|
Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun] |
30-01-2012, 21:39 | #1 |
|
Çifte sigortalılık ve hizmet tespiti davası
Herkese iyi akşamlar,
Yeni HMK döneminde hizmet tespiti ve işçilik alacakları talepli bir dava açtım. Müvekkilim 2002-2008 yılları arasında bir şahsa ait tır garajında çalışmış, aynı işyeri daha sonra aynı şahıs tarafından kurulmuş bir şirket adı altında faaliyetine devam etmiş, müvekkil de aynı işyerinde, 2011 yılı Eylül ayına kadar devamlı ve kesintisiz olarak, ancak sigortasız çalışmıştır. Daha sonra hakları ödenmeden işine son verilmiş. Buna ilişkin müvekkilin elinde hem işverenin hem de kendisinin el yazısını içeren hesap defterleri ile kaçak akar yakıttan açılmış davalarda, işverenin müvekkilimin yanında çalıştığını kabul ettiği ifade tutanakları var. Aynı işyerinde bir dönem sigortalı olarak çalışmış iki bordro tanığı da bildirdik. SGK vekili davaya karşı cevaplarında,iki ayrı işyerinde geçen geçen hizmetlerin aynı davada görülmesinin mümkün olmadığı ve tefrik edilmesi gerektiği yönünde itirazda bulunmuş. Ayrıca müvekkilin, 2003 yılından bu yana tarım bağ-kur sigortalısı olduğu ve çifte sigortalılığın mümkün olmaması nedeniyle davanın reddine karar verilmesi talep edilmiştir. Müvekkile sordum,gerçekten de 2003 yılından bu yana; sosyal güvencesiz kalmamak için tarım sigortalısı olarak prim yatırmış, ancak son zamanlarda prim yatırmayı bırakmış. Fakat davayı açarken bu konuda bana bilgi vermeyi unutmuş. Bu konu hakkında yaptığım araştırmalar ve incelediğim kararlar, hizmet akdine dayalı gerçek ve eylemli bir çalışmanın bulunup bulunmadığının ve davacının yaşamında ekonomik ve fiili yönden hangi tür çalışmanın baskın olduğunun belirlenmesi gerektiği yönünde. Ancak rastladığım kararların hepsinde birden çok kuruma tescili yapılmış,çakışan hizmetler mevcut iken, bizim olayımızda zorunlu sigortalılık kaydı hiç yapılmamış, tespitini talep ettiğimiz dönemlerle çakışan tarımsal sigortalılık kaydı mevcut. 1) Bu durumda, eldeki delillerle müvekkilin hizmet akdine dayalı çalışmasının gerçek ve eylemli olduğunu ispatlamamız halinde davayı kazanmamız mümkün olur mu? 2) Çakışan döneme ilişkin tarım sigortalılığının iptaliyle zorunlu sigortalılığın tespitini ıslah dilekçesi ile talep etmemi gerekir? 3) Müvekkilin aynı işyerindeki devamlı ve kesintisiz çalışması ile ilgili, işverenler arasında organik bağ olduğu yönünde Yargıtay Kararı varsa paylaşabilir misiniz? Şimdiden herkese teşekkür eder, iyi çalışmalar dilerim. |
30-01-2012, 23:30 | #2 |
|
bence ayrı bir dava açarak sigorta çakışmasından kaynaklı talep ile prim yatırmadığı dönem için tarım bağ-kur sigortalılığının iptalini ve hizmet tespit davası ile birleştirilmesini isteyin, keza biri diğerinin sonucunu etkileyecektir..
farklı işverenler nezdindeki çalışmalar için işe giriş çıkış bildirimlerinde müvekkilinizin imzaları olup olmadığını kontrol edin, işe giriş bildirimi sgk'ya verilmişse süre yönünden sıkıntınız olmaz, verilmemişse ve eğer işçinin imzaları var ise 5 yıllık hak düşürücü süre uygulanacaktır,imza yok ise kesintisiz çalışma olgusu gerçekleşmiştir diyebiliriz.. |
30-01-2012, 23:51 | #3 |
|
Peki aynı davada ıslah ile tarım sigortalılığının iptali ile gerçek ve eylemli çalışması olan hizmet akdine tabi zorunlu sigortalılığının tespitini talep etmek mümkün değil mi?
Müvekkilim aynı işyerinde 2002'den 2011'e kadar kesintisiz olarak çalışmış. Başlangıçta işyerini şahıs olarak işleten işveren, 2008'de bir şirket kurarak aynı işyerinde faaliyetine devam etmiş. Müvekkil adına hiç işe giriş bildirgesi verilmemiş, aradaki organik bağ nedeniyle 5 yıllık hak düşürücü sürenin işten ayrılma tarihinden itibaren işlemesi gerektiğini düşünüyorum. Ancak SGK vekili hak düşürücü süreyle birlikte her iki işverene karşı dava açamayacağımız ve davaların tefrik edilmesi gerektiği itirazında bulunmuş. Lehimize içtahat var MI? |
31-01-2012, 09:31 | #4 |
|
anlattığınız olaya göre davaların ayrılmasına gerek olmadığını düşünüyorum, keza işçi aynı işveren nezdinde çalışmaya devam ettiğini düşünmektedir, ayrıca işverenler arasında organik bağ bulunduğunu söylüyorsunuz..
burada fiilen kesintisiz çalışma olgusu gerçekleştiği için hak düşürücü süre işlemeyecektir, aynı davada ıslah ile bu talebiniz pek mümkün gözükmüyor, T.C. YARGITAY 21.Hukuk Dairesi Esas: 2006/194 Karar: 2006/2652 "...Dava konusu olmayan bir istemin ıslah yoluyla dava kapsamına alınması olanağı yoktur. ... Başka bir anlatımla ıslah, açılmış bir davada taraflarca yapılmış usule ilişkin işlemlere yönelik olarak yapılmalıdır. Bu bağlamda, yargılaması devam eden bir dava içinde ıslah ile ikinci bir davanın açılması olanağı bulunmamaktadır. " |
31-01-2012, 15:43 | #5 |
|
Özellikle ekteki ikinci karar sizin dava konunuzun tersi bir durumdur.
Yargıtay Kararı incelemelerinin genelinden anladığım sizin öncelikle hizmet tespiti ile ssk tabi olunmasını sağlamanız dava sonunda ise (ki halihazırdaki davaya dahil edilebilir mi bilemiyorum) Tarım Bağ-Kur'u iptal etmek için ikinci bir dava açmanızdan başka bir yol görünmemektedir. T.C. YARGITAY 10. HUKUK DAİRESİ E. 2005/5448 K. 2005/8365 T. 12.9.2005 • BAĞ-KUR TARIM SİGORTALILIĞI ( SSK’na Tabi Tarım Sigortalılığının Sona Erdiğinin Tespiti - 2926 S.Y’ya Göre Sigortalılığın Çakışması Halinde 2926 S.Y’ya Göre Sigortalığın Üstün Olduğunun Kabulünün Zorunlu Olduğu ) • TARIM SİGORTALILIĞININ SONA ERDİĞİNİN TESPİTİ ( 2926 S.Y’ya Göre Sigortalılığın Çakışması Halinde 2926 S.Y’ya Göre Sigortalığın Üstün Olduğunun Kabulünün Zorunlu Olduğu ) • SİGORTALILIĞIN ÇAKIŞMASI ( Bağ-Kur Tarım Sigortalılığının SSK’na Tabi Tarım Sigortalılığının Sona Erdiğinin Tespiti - 2926 S.Y’ya Göre Sigortalılığın Çakışması Halinde 2926 S.Y’ya Göre Sigortalığın Üstün Olduğunun Kabulünün Zorunlu Olduğu ) • TARIM BAĞ-KUR ÜYELİĞİ ( İlgili Şahsi Sicil Dosyasının Celp ve İncelenmesi Davacının Tarım Bağ-Kur Üyeliği Hakkında Diyeceklerinin Etraflıca Saptanması Gerektiği ) • TAPU VE VERGİ KAYITLARI ( Bağ-Kur Tarım Sigortalılığının SSK’na Tabi Tarım Sigortalılığının Sona Erdiğinin Tespiti - Ziraat Arazisi ve Bahçelerine Ait Kayıtlarının Celp ve İncelenmesi Hayvan Varlığı Tarım Destek Primi Alıp Almadığı ve Kısaca Tarımla İlgili Uğraşısının Olup Olmadığının Gereği Gibi Tesbiti Gerektiği ) 2926/m.10 ÖZET : Davacı, Bağ-Kur tarım sigortalılığının SSK.'na tabi tarım sigortalılığının sona erdiğinin tespitine karar verilmesini istemiştir. 2925 sayılı Yasa uyarınca primlerini muntazaman ödediği uyuşmazlık konusu değildir. Diğer taraftan, Bağ-Kur Sakarya İl Müdürlüğünün yazılarına göre ise, davacı 2926 sayılı Yasaya göre Tarım Bağ-Kur üyesidir. 2926 sayılı Yasaya göre zorunlu sigortalılık söz konusu olup ayrıca süreklidir. 2925 ve 2926 sayılı yasalara göre sigortalılığın çakışması halinde 2926 sayılı yasaya göre sigortalığın üstün olduğunun kabulü zorunluluğu ortadadır. Ancak, mahkeme, davacının 2926 sayılı Yasaya göre Bağ-kur üyeliğinin gerçeklere uygun olup olmadığını yeterince araştırmamıştır. Öncelikle, davacının 2926 sayılı Yasaya göre Bağ-kur üyeliğiyle ilgili şahsi sicil dosyasının celp ve incelenmesi, davacının Tarım Bağ-kur üyeliği hakkında diyeceklerinin etraflıca saptanması, davacının ziraat arazisi ve bahçelerine ait tapu ve vergi kayıtlarının celp ve incelenmesi, hayvan varlığı, tarım destek primi alıp almadığı ve kısaca tarımla ilgili uğraşısının olup olmadığının gereği gibi tesbiti gerekir. Tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonuca varılması icap eder. DAVA : Davacı, 01.09.1991 tarihinde başlayan Bağ-Kur tarım sigortalılığının SSK.'na tabi tarım sigortalılığının başladığı 01.01.1994 tarihinde sona erdiğinin tespitine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme, ilamında belirtildiği şekilde isteğin kabulüne karar vermiştir. Hükmün, davalı Avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi Mehmet Şahin tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi: KARAR : Sosyal Sigortalar Kurumu Sakarya İl Müdürlüğünün 11.11.2004 tarih ve 058943 sayılı yazılarına göre, davacının 2925 sayılı Yasa uyarınca 01.01.1994 Şubat 2004 tarihleri arası primlerini muntazaman ödediği uyuşmazlık konusu değildir. Diğer taraftan, Bağ-Kur Sakarya İl Müdürlüğünün 03.03.2005 tarih 27358 sayılı yazılarına göre ise, davacı 01.09.1991 tarihi itibariyle 2926 sayılı Yasaya göre Tarım Bağ-Kur üyesidir. 2926 sayılı Yasaya göre zorunlu sigortalılık söz konusu olup ayrıca süreklidir. 2925 ve 2926 sayılı yasalara göre sigortalılığın çakışması halinde 2926 sayılı yasaya göre sigortalığın üstün olduğunun kabulü zorunluluğu ortadadır. Ancak, mahkeme, davacının 2926 sayılı Yasaya göre Bağ-kur üyeliğinin gerçeklere uygun olup olmadığını yeterince araştırmamıştır. Öncelikle, davacının 2926 sayılı Yasaya göre Bağ-kur üyeliğiyle ilgili şahsi sicil dosyasının celp ve incelenmesi, davacının Tarım Bağ-kur üyeliği hakkında diyeceklerinin etraflıca saptanması, davacının ziraat arazisi ve bahçelerine ait tapu ve vergi kayıtlarının celp ve incelenmesi, hayvan varlığı, tarım destek primi alıp almadığı ve kısaca tarımla ilgili uğraşısının olup olmadığının gereği gibi tesbiti gerekir. Tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonuca varılması icap eder. Mahkemece, belirtilen bu maddi ve hukuki olgular gözönünde tutulmaksızın eksik araştırma ve inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O halde, davalı Kurumun bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 12.09.2005 gününde oybirliğiyle karar verildi. T.C. YARGITAY 10. HUKUK DAİRESİ E. 2002/715 K. 2002/1393 T. 19.2.2002 • SİGORTALILIĞIN TEKLİĞİ ( Aynı zaman kesiti içinde iki ayrı sigortalılığının olamayacağı / İki ayrı sigortalılık halinde hangisinin geçerli olacağı - Tarım Bağ-Kur sigortasında kişinin başka bir sigorta kapsamına girdiğinde Tarım Bağ-Kur sigortalılığının sona ereceği hususu ) • TARIM BAĞ-KUR SİGORTASI ( Aynı zaman kesiti içinde iki ayrı sigortalılığının olamayacağı / İki ayrı sigortalılık halinde hangisinin geçerli olacağı - Tarım Bağ-Kur sigortasında kişinin başka bir sigorta kapsamına girdiğinde Tarım Bağ-Kur sigortalılığının sona ereceği hususu ) 2926/m.6/b ÖZET : Sigorta sistemimizde benimsenen sigortalılığın tekliği esasına göre, aynı zaman kesiti içinde iki ayrı sigortalılığa cevaz verilmemekte, bunlardan hangisi daha önce başlamış ve kişinin fiili çalışmasına dayanıyorsa o sigortalılığa geçerlilik tanınacağı kabul edilmektedir. Çakışan sigortalılıkta ayrıca hangi çalışmanın kişinin ekonomik hayatında baskın olduğuna bakılarak soruna çözüm bulunmaktadır. Tarım Bağ-Kur sigortalılığı devam ederken sigortalı başka bir Sosyal Güvenlik Kuruluşu kapsamına tabi bir işte çalışmaya başlarsa Tarım Bağ-Kur sigortalılığı sona erecektir. DAVA : Davacı, Bağ-Kur sigortalılığı ile çakışan Sosyal Sigortalar Kurumu sigortalılığının iptali ile Bağ-Kur'da geçen hizmet sürelerinin tesbitine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme, ilamında belirtildiği şekilde isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir. Hükmün, davalılardan Sosyal Sigortalar Kurumu Avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi Nejla Yıldırım tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi. KARAR : Davacı vekili zorunlu Bağ-Kur sigortalılığı ile kesişen 30 günlük zorunlu Sosyal Sigortalar Kurumu sigortalığının iptaline karar verilmesini talep etmiş, mahkeme talebi aynen kabul etmiştir. Sigorta sistemimizde benimsenen sigortalılığın tekliği esasına göre, aynı zaman kesiti içinde iki ayrı sigortalılığa cevaz verilmemekte, bunlardan hangisi daha önce başlamış ve kişinin fiili çalışmasına dayanıyorsa o sigortalılığa geçerlilik tanınacağı kabul edilmektedir. Çakışan sigortalılıkta ayrıca hangi çalışmanın kişinin ekonomik hayatında baskın olduğuna bakılarak soruna çözüm bulunmaktadır. Yargıtay kararları bakımından gerek 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu ve gerekse 1479 sayılı Bağ-Kur Kanununun uygulanması bu yönde ise de, 2926 sayılı Kanuna tabi Tarım Bağ-Kur sigortalıları açısından Kanunun 6. maddesinin birinci fıkrasının ( b ) bendi hükmü sebebiyle durum farklıdır. Gerçekten söz konusu maddede, "Diğer Sosyal Güvenlik Kuruluşları kapsamına tabi bir işte çalışanların çalışmaya başladıkları tarihten itibaren sigortalılıklarının sona ereceği" hüküm altına alınmıştır. Şu halde Tarım Bağ-Kur sigortalılığı devam ederken sigortalı başka bir Sosyal Güvenlik Kuruluşu kapsamına tabi bir işte çalışmaya başlarsa Tarım Bağ-Kur sigortalılığı sona erecektir. Kanunun bu açık hükmü karşısında davacının Sosyal Sigortalar Kurumu sigortalılığı ile çakışan 30 günlük Tarım Bağ-kur sigortalılığının geçerliliğinden bahsedilemez. Mahkemenin yukarıda açıklanan kanun hükmüne aykırı olarak davanın kabulüne karar vermesi isabetsiz olup, bozma sebebidir. O halde, davalı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 19.2.2002 gününde oybirliğiyle karar verildi |
29-03-2012, 18:50 | #6 |
|
benimde başıma benzer bir durum geldi ve araştırma yaparken mesajlarınıza rastladım..
müvekkil 2007 ile 2010 tarihleri arasında sigortalılığının tespiti için hizmet tespit davası açmak istiyor ancak 2009 da 11 aylık bağ-kurlu görünüyor. bu dönem primleri ödenmemiş.. bu durumda özellikle torba yasada part time çalışma denilen olayda var.. tespitin amacı işçi alacakları.. çıkış bulamadımbenze davanız ne durumda acaba ?? |
02-04-2012, 12:23 | #7 |
|
Yargıtay'ın kararları, hizmet akdine dayalı gerçek ve eylemli bir çalışmanın bulunup bulunmadığının ve davacının yaşamında ekonomik ve fiili yönden hangi tür çalışmanın baskın olduğunun belirlenmesi gerektiği yönünde, benim açtığım davada ise, 5-6 ay olmasına rağmen, daha ön inceleme aşaması bitmedi, yani anlayacağınız bizim davanın gidişatı da halen belirsiz. Ama gelişmelerden haberdar ederim. Kolay gelsin...
|
06-04-2012, 11:32 | #8 |
|
Baskın Çalışma olarak tabir edilen durum bu noktada işe yarayabilir. Ancak benim araştırmalarım kapsam içinde kalan hizmet süreleri konusunda torba yasanın getirdiği ve yeniliklerden de faydalanılabileceği yönünde. yasal düzenlemeye göre Örn. Bağkur ( 4b ) li çalışması olan şahsın Eğer SSK ( 4a) lı çlaışması varsa bu noktada emekliliği ve işlemleri 4a lı sigorta kapsamında değerlendiriliyor. aynı işlem 4b Ve tarım sigortalı ( 4c) içinde gecerli.. bende davayı açtım ve hizmet sürelerinin iptalini istedim bakalım ne olacak .. iyi çalışmalar dilerim.
|
02-07-2014, 10:36 | #9 |
|
Benim de sizlerle benzer bir olayım var ve açıkçası ne davası açacağımı bilemedim. Davalarınızın gidişatı hakkında bilgi verirseniz çok sevinirim. Kolay gelsin .
|
02-07-2014, 14:24 | #10 |
|
Yaptığım araştırmalarda 5510 sayılı kanun m.53 de 4b li bir şahıs başka bir işyerinde çalışmak kaydıyla 4a lı olabilir ve prim ödeyebilir diyor. Prosedür gereği 4a bildirildiğinde 4b durur, prim ödemek istiyorsa talepte bulunur diyor. Şimdi benim geçmişe yönelik açacağım hizmet tespit davasında tarım bağkurluluğun iptalini istememe gerek olmadığını düşünüyorum.Acaba yanlış mı düşünüyorum?
|
27-05-2015, 11:03 | #11 |
|
davanızda herhangi bir gelişme oldu ise bildirebilir misiniz? Lütfen.
|
05-06-2015, 14:52 | #12 |
|
Saygıdeğer Meslektaşlarım,
Açmış olduğum dava, karara bağlandı. Mahkeme, hizmet tespiti ile ilgili talebimizin kabulü ile işçilik alacakları ile ilgili kısmın tefrik edilerek, ayrı bir esasa kaydedilmesine karar verdi. Kararı tefhim ederken de, "Avukat Hanım, kararı bu şekilde vermek zorundayım, yoksa Yargıtay bozuyor, çünkü işçilik alacaklarına ayrı, hizmet tespitine ayrı daireler bakıyor. Sizin davanızı açtığınız 2011 yılındaki uygulamaya göre, dava açmanızda bir hata yok, ancak Yargıtay son zamanlarda uygulamasını değiştirdi. Karar bozulursa daha çok vakit kaybedersiniz. İşçilik alacağı ile ilgili dosya, bu dosyanın Yargıtay'dan dönüşünü bekleyecek." diye açıklama yaptı. Şimdi artık hizmet tespiti yönünden verilen kararın kesinleşmesini bekleyeceğiz. Gelişmeleri paylaşmak istedim, ilgilenen arkadaşlara faydalı olması dileğiyle... İyi çalışmalar! |
05-06-2015, 14:54 | #13 |
|
Bu arada gerekçeli karar henüz yazılmadı, yazılınca bilahare paylaşırım.
Saygılar.... |
19-08-2015, 11:03 | #14 | |||||||||||||||||||||||
|
gerekçeli karar
Gerekçeli kararı paylaşabilirmisiniz. Teşekkürler... |
19-08-2015, 11:07 | #15 |
|
Benim de benzer bir davam var. Bağ-kur sigortalılığının iptali istemi konusunda ıslah yoluna mı başvurdunuz yoksa yeni bir dava mı açtınız ?
Paylaşabilir misiniz lütfen. |
20-08-2015, 13:45 | #16 |
|
T.C. HATAY İŞ MAHKEMESİ(MÜSTEMİR YETKİLİ) Esas-Karar No: 2011/543 Esas - 2015/186
/ T.C. HATAY İŞ MAHKEMESİ(MÜSTEMİR YETKİLİ) TÜRK MİLLETİ ADINA GEREKÇELİ KARAR ESAS NO: 2011/543 Esas KARAR NO: 2015/186 HAKİM: ÖZGÜR TÜRKSEVER 95120 KATİP: HATİCE ÖZLER 154317 DAVACI:E.... T.... - VEKİLİ:Av.ÖZLEM AY BİLGİN - Uzun Çarşı Caddesi No:9 K.1 Merkez/ HATAY DAVALILAR:1- SGK BAŞKANLIĞI -(İL MÜDÜRLÜĞÜ) Merkez/HATAY VEKİLLERİ:Av.SUZAN TİFTİKÇİ - SGK İl Müdürlüğü Merkez/ HATAY :Av.MELEKE YAPAR -SGK İl MüdürlüğüMerkez/ HATAY :2- S..... ULUS TAŞ GARAJ İŞL. PETROL TUR. İTH. İHR. TİC. LTD. -İskenderun Çevre Yolu Üzeri :3- D.... A.... DAVA: TESPİT DAVA TARİHİ: 30/11/2011 KARAR TARİHİ: 21/05/2015 Mahkememizde görülmekte bulunan Alacak, Tespit, Tazminat davasının yapılan açık Yargılamasının sonunda, A) İSTEM ; Davacı Vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin 12/04/2002 - 30/09/2011 tarihleri arasında davalı şirket nezdinde kesintisiz çalıştığını ancak sigortalı gösterilmediğini, çalıştığı dönemde davalıya ait iş yerinin mühürlendiğini ve davalının müvekkilinden mührü sökmesini istediğini ve müvekkilinin bunu yapmayınca haksı yere iş akdine son verildiğini, daha önce de müvekkilinin davalı iş yerinde kaçak akaryakıt satımı nedeniyle mahkumiyet aldığını, tüm çalışması boyunca fazla mesai yaparak hafta tatili ve ulusal - dini bayram günlerinde dahi çalıştığını, yıllık izinlerini kullanmadığını beyan ederek fazlaya ilişkin talep hakları saklı kalmak kaydı ile 200,00 TL fazla mesai, 200,00 TL ubgt, 200,00 TL hafta tatili, 200,00 TL yıllık izin, 1.000,00 TL kıdem ve 500,00 TL ihbar tazminatının davalılardan tahsilinekarar verilmesini talep ve dava etmiştir. B) CEVAP ; T.C. HATAY İŞ MAHKEMESİ(MÜSTEMİR YETKİLİ) Esas-Karar No: 2011/543 Esas - 2015/186 / Davalı SGK Vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının506 sayılı Yasa ve 5510 sayılı Kanunun 4/1-a maddesine tabi çalışmasının bulunmadığını, hizmet tespiti talebinin hak düşürücü süreye uğradığını, 01/06/2003 tarihinden itibaren 2926 sayılı Yasaya tabi sigortalılığının tespit edildiğini beyan ederek davanın reddini talep etmiştir. Davalı İşveren Yetkili ve Diğer Davalı D.... A...' ın cevap dilekçesinde özetle; Davacının iş yeri çalışanı olmadığını, iş yerinde yakın arkadaşı olması nedeniyle haftada bir veya iki gün iş yerinde bulunduğunu beyan ederek davanın reddini talep etmiştir. Dava; Sigortalılık tespiti ve işçilik haklarından kaynaklı birtakım ücret ve alacak istemine ilişkindir. C) DELİL VE GEREKÇE; Davacıya ait SGK sigorta sicil dosyası, iş yeri şahsi sicil dosyası dosyamız arasına alınmış, taraflar tanıkları dinlenmiş, davacının alacak taleplerinin tespiti açısından dosya hesap raporu tanzim edilmek üzere bilirkişiye tevdii edilmiştir. Mahkememizce izlenmesi gereken yolun; davacının davalı işverenlikten birtakım ücret alacaklarının olduğunu iddia etmesine karşılık öncelikle ilgili şahsın çalıştığını iddia ettiği iş yerinde fiili olarak geçen hizmetinin bulunup bulunmadığına yönelik tespitin yapılmasıdır. Bu nedenle tespit, tazminat ve alacak istemli olarak açılan işbu davada öncelikle hizmet tespitine yönelik değerlendirme yapılmıştır. Dosyada bulunan SGK kayıtlarının incelenmesi neticesinde davacının, herhangi bir işveren nezdinde çalışması olmadığı, 01/06/2003 tarihinden itibaren 2926 sayılı Kanun ve 5510 sayılı Kanun kapsamında Tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğu tespit edilmiştir. Hatay Cumhuriyet Başsavcılığının 04/03/2011 tarihli kaçak akaryakıt ihbarı üzerine davacının şüpheli sıfatı ile yer aldığı 2011/2845 hazırlık numaralı dosyanın yapılan tahkikatı sonucunda davacı hakkında takipsizlik kararı verildiği; davacının davalı D.... A....' ın sanık olarak yer aldığı Hatay 1. Asliye Ceza Mahkemesi' nin 2008/168 - 2010/106 E-K sayılı gerekçeli kararında; suç tarihinin 08/02/2008 olduğu, sanıkların kaçak akaryakıt satma suçunu işlediklerinin belirtildiği, dosya kapsamında davacının alınan ifadesinde davalı D..... A.....' ın işçisi olduğunu beyan ettiği görülmüştür. 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu 6. Maddesine göre; Çalışanların işe alınmalarıyla kendiliğinden sigortalı olduğu, bu süreçle sigortalı olmak hak ve yükümünden kaçınılamayacağı ve vazgeçilemeyeceği, sözleşmelere Sosyal Sigorta yardım ve yükümlerini azaltmak veya başkasına devretmek yolunda yükümler konulamayacağı belirtilmiştir. Bildirimsiz çalışmalara ilişkin sigorta sayılma koşulu 506 sayılı kanunu 79/10. Maddesiyle kabul edilmiştir. Buna göre; Açıkça Kurumca tespit edilmeyen sigortalılar hükmüne yer verildiği için davacı sigortalının kuruma bildirilmeyen sigortalı hizmetlerin tespiti amacıyla dava açma hakkı bulunmaktadır. İşverenlerin özellikle prim ve vergi ödememek veya başka sebeplerle çalıştırmış oldukları sigortalıları kuruma ya hiç bildirmedikleri ya da eksik bildirdikleri ülke gerçeklerindendir. Yargıtay içtihatları gereği hizmet tespiti davaları kamu düzenine dayalı davalardandır ve bu tür davaların kanuni dayanağını oluşturan 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu gereğince sigortalılığın oluşumu yönünde çalışma olgusunun mevcudiyeti mecburidir. Eylemli veya gerçek bir biçimde çalışmanın varlığı ispat edilmedikçe, hizmet akdine dayanılarak dahil sigortalılıktan söz edilemeyecektir. Diğer taraftan işe giriş bildirgesinin verildiği ancak kanuni diğer belgelerin bulunmadığı durumlarda; çalışma olgusunu ortaya koyabilecek delillerin araştırılması açısından hakimin doğrudan soruşturmayı genişleterek davalı işverenlikteki belge ve kayıtlardan yararlanması, ücret bordrolarının getirtilmesi, müfettiş raporlarının olup olmadığının tespiti yollarına başvurulabilir. Dosyada mevcut SGK kayıtları, davacının iş yeri şahsi sicil dosyası, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Davacı ile davalı D.... A... hakkında kaçak T.C. HATAY İŞ MAHKEMESİ(MÜSTEMİR YETKİLİ) Esas-Karar No: 2011/543 Esas - 2015/186 / akaryakıt suçu isnadıyla 2011 yılında tahkikat yapıldığı ve takipsizlik kararı verildiği, yine taraflar hakkında aynı suç nedeniyle (suç tarihi;08/02/2008) kamu davası açıldığı ve adı geçenlerin bu suçu işledikleri ve dosya kapsamında alınan ifadelerden davacının, davalı şirketin işçisi olduğu, Hatay 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 2011/548 - 2012/7 sayılı dosyasında gerekçeli kararda davacının, Davalı D.... A...' a ait etrafı duvarla çevrilen tır garajında ulusal marker kaçakçılığı suçunu işlediğinin sabit olduğu, fiili çalışmanın tespiti konusunda başvurulan delillerden en önemlisi olan tanık beyanları incelendiğinde ise; Hüseyin K...' ın ifadesinde; Babasına ait nakliye şirketinin araçlarını davalının iş yerine koyduklarını ve davacıyı burada 2002 yılından itibaren gördüğünü ve bu çalışmasının 2011 yılına kadar devam ettiğini beyan ettiği; komşu iş yeri tanığı olan Ferit G....' in ifadesinde; Kendisinin 1988 yılından itibaren uluslararası tır şoförlüğü yaptığını ve davalıya ait tır garajına aracını park etmeye gittiği zamanlar davacıyı sürekli orada gördüğünü ancak davalı işverenin çalışanı olup olmadığını ve orada ne iş yaptığını bilmediğini beyan ettiği; tanık Mehmet Yasin K....' nın ifadesinde; Kendisinin 2006 - 2008 yıllarında davalıya ait şirkette bulunan garajda mutfak işlerine baktığını, işe girdiğinde davacının orada çalışmakta olduğunu ve işten ayrıldığında davacının çalışmasının devam ettiğini beyan ettiği anlaşılmakla tüm dosya kapsamı, tanık beyanları ve hükmeelverişli bilirkişi raporu birlikte değerlendirildiğinde; Davacının 12/04/2002 - 06/06/2011 tarihleri arasında davalı iş yerinde sigortalı süreler dışlanarak sürekli ve kesintisiz olarak çalıştığı tespit edilmekle davanın kısmen kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. D) HÜKÜM : 1-Davacının davasının kısmen KABUL kısmen REDDİ ile, 2-Davacının davalı işyerinde 12/04/2002-06/06/2011 tarihleri arasında sigortalı süreler dışlanarak sürekli ve kesintisiz olarak çalıştığının tespitine, 3-Sair taleplerin reddine, 4-Yargılama Giderleri Yönünden; a-Peşin harcın mahsubu ile bakiye3,50 TL harcın istem halinde davacıya iadesine, peşin yatırılan ıslah harcı ve davacı tarafından yapılan diğer yargılama giderlerinin tefrik edilen dosyada verilecek olan hükme göre değerlendirilmesine, b-1.500,00 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, c- 1.500,000 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı SGK' ya verilmesine, d-Harcanmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgili tarafa iadesine, Tarafların verilen karara karşı, tefhim veya tebliğden itibaren 8 günlük süre içerisinde, Mahkememize verecekleri dilekçe ile Yargıtay Temyiz yoluna başvurabileceklerine, Dair, davacı ile davalı SGK vekillerinin yüzüne karşı Türk Milleti Adına verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı. 21/05/2015 Katip 154317 E-imzalıdır Hakim 95120 E-imzalıdır |
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk) | |
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
Hizmet Tespiti Davası ile Ücret Alacağı Davası Aynı Dilekçe İle Açılabilir Mi? Acİl | uysalugurlu | Meslektaşların Soruları | 4 | 17-03-2012 13:00 |
Derdest Hizmet Tespiti davası / Açılacak kıdem Tazminatı davası? | savunma | Meslektaşların Soruları | 2 | 20-11-2010 19:12 |
hizmet tespiti davası | typhoon1910 | Meslektaşların Soruları | 4 | 04-11-2010 17:36 |
çifte sigortalılık durumunda işçilik alacakları | hakikiavukat | Meslektaşların Soruları | 1 | 27-10-2009 22:15 |
çifte sigortalılık | Hukukçu55 | Meslektaşların Soruları | 2 | 05-04-2008 14:33 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |