![]() |
|
![]() |
|
Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun] |
![]() |
![]() |
#31 |
|
![]() Borçlu A, takibi yapan avukatın ofisinde kesinleşmiş takipten dolayı taksit sözleşmesi yapar . Taahhüdü ihalladen dolayı dava açılmıştır.
İcra müdürü huzurunda alınmayan taahhüt geçersiz değil midir? Vekil,icra müdürünün hazırladığı tutanak gibi beyanı almış ve muhtemelen sonradan icra müdürü tarafından tutanak imzalanmış. Bu konudaki düşüncelerinizi bekliyorum. |
![]() |
#32 |
|
![]() Biz de borçlunun taahhüdünü içeren metni ofisimizde hazırlayıp icra müdürünün huzurunda borçlu ile beraber imzalıyoruz.
Bir yanlışlık yok diye düşünüyorum. |
![]() |
#33 |
|
![]() Konuyu dağıtmamak adına burada sormayı uygun buldum,
Borçludan taahhüd alıp, aynı tutanakta bir de menkul mal haczedip yediemin olarak bırakmak uygun mudur? Taahhüd alındı, haciz yapılamaz ya da haciz var,taahhüdü ihlal uygulanmaz denebilir mi? Bir başka konu da haciz tutanağının ön yüzü yazılıp imzalanıyor taraflarca ve memurca, ama arkada cümlenin devamı var fakat arka sayfada sadece borçlunun imzası var, sorun teşkil eder mi? |
![]() |
#34 |
|
![]() Uygulamada önce haciz yapıp yediemin olarak bırakıldığını tutanağa geçip daha sonra taahhüt alıyoruz.Hesap dökümü tam olarak tutanağa geçmişşse taahhüdü ihlal halinde ceza çıkıyor. Haciz tehdidi altında verilen taahhüdün geçersiz olduğuna dair birkaç karar okudum ama bugüne kadar bizim dosyalarımızda öyle birşey olmadı.
Önce taahhüt alınırsa artık borçluya ödeme için süre verilmiş olduğundan haciz yapılamaz. Yani önce haczinizi yapın sonra taahhüt alın. Zira süre verilince o süre dolana kadar dosyada alacağı tahsile yönelik hiç bir işlem yapamazsınız. |
![]() |
#35 |
|
![]() Sn. Kağan'ın mesajına ek olarak, haczedilen mallar dosya borcunu karşılar miktarda ise taahhüdü ihlalden ceza çıkma olasılığı düşecektir.
Saygılarımla... |
![]() |
#36 |
|
![]() Olayımızdaki haciz tutanağında ilk sayfada hemen taahhüd alınıp imzalar atılmış,sonradan ekleme olduğu açıkça belli olan küçücük harflerle, taahhüdden sonra borcu karşılamaya yetmeyecek ama yarısından fazlasına denk gelen bir miktarda menkul mal haczi tutanağa eklenmiş.Bu durumda önce taahhüd alındığından sonra yapılan menkul hacizleri için işlem yapılamaz ama taahhüd geçerli diyebililirmiyiz?
Bir de tutanaktaki imza konusu hakkında yeterli açıklama ve karar bulamadım araştırmalarımda. |
![]() |
#37 |
|
![]() taahhüt alınıp ödeme için süre verildikten sonra yapılan haciz işlemi yanlıştır ve borçlu İcra Hukuk Mahkemesi'ne giderek işlemi şikayet ve haczin kaldırılmasını isteyebilir.
Taahhüt açısından kalem kalem tüm dosya dökümü çıkartılmış ve borçlu da kabul etmişse taahhüt geçerlidir. |
![]() |
#38 |
|
![]() Sayın meslektaşlarım, şu soruma cevap verebilirseniz çok müteşekkir olurum...usülüne uygun ödeme emri gönderilmiş borçluya, takip kesinleşmiş ve borçlunun bir yakını icra dairesine gelerek borca icra kefili olmuş ve ödeme taahhüdünde bulunmuş...yalnız kefilin taahhüt beyanında bulunduğu tarih 01.11.2011, ödeme taahhüdünde bulunduğu ilk tarih 22.11.2011, kendisine örnek 4-5 emri gönderildiği tarihte 01.03.2011...örnek 4-5 icra emri ilk ödeme taahhüdünde bulunduğu gün 22.11.2010 tarihinden önce kendisine gönderilmediği için borçlunun vermiş olduğu taahhüdün hukuken bir geçerliği var mıdır? öğrenmek istediğim konu bu, ilginize şimdiden teşekkür ederim...
|
![]() |
#39 | |||||||||||||||||||||||
|
![]()
Tarihler karışmış sanırım |
![]() |
#40 |
|
![]() Değerli meslektaşım Av.Arif ERUCU
Öncelikle belirttiğiniz tarihlerde bir yanlışlık var sanırım.Ancak işin özü itibariyle şunu belirteyim. İcra kefilinin icra dairesinde kefil olduğu gün verdiği tahhüt icra ceza mahkemeleri tarafından geçersiz kabul ediliyor. nedeni de taaahhütte bulunuduğu tarihte (kefilin) kendisi hakkındaki (takibin) borcun henüz kesinleşmemiş olmasıdır. (kefil veya borçlu yasal sürelerden feragat ettiğini beyan etse dahi sonuç değişmiyor) saygılarımla; |
![]() |
#41 |
|
![]() Sayın Ahmet Çam'a katılıyorum. Kefile icra emri gönderilip kefil açısından takip kesinleşmeden alınan taahhüdün geçerliliği yoktur. Bu tür durumlarda tavsiyem, kefalet ile birlikte dairede icra emrini tebellüğ ettirin. Taahhüdün ilk satırına ise "İcra emrini ... tarihinde tebellüğ ettim. Borca ve kefalete herhangi bir itirazım yoktur. Takibin şahsım açısından kesinleştirilmesine muvaffakat ediyorum." yazdırın
|
![]() |
#42 |
|
![]() Teşekkür ederim cevaplarınız için , sayın cirit'in anlattığı yoldan alınması taahüdün en sağlamı galiba...
|
![]() |
#43 | |||||||||||||||||||||||
|
![]()
sayın meslektaşım İzmir'de 4 İTM ve birkaç merci daha yasal sürelerden feragatı kabul ediyor ve ceza veriyor. Yani bu konuda tam bir fikir birliği yok hakimler arasında. ![]() |
![]() |
#44 |
|
![]() evet hakimler arasında tam bir fikir birliği yok ama yargıtay'ın aksi kararları da mevcut, bilginize sayın ozml hanım...
![]() |
![]() |
#45 |
|
![]() Üstadlar borçlunun taahhüdünü aldık fakat ödeme yapmadı. Taahhüdü ihlal davasını açtık ertesi gün geldi ödedi borcunu. Bu durumda yine de icra ceza vekalet ücretine hak kazanabilir miyiz?
|
![]() |
#46 |
|
![]() Bunu söylemek çok üzücü, çok acı; ancak "mahkemesine göre değişir" demek zorundayım.
Ben İstanbul Adliyesi'ndeki 10'dan fazla İcra Ceza Mahkemesi'nde onlarca taahhüdü ihlal davası takip edip, yüzlerce duruşmaya girdim/giriyorum. Ve sadece İstanbul Adliyesi'nde bile ilgili 340.madde 5-6 farklı şekilde uygulanıyor! Her mahkeme farklı gerekçelerle beraat ya da mahkumiyet kararı kuruyor. Ekseriyetle de beraat verme eğilimindeler. Gerekçeler başka başka. Hangi hakim nereden tutturursa. Geçenlerde hakim beraat verdi, şifahen duruşmada itiraz ettim; sonradan ben hakime başka bir husus gösterdim dosyada, beraate geçerli bir gerekçe bulduk birlikte. Şaka gibiydi! O yüzden bu konudaki tüm soruların cevabı: Mahkemesine göre değişir. Hukuk fakültelerinde hukukun tekliği hususunda söylenen her şey birer "lakırdı"dan ibaret Türkiye'de... |
![]() |
#47 | |||||||||||||||||||||||
|
![]()
Bugüne kadar başıma gelen tüm olaylarda duruşmada "Borçlu borcunu şikayetten sonra ödemiştir. Şikayete sebebiyet vermiş olması nedeniyle yargılama giderlerine hükmedilsin" diye talepte bulundum ve her birinde 1/2 vekalet ücretine mahkemece hükmedildi. |
![]() |
#48 |
|
![]() Size bir soru sormak istiyorum;
Taahhütün alındığı tarihte asgari ücret 1300 TL asıl alacak da 1300 TL ancak ocak ayı itibariyle artan asgari ücreti dikkate alarak hakim taahhütü ihlal davasını reddetti. Konuyla alakalı örnek karar araştırdım ancak bulamadım bu konu hakkında bilgisi olan var mı acaba? |
![]() |
#49 |
|
![]() Merhaba
6217 sayılı kanunun 6.maddesi gereğince"Nafaka alacaklarına ilişkin takipler hariç, alacak miktarı Asgari Ücret Tespit Komisyonu tarafından her yıl belirlenen aylık en yüksek brüt asgari ücret tutarının altında kalan takiplerde bu Kanunda öngörülen disiplin ve tazyik hapsi uygulanmaz." Emsal karar olarak aşağıya bir karar ekliyorum.Kolay gelsin. ...6217 sayılı Yargı Hizmetlerinin Hızlandırılması Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 6. maddesi ile değişik, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun, 354. maddesinin 4. fıkrası "Nafaka alacaklarına ilişkin takipler hariç, alacak miktarı Asgari Ücret Tespit Komisyonu tarafından her yıl belirlenen aylık en yüksek brüt asgari ücret tutarının altında kalan takiplerde bu Kanunda öngörülen disiplin ve tazyik hapsi uygulanmaz" şeklinde getirilen düzenleme ile alacak miktarı her yıl belirlenen aylık en yüksek brüt asgari ücret tutarının altında kalan takipler esas alınmıştır. Burada alacak miktarı ile hangi miktarın anlaşıldığının saptanması önemlidir. Yargıtayın yerleşik uygulamalarına göre alacak miktarı; takibe konulan ve üzerine masraf, faiz ve vekalet ücreti gibi miktarlar ilave edilmeyen miktar olduğunun kabulü gerekmektedir. Somut olaya bakıldığında takibe konu alacak miktarının 644,08 TL'si Asgari Ücret Tespit Komisyonunca belirlenen asgari ücret miktarının da 796,50 TL'si olduğu dikkate alındığında alacak miktarının asgari ücret miktarının altında kalması nedeniyle itirazın kabulü yerine reddine karar verilmesi isabetsizdir.(16.Hukuk Dairesi,2012/1997E,2012/4921K,05.06.2012) |
![]() |
#50 |
|
![]() Ödeme taahhüdü ve Taahhüdü ihlal suçu nedenine bağlı şikayetlerde maalesef fazla şekilci davranıldığını düşünmekteyim.. Bir türlü netlik kazanmamış,farklı gerekçeler ile ret edilen davalar nedeni ile pes etme noktasındayız.. Taahhüdün İİK.111.maddesi kapsamında taksit sözleşmesi olarak değerlendirilmesi,icra müdürlüklerinin alınan taahhütlerde taraf olarak kabul edilmemesi,sadece onaylayan mercii olarak görülmesi, harç miktarı da dahil borcun eksiksiz gösterilmesi zorunluluğu, eksik gösterilen kısım için feragat edilmesi gerekliliği, asgari ücret altında toplam borç değil de taksit miktarı belirlenmesi halinde dahi suçun oluşmadığına hükmedilmesi yanında son zamanlarda '' haciz baskısı altında'' taahhüt verildiği gerekçelerine de rastlamaktayız.... Oysaki takip borçlusu '' haciz baskısı altına olan, olması da gerekli kişi'' dir. Borcun muhatabı borçlu olan kişidir. Haciz de Devletin icrai yetkisi ile yapılmaktadır.. Bu gerçeğin yok sayılması ve haciz baskını teriminin üçüncü kişi-istihkak vs. yönlerinden değil de borçlu açısından da değerlendirmeye konu edilmesi kanımca yanlıştır. Aile konutu ortamında haciz yapılması-taahhüt alınması sorunu da borcun ödenmesi konusunda bir yaptırım olmaması ve borçlunun keyfiliğine bırakılması anlamına gelecektir..
|
![]() |
#51 | |||||||||||||||||||||||
|
![]() Sayın meslektaşım
Bildiğim kadarıyla Brüt asgari ücretin altında kalan alacak miktarı dikkate alınıyor. 2016 yılı brüt asgari ücreti 1647 tl olduğu için davanızın reddinin haklı gerekçeye dayandığını düşünüyorum.
|
![]() |
#52 |
|
![]() Taahhüdü ihlal ettiğinden ötürü borçluyu şikayet ettik yalnız hakkında beraat kararı verildi. Taahhütte ''taksitleri ödemediğim takdirde maaşımdan x TL kesilmesine muvafakat ediyorum'' ifadesi de yer alıyordu. Bu ifadeden hareketle mahkeme, taahhüdün herhangi bir kayda veya şarta bağlanamayacağı gerekçesiyle sanığın beraatine karar verdi. Taahhüdü ihlalle alakalı olarak pek çok Yargıtay kararı okudum ancak konuyla alakalı net bir bilgiye ulaşamadım. Bu konuda bilgisi olan var mı acaba?
|
![]() |
#53 | |||||||||||||||||||||||
|
![]()
Bahsettiğiniz olayla alakalı olarak YARGITAY 11. Ceza Dairesi Esas: 2013/11074 Karar: 2013/8061 sayılı karara bakarak taahhüdün belirsiz olamayacağını görebilirsiniz. Taahhütteki ifadeler ve beyanlar kesin olmalı ve ödeme dışında ekstra olasılıklara mahal vermemelidir. İlgili hakimin vermiş olduğu kararın nitelik itibariyle doğru ancak gerekçe itibariyle yanlış olduğunu düşünmekteyim. Şöyleki! Alınan taahhütte geçen ''taksitleri ödemediğim takdirde maaşımdan x TL kesilmesine muvafakat ediyorum'' beyanında taahhütün değil muvafakatın şarta bağlanması söz konusudur. Hakimin gerekçesinin belirsizlik olması durumunda doğru bir karar olabileceği görüşündeyim. Umarım açıklama yeterli olmuştur. |
![]() |
#54 |
|
![]() Değerli meslektaşım cevabınız için teşekkür ederim. İlgili Yargıtay kararını okudum. Yalnız sizinle aynı kanaate varamadım. Çünkü söz konusu Yargıtay kararında daha çok taahhütün rakamsal kısmıyla alakalı bir değerlendirme yapılmış. ''taksitleri ödemediğim takdirde maaşımdan x TL kesilmesine muvafakat ediyorum'' ifadesinin taahhütten bağımsız bir muvafakatname olarak değerlendirilmesi daha isabetli olabilirdi kanımca.
|
![]() |
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 2 (0 Site Üyesi ve 2 konuk) | |
|
![]() |
||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
tahliye taahhüdü | Av.Ayse E. | Meslektaşların Soruları | 7 | 13-09-2010 21:12 |
Taahhudu İhlal | SEZIN | Meslektaşların Soruları | 19 | 17-03-2010 11:49 |
Tahliye Taahhüdünü İhlal Suç Oluşturur mu? | Hoca | Meslektaşların Soruları | 1 | 30-07-2006 18:38 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |