talebinin konusu, sigorta kuruluşuna Zorunlu Mali Mesuliyet Sigorta (ZMMS) poliçesi ile sigortalı olan XXX plakalı aracın başvuru sahibinin XXX plakalı aracında 10.12.2023 tarihli kaza nedeniyle yol açtığı iddia edilen değer kaybı zararının karşılanmadığı iddiasıyla karşılanmamış olan değer kaybı zararının tespit edilerek sigorta kuruluşundan tahsiline karar verilmesi talebini içermektedir.
1.2. Başvurunun Hakeme İntikaline ve İncelenmesine İlişkin Süreç
Sigorta Tahkim Komisyonu’na yapılan başvurunun incelenmesini müteakip dosya Hakemliğimize havale edilmiş ve Hakemliğimizce yargılamaya başlanmıştır. 6100 sayılı H.M.K. 423. madde ile 428. madde hükümleri gereğince tarafların hukuki dinlenilme haklarına dair işlemler ile tarafların iddia, savunma ve başvuru konusu olay ile ilgili delillerini bildirmeleri için ön incelemeye hazırlık işlemlerinin Sigorta Tahkim Komisyonu tarafından yerine getirildiği anlaşılmış, dosyada sunulan belgeler, tarafların iddia ve savunmaları üzerinde gerekli incelemeler yapılmıştır.
Uyuşmazlığın mahiyeti ve dosya mevcudu itibariyle Sigorta Tahkim Usulü ve Sigorta Hakemlerine İlişkin Tebliğ hükümleri ile 5684 Sayılı Sigortacılık Kanunu 30/23 maddesi dikkate alınarak 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (H.M.K.) 424. ve 429. madde hükümleri gereğince yargılamanın dosya üzerinden yürütülmesine ve dosya kapsamı itibariyle duruşma yapılmasına gerek olmadığına karar verilmiştir.
Tahkim dosyasında yer alan taraf beyan ve itirazları Hakemliğimizce irdelenmiş akabinde dosyanın bilirkişi heyetine tevdi ile;
a. Uyuşmazlık konusu kazanın meydana gelmesindeki kusur durumunun tespiti,
ile ilgili tarafların iddia, beyan ve itirazlarını karşılar mahiyette bilirkişi raporu aldırılmasına karar verilmiştir.
Başvuru sahibi taraf bilirkişi ücreti yatırılması için verilen süre içerisinde sunmuş olduğu beyan dilekçesinde sigorta kuruluşu tarafından tahkim başvurusundan sonra 45.000,00 TL değer kaybı tazminatı ödendiğini bu nedenle değer kaybı tazminatı taleplerinin konusuz kaldığını belirterek lehlerine yargılama gideri ile vekalet ücretine hükmedilmesini Hakemliğimizden talep etmiştir.
Dosya kapsamı dikkate alınarak, bilirkişi incelemesi yaptırılmasına dair ara karardan rücu edilmiş, uyuşmazlık hakkında karara varılmış ve yargılamaya son verilmiştir.
2. TARAFLARIN ORTAYA KOYDUĞU MADDİ VE HUKUKİ İDDİALAR
2.1. Başvuru Sahibinin İddia, Delil ve Talepleri
Başvuru sahibi vekili başvuru dilekçesinde özetle; 10.12.2023 tarihinde sigorta kuruluşu nezdinde sigortalı olan XXX plakalı araç ile başvuru sahibine ait XXX plakalı aracın trafik kazasına karıştıklarını, bahse konu
58
kazanın sigorta kuruluşu tarafından sigortalanmış olan araç sürücüsünün %100 oranında kusurlu tutum ve davranışları sonucunda gerçekleştiğini, uyuşmazlık konusu kaza nedeniyle başvuru sahibinin aracında değer kaybı meydana geldiğini, sigorta kuruluşuna durumun ihbar edildiğini iddia ederek belirsiz alacak davası olmak kaydıyla şimdilik 17.900,00 TL değer kaybı tazminatının kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte sigorta kuruluşundan tahsiline, yargılama harç ve giderleri ile vekalet ücretinin sigorta kuruluşu tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Başvuru sahibi taraf iddia ve taleplerine dayanak olarak; kasko değer listesini, kasko ekspertiz raporunu, hasar fotoğraflarını, kaza tespit tutanağını, alkol raporunu, ruhsat suretini, sürücü belgesi suretini ve sigorta şirketine müracaat yazısını delil olarak sunmuştur.
2.2. Sigorta Kuruluşunun İddia, Delil ve Talepleri
Sigorta kuruluşu vekili cevap dilekçesinde özetle; değer kaybı tazminatına ilişkin olarak sigorta kuruluşu tarafından 17.01.2024 tarihinde 45.000,00 TL ödeme yapıldığını, değer kaybının ZMMS Genel Şartları uyarınca hesaplanması gerektiğini, tahkim başvurusundan önce sigorta kuruluşuna usulüne uygun olarak müracaat edilmediğini, arabuluculuk yoluna başvurulmadığını, uyuşmazlık konusu alacağın zamanaşımına uğradığını, avans faizi talep edilemeyeceğini, başvuru sahibine ait aracın ağır hasar kaydı bulunup bulunmadığının tespitinin gerektiğini, uyuşmazlık konusu kazanın meydana gelmesindeki kusur durumunun tespit edilmesi gerektiğini, talep edilen ekspertiz ücretinden sigorta kuruluşunun sorumlu olmadığını, başvurunun hukuki yarar yokluğu nedeniyle belirsiz alacak davası olarak yapılamayacağını, başvuru sahibi lehine 1/5 oranda vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğini iddia ederek başvurunun reddine, yargılama harç ve giderleri ile vekalet ücretinin başvuru sahibi taraf üzerine bırakılmasına karar verilmesi talep etmiştir.
Sigorta kuruluşu taraf iddia ve taleplerine dayanak olarak; ZMMS poliçesini ve banka ödeme dekontunu delil olarak sunmuştur.
3. UYUŞMAZLIĞA UYGULANACAK HÜKÜMLER 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu, 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu, Karayolları Trafik Yönetmeliği, 4721 Sayılı Türk Medeni Kanunu, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu, Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları, Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelik ve ilgili mevzuat hükümleri
4. DEĞERLENDİRME, GEREKÇELİ KARAR
4.1. Değerlendirme
Taraflarca ibraz edilen belge ve bilgiler kapsamında uyuşmazlığın, Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası (ZMMS) poliçesi kapsamına ilişkin olduğu, 10.12.2023 tarihinde sigorta kuruluşu nezdinde ZMMS poliçesi ile sigortalı olan XXX plakalı araç ile başvuru sahibine ait XXX plakalı aracın karıştıkları kaza sonucunda başvuru sahibine ait araçta meydana gelen değer kaybı zararının sigorta kuruluşu tarafından karşılanmadığı iddiasından kaynaklandığı anlaşılmaktadır.
Dosyadaki belgelerin incelenmesinden, başvuranın kaza tarihi itibariyle araç maliki sıfatını taşıdığı, aleyhine başvuru yapılan sigorta şirketinin ise aynı tarih itibariyle zarara sebebiyet verdiği iddia olunan aracın zorunlu mali mesuliyet sigortacısı olduğu görüldüğünden, tarafların aktif ve pasif husumet ehliyetlerinin mevcut olduğu tespit edilmiştir.
Dava şartları yönünden yapılan değerlendirmede ise başvurunun görülmesine engel bir eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından uyuşmazlığın esasına girilmiştir.
4.2. Gerekçeli Karar
2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 85. maddesinin 1. fıkrası “..Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar...” hükmü ile karayolunda işletilen araçlara ilişkin işletenin sorumluluğu düzenlenmiş, aynı Kanunun 91. maddesi ise 85. madde ile belirlenen işletenin sorumluluğunun sigortacıya devrini öngörmüştür.
6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 1409’ncu maddesinde ise sigortacının, rizikonun gerçekleşmesi durumunda doğan zarardan veya bedelden sorumlu olduğu düzenlenmiştir.
09.10.2020 tarih ve 31269 sayılı Resmî Gazetede yayımlanan 17.07.2020 tarih ve 2019/40 E. 2020/40 K sayılı Anayasa Mahkemesi iptal kararı ve 14.02.2023 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanan Anayasa Mahkemesi’nin 29.12.2022 tarih ve 2021/82 E., 2022/167 K. sayılı iptal kararı sonrası Karayolları Trafik Kanununun 90. maddesi, “Zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamındaki tazminatlar bu Kanun öngörülen usul ve esaslara tabidir. Söz konusu tazminatlar ve manevi tazminata ilişkin olarak bu Kanun düzenlenmeyen hususlar hakkında 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun haksız fiillere ilişkin hükümleri uygulanır.” hükmünü haizdir.
Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigortası Genel Şartları A.3. Sigortanın Kapsamı maddesi, “Sigortacı, poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında, üçüncü şahısların ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermiş olmasından dolayı, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununa göre sigortalıya düşen hukuki sorumluluk çerçevesinde bu Genel Şartlarda içeriği belirlenmiş tazminatlara ilişkin talepleri, kaza tarihi itibariyle geçerli zorunlu sigorta limitleri dahilinde karşılamakla yükümlüdür. ” hükmünü içermektedir.
Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası Genel Şartları A.5 maddesinde araçlarda meydana gelen değer kaybının Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortasının kapsamı içerisinde olduğu özel olarak düzenlenmiştir.
Değer kaybı zararının Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası kapsamında bulunması, Yargıtay kararlarının da bu yönde olması nedeniyle aleyhine başvuru yapılan sigorta kuruluşunun, Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası ile sigortalamış olduğu araç sürücüsünün kusuru oranında başvuru sahibinin aracında meydana gelen değer kaybı zararını karşılama sorumluluğu bulunmaktadır.
Nitekim bu nedenle sigorta kuruluşu tarafından başvuru sahibi tarafa, tahkim başvurusundan sonra 17.01.2024 tarihinde, 45.000,00 TL değer kaybı tazminatı ödenmiştir. Başvuru sahibi tarafın değer kaybı tazminatı talebi yapılan bu ödeme ile karşılanmış ve konusuz kalmıştır.
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 331’nci maddesinde davanın esası hakkında karar verilmesine gerek bulunmayan hallerde davanın açılmasındaki haklılık durumuna göre yargılama giderlerine hükmedi- leceği düzenlenmiştir. Vekille takip edilen davalarda yasa gereği hükmedilmesi gereken vekalet ücretinin de bir yargılama gideri olduğu 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 323’ncü maddesinin ğ bendinde düzenlenmiştir.
Sigorta kuruluşunun, kendisine yapılan başvuruya rağmen 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 97’nci maddesinde düzenlenen 15 günlük süre içerisinde başvuru sahibinin aracında meydana gelen değer kaybı zararını karşılamadığından, huzurdaki başvurunun yapılmasına neden olduğu, başvuru sahibinin huzurdaki başvuruyu yapmakta başvuru tarihi itibariyle haklı olduğu Hakemliğimizce kabul edilerek başvuru sahibi lehine başvurunun yargılama sırasında yapılan ödeme ile konusuz kaldığı gerekçesiyle yargılama harç ve giderleri ile vekalet ücretine hükmedilmiştir. (Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 14.10.2021 tarih ve 2021/2140 E., 2021/6853
60
K.) (Sigorta Tahkim Komisyonu’nun 03.08.2022 tarih ve 2022.i.25277 2022/İHK-38856 sayılı İtiraz Hakem Heyeti Kararı)
Ancak Avukatlık Kanunu’nun 27. maddesinde düzenlenen Türkiye Barolar Birliği nezdinde stajyer avukatlara kredi sağlamak ve avukatlara destek olmak amacıyla oluşturulan yardımlaşma fonu niteliğindeki bir oluşuma gelir sağlamayı amaçlayan ve vekaletname sunan avukatlardan talep edilen baro pulunun, giderinin adli ve idari yargı mahkeme kararlarında da benimsenen uygulama uyarınca 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 323’ncü maddesi kapsamında başvuru sahibi tarafça yapılmış bir yargılama gideri olmadığına karar verilmiştir.
Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 6’ncı maddesinde, anlaşmazlık, davanın konusuz kalması, feragat, kabul, sulh veya herhangi bir nedenle ön inceleme tutanağı imzalanıncaya kadar giderilirse, bu tarife hükümleriyle belirlenen ücretlerin yarısına kadar vekalet ücretine hükmedileceği düzenlenmiştir.
Uyuşmazlık konusu olayda sigorta kuruluşu tarafından, dosyanın Hakemliğimize havale tarihi, dolayısıyla ön incelemenin tamamlanma tarihi, olan 27.03.2024 tarihinden önce başvuru sahibi tarafa ödeme yapılmış olduğundan başvuru sahibi taraf lehine esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilen asıl alacak tutarı baz alınmak suretiyle Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan vekalet ücretinin yarısı oranında vekalet ücretine hükmedilmiştir.
Her ne kadar başvuru sahibi tarafça 45.000,00 TL değer kaybı tazminatı ödemesinin tahkim başvurusundan sonra yapıldığı gerekçesiyle lehlerine bu tutar üzerinden vekalet ücretine hükmedilmesi talep edilmişse de Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca, karşı yan vekalet ücreti dava konusunun tutarına göre belirlendiğinden ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi madde 17 uyarınca karşı yan vekalet ücreti kabulüne veya reddine karar verilen asıl alacak tutarını geçemeyeceğinden, başvuru sahibi tarafça işbu başvuruda talep edilen değer kaybı tazminatının tutarı 17.900,00 TL olduğundan, dava konusu tutar 45.000,00 TL ’ye karar tarihi itibariyle ıslah edilmemiş/artırılmamış olduğundan, başvuru sahibi tarafın talebinin reddine karar verilmiştir.
Nitekim Yargıtay 9. Hukuk Dairesi’nin 12.09.2023 tarih, 2023/11280 E. ve 2023/11746 K. sayılı kararında da belirtildiği üzere Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 5/2 maddesinde yer alan gerek kısmi dava gerekse belirsiz alacak ve tespit davasında mahkemece dava değerinin belirlenmesinden sonra davacı davasını belirlenmiş değere göre takip etmese dahi yasal avukatlık ücretinin belirlenmiş dava değerine göre hesaplanacağına dair düzenleme, yargılama gideri niteliğinde olan karşı yan vekalet ücretine ilişkin olmayıp davacı vekili ile müvekkili arasındaki akdi vekalet ücretine ilişkindir.
5. KARAR
Yapılan değerlendirmeler ve belirtilen gerekçeler neticesinde;
1. Başvuru sahibinin 17.900,00 TL tutarındaki değer kaybı tazminatı talebi yargılama sırasında yapılan ödeme ile konusuz kaldığından esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına,
2. H.M.K.’nın 331’nci maddesi gereğince başvuru sahibi tarafça yapıldığı dosya kapsamından tespit edilen 650,00 TL başvuru ücreti ve 20,00 TL tebligat ücreti olmak üzere toplam 670,00 TL yargılama giderinin sigorta kuruluşundan alınarak başvuru sahibine ödenmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
3. Başvuru sahibi kendini vekille temsil ettirdiğinden 8.950,00 TL vekalet ücretinin sigorta kuruluşundan alınarak başvuru sahibine ödenmesine,
5684 sayılı Kanunun 30/12. maddesi hükmü gereği, kararın bildirim tarihinden itibaren 10 gün içinde Sigorta
Tahkim Komisyonu nezdinde itiraz yolu açık olmak üzere karar verildi.
Old Dün, 16:33   #3
Ankahukukdanışmanlık

 
Varsayılan

24/12/2024 Tarih - 2024/İHK-103172 Sayılı İtiraz Hakem Heyeti Kararı
1. BAŞVURUYA KONU UYUŞMAZLIK VE İTİRAZ HAKEM HEYETİNE İNTİKALİ
1.1. Uyuşmazlık Konusu Olay
Başvurucu vekili talep dilekçesinde özetle; 03/09/2024 tarihinde, başvurucuya ait olan XXX
plakalı araç ile karşı tarafa ZMMS ile sigortalı olan XXX plakalı aracın karıştıkları kaza sonucunda
başvurucuya ait aracın değer kaybına uğradığını belirterek, şimdilik 50,00-TL değer kaybı
bedelinin temerrüt tarihinden itibaren işleyen avans faizi ile birlikte sigorta şirketinden tahsilini
talep etmiştir.
UH tarafından verilen 05.11.2024 tarihli ara kararında “Raporun dosyaya sunulmasından sonra
raporların taraflara mail yoluyla ile tebliğine, tarafların itirazları varsa, raporları tebellüğ ettikleri
tarihten itibaren 2 (İKİ) iş günlük kesin süre içinde dosyaya sunulmak üzere itirazlarını "Online
Belge Gönderimi" belge gönderim platformu üzerinden göndermelerine, ”karar verilmiş,
08.11.2024 tarihli bilirkişi raporunun taraflara tebliği üzerine, Sigorta kuruluşu vekili, bilirkişi
raporunda yer alan tespit doğrultusunda bakiye 3.000,00-TL değer kaybı tazminatını
ferileriyle birlikte ödediğini ve başvurunun konusuz kalması gerektiğini belirtmiştir.
Başvuru sahibi ise 11.11.2024 tarihli ıslah dilekçesi ile belirlenen 15.000,00 TL değer
kaybı ücretinin temerrüt tarihinden işletilecek avans faizi ile ödenmesini, yargılama
sırasında 12.000,00 TL ödeme yapıldığından TALEBİN 12.000,00 TL’lik kısmı hakkında
konusuz kalma kararı verilmesini, bakiye 3.000,00 TL asıl alacağa hükmedilmesini,
başvuru sahibi lehine dava değeri üzerinden vekalet ücretine hükmedilmesini talep
etmiştir.
Dosyanın İtiraz Hakem Heyetine İntikal Etme Süreci
Başvuru sahibinin başvurusu üzerine raportör tarafından yapılan ön inceleme sonunda
hazırlanan Başvuru İnceleme Raporu’nda, başvuru koşullarının bulunduğu, uyuşmazlığın ön
inceleme aşamasında sonuçlandırılabilecek nitelikte olmadığı, uyuşmazlığın çözümü için işin
esasının incelenmesi gerektiğinin belirtilmesi üzerine işin Uyuşmazlık Hakem Heyeti’ne intikal
ettiği, Uyuşmazlık Hakem Heyeti’nin verdiği karara karşı sigorta kuruluşu tarafından itirazda
bulunulduğu anlaşılmıştır.
İtiraz Yetkilisi tarafından hazırlanan İtiraz İnceleme Raporu’nda, itirazın süresi içinde ve
usulüne uygun olarak yapıldığı tespit edilerek itirazın esastan incelenebilmesi için dosyanın itiraz
hakem heyetine tevdiine karar verilmiştir.
Uyuşmazlık konusu dosya İtiraz Hakem Heyetimize 24.12.2024 tarihinde ulaşarak teslim
alınmıştır.
1. SİGORTA HAKEMİ VEYA HAKEM HEYETİNCE VERİLEN HÜKÜM
Uyuşmazlık Hakemi tarafından; “Esas talep açısından başvurunun konusuz kalmış olması
nedeni ile karar verilmesine yer olmadığına, Haklılık durumuna göre başvuru sahibi tamamen
haklı görüldüğünden, ödenmemiş 35.-TL tebligat gideri olmak üzere toplam 35.-TL tutarında
yargılama giderinin XXX Sigorta A.Ş.’den alınarak başvuru sahibine ödenmesine,Başvuru sahibi
kendisini vekille temsil ettirdiğinden lehine, AAÜT uyarınca hesaplanan 12.000.-TL tutarında
vekalet ücretinin XXX Sigorta A.Ş.’den alınarak başvuru sahibine ödenmesine,”şeklinde karar
verilmiştir.
81
2. TARAFIN/TARAFLARIN İTİRAZ GEREKÇELERİ VE TALEPLERİ
Sigorta kuruluşu: Yargılama aşamasında değer kaybına yönelik olarak ödenen , başvurunun
12.000,00 TL’lik kısmının HUKUKİ YARAR YOKLUĞU sebebiyle REDDİNE karar verilmesini
talep etmiştir.
3. UYUŞMAZLIĞA UYGULANACAK HÜKÜMLER
Uyuşmazlığın çözümü için 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu, TTK’nın Özel Sigorta
Hukukunu düzenleyen maddeleri, Karayolları Trafik Kanunu, Türk Borçlar Kanunu, Hukuk
Muhakemeleri Kanununu, Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelik, Kara Yolları Motorlu
Araçlar Mali Mesuliyet Sigortası Genel Şartları ilgili hükümleri ile yargısal içtihatlar dikkate
alınmıştır.
4. DEĞERLENDİRME, GEREKÇELİ KARAR
5.1.Değerlendirme
İtiraz Hakem Heyetimize itiraz üzerine gelen dosya incelendiğinde, itirazın sigorta kuruluşu
tarafından ileri sürüldüğü görülmüştür. Bu kapsamda inceleme; taleple bağlılık ilkesi gereğince,
sigorta kuruluşunun itirazları ile sınırlı olarak yapılacaktır.
Talep, trafik kazasından kaynaklanan araç değer kaybı bedelinin zorunlu mali mesuliyet
sigorta poliçesi kapsamında ödenmesine ilişkin olup; Uyuşmazlık Hakemi tarafından başvuru
sahibinin değer kaybı yönünden talebinin konusuz kaldığına karar verilmiştir. Karara karşı sigorta
kuruluşu tarafından itiraz edilmiştir.
Başvuru sahibi az yukarıda belirtilen hususlarda karara karşı itiraz etmiştir.
Başvurucunun 50,00 TL değer kaybı bedeli istemi ile 03/10/2024 tarihinde STK’ya
başvuruda bulunduğu, bilirkişi raporunun 08/11/2024 tarihinde tanzim edildiği, sigorta şirketi
tarafından 08/10/2024 tarihinde sadece asıl alacağı kapsar şekilde kısmi olarak 12.000,00-TL
değer kaybı ödemesi yapıldığı, başvuru sahibi vekilinin bilirkişi raporundan sonra 11.11.2024
tarihinde ıslah dilekçesi ile 15.000,00 TL değer kaybı ücretinin temerrüt tarihinden işletilecek
avans faizi ile ödenmesini, yargılama sırasında 12.000,00 TL ödeme yapıldığından TALEBİN
12.000,00 TL’lik kısmı hakkında konusuz kalma kararı verilmesini, bakiye 3.000,00 TL asıl
alacağa hükmedilmesini, başvuru sahibi lehine dava değeri üzerinden vekalet ücretine
hükmedilmesini talep ettiği, sigorta kuruluşunun bakiye 3.000,00 TL değer kaybı tutarını ferileri
ile birlikte 12.11.2024 tarihinde başvuru sahibine ödediği görülmüştür.
Başvuran vekili, Sigorta şirketinin ödeme yaptığı kısım bakımından talep konusuz kalmış
olsa da bilirkişi raporunda belirlenen ve davalı tarafça STK’ya başvuru tarihinden sonra ödenen
12.000,00 TL üzerinden vekalet ücretine ve yargılama giderine hükmedilmesini talep etmiştir.
Uyuşmazlık Hakemi tarafından, “Esas talep açısından başvurunun konusuz kalmış olması nedeni
ile karar verilmesine yer olmadığına, Haklılık durumuna göre başvuru sahibi tamamen haklı
görüldüğünden, ödenmemiş 35.-TL tebligat gideri olmak üzere toplam 35.-TL tutarında yargılama
giderinin XXX Sigorta A.Ş.’den alınarak başvuru sahibine ödenmesine,Başvuru sahibi kendisini
vekille temsil ettirdiğinden lehine, AAÜT uyarınca hesaplanan 12.000.-TL tutarında vekalet
ücretinin XXX Sigorta A.Ş.’den alınarak başvuru sahibine ödenmesine” şeklinde hüküm
kurulmuştur.
Kural olarak, ıslah edilen tutar yönünden kabul hükmü kurmak ve başvuran taraf lehine vekalet
ücretine hükmedebilmek için, ıslah tarihinde “talebinde haklı olması/böyle bir alacağının mevcut
olması,bulunması” gerektiği açıktır. Bu husus HMK 114/h.maddesinde “Davacının, dava açmakta
hukuki yararının bulunması” olarak ve bir dava şartı şeklinde düzenlenmiştir. Dava şartlarının
varlığı da HMK 115/1.maddeye göre, yargılamanın her aşamasında re’sen incelenmesi gereken bir
82
durumdur. Hukuki yararın varlığı ise davanın ilk açılış anında ve elbette ıslah/talep artırım anında
ayrı ayrı değerlendirilmesi gereken hususlardandır.
Ancak TMK’nın 2. Maddesi gereğince “Herkes, haklarını kullanırken ve borçlarını yerine
getirirken dürüstlük kurallarına uymak zorundadır. Bir hakkın açıkça kötüye kullanılmasını hukuk
düzeni korumaz.
Somut olayda, başvuran belirsiz alacak talebine konu başvurusunda şimdilik 50.00TL
değer kaybı tazminatının davalıdan tahsilini talep etmiş, UH tarafından kusur ve tazminat
miktarının belirlenmesi için alınan 08.11.2024 tarihli bilirkişi raporunda başvurana ait araçta
meydana gelen bakiye değer kaybının (15000.00TL-12000.00TL başvurudan sonra yapılan ödeme
nedeniyle=)3.000,00TL olduğu tespit edilmiştir. Sigorta kuruluşu tarafından 08.10.2024 tarihinde
sadece asıl alacağı kapsar şekilde 12000.00TL’lık kısmi ödeme yapılmıştır. Sigorta kuruluşu
zamanında başvuru sahibinin zararını gidermeyerek işu başvurunun yapılmasına sebebiyet
vermiştir. Yargılama devam ederken sigorta kuruluşu kısmi ödeme yapsa da davanın açılmasına
sebebiyet verdiğinden yargılama giderlerini ve vekalet ücretini de ödemekle yükümlüdür. Somut
olayda sigorta kuruluşu,bilirkişi raporunun tanziminden ve başvuranın bedel artırımından sonra,
yalnızca bakiye 3.000,00 TL değer kaybı tazminatına yönelik vekalet ücretini karşılamıştır. Bu
durumun TMK’nın 2. Maddesinde yer alan iyi niyet kurallarına aykırılık teşkil ettiği anlaşılmakla,
belirsiz alacak davasının niteliği gereği, yargılama aşamasında ödenen 12.000,00TL üzerinden
başvuran lehine vekalet ücretine karar verilmesinin hakkaniyete uygun olacağı kanaatine
varılmıştır.Zira sigorta kuruluşu tarafından davanın açılmasına sebebiyet verilmiş, yargılama
yapılmış ve UH tarafından alınan bilirkişi raporu ile tazminat miktarı belirli hale geldikten sonra,
yalnızca bakiye değer kaybı alacağı yönünden vekalet ücreti ödemesi gerçekleştirilmiştir. Bu
halde,başvuranın işbu başvuruda bulunmakta ve bedel artırımında haklı olduğu anlaşılmakla,
davanın açılmasına sebebiyet veren sigorta kuruluşunun vekalet ücreti de dahil tüm yargılama
giderlerinden sorumlu olması gerekmektedir. Kaldı ki somut olayda başvuru sahibi vakiye
3.000,00 TL’nin sigorta kuruluşundan tahsiline ve ancak vekalet ücretinin 15.000,00 TL
üzerinden hesaplanmasına karar verilmesini talep etmiştir.12000.00TL yönünden tahsil talebi
mevcut değildir. Olmayan bir talebin reddi de mümkün değildir.Bu sebeple Uyuşmazlık Hakemi
tarafından yazılı olduğu şekilde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmamakla; sigorta
kuruluşunun dava değerinin ıslah edilmesinde hukuki yarar olmadığı yönündeki itirazlarının
reddine karar verilmesi gerekmektedir.
5.2.Gerekçeli Karar
Sigorta Kuruluşu; yukarıda belirtilen itirazları ileri sürerek Uyuşmazlık Hakem Heyeti
kararının kaldırılmasını ve yeniden karar verilmesini istemiş ise de, bu itirazları yukarıda
açıklandığı şekilde irdelenmiş olup ileri sürülen tüm itirazlarının reddine karar verilmesi
gerekmiştir.
Kanun yolu açıklaması:
2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 40. maddesinin 2. fıkrası gereğince “Devlet,
işlemlerinde, ilgili kişilerin hangi kanun yolları ve mercilere başvuracağını ve sürelerini belirtmek
zorundadır.”
Bu bağlamda; 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 30. maddesinin 12. fıkrası gereğince, İtiraz
Hakem Heyetleri’nin kararları hakkında (1) Tahkim süresinin sona ermesinden sonra karar
verilmiş olması, (2) Talep edilmemiş bir şey hakkında karar verilmiş olması, (3) Hakemlerin
yetkileri dâhilinde olmayan konularda karar vermesi ve (4) Hakemlerin tarafların iddiaları
hakkında karar vermemesi durumlarında her hâlükârda temyiz yolu açıktır. Bu sebeplerin dışında
İtiraz Hakem Heyetleri’nin kararlarına karşı ancak uyuşmazlık 238.730,00 TL üzerinde ise
temyize gidilebilir.
Taraflar kanun yoluna başvurmak isterlerse 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun
361. maddesi gereğince kararın kendilerine tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde Yargıtay
nezdinde temyiz kanun yoluna başvurabilirler.
83
İşbu dosyada yukarıda açıklanan mutlak temyiz sebepleri bulunmamakla birlikte uyuşmazlık
238.730,00 TL’nin altında olduğundan İtiraz Hakem Heyetimizce verilen karara karşı temyiz
kanun yolu kapalıdır.
6.SONUÇ:
1. Sigorta Kuruluşunun itirazlarının REDDİNE,
2. Sigorta Kuruluşu tarafından yatırılan 1.065,00 TL itiraz başvuru ve tebligat ücretinin
kendi üzerinde bırakılmasına,
3. Kararın usulü işlemlerin tamamlanması için Sigorta Tahkim Komisyonu’na tevdiine,
Oy çokluğu(İtiraz hakemi XX
Old Dün, 16:58   #4
Ankahukukdanışmanlık

 
Varsayılan

Meslektaşım, öncelikle merhabalar.

Sigorta başvurularında zaman zaman benim de kafamı karıştıran bir konuya değinmişsiniz. Açıkçası ben de sık sık, "Acaba karşı taraf, yani sigorta şirketi, ani bir şekilde ödeme yaparsa vekalet ücretim nasıl belirlenecek?" sorusunu kendime soruyorum. Ancak şimdiye kadar hiçbir dosyamda, yargılama sonucu bir karar verilmeden önce ödeme ile karşılaşmadım. Bu durum iyi mi kötü mü oldu bilemiyorum ama süreçler hep usulüne uygun şekilde ilerledi.

Sorunuzu görünce, bu konuyu artık kendi adıma da netleştirmem gerektiğini düşündüm ve kendimi sizin yerinize koyarak araştırmaya başladım. Size, iki farklı ancak özü itibarıyla aynı yönde olan yargı kararlarını gönderdim. Her ikisini de incelediğimde şu sonuca vardım:

Eğer başvurum sonrasında bir ödeme gerçekleşmiş olsaydı, ıslah dilekçemde dava değerini (örneğinizde olduğu gibi) 100.000 TL olarak belirtir; ıslahımı da bu tutar üzerinden yapar ve gerekli harcı yatırırdım. Belirsiz alacak olarak açtığım davada talep konusunun netleşmesi amacıyla bu işlemi gerçekleştirir, ıslah dilekçemde 90.000 TL’nin ödendiğini belirtip bu kısım yönünden "karar verilmesine yer olmadığına", kalan 10.000 TL yönünden ise talebimin kabulüne ve sonuç olarak tamamı olan 100.000 TL üzerinden yargılama giderleriyle birlikte vekalet ücretine hükmedilmesini talep ederdim.

29.03.2024 tarihli ilk karardan anladığım kadarıyla, başvuran vekil ıslah yapmadığı için, talep edilen 45.000 TL yerine yalnızca başvuru sırasında belirttiği 17.900 TL üzerinden vekalet ücreti belirlenmiş. Ayrıca, ön inceleme yapılmadan sigorta şirketi ödeme yaptığı için, vekalet ücreti bu tutarın da yarısı oranında hükmedilmiş. (Zannedersem sizin dosyanız da buna benzer bir durumu içeriyor.)

Bu nedenle ben olsaydım, miktar artırımı talebimi uyuşmazlığın tamamı olan 100.000 TL üzerinden yapar; ıslah dilekçemde 90.000 TL’nin ödendiğini belirtir, bu kısmın konusuz kalması sebebiyle karar verilmesine yer olmadığına, kalan 10.000 TL yönünden ise talebin kabulüne ve tüm dava değeri üzerinden vekalet ücretine hükmedilmesini isterdim.

Vekalet Ücreti Yönünden görüşüm:

Konusuz kalan 90.000 TL’lik kısım için, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'ne göre Asliye Hukuk Mahkemelerinde geçerli olan maktu vekalet ücretinin yarısı uygulanmalı

2024 tarifesine göre Asliye Hukuk için maktu vekalet ücreti 30.000 TL’dir.

Bu nedenle, konusuz kalan kısım için 15.000 TL vekalet ücreti hükmedilir bence

Kalan 10.000 TL’lik kısım yönünden ise dava esasına girilip kabul kararı verilirse, bu kısım üzerinden ayrıca vekalet ücreti takdir edilir. Ancak bu miktar düşük olduğu için, hesaplanan nispi vekalet ücreti maktu ücretin altında kalacaktır

Bu durumda mahkeme, maktu ücret esas alınarak ve üst sınır asıl alacak olan 10.000 TL’yi geçemeyeceği için 10.000 TL vekalet ücretine hükmederler.

Mesajınızı 22.10.2025 tarihinde yazmışsınız belki karar çıkana kadar AAÜT güncellenir
Old Bugün, 10:37   #5
av.yusufcyr

 
Varsayılan

Sayın meslektaşım, değerli bilgilendirmeniz için teşekkür ederim. Konuya büyük bir açıklık getirdiniz
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 95 (0 Site Üyesi ve 95 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Değer kaybı sigorta tahkim başvurusu av.zeynep97 Meslektaşların Soruları 1 10-10-2023 12:19
Sigorta tahkim mi değer kaybı davası mı? buketdogru Meslektaşların Soruları 3 07-10-2023 10:44
: …araç değer kaybı için sigorta tahkim komisyonuna başvuru Av.Cendek Meslektaşların Soruları 2 08-06-2023 22:30
araç değer kaybı için sigorta tahkim komisyonuna başvuru nasıl yapılır avtegan Meslektaşların Soruları 6 24-02-2020 14:57
Değer kaybı davalarında sigorta şirketi ile yapılan poliçenin süresinin sona ermesi av.gokhanguzel Meslektaşların Soruları 2 14-08-2018 13:05


THS Sunucusu bu sayfayı 1,91249204 saniyede 15 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.