![]() |
|
![]() |
|
Hukuk Soruları Hukukçu olmayan üyelerimizin hukukla ilgili sorularına ayrılmış iletişim alanı. Lütfen Dikkat : THS bir hukuki danışmanlık sitesi değildir ve bu foruma da "hukuki danışma" niteliği taşıyan sorular yöneltilemez. Alanda soru sormadan önce lütfen Hukuk Soruları Alanı Kural ve İlkelerimizi okuyunuz. |
![]() |
![]() |
#1 |
|
![]() Türk borçlar kanunu madde 47'ye göre; yetkisiz temsilcinin yaptığı işlemlerden doğan zararları tazminden temsil ettiğini söylediği kişi sorumlu değildir. Zararı yetkisiz temsilci gidermelidir fakat yetkisiz temsilci,işlemin yapıldığı sırada karşı tarafın, kendisinin yetkisiz olduğunu bildiğini veya bilmesi gerektiğini ispat ederse zararın giderilmesi yetkisiz temsilciden istenemez.
Hocam, bu maddenin tek bir istisnası olduğunu söyledi fakat bir türlü bulamıyorum. Bu konuda bana yardımcı olabilir misiniz? En azından bu istisnayı bulabileceğim bir kaynağa yöneltebilir misiniz? |
![]() |
#2 | |||||||||||||||||||||||
|
![]() Sayın Mihri I.,
TBK m.45:"Temsilci, yetkisinin sona ermiş olduğunu bilmediği sürece, temsil olunan veya halefleri, temsilcinin yapmış olduğu hukuki işlemlerin sonuçlarıyla bağlıdırlar. Bu kural, üçüncü kişilerin yetkinin sona ermiş olduğunu bildikleri durumlarda uygulanmaz." TBK m.44/2: "Temsil olunan veya halefleri, temsilcinin belgeyi geri vermesi için gerekeni yapmazlarsa, bundan dolayı iyiniyetli üçüncü kişilerin zararını gidermekle yükümlüdürler." TBK m.42/3:"Temsil olunan verdiği yetkiyi üçüncü kişilere açıkça veya dolaylı biçimde bildirmişse, bu yetkiyi tamamen veya kısmen geri aldığını onlara bildirmediği takdirde, yetkinin geri alındığını iyiniyetli üçüncü kişilere karşı ileri süremez." * İyiniyetli 3. kişiyi (3.kişinin iyiniyetini) korumak amaçlı getirilen yukarıdaki hükümler, belirttiğiniz madde düzenlemesinde temsil olunanın sorumlu olmayacağına dair kaidenin istisnasıdır. P.S: Sormak istediğiniz konu başka birşey ise biraz açarsanız yardımcı olabilirim. Saygılar... |
![]() |
#3 |
|
![]() Sanırım benim sorum ve sizin cevabınızdaki ''yetkisiz temsilci'' aynı şey değil.
Sizin cevabınızdaki temsilci, TBK.m.44'te belirtilen ''yetkisi sona ermiş temsilci''dir. Fakat benim bahsettiğim TBK.m.46'daki ''yetkisi olmadığı halde hukuki işlem yapan kişi, temsil olunan tarafından onanmayla yetki sahibi olabilecek kişidir''. Ve sorum da TBK.m.47'de bahsedilen temsil olunanın yetkisiz temsilci tarafından yapılan hukuki işlemin onanmaması halinde zararın kimden istenebileceği ile ilgilidir. TBK.m.47/1: ''Temsil olunanın açık veya örtülü olarak hukuki işlemi onamaması halinde, bu işlemin geçersiz olmasından doğan zararın giderilmesi, yetkisiz temsilciden istenebilir. Ancak, yetkisiz temsilci, işlemin yapıldığı sırada karşı tarafın, kendisinin yetkisiz olduğunu bildiğini veya bilmesi gerektiğini ispat ederse, kendisinden zararın giderilmesi istenemez.'' Bu maddenin hangi cümlesinde bir istisnanın mevcut ve bunun ne olabileceğini bulamıyorum. Saygılar... |
![]() |
#4 | |||||||||||||||||||||||
|
![]() Sayın Mihri I.,
1. msjınızda "maddenin istisnası" dediğiniz için başkaca maddelerde istisna aradığınızı düşünmüştüm; anlatımınıza göre aynı madde içinde arama yapacağız? Ve sonradan veya yetki daraltmasıyla yetkisiz hâle gelen değil, baştan itibaren yetkisiz olan temsilciyi değerlendireceğiz... Kural gayet net: onamama halinde zarar, yetkisiz temsilciden istenecek. TBK m.47/1'e bakalım: Burada istisnadan kasıt: a) Yetkisiz temsilci değil de temsil olunan ne zaman sorumlu olabilir ise; temsil olunan, yetkisiz temsilcinin yaptığı işleme icazet verirse sorumlu olur. (TBK m.46 ile birlikte değerlendirin) b) Yetksiz temsilci ne zaman sorumluluktan kurtulur ise; işlemin yapıldığı sırada, işlem yaptığı kişinin, kendisinin yetkisi olmadığını bildiği/bilmesi gerektiğini ispatlarsa veya a şıkkındaki şekilde temsil olunan işleme icazet verirse sorumluluktan kurtulur. TBK m.47/2'de hakkaniyet gerektiriyorsa, yetkisiz temsilcinin sadece menfi değil; müspet zararların da tazminine mahkum edilebileceği düzenlenmiştir. TBK m.47/3'de İcazet verilmedi -> işlem hükümsüz -> hükümsüz işlemden mütevellit kazanılan haklar var => bu kazanılan haklar sebepsiz zenginleşmeye göre geri verilecek, düzenlemesi yapılmıştır. Maddenin tamamı yukarıdaki şekildedir. Dediğim gibi aynı maddede birşey bulmanız gerekli ise; -neyin istisnasını arıyorsanız- yukarıdaki yazdıklarımı ona göre değerlendiriniz. Bir başka seçenek: Sayın Hatemi'nin "Borçlar Hukuku" kitabında maddeyle ilgili yer verdiği "hukuki görünüşe güvenin korunması ilkesinin (MK m.2/1) devreye girmesi -görünüşte temsil yetkisi- hali" var. Öz olarak; temsilcinin, yetkili temsilci gibi davranabilmesinde, temsil olunanın genel davranış kuralı olarak özen göstermemesi veya culpa in contrahendo sorumluluğu söz konusu ise; 3. kişi de temsilci ile işlem yaparken bu duruma güvenmişse; işlemin temsil yetkisi varmış gibi sonuç doğuracağının kabulüne dair açıklama yapılmıştır. (Hatemi/Gökyayla- Borçlar Hukuku Genel Hüküm, sayfa 105-106) Saygılar... |
![]() |
#5 |
|
![]() Nevra Hanım açıklamalarına katılıyorum. Hocanızın sizden istediği sanırım sizi biraz düşünmeye sevk etmek.
Bana göre yetkisiz temsilcinin temsilci adına ve hesabına hareket ettiği işlemler için, yapılan işlemler temsil olunanı direkt sorumluluk altına sokmaz. Dolayısıyla, temsil olunanın bu işleme icazeti gerekir, icazet verilene kadar işlem temsil olunanın hukuki sorumluluğunda değildir. Temsil olunan için askıda hükümsüzdür diyebiliriz. Ancak, temsil olunan icazet verirse, sorumluluğu doğacaktır. Dolayısıyla temsil olunanın sorunuza yönelik olarak bir işleme icazet etmesiyle yetkisiz temsilci işlemi de olsa, yetkili temsilci hükmünde değerlendirileceği için, temsil olunan her türlü zarar ve ziyandan da sorumlu olacaktır. Buradaki iyi niyet - kötü niyet ayrımının önemi kalmayacağından, sorumluluk temsil olunanın üzerinde kalacaktır. Bu istisna olarak düşünülebilir. Saygılar. Ek olarak, temsil olunanın temsilciyle iç ilişkisi farklı bir konudur. Ben dış ilişki için yorum yapmak istedim. Temsil olunanın rücu hakkı elbetteki vardır. |
![]() |
#6 |
|
![]() Ben biraz işi basitten alayım; 47/1'in ilk cümlesi genel kural, ikinci cümlesi istisna olsun.
Ne dersiniz? ![]() |
![]() |
#7 |
|
![]() Yanıtlarınız için teşekkür ederim, hoca cevabı açıkladı.
İstisna; Türk Ticaret Kanunu m.678: ''Temsile yetkili olmadığı halde bir kişinin temsilcisi sıfatıyla bir poliçeye imza koyan kişi, o poliçeden dolayı bizzat sorumludur; bu poliçeyi ödediği takdirde, temsil olunduğu kabul edilen kişinin haiz olabileceği haklara sahip olur. Yetkisini aşan temsilci için de hüküm böyledir.'' * Bir kişi başkasını temsilen bir kambiyo senedi düzenlerse temsilcinin temsil yetkisi yoksa bile temsilci bu senetten şahsen sorumlu olur. *Temsilci sıfatını takınan kişi, 3.kişinin ''zararını'' gidermekle yükümlü borçlar hukukunda fakat ticaret kanununda düzenlenen özel hükme göre zarar söz konusu olamaz. Çünkü düzenlenen bu kıymetli evrak zaten geçerlidir. Temsilci bu senetle bağlıdır. NOT: Kanun bazı hallerde temsil yetkisinin yokluğu halinde, temsil olunan kişinin bazı davranışları nedeniyle o hukuki işlem geçersiz olsa dahi 3. kişinin iyiniyeti dolayısıyla onun zararları temsil olunan kişiyi bağlar. (TBK.m.44/2) |
![]() |
#8 |
|
![]() Sayın Mihri I.,
TTK m.678, "TBK'na göre yetkisiz temsilcinin yaptığı işlem geçersizdir. Bu kuralın istisnası nedir?" sorusunun cevabıdır... Soruyu doğru sormak, cevabın yarısına ulaşmaya eşdeğerdir... ![]() P.S: Yazdığımı sadece "bir abla öğüdü" olarak algılarsanız sevinirim... ![]() Neticeden bilgi verdiğiniz için teşekkürler, Saygılar... |
![]() |
#9 |
|
![]() Bence doğru nakledilmiş bir soru...
![]() Olayı pratikleştirelim; Mihri spot beyaz eşya satıcısı(yetkisiz temsilci), X şirketinin buzdolaplarını satıyor, davacı Y, Mihri'nin yetkili buzdolabı satıcısı olmadığını bile bile buzdolabını ondan alıyor. Sonra da buzdolabının defolu olduğunu farkediyor... Mihri buzdolabı satarken, Y'nin kendisinin yetkisiz olduğunu, bayisi olmadığını bildiği halde alışveriş yaptığını ispat ederse, sorumluluktan kurtuluyor. Hoca bunun istinasını sormuş... İstisnası TTK 678; Mihri, Y'ye teminat senedi gibi bir belge verirse, sorumluluktan kurtulamaz... |
![]() |
#10 | |||||||||||||||||||||||
|
![]() Sayın Balku,
TTK m.678, anlattığınız durumun istisnası değildir... Doktrinde ve bir kısım yargıtay kararlarında kabul edildiği üzere; "kambiyo alacaklısı da", temsilcinin yetkisizliğini "biliyor" ise, yetkisiz temsilci, kambiyo alacaklısına karşı sorumluluğundan kurtulur. Yargıtay 19 HD, 12.07.2005 T., E: 2004/13429, K: 2005/7895: "...TTK.'nun 590. maddesi selahiyeti olmaksızın kambiyo senedi imzalayan şahsın sorumluluğu ile ilgili olup, "Temsile Selahiyetli olmadığı halde bir şahsın temsilcisi sıfatıyla bir poliçeye imzasını koyan kimse, o poliçeden dolayı bizzat mesul olur ve poliçeyi ödediği takdirde temsil olunan haiz olabileceği haklara sahip olur. Salahiyetini aşan temsilci için dahi hüküm böyledir" hükmünü içermektedir. Yetkisiz temsilcinin anılan madde kapsamında imzası nedeniyle bizzat sorumlu tutulabilmesi için, alacaklının (hamilin) senedi imzalayanların temsil yetkisinin bulunmadığını bilmemesi gerekir. Nitekim, Tekinalp /Poroy "Kıymetli Evrak Hukuku" adlı eserlerinde "yetkisiz temsilci, kambiyo alacaklısının kendisini temsil yetkisi bulunmadığını bildiğini ispat ederek ona karşı sorumluluktan kurtulabilir. Bu sonuç MK.2.maddesinde açıklamasını ve desteğini bulur. Bunun için kambiyo alacaklısının yetkisizliği bilmesi gerekir" görüşünü belirtmişlerdir. (Prof. Tekinalp/Poroy Kıymetli Evrak Hukuku İstanbul 2001 sh:128) Prof Dr.Fırat Öztan da, yetkisiz temsilcisinin TTK.'nun 590.maddesine göre sorumluluğu için, alacaklının (hamil) senedi imzalayanların temsil yetkisine haiz bulunmadıklarını bilmemesi gerektiğini açıklamıştır. (Prof Dr. Fırat Öztan Kıymetli Evrak Hukuku Ankara 1997 sh. 408 vd.) Prof Dr. Naci Kınacıoğlu ve Gönen Eriş de eserlerinde aynı görüşü benimsemişlerdir. (Prof Dr. Naci Kınacıoğlu Kıymet Evrak Hukuku Ankara 1999 sh.99,124 vd; Gönen Eriş Uygulamalı Çek Hukuku Ankara 2003 sh.28)..." Sayın Kocayusufpaşaoğlu'nun, Sayın Karayalçın'ın da aynı görüşte olduklarını eklemek isterim... P.S 1: Neticeten bu şekilde anladığınıza göre yanlış nakledilmiş... ![]() P.S 2: Her ne kadar (özellikle maddenin son fıkrası ve 1. fıkrası beraber irdelendiğinde) TBK'nın genel hükümleri çerçevesinde düzenleme yapılmış gibi görünse de; konu hakkında TTK m.1406 (-kısmen- Eski TTK m.1270) da tartışılabilir bir maddedir: http://www.turkhukuksitesi.com/mevzuat.php?mid=12560 Saygılar... |
![]() |
#11 |
|
![]() Sayın Öksüz,
Öğüdünüz için teşekkür ederim. Fakat zaten istisnanın hangi madde için mevcut olabileceğini idrak edememiştim. Neyse ki sonuca ulaştık. ![]() Herkese katkılarından dolayı teşekkür ederim. |
![]() |
#12 |
|
![]() Sayın Öksüz, tüm bu anlatımlarınızla, hukuk okuyan öğrencinin hocasının sorusunu yanlış aktarması ile ne alakası var?
![]() Olsa olsa hocanın cevabını beğememisinizdir ancak Tekinalp Hocanın da parelel düşündüğünü siz belirtmişsiniz. ![]() |
![]() |
#13 | |||||||||||||||||||||||
|
![]()
![]() Saygılar... |
![]() |
#14 | ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|
![]()
![]() ![]() ![]() 47. maddede, sözleşmenin geçersiz olması nedeniyle doğan zararın giderimini hükme bağlıyor. Kural, 1. cümlede: "temsil olunan sözleşmeyi onamazsa, zaraın gideriminden yetkisiz temsilci mesuldür." şeklinde belirtilmiş. 2. cümlede ise belirttiğiniz gibi: "Karşı taraf, temsilcinin yetkisiz olduğunu biliyor veya halin icabı bilmesi gerekiyorsa yetkisiz temsilcinin 1.fıkradaki giderim yükü kalkar.." şeklinde istisnayı ortaya koyuyor. ![]() Sayın Mihri 47. maddeyi yazıp, sonra da "bu maddenin hangi cümlesinde bir istisnanın mavcut olabileceğini bulamıyorum..." şeklinde soru sorduğu için, haliyle bu cevap verilir. ![]() |
![]() |
#15 |
|
![]() Sayın DİKİCİ,
''Bu maddenin hangi cümlesine AİT bir istisna'' desem daha doğru olurdu haklısınız. Hem soruyu hem cevabını öğrendim artık. |
![]() |
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 2 (0 Site Üyesi ve 2 konuk) | |
|
![]() |
||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
Türk Borçlar Kanunu Metni | Doç. Dr. Özge Yücel | Borçlar Hukuku Çalışma Grubu | 6 | 04-02-2011 09:07 |
TÜrk BorÇlar Kanunu Tasarisi 200. Madde | Ahmet Turan | Borçlar Hukuku Çalışma Grubu | 4 | 07-10-2007 22:52 |
Türk Borçlar Kanunu Tasarısı 4. madde | Ahmet Turan | Borçlar Hukuku Çalışma Grubu | 4 | 17-05-2007 10:12 |
Türk Borçlar Kanunu Tasırıs 341. madde | Ahmet Turan | Borçlar Hukuku Çalışma Grubu | 0 | 16-05-2007 21:59 |
TÜrk BorÇlar Kanunu Tasirisi 75. Madde | A.Turan | Borçlar Hukuku Çalışma Grubu | 1 | 15-04-2007 21:54 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |