![]() |
|
![]() |
|
Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun] |
![]() |
![]() |
#31 | |||||||||||||||||||||||
|
![]()
Ama bir sorun var Sayın Yiğit, İcra mahkemesi "görevli" midir? Talep haciz kaldırma gibi görünse de aslında iptal davasının (278 vd) konusu olabilecek bir istemdir; dolayısıyla görevli mahkeme de asliye hukuktur. |
![]() |
#32 |
|
![]() T.C.
YARGITAY 12. Hukuk Dairesi T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A Y A R G I T A Y İ L A M I ESAS NO : 2013/31232 KARAR NO : 2013/38846 İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : Ankara 5. İcra Hukuk Mahkemesi TARİHİ : 29/05/2013 NUMARASI : 2013/897-2013/723 DAVACI : ŞİKAYETÇİ:Gazi Üniversitesi Rektörlüğü DAVALI : ALACAKL :Bekir Gürışık Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi Meltem Duyan tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Şikayetçi 3. kişinin icra mahkemesine başvurusunda; İİK'nun 89. maddesine göre kendisine gönderilen l. haciz ihbarında, doğacak alacakların da haczinin istendiğini, ancak bunun doğru olmadığını ileri sürerek iptaline karar verilmesini talep ettiği anlaşılmıştır. Takip dosyasının incelenmesinde borçluların doğmuş ve doğacak hak ve alacaklarımn haczi için şikayetçi 3. kişiye İİK'nun 89. maddesi gereğince 1. haciz ihbarı gönderildiği görülmüştür. Borçlunun üçüncü kişilerdeki alacağı, 2004 Sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 106/2. maddesi gereğince menkul (taşınır) hükmündedir. Dolayısıyla, bu alacakların haczi de menkul haczi gibi gerçekleştirilir (İİK. m.88). İİK'nun 88. maddesinin üst başlığında da açıkça belirtildiği gibi, 3. kişiye haciz yazısı gönderilmesi, 3. kişideki alacağın borçluya ödenmesini önleyen bir muhafaza tedbiridir. Borçlunun 3. kişide alacağı varsa, bu alacak haczedilmiş sayılır. Haciz yazısını tebliğ alan 3. kişi, artık borçluya ödeme yapamaz. Sadece icra dairesine ödemede bulunabilir. Borçlunun, 3. kişide alacağının olmaması ya da olsa bile borcu karşılamaya yeterli bulunmaması durumu farklı olup; bu durumda haciz yazısı ile 89/1 haciz ihbarnamesi arasındaki özellik ortaya çıkar ve haciz yazısı eğer İcra ve İflas Kanunu'nun 89. maddesindeki koşulları taşımıyorsa bu maddedeki sonuçların doğmasına yeterli olmadığından borç 3. kişinin zimmetinde sayılamaz (Hukuk Genel Kurulu'nun 31.10.2007 tarih, 2007/12-795 esas, 2007/792 karar sayılı ve 01.12.1999 tarih ve 1999/12- 1003 esas, 1999/1017 karar sayılı kararları). İcra ve iflas hukukunda asıl olan alacaklının alacağına kavuşmasını sağlamak olup, kural olarak borçlunun haczi kabil her türlü mal ve hakkının haczi mümkündür. Dolayısıyla borçlunun 3. kişi nezdinde ileride doğması muhtemel bir alacağı da haczedilebilmelidir. Alacağın doğmasından sonra haczedilebileceğinin kabulü, paranın çok hızlı el değiştirmesi nedeniyle borçluya ait bir paranın haczini imkansız hale getirecektir (Borçlunun emekli olması halinde alacağı emekli ikramiyesi, aylık kira parası, istihkak alacakları, banka hesabına gelecek paralar gibi...). Örneğin banka hesabı üzerinde haciz bulunmaması durumunda hesaba giren para derhal borçlu tarafından alınabileceğinden böyle bir paranın alacaklı tarafından yakalanması ve haczedilmesi hayatın olağan akışına göre mümkün olmayacaktır. Bu durum ise alacakların tahsilatını güçleştirebileceği gibi bazen de imkansız hale getireceğinden, icra takip hukukunun genel mantığıyla bağdaşmayacaktır. Ne var ki İİK'nun 89. maddesine göre üçüncü kişiye haciz ihbarı gönderilmek suretiyle borçlunun alacağının haczi durumunda, üçüncü kişi haciz ihbarının kendisine tebliğ edildiği tarihten itibaren 7 günlük sürede itiraz etmez ise borç zimmetinde sayılacaktır. Buna göre haciz ihbarı ile doğmamış bir alacağın haczinin istenmesi halinde, 3. kişinin geleceğe yönelik olarak alacağın doğup doğmayacağını bilmesi ve bu nedenle itiraz etmesi beklenemeyeceğinden, doğacak alacakların İİK'nun 89. maddesine göre haczinin mümkün olmadığı kabul edilmelidir. Alacaklı, borçlunun 3. kişi nezdinde doğması muhtemel bir alacağını haczettirmek istiyor ise bu amacına, İİK'nun 88. maddesine göre haciz yazısı göndertmek suretiyle ulaşabilir. Buna göre üçüncü kişiye gönderilen haciz ihbarnamesinde doğmuş alacaklar yanında doğacak alacaklar ifadesinin de bulunması, haciz ihbarının, doğacak alacaklar yönünden İİK'nun 89. maddesinde öngörülen sonuçları doğurmasına yol açmaz ise de aynı Kanun'un 88. Maddesi anlamında haciz yazısı gibi değerlendirilmesi gerekir. Bir diğer ifade ile üçüncü kişiye gönderilen haciz ihbarnamesinde, doğacak alacaklar ifadesinin bulunması ve bu ifadeye yönelik olarak üçüncü kişinin İİK'nun 89. maddesinde öngörülen yasal sürede icra dairesine bir itirazda bulunmamış olması, doğmamış alacakların zimmetinde sayıldığı sonucunu doğurmaz. Haciz ihbarının tebliğinden sonra, üçüncü kişi nezdinde borçlunun bir alacağı doğar ise bunu icra dosyasına göndermesi gerekir. Ancak alacağın doğmaması durumunda ise herhangi bir şey yapması gerekmez. Şu hale göre doğmamış alacaklar yönünden İİK'nun 89. maddesine göre tebliğ edilen haciz ihbarı, üçüncü kişinin bu maddeye göre sorumluluğunu doğurmayacağı gibi, muhtemel alacakların haciz yazısı yazılmak suretiyle haczi de mümkün olduğundan üçüncü kişinin şikayetinin bu aşamada dinlenme olanağı yoktur. Pek tabiidir ki haciz ihbarnamesinde, doğacak alacaklar ifadesinin bulunması ve bu ifadeye yönelik olarak üçüncü kişinin İİK'nun 89. maddesinde öngörülen yasal sürede icra dairesine bir itirazda bulunmamış olması nedeniyle icra müdürlüğünce borcun zimmetinde sayılarak hakkında haciz kararı verilmesi halinde bu durum bir hakkın yerine getirilmemesi ile ilgili olduğundan, bu işleme karşı üçüncü kişinin İİK'nun 16/2. maddesi uyarınca süresiz şikayet yoluna başvurması mümkündür. O halde, icra müdürlüğünce üçüncü kişinin sorumlu tutulması yönünde yazılmış bir muhtıra ya da verilmiş bir haciz kararı bulunmadığına göre, mahkemece şikayetin reddi yerine yazılı gerekçe ile kabulüne karar verilmesi isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 05.12.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi. Başkan E. UZUNER Üye S. ATALAY Üye M. USLU Üye A. DOĞAN Üye A. TUNCAL UE |
![]() |
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 2 (0 Site Üyesi ve 2 konuk) | |
|
![]() |
||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
Maaş Haczi Müzekkeresi Nasil Tebliğ Edilecek ? | pallanco | Meslektaşların Soruları | 20 | 28-01-2017 12:45 |
Bankaya Olan Borç | CIZGIOTESI | Hukuk Soruları Arşivi | 1 | 09-03-2004 00:24 |
Siteye Gönderilen Hukuki Çalışmalar Hakkında | Admin | Hukuk Haberleri | 2 | 13-12-2003 11:47 |
Haciz İhbarnamesi - Haciz Yazısı (yorumsuz) | Av. Hulusi Metin | Hukuk Sohbetleri | 0 | 21-03-2002 00:37 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |