15-12-2006, 09:43 | #1 |
|
HIV Virüsü Bulaştırma
Arkadaşlar geçenlerde TV de vahim bir haber vardı.Adam yabancı uyruklu hayat kadınıyla ilişkisi sonucu HIV virüsünü kapmış bunu bile bile karısıyla cinsel ilişkiye girmiş ve bunun sonucunda karısına da bu virüsü bulaştırmış.Bu konuyu açmak istiyorum
Bu olayda, bu adama Cezai yönden ne gibi bir sorumluluk yüklenebilir ? ne gibi bir yaptırım uygulanabilir ? ------------------ |
15-12-2006, 15:25 | #2 |
|
Bildiğimiz üzere 'adam öldürme' suçu sonuçlu bir suçtur.Olayımızda ise HIV virüsü bulaşmış ve fakat henüz ölüm olayı gerçekleşmemiştir. Öldürmeye teşebbüs hükümleri de uygulananamaz; çünkü teşebbüs için suçun icrasına başlanıp elinde olmayan nedenlerle tamamlanamaması söz konusu değildir. Adam cinsel ilişkiye girme sureti ile suçu tamamlamıştır.
Burada 'kasten yaralama suçu'nun varlığından söz edilebilir. ( TCK Madde: 86 ) Adam HIV virusunu taşıdığını bilerek karısıyla beraber olduğu için suçun manevi unsuru 'kast' oluşmuştur. Burada somut olayın verileri ışığında doğrudan kast mı, olası kast mı var? bunun ortaya çıkması gerekir.Bu da en son aşamada cezanın verilmesinde önem arz edecektir. Kast'ta bilme ve isteme iradesinin birlikte olması gerekir. Olayda bilme iradesi gerçekleşmiş; ancak isteme iradesinin varlığının tespiti zor olacaktır. Bir sonucun hukuki yönden ne zaman fail tarafından istenmiş sayılacağının belirlenmesi gerekir. Söz konusu sorun ise günümüzde 'rıza' ölçütü ile çözümlenmektedir. Buna göre failin gerçekleşme tehlikesini kabul ettiği sonuçlar istenmiş sayılır. AİDS hastalığının tedavisi mümkün olmasa da, adama direk kasten adam öldürme suçunu isnad edemeyiz; çünkü adam öldürme suçunun oluşması için ölümün meydana gelmesi gerekir. Burada adamın saikinin ne olduğunu bilemiyoruz; ama ben doğrudan adam öldürme kastının olmadığını düşünerek cevap veriyorum: Olayda TCK Madde:86/3'e göre suç oluşmuştur ve 87. maddesinin 2.fıkrası a bendine göre 'iyileşmesi olanağı bulunmayan bir hastalığa..' bir sebebiyet vermiştir. Ölüm olayı gerçekleştiği takdirde de, yeni TCK'da 'kastı aşan adam öldürme' kalktığı için bunun yerine Yeni TCK Madde: 87/4 düzenlemesine göre ceza verilir. ama adam, adam öldürme saiki ile cinsel birleşmeye girmişse buna nasıl bir suç isnad edilir? bunu bilemiyorum..kafam karıştı çok!.. |
15-12-2006, 16:30 | #3 |
|
TCK:86.md. " Kasten başkasının vucuduna acı veren veya sağlığının yada algılama yeteneğinin bozulmasına neden olan kişi 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır." hükmü yer almaktadır. Ayrıca 86/3 ve 87 de suçun ağırlaştırılmış halleri düzenlenmiştir. Bu maddeler nedeniyle cezai sorumluluğu olduğu düşüncesindeyiz.
|
16-12-2006, 03:31 | #4 | |||||||||||||||||||
|
Öncelikle genel bir değerlendirme yaparsak: "Vücutta sağlığın bozulmasına ilişkin bir durumun mağdurda acı vermesi şart değildir." Örneğin, HIV virüsü taşıdığını bilerek karşı tarafa bunu bildirmeden cinsel ilişkiye giren kişinin, her ne kadar karşı tarafa acı vermesi söz konusu olmasa da sağlığın bozulması amacıyla hareket ettiği aşikârdır. Olayda da adamın sorumluluğu temel olarak bu noktadan belirlenmelidir. Bu bakımdan önce 86(1)'e göre temel cezayı belirleriz; daha sonra 86/3-a ve 87/2-a hükümleri gereğince temel cezayı öngörülen oranda artrırız. Kişinin öldürmek kastıyla mı yoksa yaralamak kastıyla mı hareket ettiği sorununa gelince; olaydaki kişinin, öldürmek kastıyla hareket ettiği herhangi bir saiki dolayısıyla anlaşılıyorsa(örneğin, karısının mirasını ele geçirmek amacıyla karısını öldürmek istiyorsa, çeşitli sebeplerle karısını boşayamadığı için karısından başka yollarla kurtulmak istiyorsa -böyle bir saik şimdi aklıma geldi, o yüzden mantıksızsa uyarın lütfen- vs...) o zaman cezai sorumluluğu genel değirlendirmede belirttiğim şekilde değil, adam öldürme hükümleri çerçevesinde belirlemek gerekecektir.(Karısı ölmemişse, adam öldürmeye teşebbüs hükümleri uygulanacak, vs...) Ancak adam öldürme kastıyla hareket ettiği herhangi bir saiki dolayısıyla adama izafe edilemiyorsa, bu noktada sadece adamın HIV virüsü taşıdığını bilerek karısıyla cinsel ilişkiye girmesine dayanarak adama; "adam öldürmek kastıyla hareket ettiği" sorumluluğunu yükleyemeyiz. Şu halde şahsi kanaatimce sorudaki bilgiler çerçevesinde (daha fazla bilgiye ihtiyaç olduğu kuşkusuzdur) adamın, kasten öldürme dolayısıyla değil kasten yaralama dolayısıyla sorumluluğunun doğacağını; ayrıca kanunda öngörülen ağırlaştırıcı nedenlerin uygulanacağını, yaralama fiilinin neticesinde ölüm sonucunun gerçekleşmesi durumunda ise 87(4) gereğince -tabi bu durumda 87(4)'ün 23.madde ile birlikte ele alınması gerekecektir- neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama hükümleri gereğince sorumluluğun belirleneceğini belirtmek isterim. |
16-12-2006, 12:58 | #5 |
|
adam öldürme kastı olsa bile 'adam öldürmeye teşebbüs' vardır diyemeyiz..
Sevgili mutlakadalet,
Ben de adamın kastının adam öldürme olmadığını düşünerek sizin gibi cevap verdim..ancak size bir konuda katılamayacağım, ki o nokta da 'teşebbüs hükümleri' doğrultusunda. Adamın eşi ile 'adam öldürme kastı' ile cinsel birliktelikte bulunduğunu düşündüğümüzde, ben bunu adam öldürmeye teşebbüs hükümlerine sokamıyorum; çünkü suça teşebbüs etmek şu anlama gelir: Kişi, suçu işlemek ister, elverişli hareketlerle doğrudan doğruya icraya başlar ve fakat elinde olmayan nedenlerle suçu tamamlayamaz ve ölüm sonucu gerçekleşemez. Buna örnek: kişi, adama bir el ateş eder, kalbine nişan alır ve fakat mağdurun kaçması sonucunda koluna isabet eder ve ölmez. Bu durumda yaralama değil, öldürme kastının olduğu açıktır, buna teşebbüs etmiştir ama suç elinde olmayan bir nedenden dolayı tamamlanamamıştır. olayımızı düşündüğümüzde ise adamın aracı cinsel birlikteliktir, birliktelik yaşamışlardır ve suç tamamlanmıştır. Burada teşebbüs yoktur; çünkü istediği araç ile istediği sonuca ulaşmıştır fail. bir noktaya daha değinmek istiyorum: Yeni TCK'da 'kastı aşan adam öldürme' kavramı kalkmış yerine 'neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama' getirilmiştir. Ank üniv kaçıncı sınıf merak ettim? yeni yönetmeliğe tabi olanlardan mısın? |
17-12-2006, 01:34 | #6 | |||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|
Bilindiği üzere adam öldürme suçu, serbest hareketli bir suç. Buna bağlı olarak o suçu gerçekleştirmeye elverişli her vasıta da o suçun davranış unsurunu oluşturabilir. Olayımızla ilgili olarak HIV virüsü taşıdığını bilerek karşısındaki kişiyi öldürmek maksadıyla cinsel ilişkiye giren kişinin davranışının elverişli olup olmadığı hususundaki düşüncem net olmamakla birlikte davranışın elverişli olduğu yönündedir. Ancak sağlam gerekçelerim olmadığından ötürü de aksini idda edip, tatmin edici tezler sunanları seve seve dinlemeye hazırım.
Saygılarımla... |
22-01-2007, 15:44 | #7 |
|
kişi hiv virüsünün cinsel ilşkiyle karşı tarafa geçeceğini bilmektedir doğrudan kastının olduğunu anlayamıyorsak da olası kastı mevcuttur hiv virüsünün geçeceğini bilmekte ancak geçerse geçsin kastı vardır.Bilinçli taksir yoktur çünkü bu durumun olabilmesi için neticenin istenmemesi ve öngörülmeye rağmen neticenin meydana gelmeyecene güveni olmalıdır ama hiv virüsünün geçeceğini biliyor yani gerçekleşmeyeceğine yönelik bir güven oluşmamıştır.karısı ölmediği için insan öldürme suçu oluşmamıştır çünkü olası kastta netice kastı belirler ve insan öldürme suçu neticeli bir suçtur ve olası kastla işlendiğinden dolayı teşebüs sözkonusu olamaz kasten yaralama suçundan cezalandırılmalıdır.
|
06-02-2007, 16:59 | #8 |
|
kısa bir yanıt olacak
bu olay tipi benim de aklıma takılmıştı. böyle bir olayda fail kasten yaralamadan sorumlu olur.eğer zamanaşımı geçmez ise ve ölüm sonucu meydana gelirse ceza bozulur ve kasten adam öldürmeden ceza verilir. tabi yattığı süre tenkis edilir.
|
09-02-2007, 13:58 | #9 |
|
Konuya İlişkin İnceleme!
Bu konuda sayın hocam Doç. Dr. Mustafa Ruhan ERDEM'in bir incelemesi olduğunu bilgilerinize sunmak isterim:
Mustafa Ruhan ERDEM, Cinsel İlişki Yoluyla Başkasına HIV Bulaştırılmasının Cezalandırılabilirliği Sorunu, Atatürk Üniversitesi Erzincan Hukuk Fakültesi Dergisi, C.VIII, S.1-2, s.73 vd. Saygılar... |
02-09-2007, 20:46 | #10 |
|
belki çoğu meslektaş yahut meslektaş adaylarının dediğini tekrarlamış gibi olacağım ancak ben de ilk okuduğumda aklıma gelenleri hemen yazmak isterim;
burada görüldüğü gibi suça teşebbüs yoktur zira suçu elverişli hareketlerle icraya başlayarak elinde olmadan tamamlayamaması gibi bir durum söz konusu değildir. ancak belli bir hızla gidilmesi gereken yolda,işlek caddeden gecenin bir vaktinde "aman nasıl olsa bu saatte kimse olmaz"diyerek hızını azaltmayan geçen sürücüde olduğu gibi,kişi sonucu yani hiv virüsünün bulaşmasını istememesine rağmen fiili gerçekleştirmektedir,yani bir şekilde sonucu kabullenmektedir.bu nedenle burada olası kast gerçekleşmiştir diyebiliriz.(tabi burada iyi niyetle yaklaşıyoruz,belki de adamın kötü emelleri apaçık doğrudan kastı teşkil etmektedir ) özetle;bu olayda kasten yaralama suçu meydana gelmiştir. saygılar |
14-02-2008, 21:03 | #11 |
|
bence bu olaya ihtimallerle cevap vermeliyiz:
1- eğer kişi karısına bu hiv virisünü bilerek ve isteyerek bulaştırmak istiyorsa doğrudan kasttır ve olayda kasten öldürme suçu oluşur.sonuçta bu sonucun olacağını muhakkak öngörmektedir. 2-eğer kişi bu virisü karısına bulaştırmayı istememesine rağmen ,fiili gerçekleştiriyorsa bu durumda olası kast olur.çünkü;fail sonucu kabullenmiştir,bunu engellemek için herhangi bir çabası yoktur.olayda kasten yaralama suçu oluşur,kanaatindeyim. |
15-02-2008, 22:09 | #12 |
|
kasten yaralama suçu oluşur fakat Hİv virüsünden kaynaklı ölüm meydan a gelirse olası kastla adam öldürmekten dava açılması gerektiği kanatindeyim
|
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk) | |
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
HIV virüsü | mehmet kaya | Meslektaşların Soruları | 1 | 15-12-2006 12:36 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |