|
Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun] |
01-04-2013, 11:20 | #1 |
|
Delil Tespiti Niteliğinde Tanık Dinletmek
Birkaç gündür netleştiremediğim bir konu hakkında sizlerinde değerli görüşlerini almak istedim.
İş davasında tanık deliline dayanmak istiyoruz, ancak işverenin tanık isimlerini öğrendiğinde onlara baskı yapmasının önüne geçmek için İş mahkemesinde esas dava açılmadan delil tespiti niteliğinde tanık dinletmek mümkünmüdür? Bir yandan mümkün olabilir derken bir yandan da olurmu esas yargılama yapan mahkemenin yapması gerekir diye çelişkide kaldım. Doktirin gibi hissettim kendimi |
01-04-2013, 11:29 | #2 |
|
Sayın olgu,
HMK madde 400 delil tespitinin istenebileceği haller başlığı altında şu hükme yer vermiştir : " .....ya da tanık ifadelerinin alınması gibi işlemlerin yapılmasını talep edebilir " Ayrıca 2. fıkrada hukuki yarardan bahsedilmektedir. Bu nedenle siz hukuki yarar bulunduğunu açıkça ifade etmelisiniz. Açacağınız iş davasında da muhtemelen tespit dosyasında dinlettiğiniz tanıklarınız dinlenecektir. |
01-04-2013, 11:36 | #3 |
|
Yasa açıkça tanık ifadeleri içermekte ancak, isimleri ve işyerleri sabit olan işçileri delil tespiti olarak dinlemeyi mahkeme ne kadar yerinde görür
İşverenin işçilere baskı yapacağı şüphesininden hukuki yarar varlığını biz kabul etsek, hakim esas dava da baskı ile ifade değiştirebilirler diye karşı atak yapabilir mi reddetmek için? |
01-04-2013, 11:54 | #4 |
|
Bence tespit dileçenizde; HMK gereği dava şartı olması bakımından, tanık isimlerini ve neye ilişkin tanıklık yapacaklarını yazacak olmanız nedeniyle, daha sonra bu tanıkların işverenin baskısı ile tanıklık yapmaktan çekinebileceği yada baskı ile farklı ifade verebileceklerini, bu durumun davanızın ispatı açısından tarafınızı sıkıntıya düşüreceğini belirtin. Zira yasada da tanık dinletme ile ilgili belirttiğiniz şekilde, adresleri belli olan tanıkların delil tespitine konu edilemeyeceğine ilişkin bir düzenleme de bulunmamakta.
Hakimin ne şekilde düşüneceğini keşke bilebilsem ne güzel olurdu... |
16-04-2013, 17:00 | #5 |
|
Bugün Ankara'da iş Mahkemesi hakimlerinden birisine sordum. (birçok iş mahkemesi hakimi işin içinden çıkamayınca bu hakime yönlendirir kıdemli iş mahkemesi hakimi böyle bir durumun mümkün olmadığını, işverenin baskısından çekinmenin yeterli hukuki yarar oluşturmayacağını düşündüğünü, eğer böyle bir tespit davası açmamız halinde kendi önüne gelirse talebi reddedeceğini bildirdi...
|
17-04-2013, 11:11 | #6 |
|
Ben de olsam aynı yönde karar verirdim. Aslolan tanığın esas mahkemesinde ve taraflar huzurunda dinlenmesidir. Sadece işveren tarafından baskıya maruz kalacağı şüphesi yeteli değildir. Bu şekilde yorumlanırsa neredeyse tüm davalarda tanık anlatımları taraflardan bazılarının hoşuna gitmez ve baskı yapabilirler.
Kendinizi karşı taraf vekilinin yerine koyun. Tanığa soru sormak hakkından neden mahrum kalasınız. Üstelik aynı tanığı esas mahkemesinden tekrar dinletip önceki söylediklerini bertaraf edebilirler. Asıl sorunumuz usul yasalarında olmasına rağmen tanığa doğrudan soru sorma, sorulara tarafların itiraz etme haklarının uygulanmamasıdır (HMK 152). Hakim duruşmanın inzibatını esastan önce görmektedir. Eğer bu uygulansa duruşmaya iyi hazırlanmış avukatlar tanıktan çoğu zaman istedikleri cevapları alabilir. |
17-04-2013, 11:47 | #7 |
|
İş Hukuku davalarımda %90 işveren vekiliyim. Ancak müvekkil şirketler dahi tanık isimlerini öğrenince baskı yapabiliyor. Esas davada hakim aynı tanıkları dinlemek isteyecek zaten buradaki asıl amaç işveren tarafında baskı olmadan hür irade ile ifade verdirebilmek. Esas dava sırasında baskı ile nasıl ifadenin değişebileceğini ortaya koymak. HGK kararına göre tespit niteliğindeki davalarda cevap vermemek o tespiti kabul anlamına gelmediği.
Ceza davalarında da kollukta müdafi aracılığı ile ifade verilmişsede hakim duruşmada yinede dinlemekte. |
17-04-2013, 14:56 | #8 |
|
O zaman hakimin bu gibi konularda beklediği hukuki yarar nedir? Ben de onu merak ettim.
|
17-04-2013, 17:02 | #9 |
|
Gecikmesi halinde ortadan kaybolacak bir delil yokmuş.
Ayıplı mal davasında aracın ayıplı olup olmadığının tespiti için onlarca tüketici mahkemesinde açılmış tespit davası var, asıl esas yargılama konusu olan uyuşmazlık bu iken tüketici mahkemeleri sıkıntı yaratmıyor. |
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk) | |
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
Hakem Heyeti Kararı Delil Niteliğinde Midir? | av.esra2009 | Meslektaşların Soruları | 4 | 17-11-2012 14:12 |
Delil niteliğinde Cd nasıl incelenir? | favilla | Meslektaşların Soruları | 2 | 09-01-2012 13:48 |
Davetiyesiz tanık dinletmek | hakkaniyet_ | Meslektaşların Soruları | 12 | 13-12-2010 16:31 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |