18-02-2007, 03:15 | #1 |
|
HukukÇu HukukÇunun Kurdu Mudur?
Bazı Avukatların belki kendini daha iyi göstemek, belki gelen kişinin başka Avukatlara gitmesini engellemek ve davayı almak için diğer Avukatları kötülediklerini duyuyoruz. Yine bazı Hakimlerin Avukatları duruşma esnasında müvekkilleri önünde ve katılımcılar önünde azarladıklarına şahit oluyoruz. Bunlar nasıl davranışlar? Hukukçu hukukçunun kurdu mu acaba?
|
18-02-2007, 15:36 | #2 |
|
Görevimizi yaparken “kimseye, ne
müvekkile, ne hakime hele ne iktidara tabiiz. Bizim aşağımızda kişilerin varlığı iddiasında değiliz. Fakat hiç bir hiyerarşik üst de tanımıyoruz.En kıdemsizin,en kıdemliden veya isim yapmış olandan farkı yoktur.Avukatlar esir kullanmadılar,fakat efendileri de olmadı” MOLIERAC HUKUK BIR DERYADIR.... SAYGILARIMLA... HAREKETE GECMEK ICIN ÜSENME... |
19-02-2007, 15:26 | #3 |
|
Avukatların
1-duruşmada 2-müvekkiller vediğer katılımcıların önünde 3-Hakim tarafından 4-AZARLANMASI... Korkunç bir iddia.Siz böyle bir olaya tanık oldunuz mu sayın snow?Yanıtınız evetse lütfen durumu "azarlanan"avukatın barosuna bildirin.Meslek onuru bu denli ayağa düşmedi henüz.Yok söylemleriniz bir varsayımdan ibaretse,bunu düzeltin lütfen... |
19-02-2007, 20:21 | #4 |
|
Sayın Yaren,
ben bu olaya birden çok defa şahit oldum. Tanımadığım avukatlardı. Barolarına bildirmek aklıma gelmedi. Belkide meslektaşlarımız benim konumumdalar kendilerini savunmak isterlerse bunu yapabilirler diye düşündüm. Ancak bir insan olarak çok ama çok üzüldüm. Bir kere de tam tersi bir duruma şahit oldum, bir avukat kürsüdeki hakime bulunduğunuz koltuğu dolduramıyorsunuz demişti. Hakim bey adına çok üzüldüm. Konusuna çok da vakıf bir hakimdi. Söylemek istediğim, bunlar oluyor sayın Yaren. Keşke önüne geçebilsek. |
28-02-2007, 22:30 | #5 |
|
Aynen katılıyorum üstadım...kurdudur...Daha üste gidersen ve zaten Sizin de ordan çıkarım yaptığınız gibi İNSAN İNSANIN KURDUDUR. Yani benim kavrayışımla insanlar diğer insanlara kendi bütünleri içinde yer vermezler, yani diğer insanlarla bütünleşmezler. Zaten insanların sorunu bu, fakat şöyle bir gerçek var ki bir yerde azınlık durumunda olan kişiler daha bir bütün gibi görünmektedirler ne dersiniz?
|
28-02-2007, 22:38 | #6 |
|
Yaren" e cevaben somut bir olay;
Tribüne oynamayın Syn Avukat. Hayır Hakim bey tribüne oynamak hiç sevmediğim bir iştir. Ama öyle yapıyorsunuz Syn Avukat. Ve Avukat uzatır da uzatır, çünkü aklındaki VARLIĞA(kendini tanımlamasına) ters bir tanımlama yapılmıştır ve bu ise insan için en berbat durumdur. Sonuçta Syn Avukat, hakimden aslen şunu istiyordu. Bir an önce incelemeden, somut delilleri görmeden karar verin Syn Hakim çünkü her şey açıkça ortada ama bana göre hiç de açıkça ortada değildi. Avukat beynindeki yaratımla işi bitirmiş ama Somut varlık ortada yoktu. Ve bu halde iken hakime hemen karar verin der gibi idi. Elbet başka şehirden gelmesi Syn avukatımızı yıpratmıştı. Ama Hakim somut delilleri görmeden karara varamaz ki. İşte böyle Syn Yaren; oluyor bu işler. Kendimize düşeni yapmak yerine bir başkasının işini yapmadığını düşünmekteyiz oysa somut olayımızda Syn Hakim gayet güzel bir şekilde görevini yapmaktaydı. Ve önemlisi eğer görev yapılmıyorsa hatırlatılacak yer orası değildir. SAYGILARIMLA |
01-03-2007, 12:14 | #7 |
|
Hukukçu hukukçunun kurdudur sözüne kısmen katılıyorum. Bazen iyi anlaştığınızı düşündüğünüz, Baro odalarında sohbetinden keyif aldığınız bir meslektaşınızla karşılıklı dava vekilliği yaptığınızda, davayı kişiselleştirdiğini ve size düşmanca bir tavırla davranmaya başladığını görüyorsunuz. Üzücü ama bu günlerde bir kaç meslektaşımla bu durumu yaşadım. Henüz hakim ve savcılarla üstesinden gelemeyeceğim bir sorun yaşamadım. Demek ki üstesinden gelebiliyormuşum
|
02-03-2007, 14:12 | #8 |
|
Evet çoğu zaman "Hukukçu hukukçunun kurdudur".
200 YTL'ye boşanma davasına bakan,karşılıklı duruşmanıza hiç bir mazereti olmaksızın ve bir telefon dahi açıp size bildirimde bulunmadan saatlerce geç gelen,özellikle staj döneminde ufak bir hatanızı bile hiç gecikmeden duruşma salonlarında hakimlerin ve diğer avukatların önünde kaba bir biçimde yüzünüze vurmak için can atan,dosyasını sizden önce aldırmak için mübaşirle yakından!!! ilgilenen,siz odadan çıktığınızda hakimle yakınlaşmak adına sizin dedikodunuzu yapmaya başlayan,daha önce ifadesinde bulunduğunuz bir şüpheliye kendini süper avukat olarak göstermek için sizi kötüleyen,ilk celsede tahliye edeceği vaadiyle tasarlayarak adam öldürme suçundan suç üstü yakalanan sanığın yakınlarından tonlarca para alan vs. vs. vs. hukukçular diğer hukukçuların kurdudur. Bu tür hukukçular kaide midir yoksa istisna mı o konuyu hala tam olarak açıklığa kavuşturamadım. Saygılar... |
02-03-2007, 19:12 | #9 |
|
Onlara hukukçu demek ne kadar doğru olur ki? Evet, o tür insanlar var. Hem de epeyce...
Ben onlara hukukçu demiyorum. Ne mi diyorum?: Hiç bir şey. |
04-03-2007, 00:05 | #10 |
|
Aklımızda olması gereken, hukukçu tanımı, kanunlarda yer almaktadır. Bize düşen o tanımı aklımıza alıp kendimizin olarak benimsemektir. Ancak aklımıza alınca ama kendi varlığımız olarak alınca HAYATTA ONU VAR ETMEK mücadelemiz olur ve bizim için anlam kazanır. Onlar bize aittir diyebilmek ve hayatla bütünleşebilmek. Herkes kendine ait olan değerleri/beyin varlıklarını/BEYİN KOMPOZİSYONLARINI korumuyor mu? Onlar ne zaman bizim olursa o gün koruruz ki Bizim olmaları için aklımıza transferleri şart. Tabi bu bir beyin reflexi işi. Çocukluktan beyne ait olan değerler her zaman üstün geliyor bence. Hukuk aslında çocuklukta başlamalı diyorum.
SAYGILARIMLA |
05-03-2007, 14:36 | #11 |
|
Hukukçular
Sanırım perdenin arkasını görebilmek işin olmazsa olmazı.Hukukta temel bir kavramımız bulunmakta.Somut olayın özellikler diye sizde durumu değerlendireceksiniz.Ama her zaman dikkatli olmanız gerekir;çünkü sizi her zaman al aşağı etmeye çalışan kişiler olacaktır.
|
15-03-2007, 16:13 | #12 |
|
Avukat, avukatın kurdu değil, destekçisi olmalıdır. Bakırköy'de mesleğimin ilk yıllarında tanık olduğum bir olay bunu düstur edinmemi sağlamıştır. Duruşmada bir avukat karşı taraftaki avukat için:"Vekaletnamesinden şüphe ediyorum, ilgili noterlikten sorulsun." dedi. Diğer avukat:"Vekilin avukatlığından şüphe ediyorum, ilgili barodan sorulsun." dedi. Hakim avukatlara bulaşmadı ve ilgili yerlere mücekkereler yazılması şeklinde ara kararını kurdu. Meslek adına utanmıştım.
|
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk) | |
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
bir hukukçunun okuması gereklidir dediğiniz kitap önerileri | yusufosis | Kitap | 55 | 10-01-2015 19:46 |
Hukukçunun Dili | Av.Suat Ergin | Hukuk ve Türkçe Çalışma Grubu | 107 | 23-05-2013 14:06 |
Anayasa'ya uygun mudur? | Tiocfaidh | Hukuk Sohbetleri | 4 | 29-09-2007 15:47 |
hukukçunun dili nasıl olmalı? | Av.Suat Ergin | Site Hakkında Yazışmalar | 7 | 05-12-2006 16:53 |
Entellektüel Bir Hukukçunun Saçmalaması | Av. Adil Giray ÇELİK | Hukuk Sohbetleri | 9 | 19-08-2006 11:15 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |