akdevrim / şiirler

gözlerimde biriken,
yaşımı silmiş benim,
künyemi bilmiş benim.
adımı almış benim...
yazsam mı yazmasam mı
ikilem içindeyim,
gözünün bebeğine,
vurulan perçindeyim..
yerin ve yurdun uzak
bilinmezden olmuşsun,
gidilip uzaklardan,
gelinmezden olmuşsun...

niye yazıyorum ki,
yaptığım bir planı,
niye bozuyorum ki?...

hayalimin radarı,
seni yakalamıyor...

ateş yakar su boğar,
güneşler yine doğar!...

akdevrim

......hancı.....

soruyorum hancı yanıt versene,
kaç tane yolcunun kalbine girdin?
her gelip geceni tek tek görsene,
hiç onların derdi oldu mu derdin?...

alıpda akceyi yastık yaparsın,
bazı yolculardan bir huy kaparsın,
gurbetcinin dünyasından koparsın,
bütün hünerini yerlere serdin...

bir yolcu ağladı inledi gece,
ölürse parayı alamam dedin,
dudağında düğümlendi her hece,
ölüsünü burdan salamam dedin!...

bir başka gece de bir başka yolcu,
para pul yok dedi batmışım gardaş!...
ne sağcı olmuşum ne de bir solcu,
kalbimi çıkarıp atmışım gardaş!...

seslendin her gelip gecene bir gün,
acıdan acıyı icene bir gün,
sılasından kacıp göcene bir gün...
gün gelir düşerim bende demedin...

babana kalmayan kocaman mekan,
sana hiç kalır mı çıkarsın zekan?
hancı bir araya gelmezmiş yakan,
bu dünyadan başka bir şey görmedin!...

gün kayar yıldızlar geceye dolar,
parlamış bir ata tutulmaz yular,
çicekler bahcede,saksıda solar,
candan dostun yokdu,işte vermedin...

başının üstünde bir maşattaşı,
hancı bekler seni en son arzuyla,
hiç kimsenin olmaz bir arkadaşı,
alınmaz satılmaz bir şey parayla...

ayağını ona göre ayarla,
parasını alma birinin zorla,
günahın çekilmez beş altı tırla,
hancı bir camiye neden girmedin?...

ölümün nefesi ensende şimdi,
hızlı bir hayatın ansızın dindi,
hancının selası okundu dendi,
görmem senin için akan göz yaşı...

akdevrim dersini çıkar şimdiden,
geriye dönmedi baksana giden,
nefeslerin donar bir gün aniden,
hancının halini neden görmedin?...

akdevrim.15.mart.2012.istanbul​.Atatürk hava limanı.Turizm enformasyon müdürlüğü

dinlerken ezgiyi ıslandı gözüm,
anılar acıya batırdı beni,
ateş alev gibi yanıyor özüm,
sanki bir tabuta yatırdı beni...

kim bilir ki kimin yarı olmuştur,
çoluklu çocuklu karı olmuştur,
petekde bal yapan arı olmuştur,
unut derim kalbim beni tanımaz...

hayalimi süsler verdiğin mendil,
yanıp yanıp söner odamda kandil,
lal olur tutulur ağzımda bu dil,
sevgimi kimseye anlatamadım!...

kalbimi mezara çevirdin kadın,
hayalimi yere devirdin kadın,
bu kadar günaha ne girdin kadın?
yollarca,yıllarca unutamadım!...

ne geceler geçti üstümde lamba,
yıllarca taşıdım kalbimde bomba,
pimi çekilecek gönlümde bomba,
beynime kalbimi anlatamadım...

neredesin sesin soluğun kesik?
yıllarca yaşadım umudum ezik,
sensiz gecen güne geceye yazık,
derdimi kimseye anlatamadım!...

gecenin sonunda güneş doğuyor,
ama umutlarım benden soğuyor,
sıcacık sevgimi zaman boğuyor,
kendimi zamana anlatamadım!...

aynalar ne olur yalan söyleyin,
bu ''akdevrim'' asla değildir deyin,
şeytanlaştırılan bir meleğin
asil künyesini tanıtamadım!...

hala yaşıyorum derin bir şokta,
güleceğim kalmış atmaz şafakta,
beni bir ateşde ansızın yakta,
silinsin her yerde yazılan adım!...

AKDEVRİM.İSTANBUL.

sen doğmadan yıllar önce,
gününü çalmışlar çocuk,
sorma neden niçin bence,
geçiyor bu zor yolculuk!...

sürmüş gitmiş pazarlıklar,
dolmuş taşmış mezarlıklar,
atılır üstüne oklar,
sesin yükselirse çocuk!...
sakın sorma sorgulama,
nasıl baş olmuş ayaklar?...

akdevrim.ist.

çocukluk sevdam benim,
en büyük kavgam benim!...
seni düşünüyorum,
kaç çocuklu bir kadın...
kırık yada yaralı,
kalmış mıdır kanadın?...

bu gök kubbe altında,
ne acılar yaşanmış...
nice masum gözlerden,
kanlı yaşlar boşanmış!...

anlıyor musun beni?...
ateş ve alev gibi,
acısı yüreğinde,
büyüyen bir dev gibi,
yaşayan asdamım ben...
sevgisini mezara,
taşıyan adamım ben!...

akdevrim.19.03.2012.istanbul.zeytinburnu.

sakın duyma okuma...
yazdığım bir şiiri.
hecelerin içinde
yılan dişli diken var!...
güneşimin üstüne,
bulut gibi çöken var...

çırılçıplak tenime,
inmiş kalkmış kırbaçlar...
hep haneme yazılmış,
dünyada bütün suçlar....
yapraklarını dökmüş,
sanki bütün ağaçlar...
yürüyorum yol uzun...
ve adresi kaybolmuş,
belirsiz sonumuzun....

akdevrim.19.03.2012.istanbul.

up uzun tırnaklarınla,
yaramı kaşıyan sensin,
yüreğinin dehlizinde,
sevgimi taşıyan sensin!...

tutuklu bir insanım ben.
kar ve tipi nisanım ben.
ruhumu bir seher vakti
bağlayıpda asanım ben.

madem ki, güneş göremem
hiç kimseye bir şey demem.

düşer gözlerimden yaşlar,
odamın içinde birden,
hüzünlü saatler başlar...

akdevrim.19.03.2012.istanbul.zeytinburnu.

sevgin bir akgüvercin,
yıldıza konar gibi,
gecede yanar gibi,
gece ve gündüz seni,
bıkmadan anar gibi,
catlamış dudaklara,
çağlayan pınar gibi...
...........................

düşü şaha kaldırır,
şeytanlara saldırır...
yüreğimi unuttum,
gözlerinin içinde,
kilitlendi şu beynim,
nedeninde niçinde?...

kundakta bir bebeğin,
ucan bir kelebeğin,
tuttuğu dilek gibi,
cennette melek gibi,
masumiyetin vardır
hiç bilemiyeceğim,
mutlak diyetin vardır...

arıyorum nerdesin?

akdevrim.ist.

hani ya güleçti yüzün...
her şeyi anlattı özün...
kurşun yedim ben gündüzün...
sen geceden sordun beni...

sanki senelerce piştim...
bütün acıları deştim...
ve kendi kendimi aştım...
sen ansızın vurdun beni.....

yanmak nedir bilir misin...?
hiç ateşte kalırmısın..?
selamımı alırmısın...?
yoksa boşa yordun beni..

akdevrim/istanbul

ne işim var benim tipide karda...
acılar içinde kalmışım burda..
neler çektiğimi gel birde sorda...
ardına bakmadan gideceksen git...

umudumu görmem bilinmez olur...
gideceğim bir yol dönülmez olur...
bekletirsin ama kalınmaz olur...
bir çukura beni iteceksen it....

akdevrim.istanbul...

bilmiyorum nerdesin....?
canımın diğer yanı...
tahmin edebildin mi..?
soranı arayanı...
içimdeki ateşi,
hangi deniz söndürür...
mavişim gözlerimi
ışıklara döndürür...
ben doğalı üstümde
karanlığın gölgesi...
olur mu mutsuzluğun
yazılı bir belgesi...?
şiirime sarılma,
sakın bana darılma...

bulunduğum noktadan,
gök yüzüne hoplardım....
yıldızları toplardım....
gececeğin yollara
teker teker dikerdim...
şiir bahcelerine
sevgileri ekerdim...

sözcükleri sevgiyle,
yüreğimde kavurur,
esen rüzgara karşı,
gök yüzüne savurur...
bir sana gönderirdim...
kırmızı gül verirdim....

hatırla beni nolur...
bir güverçin görürsen...
karanlık bir gecede
tek başına yürürsen...
ayağının sesleri,
tutulan nefesleri,
bir kaldırımlar anlar...
belkide gözlerinden ,
iki damla yaş damlar...
anlarsın çektiğimi,
neden yaş döktüğümü....

akdevrim

öksüz bıraktığın umut
yapışır bir gün yakana...
kamcı olur,diken olur...
senin gözünle bakana...

yaşamak mı dersin buna...
isyan edip doğduğuna...
uzaklar gelmez yakına...
sen adım atıp gitmezsen...

akdevrim

kanıma girdiler anne...
toprak altında ölüyüm...
bir kefen verdiler anne..
hala bozulmadı büyüm...

geziyorlar yer yüzünde...
kinin nefretin izinde..
bizim köyün öküzünde...
merhamet kalmamış anne..

dağ başını duman almış...
her yer hırsızlara kalmış...
hırsız gök yüzünü calmış...
güneşim korkuyor anne...

kim olmak ister yerimde...
çürümüş bu bedenimde...
kızanımda,sevenimde...
kabrime bakıyor anne..

akdevrim

kalemi elimden almış,
öfkeyi zalimden almış,
sözçüğü dilimden almış,
bir yaşayan ölüyüm ben,
bundan sonra deliyim ben.

güllerim solmuş saksıda,
umudum kalmış askıda,
gecem ve günüm baskıda
yaşayan bir ölüyüm ben,
göz yaşıyla doluyum ben....

akdevrim.ist.

up uzun tırnaklarınla,
yaramı kaşıma dedim.
boş boşuna bir bedende,
bir kalbi taşıma dedim!...

anlatamadım meramı,
kanattın durdun yaramı,
dine kitaba revamı,
hiç girme düşüme dedim...

güneş doğar hayat devam,
geri kalmış benim davam,
nerdedir derdime devam,
takılma peşime dedim...

anlaşılmaz bu akdevrim,
acıkır aklımı yerim,
ben beni kızar döverim
yanma ateşime dedim!...

akdevrim.istanbul.

düşümü çekmiş kantara,
bir umut ekmiş kantara,
bir fide dikmiş kantara,
darası kendinden ağır,
kapkaranlık bir gecede,
kaybolan ruhunu çağır!...

gelmez geri,
bilmez yeri...

akdevrim.ist

düşündüm ki canım dostum,
damarlarının içinde,
belki akar kanım dostum!...

gökteki yıldızlar gibi,
her geçip giden zamanda,
yüreklerim sızlar gibi!...

eline dokunsam yeter,
bir yerde okunsam yeter!...

güneş bizim ay da bizim,

akdevrim.ist.

bir hayal dünyasını
soran adam ben miyim?
zinçirleri beynimden,
kıran adam ben miyim?

madem değil yaşamak,
hayalinden uzakta...
geceleri güneşe ,
gündüz aya bir bakta...
belki çok zor anlarsın,
niye kaldım kavşakta!...

yaralı hayallerim,
her aynaya bakışta,
ben kendime gülerim!...

ruhumun örtüşeni,
neredesin kim bilir?
ondan ayrı düşeni...

akdevrim.istanbul

aşınır mı yollar sanki gitmekle..
aklımı yemişim peynir ekmekle...
saklarsın umudu bin bir emekle...
göz yaşın tufana karışır gider...

ne sevdam diyerek sarılabilir...
ne ortaya çıkar darilabilir...
bakarsın gün gelir kırılabilir..
zannetme kolay barışır gider...

ca n dersin sevdana özüm diyerek...
ateş gömleğini birden giyerek...
çekersin acıyı boyun eğerek...
bu hayat seninle yarışır gider...

AKDEVRİM

ne sazdan ne sözden anlar,
ne yüzden ne gözden anlar,
ne kalpden ne özden anlar,
canım çok acıyor anne!...

yıllar,yollar yemiş beni,
allar,pullar yemiş beni,
azraile demiş beni
canım çok acıyor anne!...

rasladı bir hain kızı,
yazdı durdu kara yazı,
çıktı zamanın kurnazı,
canım çok acıyor anne!...

kırmızı gül çicek görsem,
düşünürüm nasıl dersem?
kime alsam kime versem?
canım çok acıyor anne!...

yürüyorum yol bitmiyor,
heyecanla kalp atmıyor,
uğraşım bana yetmiyor,
canım çok acıyor anne!...

kundağımdan niye çıktım?
niye sağa sola baktım,
kendi kendimi mi yaktım?
canım çok acıyor anne!...

odamda yaktım kandili,
elime aldım mendili,
tutuldu sevgimin dili,
canım çok acıyor anne!...

akdevrim.30.mart.2012.istanbul

bir haini sevdi gönül,
bırakmadı mangalda kül,
yas tutar bahcemde bülbül,
canım çok acıyor anne!...

sinmiş yüreklere duman,
derler ki kötü bir zaman,
her gün diğerinden yaman,
canım çok acıyor anne!...

sandım senin gibi melek,
çıkmış hain ve bir kelek,
gercek olmaz benim dilek,
canım çok acıyor anne!...

kahrettim kendi kendime,
umut bağlamışım kime,
git görün derler hekime,
canım çok acıyor anne!...

akıl mı oynattım nedir?
çekiyorum kaç senedir?
herkes düşmandan yanadır,
canım çok acıyor anne!...

AKDEVRİM.30.03.2012.istanbul.

sana ne bu hayalimden,
güneşe giderse gitsin...
can garipmiş,
can susgunmuş,
sana ne dünya işitsin!...

ekmeğim aşım değilsin,
çileli başım değilsin,
can arkadaşım değilsin,
sana ne hayalim batsın!..

ölümüsün diri misin,
bayaz mısın sarı mısın,
bal yapan bir arı mısın
bir bilen bana anlatsın!...

ne gecem geceye benzer,
ne sözçük heceye benzer,
her şey bilmeceye benzer,
bu kalp niye boşa atsın!...

akdevrim.istanbul.

bulut kesmiş güneşimin önünü,
can dediğim terse dönmüş yönünü,
tüm şeytanlar kabul etmiş ününü,
sen akdevrim hala umut var dersin,
çekip giden bir haine yar dersin!...

görünen köy kılavuz mu istiyor?
sağdan soldan ne rüzgarlar esiyor,
sanki beni gıdım gıdım kesiyor,
sen akdevrim neden israr edersin?
uzanırsın bir tabutla gidersin!...

akdevrim.02.03.2012.istanbul.

dünden kalan değilim,
ruhumu yıldızlarda dün geceydi astılar...
saydam bir kavanoza hayalimi bastılar...

yazın ben donuyorum,
kışın ben yanıyorum,
her sabah gün doğarken
ölü uyanıyorum...

dünden kalan değilim!...

akdevrim.istanbul

sır
bir tek beni bağrına almayan han duvarı,
yazıldıkca bir türlü dolmayan han duvarı...
içimde yüreğimde ağlayan han duvarı...
yazacağım arzumu gece gündüz kamcılar...

ne sevgiler yaşanır ne yürekler boşanır...
sesimi,nefesimi bütün sözçükler tanır...
gün gelir şu gönlüme bir süvarı atanır...
bakmışsın ki ansızın durulmuş akan sular...

gökte ucan her kuşun,dokunduğum her tuşun...
bir nedeni olmalı dolu ile bir boşun....
camideki adamın,meyhanede sarhoşun...
çözemediği sırdır,neden gözlerim dolar...?

akdevrim/istanbul.

olur...

görmek istedim bir gün bostanını,bağını...
aparırken bahcenden bir gönül yaprağını,
sandım ki eziyorum bir mezar toprağını...
tutulurum karşında hayallerim kan olur...


uzun ince bir yoldur sevgiyi yudumlamak,
her yüreğin harcımı,sabredip adımlamak....
görüyorum insanlar oynarlar çelik çomak...
oysa benim gönlümde hislerim volkan olur...

gökteki yıldızları sallarım kalemimle...
kimseden korkmuyorum,deşifre et ya mimle..
mezara bile gitsem kalbimdeki sevgimle...
biter diye bekleme,sanmıyorum son olur...

tek seni sevdiğimi sana anlatamadım...
bu kadar sene geçti hala unutamadım..
üzerimden boşluğu birtürlü atamadım...
yaşadığım müddetce kalbimi yakan olur...

akdevrim.

kızdım kendi kendime,
beynimi yutuyorum,
güneşi tutuyorum!...

ister duy ister duyma,
istersen birey sayma,
fırlatıp yüreğimi,
bir yere atıyorum!...

akdevrim.ist.

elim kalem tutar iken özledim...
yüreğimin bir yerinde gizledim...
gökte güneş yerde seni izledim...
aşkımızı bir tabuta koyarlar...

paranın kölesi olmuş insanlar..
bir lanet olası olmuş insanlar...
dudağından ellerinden kan damlar...
neden böyle kalbimizi oyarlar...

deryaydı kurudu toprak patladı...
acılarım birden bire katladı...
bundan böyle sabır taşım çatladı...
acımazlar gençliğime kıyarlar...

akdevrim

üç bin senenin sonrası...
nasıl olacakmış yası...
zaman silecek mi pası...
bu kalbim hep kara kalır...

işin güçün nedir millet,
aşkın cennetine bilet...
olağan üstü bir gayret...
yer kalmamış otobüste...

açıkta kalan bir benim...
demek ki yokmuş sevenim...
derin çukurda bedenim...
kulağım kalır aheste...

kimse gelmez mezarlığa,
gece gündüz pazarlığa,
veda ettim yazarlığa...
kaybolmuşum derin siste...

otobüs vede yolcular...
gökten yağar yerler dolar...
baktım yeşillikler solar...
bir gizem var bu gidişte...

yaşamadığım çağların,
biletleri insanların
umarlar gelecek yarın...
akılları kalmış düşte....

sevdasını arayanlar,
kel başını tarayanlar...
bir baltaya yarayanlar...
bilmezler ne var bu işte...?

olmayan aklım kayboldu...
herkes yaratana kuldu....
ne aradı neyi buldu...?
sorular havada kalmış...


belkide geldi kıyamet...
ne varki hayra alamet..?
peygamberlerde merhamet..
dünyanın zamanı dolmuş....

inanırsın inanmazsın...
renkden renke boyanmazsın...
mezardada uyanmazsın...
yoğum senle aynı düşte...

AKDEVRİM

ara,
çay kaynatmıyor demliğim,
kaybolup gider kimliğim,
yazarlığım çizerliğim,
olur elinde maskara...
karanlık bir dehlizdeyip,
kibrir çak ve beni ara...

akdevrim.istanbul.