01-10-2012, 15:44 | #1 | ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|
Sözlü danışma hizmeti-Mobil Hukuk
Bu hizmetin bizlere çok faydalı olcağı kanatindeyim.Siteyi ziyaret etmek isterseniz link ve sözleşmeyi ekledim
https://www.mobilhukuk.com/
|
01-10-2012, 16:27 | #2 | |||||||||||||||||||||||
|
Bu tür sistemleri vatandaş için de avukatlar için de yararlı bulmuyorum. Daha önce benzeri bir girişim İstanbul Barosu tarafından engellenmişti diye anımsıyorum. http://www.turkhukuksitesi.com/showthread.php?t=46660 |
01-10-2012, 16:50 | #3 |
|
Avukatlık Kanunu 48. maddesine aykırılık teşkil etme ihtimali var.
Madde 48 Avukat veya iş sahibi tarafından vadolunan veya verilen bir ücret yahut da herhangi bir çıkar karşılığında avukata iş getirmeye aracılık edenler ve aracı kullanan avukatlar altı aydan bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Ayrıca sözleşmede bedeller belirtilmemiş, tarifenin altında yada orantısal olarak emsalin altında olmaması gerekmektedir. Avukatlık Kanunu 55/1 aykırı gibi durmuyor, ancak faaliyetin özel bir şirket tarafından yapılması, şüpheleri artırmaktadır. Her ne kadar yeni gelir kapısı olarak düşünülse de geniş anlamda gelir eksikliğine neden olabilir... Çekincelerim var, uygulama nasıl olacak bakmak lazım... Ancak girişime olumsuz değilim... |
01-10-2012, 18:14 | #4 |
|
Sitelerine, soz konusu projenin Avukatlık Kanunu'na aykırılık teşkil etmediğine dair mahkeme kararı eklemişler.
Yine de benim de çekincelerim olduğunu söylemeden edemeyeceğim. |
01-10-2012, 18:52 | #5 | |||||||||||||||||||||||
|
O kararlarda şu hususlar dikkatimi çekti: - Ceza davasında "proje hayata geçmediği için" beraat kararı verilmiş. - Hukuk davasında davalı "davaya itirazı olmadığını" beyan etmiş. |
01-10-2012, 20:50 | #6 |
|
Mesleği Sömürmek İsteyenlere Dikkat!
Tehlikenin farkına varamayanlarin dikkatini çekmek isterim. Komisyonculardan uzak durunuz, lonca esnafı veya tüccar değildir Avukat!
|
02-10-2012, 01:39 | #7 |
|
Herşeyin hukuka uygun olduğunu varsayalım,
Üye olmak için istenen 100,00 TL bedel, avukatın hizmetinden alınan 3/2 pay ile birlikte düşünüldüğünde, sömürülen aslında avukat olmuyor mu? Bu işten avukatın kazancı ne olacaktır? "Müşteri" açısından, kaç dakikada tatmin olacağını bilemeden, hızlı sorup, çabuk düşünme kabiliyetini artıracak egzersizden öteye geçemeyecek uygulamadan, fayda alacağını vaad etmeyi kimin adına gerçekleştiriyorsunuz? Okudukça uzaklaşıyorum... |
02-10-2012, 07:49 | #8 |
|
Bu şekilde avukatlık mesleğini, birilerinin menfaati için ticarete dökmek yerine, örneğin GSM firmaları tarafından bireysel abonelik temelinde sadece isteyen avukata tahsis edilen hatlar oluşturulsa ve vatandaş o avukatı, paralı hattan aradığında başlangıçta uyarı mesajının onaylanmasını takiben, dakikası bilmem kaç TL olan bu ücret avukatın hesabına kaydedilse ve Gsm tarafından yasal konuşma ücreti tenkis edildikten sonra makbuz karşılığı avukatın banka hesabına aktarılsa daha doğru olmaz mı?
|
02-10-2012, 08:21 | #9 |
|
Avukatlık Kanunu 48. madde çok açık. Bu açıdan bu veya benzeri sistemlerin aracılık tarzında çalışması veya komisyona dayalı kurulması mümkün değil. Üstelik bu disiplin suçu vs. de değil, her avukata, hem aracıya hapis cezası öngören ciddi bir suç, o nedenle zaten kimsenin bu sistemi bu şekilde kuracağına ihtimal vermiyorum.
Ancak olay Sayın Dikici'nin bir üstteki mesajında anlattığı veya daha önceki tartışmamızdaki video'da Sayın Av.Gökhan Ahi'nin hayal ettiği gibi kurulursa durumun bir hukuka aykırılığı olmayacağını ve ayrıca Avukatlar için de artıları olabilecek bir sistem olabileceğini düşünüyorum. Netice itibariyle bugün Avukatlığın en büyük sorunlarından biri sözlü danışmanın bedavaya getirilmesidir. Gece gündüz cep/büro telefonunuzdan arayan pekçok kişi sizi saatlerce "sorguya çekip" inanılmaz vaktinizi alır (ve bunu da çoğu kez kendine hak görür) ancak avukat harcadığı bu vaktin ve emeğin hakkını hiçbir zaman alamaz. Bir avukatın özel bir cep numarasından arandığında arayan kişinin özel bir fiyat tarifesiyle ücretlendirmesi (tabii arama öncesi sistem tarafından arayan kişiye de bilgi verilerek) ve ücretin de avukata ait olması sözlü danışma karşılığı harcanan emeğin karşılığının alınması anlamına gelecektir. Bu bağlamda bu anlattığım tarzda çalışacak bir sistemin Avukatlık Mesleğinin en önemli sorunlarından birini çözeceğine inanıyorum. |
02-10-2012, 08:55 | #10 | |||||||||||||||||||
|
Eklenen muarazanın men'i davası içinverilen karar okunduğunda dava, davacı ile davalının dostluğu çerçevesinde sonuçlanmış.
İddia, davalının avukatlık yasasına göre endişeli olduğundan bahisle sözleşmeyi ifadan kaçınmasına dayandırılmış, davada davalı hiçbir savunma yapmadan "davayı kabul" etmiş. Süper! Mahkeme kararı var... Oysa ne güzel şiirlerimiz de var: "En ummadığın keşf eder esrâr-ı derûnun Sen herkesi kör âlemi sersem mi sanırsın." --- 1.) Sayın Altop'un mütalaasında kısım kısım yer verdiği şirket ile avukat arasındaki sözleşmeye göre, avukat kime hizmet verdiğini dahi bilmeyecektir. Kendi adresini, ismini, telefonunu dahi sunamayacaktır. Oysa avukat, sağlıklı hizmet verebilmek için dava dosyasını, evrakı ve sair yazılı belgeyi incelemek ihtiyacı duyabilir. Keza Sayın Altop'un mütalasında "sözlü hukuki danışmanlık hizmeti sözleşmesi, (güya) sisteme dahil olan avukat ile kullanıcı arasında kurulmaktadır." denilmesine rağmen, sözleşmenin diğer tarafının kim olduğunu dahi bilmeden kullanıcı ile avukat arasında bir avukatlık sözleşmesinin kurulduğunu iddia etmek de pek isabetli ve gerçekçi olamayacaktır. Avukat, kime hizmet verdiğini, kime karşı borçlu olduğunu bilmek hakkına sahiptir. Vekalet ilişkisi güven ilişkisidir. Karşınızdaki kişinin kim olduğunu bilmeden, karşınızdaki kişi de sizin kim olduğunuzu bilmeden bu güven ilişkisini tesis etmesi çok zordur. Vatandaşın karşısındaki kişinin gerçekten avukat olup olmadığını teşhis etme imkanı dahi yoktur bu sistemde. 2)
denildiği halde, aralarında hiçbir avukatlık hizmet sözleşmesi bulunmadığı ORTADA İKEN, avukata sadece teknik alt yapıyı kullandırdığını iddia eden ve bu yönden iş getiren olarak de nitelendirilemeyeceğini savunan şirketten tahsil etmesi, tuhaftır, iddia edilen ilişkiye yabancıdır. Teknik alt yapı hizmeti veren şirketin böyle bir ilişki kurulmuş olsaydı avukattan teknik alt yapı hizmeti ücretini istemesi gerekirken, somut olayda avukata ücret veya kesenek ödeyen pozisyonda olması garabettir, kanuna karşı hiledir. |
02-10-2012, 12:42 | #11 |
|
konuyla ilgili baroyla konuştuğumda bununla ilgili suç duyurusunda bulunulduğu ve işlemlerin devam ettiği söylendi. ne aşamada olduğunu pazartesi günü yapılacak avukat hakları merkezi toplantısında öğreneceğim.
acaba şirketin hukuki sorumluluğuna gidilemez mi? |
02-10-2012, 15:55 | #12 | |||||||||||||||||||||||
|
Mutala doyurucu olmadığı gibi özellikle 48. maddeye ilişkin görüşlerini anlamakta güçlük çektim. Buna rağmen görüş görüştür, saygı duymak gerekmektedir. Sayın Meslektaşlarım, bu noktada sorumluluk tekil olarak bizlere düşmektedir. Kabul etmek gerekir ki müthiş planlamış ve bence yılın girişimcilik ödülü verilmesi gereken bir proje ancak ne fayda? Zira bu işten kazançlı olan sadece gsm ve aracı şirket, onun haricinde ne avukat kazançlı oluyor ne de vatandaş... THS üyesi kadar üye topladıklarını bir düşünün... |
02-10-2012, 16:34 | #13 |
|
Merhabalar,
Sistemi savunduğum anlamı çıkmasın ama sözleşmede ve aşağıda linkini verdiğim açıklamalarında avukatın kendi portföyündeki müvekkillleri için bu hizmetin sunulduğu ve arada bir operatör olmadığı belirtilmiş. Hoca'nın mütalaası projenin önceki haliyle ilgili olabilir çünkü sözleşmede düzenlenen hükümlerle çelişen tespitler var. 2.6 Advocat, bu hizmeti, avukatlar ve sadece avukatların portföyünde bulunan müvekkillerine sunmaktadır. https://www.mobilhukuk.com/nasil Yani benim algıladığım sistem Saim Bey'in tavsiyesini kısmen (arada aracı olması hali hariç) karşılar nitelikte. (Tabii sözleşmenin eki olarak belirtilen metni göremedim.) |
04-10-2012, 12:41 | #14 |
|
Bazı yanlış anlamalar var galiba
Konuya dahil olma ihtiyacı hissettim. Ve bir şeyler de ben yazayım dedim. Bu sistemi açık açık destekliyorum.
Avukatlık Kanunu madde 48'e aykırılık iddia edilmiş. Çıkar karşılığı iş getirme. Bu hizmette avukata iş getiren olduğunu sanmıyorum. Bilakis avukat, kendisine gelen işi, olması gerektiği gibi ücreti karşılığı veriyor olacaktır. Bence, burada mail, cep telefonu gibi teknik bir altyapı sağlanıyor. 48. madde, piyasada bol miktarda bulunan dava simsarları için getirilmiş bir madde. Senet takibi yapan veya kamulaştırmaları takip ederek avukatlarla yüzde anlaşması yapan kişiler için konulmuştur bu madde. Bu sebeple 48. Maddenin konuyla ilgisi olduğunu zannetmiyorum. Reklam yasağına aykırılık iddiası var. Eğer avukat reklam verirse veya reklam sayılabilecek hareketlerde bulunursa, reklam yasağına takılabilir, doğrudur. Ancak, kartvizitinde, internet sitesinde ve tanıştığı insanlara danışma hattının numarasını vermesi, reklam sayılamaz. Çoğu tanıdığımızın telefonla bir çok işe yarar bilgiyi bedava aldığını zaten biliyorsunuz. Ben böyle bir numara verirsem, arayan ücret ödeyeceğini bilir, ben de ücret hak edeceğimi bilir ve daha iyi danışmanlık veririm. Tutup da bir yerlere ilan verir, bilişim hukuku konusunda danışma hattı diye duyuru yaparsam, tabi ki bu reklam yasağına aykırı olacaktır. Bu sistem, benim gibi günde en az 15 tane tanımadık telefon alan bir kişi için çok faydalı olacaktır. Bir günün içinde en az 2 saatim birilerine hukuki yol göstermekle veya sorularına cevap vermekle geçiyor. Potansiyel müvekkil veya danışan olma ihtimalinden dolayı insanları da kıramıyorsunuz. 2 saatimi kazanca dönüştürebilme ihtimalim yükseldiği gibi, vaktimi daha planlı kullanabiliyor olabilirim. Örneğin web siteme, saat 17-19 arası sadece şu konularda danışma veriyorum diye yazarsam, beni diğer saatlerde arayan kişi sayısı azalacaktır. Arayan da benim uzmanı olduğum konudan daha fazla bilgi sağlayacaktır. Web siteme bu hizmetin numarasını yazmam reklam veya reklam sayılabilecek bir hareket değildir. Avukatlık mesleği sadece vekillikten ibaret değildir, avukat aynı zamanda hukuki danışmanlık veren kişidir. Hukuki danışmanlık için de vekalet gerekmiyor. Bu sebeple, ben kiminle konuştuğumu bilmek durumunda değilim. Soru sorulur ve ben bildiğim kadarıyla cevap veririm. Cep telefonunda en yoğun zamanda 20 dakika boyunca aynı şeyi sorup duran ve daha önce hiç tanımadığım adama laf anlatmaya çalıştığımı bilirim. Ayrıca, bu hizmetin uzmanlık alanlarını net çizgilerle ayıracağını düşünüyorum. Ben hiç gayrimenkul hukukundan anlamam. Sorarlarsa anlamadığımı ve başka bir meslektaşa gitmesi gerektiğini söylerim. Ama kendi konumu en çok bilenlerden biri olduğunu düşünüyorum. Neden bu bilgimi ve deneyimimi, benden sadece bu alanlarda talep edenlere ücreti karşılığı sunmayayım? Kaldı ki, ne iş olsa yaparım avukatlığı da artık tarihe karışmalı. Bakın engelli meslektaşlarımız var. Biz de her an engelli bir avukat olabiliriz. Bu sistem, engelli avukatlar için inanılmaz bir gelir kaynağı olabilir ve diğer meslektaşlarıyla eşitliği sağlar. Sırf engelli diye, adliyeye veya bürosuna gidemeyen avukatlar için evden çalışma olanağı sağlar. İşin bu faydasını asla gözardı etmemek gerekiyor. Kendini emekli eden ve adliyelere koşturmak istemeyen bir çok meslektaşımızın da bilgi ve tecrübelerini aktaracağı bir ortam doğacaktır. Çünkü avukatlık sadece adliyede dava takip etmek değil, hukuki yol ve yöntem de gösterebilmektir. Evinde veya yazlığında emeklilik günlerini geçiren meslektaşlarımız için hem bir gelir kaynağı oluşacaktır, hem de onun uzun yıllara dayalı bilgi ve tecrübesi danışanlara yol gösterecektir. Aldığı bir tebligat nedeniyle, UYAP'tan aldığı bir mesaj nedeniyle ya da ailevi bir meselesi nedeniyle gece yarısı uykuları kaçan vatandaş için de bu hizmet iyi bir hizmettir. Gece yarısı veya tatillerde arama kabul eden meslektaşımız, vereceği bir cevapla vatandaşa yol gösterebilecektir, belki de daha rahat uyumasını sağlayacaktır. Ön bilgisini alan vatandaş, daha da bilinçli ve bilgili olarak avukata başvuracaktır. Hatta danıştığı avukatın bilgisi, kendinden eminliği ve pratik cevaplarından etkilenmişse o avukatla vekalet ilişkisine bile girebilir. Türkiye'de oturan / çalışan bir çok yabancı var. Kendi dillerinde konuşabilen bir avukattan hukuki yardım veya yönlendirme almaları, onlar için ne kadar büyük bir nimettir düşünsenize. Örneğin, Gaziantep'te çalışan bir Alman mühendisin iş mevzuatı veya yabancılar hukuku ile ilgili bir danışması için şehirde Almanca konuşan avukat bulabilmesi bir kaç günü bulacaktır, belki de hiç bulamayacaktır. Ama böyle bir danışma hizmetinde, Almanca bilen ve iş mevzuatına hakim bir meslektaşımızı internette bulup mekan bağımsız olarak arayıp danışmasını alabilir. ABD Hukuk sistemini incelemek ve yerinde görmek fırsatım oldu. Ülke istatistiklerine göre, uyuşmazlıkların sadece 1/5’i mahkemelere gidiyor, bu uyuşmazlıkların ise yine 1/5’i yüksek mahkemeye gidiyor. Yani yüksek mahkemeye tüm uyuşmazlıkların sadece 1/25’i gidiyor. Bizim ülkede ise neredeyse tüm uyuşmazlıklar mahkemelere, yine aynı dosyalar aynı oranlarda yüksek mahkemeye gidiyor. Tabi ki, ABD’de uzlaştırma, tahkim, arabulucuk gibi alternatif uyuşmazlık çözümlerinin yargının yükünü azaltmasında büyük faydaları olabiliyor. Ama çok büyük bir oranda uyuşmazlık da önleyici avukatlık hizmetinin yaygınlığından kaynaklanıyor. Bazı meslektaşlarımız da dahil olmak üzere, bir çok vatandaşın açmış olduğu gereksiz ve yersiz davalar yargıyı fazlasıyla işgal ediyor. İşte bu tür bir sistem, belki de bazı uyuşmazlıkların gereksiz yere yargı önüne gitmesini bir nebze engelleyecektir. Tüm bu faydaları zamanında düşünmüştüm ama bu konuda ücretlendirme yapabilecek teknik bir altyapı kurabilmem mümkün olmadı. Hazırda bu işi yapan bir şirket olması gayet iyi oldu. Ben bu sistemi destekliyorum ve kullanacağım. Şirketin gelir paylaşımı politikası ve diğer uygulamaları eleştirilebilir ve eleştirilmelidir de.. Bu ayrı bir konu. Ama böyle bir sistem artık gerekliydi. Bakın doktorlar sistemi ne güzel kurmuşlar, parasını peşin ödemeden doktorun yüzünü göremezsiniz. Bizzat tanımıyorsanız doktorun cep telefonunu bile bilemezsiniz. Sağlık danışma hatları ve aile hekimleri, gereksiz müdahaleleri, hastane başvurularını ve gereksiz ilaç kullanımını azaltmakla övünüyorlar. Mesleğimizde bazı yenilikleri kabul etmek ve avantaja dönüştürmek için ön yargılı davranılmaması gerekiyor. Bir zamanlar internet için de fazlasıyla önyargılar vardı, avukatın internette kendini ifade edilmesi kısıtlandı, belli alan adlarına hapsedildiler. Bu arada forumlarda veya sosyal ağlarda, avukat olmayanlar vatandaşa yanlış ve eksik bilgiler verdiler. Ama gelinen noktada, avukatların internette kendini ifade edebilmesi ve istediğini alan adını kullanabilmesi çok sıradan bir mesele oldu. Sonuç olarak, bu tür hizmetleri mesleğimizin saygınlığının ve toplam kalitenin yükselmesi için bir fırsat olarak görmeliyiz. Kötüye kullananlar olacaktır elbette ama avukatlık mesleğine özgü bilincimiz bunları bir müddet sonra elimine edecektir. |
04-10-2012, 12:49 | #15 | |||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|
Bunun avukatlar için bir imkan olduğunu düşünmüyorum. Tam aksine avukatlar üzerinden avukat olmayan bir kısım tacirlerin para kazanması olarak görüyorum. Amaç avukatların danışma ücreti almasını sağlamak ise bunun yerine yukarıda da belirttiğim,
şeklindeki önerim, hem avukatın hem de muhatabını bilen vatandaşın yararınadır kanaatindeyim. Diğer yandan;
Demişsiniz. Sayın Altop'un mütalaasını inceleme fırsatınız olduysa orada taraflar arasındaki sözleşmeye de kısmen vakıf olursunuz. Size teknik alt yapı sunan şirket size iş yaratmaz, tam aksine hizmet sunar ve siz de alt yapı hizmet ücreti ne ise onu ödersiniz. Burada sistem tamamen teknik alt yapı hizmeti sunduğunu iddia eden şirketin kontrolündedir. Avukat, hizmet sunduğu muhatabını (vatandaşı) tanımadığı halde, bu teknik alt yapı sunduğunu iddia eden şirket her iki tarafı da tanımaktadır. Teknik hizmet sunan şirket avukatın vekalet ilişkisine girdiği kişiyi ve aralarındaki hukuki ilişkiyi (bilmemesi gerekirken) bu sistemde bilmektedir. Yine avukat, ücretini vatandaştan değil, teknik alt yapı sunduğunu iddia ettiği şirketten almaktadır. Bu nasıl bir teknik destektir?
Avukatlık mesleğinde müvekkil ile kurulan ilişkinin taraflar arasında imzalı/yazılı vekalet sözleşmesi olmasa bile, kanun icabı vekalet ilişkisi olarak değerlendirilmesi gerektiğini biliyoruz. Bunun ismine hukuki danışmanlık ya da ne derseniz deyin, kurulan ilişki vekalet sözleşmesi ilişkisidir. Bu bakımdan vekalet sözleşmesinin (ilişkisinin) ağır sorumluluk hükümleri de gözetildiğinde müvekkilinizin kim olduğunu bilmeniz zorunludur.
Böyle bir ihtimal de her avukat büro açmak zorundadır diyen Avukatlık Kanunu ve her gelir elde eden vergi mükellefi olmak zorundadır diyen VUK uyarınca mümkün değildir. Kaldı ki vatandaşın gözü ile görmediği, tanımadığı, bilmediği bir kişiden hukuki hizmet alması, sistemin istismarına çok da müsait bir hal yaratacaktır. Böyle bir sistemde telefonun diğer ucundaki kişinin takip elemanı, zabıt katibi, arzuhalci veya başkaları olmadığını bilmek mümkün değildir. Not: Kısım kısım ilaveli cevaplar yazdım, kusura bakmayın. Çünkü yazarken sık sık telefon geldiğinden böyle oldu. |
04-10-2012, 13:19 | #16 | |||||||||||||||||||||||
|
Kesinlikle katılıyorum. |
04-10-2012, 13:20 | #17 | |||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|
Sevgili Üstadım,
Şu an herhangi bir cep telefonu operatörünün konuşma ve mesajlaşma dışında sunmuş olduğu her tür hizmet, katma değerli hizmetler olarak anılır ve bu katma değerli hizmetler bu operatörler tarafından değil bunların çözüm ortakları tarafından yerine getirilir. Müzikten tutun, uygulamalara kadar tüm hizmetlerin arkasında operatör değil, 3. bir firma vardır. Ama biz bunu operatörlerin yaptığını düşünürüz. Önerinizde, bu hizmeti operatörün vermesi gerektiğini savunmuşsunuz. Bu hizmeti operatör doğrudan verse bile bu hizmeti yine bir teknik altyapı sağlayıcısı sunacaktır. Bu sebeple, hizmeti kimin verdiği farketmeyecektir. Zaten bu sistem, sizin önerdiğiniz şeyi yapmaktadır.
demişsiniz. Birincisi danışma hizmetinde bir vekalet ilişkisi yoktur. Benim aylık ücret ödeyen danışanlarım var. Çoğuyla vekalet ilişkim yok. Hukuki danışmanlık hizmeti veriyorum. İkincisi, hizmeti doğrudan operatör de verse, X şirket de verse, ses taşıma konusunda lisansa sahip olmak zorundadırlar. Ses taşıma lisansına sahip ve BTK tarafından denetlenen bir şirket ya da operatörün avukat ve danışan arasındaki ilişkiyi tutulan zorunlu kayıtlar haricinde bilmesine imkan yoktur. Üçüncüsü, avukatın almış olduğu ücret vatandaştan alınmaktadır, teknik aracının hizmet bedeli ve vergiler kesildikten sonra avukata ödenmektedir. Ücreti toplamanın başka bir yolu da yoktur, kaldı ki bu işi sizin önerdiğiniz gibi operatör de yapsa ücreti avukat adına operatör tahsil edecek ve avukata ödeyecektir.
Bu konuda tekrar yazma zorunluluğum oldu. Bana danışan ve hukuki mütalaa isteyen birisiyle kesinlikle vekalet ilişkim olamaz. Çünkü, vekalet ilişkisi olması için benim vekil olmam ve asil olanı onun adına temsil etmem gerekir. Danışma hizmetinde danışanı temsil etmiyorum, aksine danışana bilgimi ve vaktimi ücreti karşılığında veriyorum. Sevgiler.. |
04-10-2012, 13:27 | #18 | ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|
Bu görüşünüze (yine) katılamıyorum. Siz avukat olduğunuz için bu sistemde hukuki danışmanlık yapmaktasınız. Size danışan kişi de sizi sistemde avukat sandığı (varsaydığı) için böyle bir danışma gereği duymaktadır. Danışmanlık yaptığınız kişiye yanlış bilgi verdiğinizi varsayalım, bu durumda danışan kişiye karşı hangi hukuki nedenle sorumlu tutulacaksınız? Pek tabidir ki vekalet sözleşmesi temelinde sorumlu tutulacaksınız. Diğer yandan, operatörün bana doğrudan hat tesis ederek destek sağlaması ile bu sistem aynı kefede değerlendirilemez. Çünkü operatörün hat tesis etmesi halinde bana hukuki konuda danışan kişiyi ben telefon numaramı ona sunarak seçtiğim gibi, bana ulaşmasına engel bir durum da bahis mevzuu değildir. Keza beni arayan kişi de benim kim olduğumu bilmektedir. Sevgiler, Not: -- BK.502: Vekalet Sözleşmesi: Vekalet sözleşmesi vekilin vekalet verenin bir işini görmeyi veya işlemini yapmayı üstlendiği sözleşmedir. Vekalete ilişkin hükümler, niteliklerine uuygun düştükleri ölçüde, bu Kanunda düzenlenmemiş olan işgörme sözleşmelerine de uygulanır. -- Özellikle 2. fıkra önemlidir. Bu nedenledir ki bir doktor ile hasta arasındaki ilişki dahi vekalet ilişkisidir. |
04-10-2012, 13:42 | #19 | |||||||||||||||||||||||
|
Üstadım Kayıt esnasında aldıkları bilgilerin doğruluğunu teyit ediyorlardır diye düşünüyorum.Her önüne gelen kayıt yaptırması mümkün değil.Ancak danışma hizmetini verecek olan avukat nasıl denetlenecek.Danışma hizmetini veren avukatın gerçekten sistemde kayıtlı avukatın olup olmadığı nasıl anlaşılacak.Ses tanıma sistemi kullanılacak mı acaba?Sesi tanımlanan danışmandan başka kimsenin bu hizmeti vermemesi gerekir.Aksi halde kötüye kullanılabilir. |
04-10-2012, 14:37 | #20 |
|
Yeni bir teknoloji ve yeni bir uygulama söz konusu olduğunda bazı soru işaretleri olması bence normal. Özellikle de bu uygulama sert mesleki kurallara ve bu kurallar konusunda oldukça muhafazakar meslek mensuplarına sahip Avukatlıkla ilgili olduğunda.
İster yeni olsun, ister eski her uygulamanın da kötüye kullanımı mümkün. Hali hazırda benimsediğimiz uygulamalar da bazı kişilerce kötüye kullanılabiliyor. Örneğin meslektaşların internet siteleri, basında çıkan makaleleri, hatta kartvizit/antetli kağıt/tabela hazırlatmalarına kadar. Ancak benim görüşüm bir yeniliğe sadece kötüye kullanılmaya müsait diye karşı çıkmamak gerektiği. O yenilik uzun vadede meslektaşlara yarar sağlayabilecek nitelikteyse, doğrudan karşısında olmak yerine, nasıl uygulanırsa doğru, hukuka uygun ve faydalı hale gelir onun üzerinde durmak ve yol göstermek iyi olabilir diye düşünüyorum. (Tıpkı Sayın Av.Mehmet Saim Dikici'nin ilk mesajında olduğu gibi) Kendi kendimize itiraf edelim: Türkiye'de bir tane bile hukuk sitesi yokken, THS kurulduğunda bir araya gelip tartışma imkanımız olsaydı, kaçımız kurulsun derdi? Böyle bir tartışmada söylenebilecek şeyleri hayal edebiliyorum: Bugüne kadar yoktu, ne eksiğimiz oldu? Ya site yöneticileri müvekkil elde etmek için siteyi araç olarak kullanırsa? Ya site ticari hale dönüşürse? Ya ileride bir şirkete/hukuk bürosuna satılırsa? Ya birileri forumlarda reklam yaparsa? Niye bir avukat kursun ki, ille kurulacaksa TBB kursun o zaman? vs. vs.Daha önce hiç yapılmadığını düşündüğünüzde, bir hukuk sitesi kuruluşunun dahi meslek kuralları çerçevesinde son derece endişe uyandıracak yönleri olabilir. Bu endişelerin çoğu da bence yerden göğe haklıdır. Ancak burada karşı çıkılması gereken sitenin kurulması değil, site kurulduktan sonra hukuka aykırı davranması olmalıdır. Yoksa bir şekilde kötüye kullanılabilir diye düşünürsek, telefonla danışma sisteminden, hukuk sitelerine, avukatların email kullanımından, bürolarına faks almalarına kadar hiçbir yeniliğe açık olamayız, bunların hepsi kötüniyetli birilerince meslek kurallarına aykırı kullanılabilir. Hatta yenilikleri ve teknolojiyi bir kenara bırakalım, "kötüye kullanılabilir" ilkesinden hareket edersek, kartvizitine "Emekli Hakim" yazdıran bir meslektaşımızın örneğinden sonra bütün avukatların kartvizit kullanımını da yasaklamamamız gerekebilir. Teknolojilerin ve yeniliklerin karşısında olmanın sonu yok. Meslek kuralları konusunda en muhafazakar avukatlık için dahi. Karşımıza teknolojileri ve değişen dünyayı değil, bunları kötüye kullananları almamız gerektiğine inanıyorum. Hareket noktalarımız "kötüye kullanılma ihtimali var!" değil, "kötüye kullanan olursa canını okuruz" olursa uzun vadede mesleğimiz daha çok kazanır düşüncesindeyim. Aksini yaparsak 2045 yılında bu başlığı arşivden çıkartıp okuyan gelecekteki meslektaşlarımız "2012 yılındaki üstatlar telefonla ücretli danışma sistemine bile karşı çıkmışlar ne kadar enteresan" diye birlerine bu konunun linkini o zamaki "tweet"in karşılığı neyse onunla gönderiyor olabilir. Tıpkı bizim bir zamanlar "Devlet Malzeme Ofisi tarafından temin edilen daktilo yerine, hakimin kendi imkanlarıyla alınan bilgisayarda yazılan mahkeme ilamı BOZMAYI gerektirir" şeklindeki içtihata (o zamanlar yeni kurulan) THS'de gösterdiğimiz tepki gibi. Konumuza dönmek gerekirse ben bu ve benzeri teknolojilerin avukatlık mesleğine doğru şekilde entegrasyonuna sıcak bakıyorum. (X şirketine, Y şirketine özel konuşmuyorum, teknolojinin kendisine özel konuşuyorum) Bu yapılırken meslek kurallarına uygunluk kriterlerinin sağlanması gerektiği HİÇ ŞÜPHESİZ. Ve bu kuralları çiğneyen durumlar olursa, bunların da mutlak üzerine gidilmesi gerek. Ancak teknoloji ve yenilikler bizlerden çok daha esnektir ve avukatlık mesleğinin kurallarına BİLE çoğu kez uyum sağlayabilir, bazen tek ihtiyaç duydukları biraz anlayış ve sabırdır diye düşünüyorum (naçizane). |
04-10-2012, 14:56 | #21 | |||||||||||||||||||||||
|
Aynı düşünceleri paylaşıyoruz |
04-10-2012, 15:05 | #22 | |||||||||||||||||||||||
|
Avukatın teknolojik imkanlardan en ileri safhada yararlanması gerektiğini düşünen, mümkün olduğu ölçüde teknolojiden yararlanan ve hatta iddialı olacak belki de, mesleki taassuptan çok ama çok uzakta olan bir avukatım. Açıkçası girişimlere, yeniliklere karşı ön yargılı da değilim. Buna rağmen ben bu sistemi çok masum göremiyorum. Sizin THS örneğini vermeniz bence kendinize büyük bir haksızlık olur. THS'de para yoktur, ücret yoktur, komisyon yoktur. Hani THS kurulurken, ileride THS'yi paraya tahvil edecek bir sahibi olur diye düşünenler olmuş olabilirse de bu varsayım paraya tahvil edilerek, somut hale dönüşmedikçe yobazlıktan öte bir anlam ifade etmez. Başka deyişle bu sistemle THS eşdeğerde bir örnek olarak karşılaştırılamaz. Teknolojiye, yeniliğe kesinlikle evet, ama mesleğin ve meslektaşın istismarına kesinlikle hayır diyorum. |
04-10-2012, 16:06 | #23 |
|
Hani bazı özel poliklinikler var; doktorlar odalarında oturuyor, hasta geliyor, polikliniğe para ödüyor, bir doktora yönlendiriliyor ve muayene oluyor. Doktorlar, muayene ettikleri hastadan alınan paranın belirli bir yüzdesini ücret olarak alıyorlar.
Şimdi bunu avukatlar için düşünelim: Bir hukuk şirketi var, avukatlar odalarında oturuyor, danışmak isteyen geliyor, şirkete para ödüyor, bir avukata yönlendiriliyor ve danışıyor. Avukatlar, danışandan alınan paranın belirli bir yüzdesini ücret olarak alıyorlar. Yukarıdaki sistem buna benziyor. Hatta bundan daha kötü; çünkü danışan avukatı göremiyor, elindeki belgeyi vb. gösteremiyor. Doktorlardan uyarlayıp verdiğim örnek nasıl Avukatlık Kanunu'na aykırı ise, bu sistem de öyle. Üstelik danışan açısından sakıncalı ve yararsız, avukat ve girişimci açısından suç. |
04-10-2012, 16:16 | #24 | |||||||||||||||||||||||
|
Örneğinize ek olarak, doktor ne kadar kazanacağını bilmekte, hizmet ederken doyurucu bir ücret almaktadır. Bununla birliktte çoğu zaman bu polikliniklerin veya özel hastanelerin sahibi yine doktorlar oluyor. Bu sebeple fikir güzel ancak bunu baronun kendisi kar amacı gütmeden objektif olarak yapmalıdır. CMK Müdafiliğinde bunu başardıklarını sanıyorum... |
04-10-2012, 16:42 | #25 |
|
olayın hiç de masum olmadığı ücretlendirme kısmında kendini açığa vuruyor.
AVUKAT’a yansıyan ücretler: Sözlü danışmanlık ücreti brüt dakika ücreti: xx TL ADVOCAT’a ödeyeceği bilgi işlem, proje yönetimi hizmet ücretleri ve giderleri 1 dakika için xx TL +KDV. şimdi, meblağı bilmiyoruz. sözleşmenin en önemli kısmı olan mali yükümlülükler kısmı zaten gizlilik gereği açıklanamıyor. bunların şeffaf olması lazım. herbir avukatla yapılan sözleşmede farklı talepler olup olmadığını asla bilemeyeceksiniz. aynı zamanda sistemi arayan kişinin kime yönlendirileceğini de asla bilemeyeceksiniz. bir de tadil edilmeden önceki şirket ana sözleşmesini okursanız tek amacın avukatların sırtından para kazanmaya çalışmak olduğunu görürsünüz. orada geçen ibarenin yasaya aykırı olduğunu farkettiklerinden olsa gerek düzeltme ihtiyacı hissetmişler. ticaret sicil gazetesinin sitesinde kayıtlar mevcut. avukatlık fazla sermaye gerektirmeyen karlı bir işkolu olarak görüldüğü için bu tür girişimlere bundan sonra çokça şahit olunabilir. |
04-10-2012, 16:47 | #26 | |||||||||||||||||||||||
|
Örneği telefonla danışmanlığa getirecek olursak, örneğin Telsim (artık olmadığı için isim zikrettim) çıkıp, "benim 8088 nolu telefon hattım var. Kısa mesaj yazın, anlaşmalı bir avukatımız size geri dönsün" veya "Bu hattı dakikası X-TL'den arayın biz sizi bir avukatımıza yönlendireceğiz bu avukat size danışmanlık hizmeti verecek" derse, bu uygulama bence 48. maddeye aykırılık teşkil eder. Ancak madde bu kadar açıkken, üstelik disiplin cezası değil, hapis cezası öngörürken ve Barolarımız da bu konuda son derece etkin takip yaparken bu sistemin bu şekilde çalıştırılmak üzere tasarlandığına ben ihtimal vermiyorum. Eğer durum böyle olursa, ilk örnekten sonra savcılığa gidilir, 1 tane ceza kararı çıkar, konu ve uygulama biter. Benim edindiğim izlenimimde ise şirketin vatandaşı avukatlara yönlendirmesi söz konusu değil. Şirket telefon numarasının tahsisini yapıyor. Bu numarayı avukat ister kartvizitine yazar kullanır, ister web sitesine, isterse hiç kullanmaz. Hat kullanılırsa telefon ücreti avukatın hesabına yatıyor, kullanmazsa yatmıyor. Buradaki hizmette şirketin rolü hukuki danışmanlık veya aracılık değil, telekominasyondur ve elde ettiği ücret de bunun ücretidir. Tıpkı sizin yazıhanenize sabit telefon alıp, bunun kullanımı nedeniyle Türk Telekoma ücret ödemeniz gibi. Sizi sabit telefonundan arayan bir kişiye, "banka hesabıma X TL yatır, sonra sana telefonda sözlü danışmanlık veririm" dediğinizde, Türk Telekom'u komisyonculukla suçlamadığımız gibi, size ücreti karşılığında farklı tarifeden bir hat tahsisi yapan şirketi de suçlamamız mümkün gözükmüyor. Ancak dediğim gibi bu sistemin nasıl çalıştığı ile ilgili. Eğer sizin tahmin ettiğiniz şekilde çalışırsa hukuka aykırı olduğu konusunda ben de sizinle hemfikirim. Öte yandan bu fikir benim anlattığım gibi çalışacak şekilde de planlanabilir ve eğer öyle olursa da bence desteklenmesi gereken (ya da en azından desteklenmesi düşünülebilecek!) bir model ve yeniliktir. |
04-10-2012, 17:47 | #27 | ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|
Hayır böyle değil, bu sistemde avukat hizmet verdiği kişiyi kesinlikle tanımıyor, tanıyamayacak. Hizmeti alan da avukatı bilmeyecek. Sözleşmede açıkça bu yönde hüküm var.
Maalesef sistem içinde avukata yönlendirme de söz konusu.
|
04-10-2012, 19:57 | #28 | ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|
Sayın Dikici'nin mütalaadan alıntıladığı bölümlerdeki çekincelerine ben de katılıyorum. Esasen sistem o şekilde işlerse 48. maddeye aykırı olacağını düşündüğümü ben de yukarıda arz etmiştim. Bu bağlamda Sayın Altop'un hukuki mütalaasında "o sistem için" vardığı hukuki sonuçları ben kendi adıma paylaşmıyorum. Mütalaada anlatılan sistem bence 48. maddeye uygun DEĞİLDİR. Ancak sözleşme ve web sitesi incelenirse, onlarda anlatılan sistem, benim yukarıda izlenimini edindiğim uygulamaya daha paralel duruyor. Sözleşmeden örnek vermek gerekirse:
Bana mütalaa başka bir sistem için alınmış ancak o uygulanmayıp, diğer sistem uygulanmış gibi geldi ama bilemem. |
04-10-2012, 20:12 | #29 | ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|
İlgili internet sitesindeki sözleşmede apaçık görülen bir şeyi bu derece anlamama çabanızı anlayamıyorum. İyiniyetiniz, belki iyiniyet arama çabanızdan ama boşuna. Şirketin rolü burada düpedüz aracılık. Bakınız, sözleşmenin 3.1.1. maddesi şöyle:
|
16-10-2012, 10:02 | #30 |
|
"Aracılık" hizmetini sağlayacak şirket ile seçim yarışına giren "seçilmesi muhtemel" baro grupları arasında, şimdiden ön protokoller yapıldığını gördüm.
Seçildikleri takdirde söz konusu şirket ile anlaşma sağlayacaklarını beyan etmişlerdir. Yorumsuz... |
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk) | |
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
Danışma ücreti ödemek istemeyen kişiden,bedava danışma hizmeti de vermeden dava alabilmenin püf noktası nedir? | Av.Hatice Sarıbardak | Hukuk Sohbetleri | 12 | 12-11-2019 16:31 |
tele avukatlık - Telefonla Ücretli Hukuki Danışma Hizmeti | Av.muhittinköylüoğlu | Avukatlık Hukuku Çalışma Grubu | 10 | 14-10-2017 15:17 |
Gsm operatörünün sorumluluğu-Mobil İmza | av.suna | Meslektaşların Soruları | 3 | 26-04-2011 14:04 |
Ankara Hukuk Fakültesi Kadın Hakları Danışma Merkezi Çalışma Kurulu Kuruldu! | Doç. Dr. Özge Yücel | Kadın Hakları Çalışma Grubu | 1 | 08-05-2010 12:57 |
mobil kanun | Adli Tip | Ticari Duyurular | 2 | 24-09-2007 23:17 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |