![]() |
|
![]() |
|
Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun] |
![]() |
![]() |
#1 |
|
![]() Sayın meslektaşlar! Bir dosyada müvekkil avukatını azlettikten sonra, davaya bakan ikinci avukatını da azleder ve ilk avukatını yeniden vekil tayin eder ve ilk avukatını tekrar azlederse ilk avukat kaç defa vekalet ücreti talep edebilir? İlk haksız azille kazanılmış hakkı doğar mı? İkinci avukat ise sadece vekalet sunmuş ve dosyadan fotokopi almışsa vekalet ücretine hak kazanır mı? Teşekkür ederim!
|
![]() |
#2 |
|
![]() Sayın av.can,
İlk vekilin ilk azli haksız ise vekalet ücretinin tamamına hak kazanır. İkinci vekilin azli haksız ise tek yaptığı iş vekalet sunmak ve dosya almak olsa bile yine vekalet ücretinin tamamına hak kazanacaktır. İlk vekilin ikinci azli de haksız ise yine ilk vekalet ücretinden bağımsız ve tam vekalet ücreti doğar kanaatindeyim. Yasal durum bu kanaatimi haklı çıkarsa bile bu tip bir vekalet alacağı dosyasında mahkemelerin pek de kanuna uygun kararlar vermediği veya takdir hakkını avukat aleyhine kullandığını da belirteyim. Kanun böyle bir sonucu elverse bile klasik zihniyetle müvekkile bir iş için 3 vekalet ücreti ödetilmesinden imtina etme durumu bahis mevzuu olabilir. Saygılarımla. |
![]() |
#3 |
|
![]() Sayın J. D. Düşüncenize katılamıyorum:
aVUKATLIK ÜCRETİ DAVAYI SONUNA KADAR SAVUNMAYI KAPSAR. Bu çerçevedede azil edilimiş olsanız dahi aynı davaya yeniden girmeyi kabul etmeniz halinde yeni bir avukatlık ücreti doğmaz. Bence bu durum borçlu açısından da müvekkil açısından da tek avukatlık ücreti doğurur Saygılar |
![]() |
#4 |
|
![]() Sayın av.can
Sorunu çözmek için avukatlık ücretinin niteliğine bakılmalı: Avukatlık ücreti avukatın hukuki yardımda bulunmasının karşılığıdır. Bir davada bir kez emek çekildiğine göre, kaç azil olursa olsun, ancak bir kez ücret isteme hakkı doğar. Eğer avukatlık ücretinin niteliği otopark ücreti gibi olsaydı, her azilden sonra yeniden işin kabulü yeniden ücret alacağı doğururdu. ![]() Saygılarımla |
![]() |
#5 |
|
![]() Peki sorumuzu şu şekilde değiştirdiğimizi farzedelim; Müvekkilin ilk azli haksız ve ikinci azli haklı olursa ilk azil sebebiyle avukatın kazanılmış hakkı olmaz mı? Olursa ikinci azil de haksız olduğunda neden ayrı bir ücret gerektirmesin? Avukat hangi aşamada olursa olsun dava veya takibe katıldı ise avukatlık ücretinin tamamına hak kazanıyorsa, ikinci avukat farklı bir avukat olduğunda kazanır eski avukat kazanamaz demek ne kadar doğru?
|
![]() |
#6 |
|
![]() Tam ben itiraza hazırlanırken,Sayın meslektaşım av.can yazmış.
Sayın Konyalı, Sayın muzaffererdoğan cevaplarınız; kanuna, içtihada dayalı kesin bir bilgi midir yoksa kanaat veya yorum mu? Çünkü burada sizler "emek" olgusuna istinad ederken, Sayın av.can ve ben "sözleşme" olgusuna dayanıyoruz sanırım. Saygılarımla. |
![]() |
#7 | ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|
![]() Sayın av.can
Vekil atandığı için ücrete hak kazanmaz; vekillik yaptığı için ücrete hak kazanır. Bu nedenle alınan ücrete VEKALET ÜCRETİ denir. Eğer her atamada ücrete hak kazanılsaydı, vekalet ücretine ATAMA ÜCRETİ demek gerekirdi. ![]() Bir avukat + bir iş = bir ücret İki avukat + bir iş = iki ücret Bir avukat + aynı iş + aynı iş = bir ücret Bence yukardaki formüller mantıklı. Bir koyundan iki post çıkmaz.
Diyelim ki, aynı dava için müvekkil iki avukata birden vekalet verdi. İki ayrı vekalet ücreti ödemesi normaldir. Sizin örneğinizdeki gibi, önce birini sonra diğerini vekil kıldıysa yine iki ayrı vekalet ücreti ödemesi normaldir. Ama üç ücret ödemesi anormaldir. Saygılarımla |
![]() |
#8 | |||||||||||||||||||||||
|
![]()
Yazdıklarımın hiç bir dayanağı bulunmamaktadır. Sadece fikir yürütmekteyim. Tıpkı diğer bütün hukukçular gibi. ![]() |
![]() |
#9 |
|
![]() Sayın Av. Armağan Konyalı,
Yanlış anlaşılmadığımı umarım: Benim bilgim net değil, tamamen yorum. Böyle olunca sizin ve diğer meslektaşımızın bilgisinin açık bir kanun maddesine, yerleşik bir içtihada vs. dayanıp dayanmadığını öğrenmek istedim. Katılmasam da yorumunuz değerlidir. Ve evet, açık bir kanun hükmü ve dahi yerleşik bir içtihad dahi ennihayetinde bir fikir veya yorumdur! ![]() Saygılarımla. |
![]() |
#10 | |||||||||||||||||||
|
![]()
Sonra ikinci avukat haksız azledilmiştir. Tartışmaya mahal yok. Sadece dosyaya vekalet sundu ve fotokopi aldı, hiçbir emeği yok denemez, haksız azil ile vekalet ücretine hak kazanmıştır. Bu halde diyelim ki; azil yok ve ancak dosyada vekil olan avukatın muvafakati alınmaksızın, başka bir avukata, bir görüşe göre vekalet verildiği anda, başka bir görüşe göre ise diğer avukatça dosyada işlem yapıldığı anda, ilk avukatın yine tam vekalet ücretini talebe hakkı vardır. Sonra yeniden ilk avukata vekalet verilerek, dosyada vekillik yapması istendi. Buradaki bu ikinci işlemi nasıl olur da ilk vekilliğin devamı olarak görebiliriz? İlk vekalet ücretini hak etme sebebi kesinlikle "vekillik veya emek" olgusu değil ki; iktisap sebebi; haksız azil. Ücret de azil ile birlikte tahakkuk etmiştir. Şimdi ikinci kere dosyada yer alan avukatın talebe hakkı olduğunu düşündüğüm ve ikinci vekalet ilişkisinin kurulması ile tahakkuk edecek olan ücret ise vereceği emeğin karşılığı vekalet ücreti olduğu kanaatiyle. Saygılarımla. |
![]() |
#11 | |||||||||||||||||||||||
|
![]()
Sayın Jeanne D'arc Güneşi yanlış anlamak mümkün mü? Sizi bir an için yanlış anlarsam bile hemen yanlış anladığımı anlarım. ![]() Saygılarımla |
![]() |
#12 | |||||||||||||||||||
|
![]()
Vekalet ilişkisi ile vekalet ücretini ayrı düşünmek gerekir. Bir müvekkil vekaletname verir ve ''bundan sonra bütün davalarımda sen vekilim ol'' diyebilir. Ama hiç davası olmaz ve hiç ücret alınmaz. Azil halinde vekalet ilişkisi biter ve avukat ücretin tamamına hak kazanır. Ancak bu bir azil tazminatı değildir. Hukuki yardımdan doğan vekalet ücretine hak kazanılmıştır. Tekrar vekalet ilişkisi kurulması halinde aynı dava için tekrar vekalet ücreti verilmesi gerekmez. Aynı davada aynı avukat iki ayrı vekalet ilişkisi kuruldu diye iki ayrı hukuki yardımda bulunmuş sayılmaz. Vekalet ilişkisinin çokluğu vekalet ücretini çoğaltmaz. Saygılarımla |
![]() |
#13 |
|
![]() Sn. Av.Can'ın sorusunu,şöyle bir olayın özeti olarak sorduğunu düşünelim;
"Kasım 2006'da vatandaş geldi,derdini anlattı,ücret sözleşmesi yapıldı,vekaleti verdi. Avukat 1 ay araştırma yaptı,dilekçesini yazdı, fazlaya ilişkin hakları saklı tuttu ve 10.000YTL'lik dava açtı. mahkemeye sundu. Akabinde müvekkil geldi,davayı Av.X'e vereceğim seni azlediyorum,buyurun size 1000YTL vekalet ücreti dedi ve ibralaştılar. (bu arada avukatın 2006 yılı kazancını vergilendiriliyor,Av. azledildim para almadım diyebilir miydi?) aradan iki yıl geçmiş,dava dosyası yeniden geldi.Avukatın dava için iki yıl önce baktığı dosya,klasörler olmuş,davalı ölmüş,davayı mirascılar takip ediyor, vs...ve avukat iki sene daha uğraşıyor,bu arada bilirkişi alacağın 100.000YTL olduğuna ilişkin rapor sunuyor, avukat ıslah dilekçesi verip harcı tamamlıyor. sonra müvekkil geliyor ben davayı Av.Y'ye vereceğim. sizin de ücretinizi iki yıl önce vermiştim zaten diyor. bence de iki ayrı vekalet ücretinin ödenmesi hakkaniyet ve yasa gereğidir. |
![]() |
#14 | |||||||||||||||||||||||
|
![]()
Sayın Av. Uygar Bazı filmler vardır ki senaryoyu değiştirseniz bile sonu değişmez. Yukarıdaki senaryoyu birinci azil olmamış gibi bir daha yazın. Dava bu aşamadayken müvekkil avukatı haksız yere azlederse, zaten vereceği 1.000 YTL değil mi? Saygılarımla |
![]() |
#15 |
|
![]() evet ama toplamda avukata 2000ytl ödenmiş olacak.
(senaryoyu değiştirdim.) ancak seneryanun eski halinde de şimdiki halinde de avukat yeniden emek sarfediyor ve ücrete hak kazanmalıdır. Müvekkil 2. avukatı azlettikten sonra davayı 1.avukata değil de 3.bir avukata verse idi,3.avukat da ücrete hak kazanacaktı ve -senaryoya göre- ikinci avukatın sarfedeceği emek de 3.avukatın sarfe edeciği emekten daha az olmayacaktır. |
![]() |
#16 |
|
![]() Emeğin dışında, sadece "haksız azil" olgusuna bağlı, bir nevi cezai şart gibi tasavvur edilecek bir ücreti neden düşünemiyoruz? Azil, bir avukat için hoş bir şey değildir, hele ki haksız olsun! Vekalet ilişkisi de hukuki bir ilişkidir, sinelagmatiktir (özlemişim bu kelimeyi), sözleşmeyi haksız olarak fesh eden asil, diğer yanın kusursuz olmasına binaen edimini ifa etmelidir. Ayrıca vekil, mesleki olarak maruz kaldığı haksız bir fiil nedeniyle sözleşmedeki edimine hak kazanmıştır. (Aynı anda hem iki tarafa borç yükleyen sözleşmeler, hem cezai şart ve hem de haksız fiile dayandığımın farkındayım ama sanırım ben kesinlikle iki ücreti birbirinin devamı olarak göremiyorum.)
Saygılarımla. |
![]() |
#17 | |||||||||||||||||||
|
![]()
Sayın av.uygar Azledilmemiş olsaydı yeniden emek söz konusu olmayacaktı. Azledilince de yeniden emek söz konusu olmaz. Azledilmek, davayla bir süre ilgilenmemek ayrı bir emek gerektirmez ve ayrıca ücret gerektirmez. Saygılarımla |
![]() |
#18 |
|
![]() Asil ile vekil arasında iki taraflı bir hukuki ilikşi, bir borç ilişkisi vardır. Azil ile bu hukuki ilişki sona ermiştir. Azil nedeniyle oluşan hak/borçların ifası ile hukuki ilişkinin tasfiyesi asıldır. Bu hukuki ilişkinin nihayetinden sonra ikinci kere ve fakat aynı konuda yeni bir hukuki ilişki teessüs edilirse; bu halde, bu ilişkinin hitam bulan eski ilişkinin edimlerine atıfla sadece bir taraf için borç ve diğer taraf için alacak doğurması hakkaniyete aykırıdır. Avukatın hali gabindir.
![]() Saygılarımla. |
![]() |
#19 |
|
![]() Sayın Konyalı;
Avukat için tarafları aynı da olsa içeriği itibariyle iki ayrı sözleşme söz konusudur ve bu sözleşmelerin ikisi de ayrı ayrı sona ermiştir. Avukatı aynı dosya için ikinci kez görevlendirmek azilden rücu değildir. ilk sözleşme azille son bulmuştur ve yeni bir sözleşme doğmuştur. Eğer müvekkilin tek bir vekalet ücreti borcu olduğunu kabul edersek şu sorulara cevap vermemiz gerekir: Avukattan aynı dosyayı yeniden takip etmesi istendiğinde (ilk azilden aldığı ücreti iade etmeden) avukatın işi reddetme hakkı olamayacak mı? Zira ortada tek bir hizmet ve tek bir ücret sözkonusuysa eğer avukatın ikinci görevlendirmeyi kabul etmemesini "Ücretini aldığı işi yapmamak" olarak değerlendirmek gerekir. Avukata ikinci azilden sonra da vekalet ücreti verildiğinde, avukat "sebepsiz zenginleşme" mi sağlayacaktır ve geri talep edilir mi? Ya da müvekkilin borcu "eksik borç" mudur? Saygılarımla; |
![]() |
#20 |
|
![]() Maliye Bakanlığı da benim gibi düşünüyor olmalı:
Bir dosyada avukatın azli ve sonra yeniden vekaletname düzenlenmesi ve dosyaya ikinci vekaletnamenin de ibrazı halinde Maliye'ce avukatın iki ayrı ücret beyanında bulunması istenmez. Tek ücret makbuzu yeterli olur. Çünkü ücret vekaletname başına alınmaz. ![]() |
![]() |
#21 |
|
![]() Sayın Jeanne D'arc bir avukatın dosyadan fotokopi almak için vekalet sunmasının, dosyanın esası ile ilgili bir iş yapılmış olmadıkça da vekalet ücretini gerektirdiği konusunda emin misiniz? Sözleşme olmadan sadece vekalet çıkartılmış ise bu iş karşı tarafa yükletilecek resmi vekalet ücretini gerektitir mi?
Ayrıca müvekkil vekalet vermesine rağmen özellikle o dosya için yetkilendirmemişse, avukat müvekkilin bütün dosyalarına bakabilir mi? Bu açıdan sadece vekaletneme sunmak ücrete hak kazandırır mı? |
![]() |
#22 | |||||||||||||||||||
|
![]() Sayın av. uygar
Ama bununla vekalet ücretinin ilgisi yoktur: Vekalet ilişkisi ile vekalet ücretini ayrı düşünmemiz gerektiğini daha önceki mesajlarımda örnekler vererek yazmıştım. Bir örnek daha vereyim: Müvekkil ölmüştür. Vekalet ilişkisi ölümle sona ermiştir. Aradan zaman geçtikten sonra mirasçılar toplanır ve aynı avukata vekaletnamelerini verirler. Böylelikle yeni bir vekalet ilişkisi doğar. Ama yeniden ücret isteme hakkı doğmaz. Paralel bir örnek üzerinde de düşünelim: Aynı davada bir avukat iki defa azledilmiş, bir başka avukat da vekil olarak katılmıştır. Dava sonunda verilen kararda mahkemece karşı taraf için tayin edilen vekalet ücreti bu avukatlar arasında nasıl paylaşılacaktır? İki kez azledilen avukat iki pay, diğer avukat bir pay mı alacaktır? Bence eşit pay almalılar. Daha fazla sayıda vekaletname veren daha fazla ücrete hak kazanmaz. Saygılarımla |
![]() |
#23 | |||||||||||||||||||||||
|
![]()
Sayın Av.Can; Avukatla müvekkil arasındaki iş sözleşmesinin yazılı olması gerekmez. Eğer müvekkil sadece fotokopi alması için bir avukata vekalet verdiğini ispat ederse borç altına girmeyebilir. Sn. Darc kadar ben de eminim. |
![]() |
#24 | ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|
![]() Sayın av.can,
Daha bir konuyu halletmezden önce; ikinci bir konu açıyorsunuz ama varsın olsun ![]()
Burada esasa yönelik iş yapıp-yapmaması nedeniyle ücrete hak kazanma durumu değil de; asilin vekil ile anlaşmasından sonra, o vekilin yazılı muvafakatini almaksızın bir başka avukata aynı iş için vekalet vermesi halinde; ikinci vekile vekalet verilirken kendisinin yazılı onayı alınmadığından dolayı ilk vekilin ücrete hak kazandığını biliyorum. Bu konudaki bilgim daha evvelki bir THS formuna dayanmaktadır. THS içinde bir araştırın derim.
Gerektirmez. Yukarıda bahsi geçen vekalet ücreti; müvekkil/vekil arasındaki vekalet ücreti ile ilgilidir. Karşı vekalet ücreti daha başka bir şeydir. Yukarıdaki açıklamalardan bağımsız olarak diyelim ki; avukat dosyaya sadece vekalet sunmuş olsun; bu halde de karşı vekalet ücretine hak kazanır sanıyorum. Ancak karşı yan vekilinin sadece vekalet sunduğu (veya dilekçe sunduğu hallerde) duruşmaları takip etmediği, o halde resmi tarifenin dilekçe yazılması ile ilgili kısmından ücreti hakketiğine dair kararlara da rastladım. Ben katılmıyorum ama yorumdur, işin kötüsü temeli de vardır. Saygılarımla. (Daha sonra ek yapacağım.) |
![]() |
#25 | |||||||||||||||||||||||
|
![]()
Değerli Üstadım; Verdiğiniz örneğin lafsına bağlı kalıp, asıl söylemek istediğinizi anlamadığımı düşünmenizi istemem. Verdiğiniz örnekte, avukatın yeniden ücrete hak kazanması -en azından benim hukuk mantığıma ve vicdanıma göre- hakkaniyete aykırı olur. Ancak tartışılan olayda, müvekkil hür iradesiyle ve avukatın kusuru yokken sözleşmeyi feshetmiştir. Saygılarımla |
![]() |
#26 |
|
![]() sayın meslakdaşlarımın bu konudaki fikir alış verişlerini okurken başından sonuna kadar bir noktaya takıldım. Bu olaydaki birinci avukat, sütten ağzı yanmış bir kişi olarak, kendisini azletmiş bir kişinin üstelik aynı davada avukatı olmayı yeniden kabul ederken (ki kabul etmesi bile enteresan, etmeyebilirdi!) yazılı bir sözleşme yaparak ikinci kez üstlendiği aynı davada ilk aldığı avukatlık ücretinden başka, ...... YTL avukatlık ücreti almayı sözleşmeye yazmış olması beklenmez mi? Yoksa terzi kendi söküğünü dikemez mi? Bir avukata müvekkili gelip benzer bir olay hakkında görüş alsa, eminim avukatın ilk tavsiyesi, yazılı sözleşme yapması olur. Peki basiretli davranmak yalnızca tacirden mi beklenir? Bir avukat yeniden bakmaya başladığı bir iş için önce aldığının dışında avukatlık ücreti talep ediyorsa buna ilişkin yazılı sözleşme yapması beklenmez mi? Yazılı sözleşme yapmıyorsa,ilk aldığı ücretle yetinme iradesini ortaya koyduğu düşünülmez mi? Zaten eğer yazılı sözleşme olsa ortada, bu konunun tartışılmasına gerek kalmayacağı varsayımından hareketle, Sn Jean darc'ın sözleşmenin ikinci kez kurulmuş olması varsayımı geçerli olsa dahi(ki ben de, sözleşmenin birinciden bağımsız olarak ikinci kez kurulmuş olduğunu düşünüyorum) sözleşme ilişkisinin bu yönde kurulduğu düşünülmez mi? Avukatlık asgari ücret tarifesi açısından ve vergi hukuku açısından, bir davada iki farklı zamanda görev alması nedeniyle iki kez sözleşme kurulmuş olsa bile iki kez makbuz kesmek zorunluluğu doğacağını düşünmüyorum. Zira bu zorunluluk bir davada görev almaya bağlı, sözleşme sayısına bağlı değil. Sözleşmenin bozulup yeniden yapılması aynı davada iki avukatlık ücreti alma zorunluğunu getirmez. Bu nedenle tarifeye göre ücret alınabileceğini düşünmüyorum. Bu da benim görüşüm. Çok soru sordum gibi görünüyor belki ama sorularım aslında kendi cevaplarımı yansıtıyor diye düşünüyorum. Bu konu daha çok tartışılacak gibi duruyor...
|
![]() |
#27 |
|
![]() Sayın D'arc;
Tartışma biraz karıştı. Eminim ki siz de benim gibi avukatlık yasasını ve tarifereleri okuyorsunuzdur. Ben yarın hükümleri numaraları ile de yazarım. Ancak şu konuda anlaştık mı? Avukatlık ücreti üzerinize alınan hizmetin sonuna kadar götürülmesi karşılığında ödene bir ücrettir. (Bunun asgari ücret veya anlaşmalı ücret olmasının konumuz açısından önemi yok) Hizmetin bir aşamasında azledildiniz. Müvekkiliniz de size kararlaştırılan ücreti ödedi. Başka bir avukat/vekile vekaletname verdi. Sonra geldi size ben bu işi sizin takip etmenizi istiyorum dedi. Burada davranış biçimleri neler olabilir: 1- Sizinle aramızdaki güven ilişkisi zedelenmiştir. Bu davayı kabul etmiyorum. 2- Sürdürürüm ama şu kadar ek ücret isterim diye bir sözleşme. benzeri bir kaç yol olabilir. Kuşkusuz ki benim düşünmediğim nedenler ve öneriler olabilir. Gelmek istediğim yer şurası: Siz .... sayılı davanın takibi için bir ücret konusunda anlaştınız ve haksız olarak azledilip anlaştığınız ücreti aldınız. Sorunun 1. aşaması bu 2. Bir avukata vekalet verildi sonra o da azledildi, Bence hak kazanır (Çok uzun tartışmaya girmek ve tartışmayı dağıtmak istemiyorum) O da azledildi Size yeniden vek. çıkarıldı ve siz de duruşmalara girmeyi üstlendiniz. Burada verdiğiniz hizmet (dosyadaki savunma hizmeti) değişti mi? a- değişti ise neden (sayın Yolaç'ın da söylediği gibi)yeni bir sözleşme yapmadınız? b- Numarası belli olan bir dosyaya hizmet vereceksiniz ve bunu gönüllü olarak (bu kadar olaya rağmen) yapacaksınız. Peki siz hangi hakla bu benim vermeyi vaad ettiğim hizmet değildir, size bir şey söylemedim ama ayrı ücret isterim diyebileceksiniz? c- Tartışmada yanlış bir nokta var: Azil ile vekalet ilişkisi biter. İki defa azil, iki defa vekalet ücreti alacağı doğurmaz, vekalet ücretinin tespiti vekalet ilişkisine göre değil, bu ilişkiye daynılarak yapılan işe göre belirlenir. Vekil de vekalet ilişkisine dayanarak yaptığı iş için ücret isteyebilir. Yani Konyalı'nın da belirttiği gibi ücret isteme hakkını doğuran vekalet ilişkisi değil vekil olarak yapılan "iş"tir. Şimdi öze geldiğimizde; 1- Siz bir dosya takibini üstlenmişsiniz (Sonuna kadar takibi üstlenerek) 2- müvekkiliniz "arkadaş ben anlaştığım ücreti ödüyorum sanin bu da ile ilgilenmeni istemiyorum"demiş 3- dava başka bir avukata gitmiş ve o da haksız bir biçimde azledilmiş 4- dava yeniden size geldi ve tertışma başladı a- Aramızdaki güven ilişkisi sarsılmıştır. Ben bu davaya bakmam dediniz mi? b- eski ilişki bitmiştir. Ben bu davaya bakmak için ... TL isterim dediz mi? Ortada anlaştığınız ve sonuna kadar takip etmeyi üstlendiğiniz bir dava/takip vs. var. Ücretini peşin almışsınız (azil sırasında ödenmiş), sonra aşamadan sonra iş yeniden size gelmiş ve siz de hiçbir şey söylemeden işi üstlenmişsiniz. Böyle bir durumda ayrıca avukatlık ücreti etik ve HAKKANİYETE UYGUN olur mu? Saygılar |
![]() |
#28 |
|
![]() Daha önce yazdığım görüşlerimde bazı noktalara açıklık getirmek istiyorum. Malum gece yarısı, uykudan önce, siteye girip bir göz atayım derken, takıldığım konu hakkında görüşlerimi yazarken, uykunun cazibesinden olsa gerek bazı noktaları yeterince açık ifade edemediğimi düşündüm.
Avukatlık ücretinde, sözleşme ile tespit edilen ücretin üst sınırı olmadığına göre, ikinci kez üstlenilen işte yeniden avukatlık ücreti istemek üzere yeni bir sözleşme yapılabilir.Bu noktada bir tereddüt olacağını düşünmüyorum. Asgari ücret tarifesi açısından konuya değinmemin nedeni, avukatın almak zorunda olduğu asgari tarife üzerinden makbuz kesme zorunluluğunun bulunup bulunmadığını belirlemek açısındandı. Eğer ikinci kez davayı üstlendiğinde yeniden ve asgari ücret üzerinden makbuz kesme zorunluluğu bulunduğu düşünülürse, yazılı sözleşme olmasa dahi avukatın ikinci kez avukatlık ücreti istemek zorunluluğunun da bulunduğunu kabul etmek gerekecektir. Ancak böyle bir zorunluluk yoksa o zaman sözleşme ilişkisine bakmak gerekecektir. Ben bir dosyada iki kez vekalet alınması ve iki kez görev üstlenilmesi nedeniyle iki kez asgari tarifeden ücret alma zorunluluğunun doğmayacağını düşünüyorum, Av.Armağan Konyalı gibi. Ancak müvekkil ile aralarında yeni bir sözleşme yapılmış ve şu kadar daha ücret ödenmesi kurala bağlanmışsa bunu da ister, zira sözleşme ikinci kez oluşmuştur ve yeniden ücret istemesine bir engel yoktur. Tabi burada Sn. Doğan'ın ikinci kez ücret istemek ne kadar etik olur? düşüncesine de katılmamak mümkün değil. Zira işin tamamı için hak kazandığınız ücreti zaten almışsınız. O halde yeniden ücret istemek etik olmayabilir de, öte yandan. Ancak, haksız yere vekaletten azledilmiş olmak ve ardından tekrar size dönülmüş olması halinde, haksız azil nedeniyle manevi duyguların tatmini için ücret talebi de mümkün ve haklı olabilir bence... Azil etmenin avukatı ne kadar rencide ettiğine bağlı. Tabi eğer çok rencide edici bir durum olsa yeniden görev almazdı diye düşünmek de mümkün. Bunlar, olayın gelişimine bağlı, azil nedenleri ve gelişimi hakkında bilgi sahibi olmadığımız için bu konuda daha fazla yorum yapmak mümkün değil. |
![]() |
#29 |
|
![]() Sayın meslektaşlarım! Hepinize ayrı ayrı teşekkür ederim. Bu konuyu münferit bir sorunmuş gibi belirtmek yerine tüm meslektaşlarımın bir yönüyle karşılaşabileceği bir durum olarak gördüğüm için genel ifadelerle açtım. Fakat gelinen nokta itibarıyle durumu açıklamak istiyorum. Esasen henüz ikinci vekaletten azledilmiş değilim. Olayın somut gelişimi ise genel olarak şu şekilde oldu;
Müvekkil şirketin birden fazla dava ve icra takipleri ile ilgilenirken şirkete yeni seçilmiş genel müdür bana ifade etmese de kendi ekibiyle ve kendi avukat arkadaşı ile çalışmak istedi. Benim dava ve takipleri yeterince özenli takip etmediğim ve ihmal gösterdiğim bahanesiyle şirket sahiplerini de etkileyerek beni bütün dosyalardan azletttiler. Azilnameye cevap olarak belirlediğim avukatlık ücretini müvekkilden istediğime dair ihtarname gönderdim. Henüz bu borç ödemeden bir kaç ay sonra işlerin fazlasıyla aksadığını gören müvekkil özür dileyerek tekrar danışmanlık ve tüm işlerinde vekillik yapmamı istedi. Ve yeniden vekaletname düzenledi. Bu arada azledildiğim dosyalarla ilgili vekalet ücretimin ödenip ödenmeyeceği hiç konuşulmadı. Yeni dosyalarla birlikte azledildiğim dosyalarda da vekillik yapmaya başladım. Esasen amacım bir dosyadan iki defa vekalet ücreti almak değil. Fakat sorularım şu şekilde idi; 1. Eğer davaya devam ederken bu sefer müvekkil haklı bir sebeple azledecek olursa vekalet ücreti hiç hakedilmiş olmayacak mı? (Eğer ilk haksız azille hakedilmiş olur ve kazanılmış hak doğar denirse ikinci azil de haksız olursa neden ayrı bir vekalet ücreti gerektirmesin? di.) 2. Bu azil döneminde vekil edilen diğer avukat arkadaş sadece dosyadan fotokopi almak için vekalet ibraz etmişse vekalet ücretine hak kazınır mı? ydı. Tekrar teşekkürler.. |
![]() |
#30 | |||||||||||||||||||||||
|
![]()
Ben de bu somut olaya göre görüşlerimi "yeniden" dile getirmek isterim; Öncelikle şunu belrteyim ki; sizin görevden ayrıldığınız sürede görev yapan meslektaşımız(2.avukat) fotokopi dahi çekmemiş olsa eğer haksız olarak azledildiyse bence ücrete hak kazanmalıdır. sizin durumunuzla iligili kanaatim ise somut olayı okuyunca öncekli düşüncelerimle çelişir şekilde farklılaştı. yeniden ücret sözleşmesi yapmadı iseniz ikinci bir ücreti hak edemezsiniz bence. Müvekkil "azil" iradesinden rücu etmiş, siz de bunu kabul etmişsiniz. Tahmin ediyorum ki, müvekkiliniz de ikinci bir ücret alamayacağınızı düşünmüştür ki bu da onun yazılı olmayan sözleşmedeki asıl iradesini oluşturur. Öte yandan eğer "bağlı çalışan" bir avukatsanız, yani müvekkilim diye bahsettiğiniz şirket, sigortalı olarak, tam zamanlı çalıştığınız bir işyeri ise daha da farklı bir durum oluşabilir. Saygılarımla, |
![]() |
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 2 (0 Site Üyesi ve 2 konuk) | |
|
![]() |
||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
Vekalet Ücretinin Vekalet Ücreti Olur mu? | avzehra | Meslektaşların Soruları | 135 | 24-08-2017 14:14 |
Karşı Vekalet Ücretinin Takibinde İcra Vekalet Ücreti Sorunu | mslmklvz | Meslektaşların Soruları | 13 | 06-01-2017 01:43 |
haksız azil durumunda vekalet ücreti | ismailonder | Meslektaşların Soruları | 26 | 16-10-2014 14:27 |
işçinin gerçek ücretinin tespiti | Av.Nilay | Meslektaşların Soruları | 3 | 14-09-2006 14:15 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |